Geri Dön

Constructing terminology for musical timbre: A semantic mapping of acoustic features in Turkish language

Ses tınısı için bir terminoloji oluşturmak: Anlambilimsel ve akustik özellikler arasında bir haritalandırma çalışması

  1. Tez No: 786568
  2. Yazar: EZGİ SU ÖRÜN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TAYLAN ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Müzik, Music
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Müzik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Müzik Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 127

Özet

Tını, ses kaynaklarının kimliğinin algılanmasıyla doğrudan bağlantılı, seslerin çok boyutlu bir duyusal özelliğidir. Ses kaynaklarının ve olayların insanlar tarafından tanınması ve sınıflandırılması, büyük ölçüde tınıya atfedilen spektro-zamansal akustik ipuçlarının saptanmasıyla gerçekleşir. Ayrıca, müzikal tonlarının kalite değerlendirmeleri büyük ölçüde tını temelinde yapılır. Müzik pratiğinde, perde ve gürlük konseptleri eski çağlardan beri düzenli, sistematik bir şekilde kullanılmakta ve rahatça ifade edilmektedir. Perde ve gürlük ilişkileri yüksek-alçak şemaları kullanarak rahatça ifade edilir ve perde isimleri, enstruman dinamikleri ve gürlük ölçütleri profesyonel dilde tanımlıdır. Ses tınısı müzik ve ses içeren her alanda oldukça merkezi bir göreve sahip olmasına rağmen, onunla ilgili tasvirler ve işaretler, perde ve gürlük tanımlarıyla karşılaştırıldığında eşit derecede anlaşılır olmaktan çok uzaktadır. Müzikal ses kaynaklarını tanımlamak için kullanılan, yumuşak, sıcak, parlak gibi bir takım sıfatlar duyulsa da bunların kullanımları ihtiyari ve işaret ettikleri akustik özellikler çoğunlukla belirsiz olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, tınıyla ilgili algısal temsilleri keşfetmek tahsisatlarından daha iyi yararlanmak ve iletişim temelli uygulamalar gerçekleştirmek açısından önemlidir. Tını algısı, sesler arasındaki farklılığa dayalı ilişkileri gösteren çok boyutlu analiz grafikleri (MDS) aracılığıyla 50 yılı aşkın bir süredir incelenmiştir. Bu çalışmalar, tını algısında öne çıkan akustik özelliklerin tespit edilmesi bakımından önemli veriler sağlamışlardır. Ayrıca, anlamsal diferansiyel (SD) ve sözel nitelik büyüklük tahmini (VAME) gibi methodları kullanan çeşitli anlambilimsel çalışmalar, tınıların sözlü açıklamaları aracılığıyla algısal ilişkileri bulmayı amaçlamıştır. Bunlar göstermektedir ki ses tasvirinde kullanılan sözcüklerin çoğunluğu farklı modalitelere atıfta bulunan metaforlardan oluşmaktadır. Sözlü tanımlar, seslerin kavramsal izdüşümlerini yansıttığından, duyusal niteliklerin dilsel tanımlarını keşfetmek, özellikle kompozisyon, enstrümantasyon, ses sanatı ve tasarım alanlarında ses pratiğine çeşitli avantajlar getirecektir. Bununla birlikte, kavramın çok boyutlu ve algısal olarak sübjektif niteliğinden dolayı, algısal ve fiziksel özellikler arasında kesin ölçümlere varmak bilindiği üzere problemlidir. Tını ile ilgili olduğu düşünülen psikolojik, fizyolojik ve fiziksel çerçevelerin incelenmesi araştırmanın teorik çerçevesini oluştırmak adına önemlidir. Müzik psikolojisi, fiziksel stimuli ve davranışsal/duygusal etkileşimleri inceler. Algısal bir kavram olan tını ve nesnelerin akustik davranışları arasında bu anlamda güçlü bir bağ bulunsa da, bu iki alanın birbirinden ayrı incelenmesi önemlidir: Akustik özellikler, fiziksel dünyaya aitkeni tınısal özellikler algısal dünyaya aittir. Müzik ve ses tasarımının amacı fiziksel araçlar ile algı dünyasını tetiklemek ise, çeşitli tınılara yol açan ses kaynaklarının, yani müzik enstrumanlarının ses üretim süreçlerini incelemek, sözlü tanımlar ile bu fiziksel süreçler arasında bağ kumak, dinleyicilerin algı dünyalarını tetikleme aracı olarak müzisyen ve tasarımcılar için faydalı olacaktır. Bu doğrultuda, çalışmanın dinleme testinde kullanılan estrumanlar akustik ve fiziki temellerde incelenmiştir. Ayrıca, daha önceki çalışmalar tarafından tını algısı için önemli olduğu bulunan akustik özellikler, dinleme testi sonuçlarını analiz etme sürecine yol göstermeleri amacıyla tespit edilmiştir. Tını algısıyla ilgili olduğu bulunan bir başka alan da kulak fizyolojisidir. Özellikle iç kulakta bulunan koklea (salyangoz) ve daha spesifik olarak bazal zar, kompleks ses frekanslarının çözümlenmesi ve nörolojik olarak kodlanmasında büyük bir rol oynağından, bir sesin bu mekanizmalarla ne şekilde etkileştiği davranışsal tepkilerde ve konsept oluşturma süreçlerinde önemli olduğu bulunmuştur. Algılanan tını niteliğinin, bir ölçüde kulaktaki kodlama esnasında meydana gelen duygusal niteliğe (ör. hoşlanmak-hoşlanmamak) bağlı olduğu düşünülebilir. Fakat bunun haricine kişinin deneyimiyle edinilen ve kültürel kabul edilebilecek kodların da bulunması mümkündür. Tınısal tasvirle ilgilenen diğer çalışmalarda, müzikal pratikte tınısal özelliklere atıfta bulunmak için bazı sözcüklerin sıkça kullanıldığı görülmektedir. Daha önce de bahsedildiği gibi bunlar genellikle farklı duyulardan ödünç alınmış, yani modaliteler arası sözcüklerdir. Bu konudaki çalışmalar yabancı kaynaklı olduklarından, Türkiye'de yaşayan müzisyenlerin sözlü tercihleri ile ne derece paralel oldukları bilinmemektedir. Bu açıdan, bu veriler ile yapılacak karşılaştırma kimi kültürel kodları ortaya çıkarabilir. Aynı zamanda, gözlenen paralellikler beynin duyusal işleyişi adına paylaşılan karakteristikleri ortaya koyabilir. Bu bağlantıları keşfetmek ve müzik ve ses tasarımı alanlarındaki çalışmalara veri sağlaması açısından değerli bir kaynak olacaktır. Bu sepele gerçekleştirilen dinleme testi yoluyla, müzik aletlerinin tınısal niteliklerinin algılanışı, sözel betimlemeleri üzerinden incelenmiştir. Türkçede tını anlambilimi ile ilgili daha önce yapılmış bir çalışma olmadığı için, betimlemelerin tercih verilerini tarafsız bir şekilde gözlemlemek için test bir kontrol listesi prosedürü şeklinde tasarlanmıştır. Deneyin hazırlık aşaması, tını ile ilgili önceki anlamsal çalışmalardan sıfatların toplanması ve bunların Türkçe çevirilerinin sağlanmasıyla sağlandı. Ses mühendisliği ve tasarım alanındaki akademisyenler/profesyoneller tarafından daha geniş bir havuzdan 84 sıfat seçildi. Çoğunluğu müzik öğrencilerinden oluşan test katılımcıları, eşitlenmiş perde ve gürlükte, çoğunluğu orkestra enstrümanlarından oluşan 24 çalgı örneğini dinleyerek 83 sıfattan oluşan listeden dinledikleri ses örneğini tasvir ettiğini düşündükleri sıfatları seçtiler. Analiz sonucu açığa çıkan kelime frekans verileri, perde gücü, armonik enerji dağılımı, sinyal bant genişliği, armonik olmayan frekansların dağılımı ve yoğunluğu, sesin atak kısmındaki enerji merkezi ve spektral akış akustik parametreleriyle korelasyon gösteren 27 Türkçe sıfata işaret etti. Yapılan kelime bazlı gruplama sonucunda bu sıfatların kimilerinin benzer veya aynı akustik özelliklere işaret ettiği görüldüğünden sıfatlar anlam bilimsel özelliklerine göre gruplandırıldı. Sonuç olarak yukarıda bahsedilen akustik parametrelerle bağlantılı gösteren 10 adet temel grup elde edildi ve tablo formunda sunuldu. Bu verilerin kesinlik ve genel geçerliliği açısından bir iddiada bulunmak için henüz erken bir aşama olsa da, enstruman tınısının algısal, çağrışımsal ve konseptsel izdüşümlerini kendi dilimizde tespit etmek, tını ile ilgili pratik uygulamaları geliştirmek adına bir temel sağlamak ve müzik ile uğraşan bireyler arasında iletişimi güçlendirmek adına önemli bir çabadır. Elde edilen sonuçlar çalışma içi istatistikler açısından ve geçmiş çalışmalarda elde edilen kimi sonuçlarla tutarlılık göstermektedir. Bu açıdan düşünüldüğünde bulgular ümit vaadeden niteliktedir ve ülkemizdeki müzik/ses pratiğine katkı sağlayacak önemli bir literetüre yol gösterebilir.

Özet (Çeviri)

Timbre is a multidimensional sensory attribute of sounds, directly linked to the perception of the identity of sound sources. Recognition and categorization of sound sources and events occur largely by detection of spectro-temporal acoustic cues attributed to timbre. Furthermore, quality judgements of musical tones are largely made on the basis of timbre. Thus, exploring its perceptual representations to better exploit its allowances is important for communication-based practices in music and sound fields. Timbre perception has been studied through perceptual multi-dimensional spaces (MDS) which demonstrate dissimilarity-based relationships between sounds. Furthermore, various semantic tasks such as semantic differential (SD) and verbal attribute magnitude estimation (VAME) aimed to find perceptual relationships between timbres through their verbal descriptions. Because verbal labels reflect conceptual projections of sounds, exploring linguistic descriptions of sensory qualities brings about its various advantages to sound practice, especially in composition, instrumentation, sound art and design areas. However, due to the multi-dimensional and perceptually subjective quality of the concept, arriving at definitive measures is notoriously problematic. In this study, perception of timbral qualities of musical instruments were investigated through their verbal descriptions. Because there has not been a previous study concerning timbre semantics in the Turkish language, the test was designed in the form of a checklist procedure for observing preference data of descriptions in an unbiased manner. The preparation step of the experiment consisted of collecting adjectives from previous semantic studies of timbre and providing them with Turkish translations. 84 adjectives were chosen from a larger pool by academics/professionals in the sound engineering and design field. Test participants consisting mostly of music students, chose adjectives from a list of 83 adjectives as they listened to 24 instrument samples consisting mostly of orchestral instruments in equalized pitch and loudness. From the analysis, frequency data gave 27 adjectives which showed correlations most strongly with the acoustic parameters of pitch strength, harmonic energy distribution, signal bandwidth, noisiness, attack centroid and spectral flux.

Benzer Tezler

  1. Debussy'nin orkestra yapıtlarında tekrar öğesi ve Gelişen Çeşitleme ilkesine alternatif parça bütün tasarımları

    The concept of repetition and whole-part relations as an alternative to Developing Variation in Debussy's orchestral works

    MESUT ERDEM ÇÖLOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    MüzikMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Müzikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. MEHMET NEMUTLU

  2. Mahur Destgah örnekleminde İran Destgah müziği ile Türk makam müziği'nin karşılaştırmalı olarak incelenmesi

    A comparative analysis of Iranian Dastgah music and Turkish makam music with the example of Mahur Dastgah

    GOLMEHR ALAMI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    MüzikANKARA MÜZİK VE GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ

    Ses Eğitimi Ana Sanat Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SERKAN GÜNALÇİN

  3. Abdülbaki Nasır Dede'nin tedkik ü tahkik adlı eserindeki makam ve terkiblerin ahenk ilişkilerinin belirlenmesi

    Determination of the harmony relationship of makams and terkibs in Abdulbaki Nasir Dede's theory book called tedkik ü tahkik

    YUSUF CAN ŞEFTALİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Müzikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OZAN BAYSAL

  4. Gelenek kurguları, Darülelhan ve aktörlerı̇nden Rauf Yekta Bey

    Construction of tradition, Darülelhan and one of its actors Rauf Yekta Bey

    DUYGU TAŞDELEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Müzikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN DOĞRUSÖZ DİŞİAÇIK

    PROF. DR. ALİ ERGUR

  5. Makam müziğine Schenkerian bakış: Beş rast eserin analizi

    Schenkerian approach to maqam music: Analyses of five pieces in maqam rast

    SERKAN ÖZÇİFCİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    MüzikHacettepe Üniversitesi

    Müzik Teorileri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET YÜKSEL