Geri Dön

Doğumsal hipotiroidi vakalarında genetik araştırma yapılmasının maliyet-etkinlik ilişkisinin incelenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 789581
  2. Yazar: KEVSER ASENA ÇAKAN BAŞERDEM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖZLEM GİRAY BOZKAYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

Doğumsal hipotiroidi (DH), yenidoğan bebeklerde tiroid hormon yetersizliği ile karakterize olan klinik tablodur. DH 2000 ile 4000 canlı doğumda bir görülen ve yenidoğan döneminde karşılaşılan önlenebilir zeka geriliğinin en sık nedenlerinden birisidir. Tedavinin amacı, klinik ve biyokimyasal olarak ötiroidik vaka oluşturarak hastanın normal nörolojik gelişimini ve büyümesini sağlamaktır. DH tanısında genetik mutasyonun saptanması önemli bir yere sahiptir. Tanıya sintigrafi gibi yan etkisi yüksek olan tetkikler kullanılmadan, uzun süreli hasta takiplerine ve ilaç kesim denemelerine gerek olmadan, etiyopatogenezin genetik olarak aydınlatılması sayesinde hastalığın izlemi öngörülebilir. Bizim çalışmamızın amacı da bu bağlamda kliniğimizde takip ve tedavi edilmiş, 0-18 yaş arası doğumsal hipotiroidi tanılı hastaların verilerini retrospektif olarak tarayarak yapılan testlerin maliyet-etkinlik ilişkisini incelemektedir. Çalışma için DEÜTF Çocuk Genetik bölümüne NGS Tiroid Hastalıkları kiti analiz edilmesi için başvuran 105 çocuğun dosyası incelendi. Çalışmanın dahil edilme ve dışlama kriterlerine uyan 74 olgu çalışmaya katıldı. . Tüm olguların %90.5'u kalıcı hipotiroidi ile takip edilirken, %9,5'u geçici hipotiroidi ile takip edilmişti. Olguların hipotiroidi ilişkili klinik semptomları değerlendirildiğinde en sık saptanan semptomlar sırasıyla uzamış sarılık (%35,2), konstipasyon (%23,9) ve boy kısalığı (%17,5) idi. Çalışmamızda annesinde klinik hipotiroidi olan olgularda istatistiksel açıdan anlamlı olacak şekilde genetik mutasyon saptandı. Olguların 12'sinde patojenik mutasyon ve 41'inde VUS saptandı. Patojenik mutasyonu olan olguların %75'i dishormonogenez, %16,7'si tiroid hormon reseptör direnci, %8,3'ü agenezi olarak sınıflandırılmıştı. Çalışmamızda en çok saptanan genler patojenik grupta TPO (%25), TSHR (%17), ALB (%17) ve TG (%17) iken VUS grubunda TG (%17,1), DUOX2 (%14,6) ve DUOX1 (%9,8) oldu. Olguların çocuk genetik polikliniği başvuru maliyetleri gruplar arasında kıyaslandığı zaman anlamlı fark saptanmamıştır. Çalışmamızın maliyet etkinlik incelemesi için geriye yönelik güç analizi yapıldığında güç analiz skoru düşük saptanmıştır. Genetik testler, sonuçların bir gen mutasyonu için pozitif veya negatif olmasına bakılmaksızın potansiyel faydalara sahiptir. Test sonuçları, belirsizlikten kurtulma duygusu sağlayabilir ve insanların sağlık hizmetlerini yönetme konusunda bilinçli kararlar almalarına yardımcı olabilir. Çalışmamızın sonuçları gelecekte yapılacak çalışmalarda maliyet etkinlik analizine daha geniş bir bakış açısı ile bakılması gerektiğini göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Congenital hypothyroidism (CH) is a clinical picture characterized by thyroid hormone deficiency in newborn babies. CH is one of the most common causes of preventable mental retardation in the neonatal period, which is seen in one in 2000 to 4000 live births. The aim of the treatment is to provide the patient's normal neurological development and growth by creating a clinically and biochemically euthyroid case. Detection of genetic mutation has an important place in the diagnosis of CH. Without the use of tests with high side effects such as scintigraphy for the diagnosis, without the need for long-term patient follow-ups and drug discontinuation, the follow-up of the disease can be predicted thanks to the genetic clarification of the etiopathogenesis. In this context, the aim of our study is to examine the cost-effectiveness relationship of the tests performed by retrospectively scanning the data of patients aged 0-18 years with a diagnosis of congenital hypothyroidism who were followed up and treated in our clinic. For the study, the files of 105 children who applied to DEUTF Pediatric Genetics Department for NGS Thyroid Diseases kit analysis were reviewed. 74 cases who met the inclusion and exclusion criteria of the study were included in the study. . While 90.5% of all cases were followed up with permanent hypothyroidism, 9.5% were followed up with transient hypothyroidism. When the hypothyroid-related clinical symptoms of the cases were evaluated, the most common symptoms were prolonged jaundice (35.2%), constipation (23.9%) and short stature (17.5%). In our study, a statistically significant genetic mutation was found in cases whose mothers had clinical hypothyroidism. Pathogenic mutation was detected in 12 of the cases and VUS in 41 of them. Of the cases with pathogenic mutations, 75% were classified as dyshormonogenesis, 16.7% as thyroid hormone receptor resistance, and 8.3% as agenesis. The most detected genes in our study were TPO (25%), TSHR (17%), ALB (17%) and TG (17%) in the pathogenic group, while TG (17.1%), DUOX2 (14.6%) and DUOX1(9.8%) in the VUS group. When the application costs of the cases to the pediatric genetic polyclinic were compared between the groups, no significant difference was found. When retrospective power analysis was performed for the cost-effectiveness analysis of our study, the power analysis score was found to be low. Genetic testing has potential benefits regardless of whether the results are positive or negative for a gene mutation. Test results can provide a sense of relief from uncertainty and help people make informed decisions about managing their healthcare. The results of our study show that cost-effectiveness analysis should be looked at from a broader perspective in future studies.

Benzer Tezler

  1. Dishormonogenezli konjenital hipotirodi hastalarında yeni nesil dizi analizi ile genetik etiyoloji değerlendirilmesi

    Evaluation of genetic etiology with a new generation sequence analysis in congenital hypothrody patients with dishormonogenesis

    ÜMRAN POTA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELDA AYÇA ALTINCIK

    PROF. DR. GÖKHAN OZAN ÇETİN

  2. Konjenital nöral tüp defektli bebeklerin retrospektif olarak incelenmesi

    Retrospective analysis of infants with congenital neural tube defects

    İSMAİL HAKKI ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN KAHVECİ

  3. Kocaeli ili doğumsal hipotiroidizm tarama programı 2009 yılı sonuçlarının geriye dönük olarak değerlendirilmesi

    The retrospective evaluation of the year of 2009 results of congenital hypothyroidism screening proramme in Kocaeli

    YUSUF KUŞDAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKocaeli Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞÜKRÜ HATUN

  4. Doğumsal hipotiroidizmli 25 vakanın etyopatogeneze göre klinik ve laboratuar bulgularının incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    TAŞKIN TAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. YAŞAR CESUR

  5. Yenidoğan doğumsal hipotiroidi taramasında tsh, serbest t3 ve serbest t4'ün karşılaştırılması

    Comperation between tsh, free t3 and free t4 in screening neonatal congenital hypothyroidism

    RAİF KONAKCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ. TOLGA ALTUĞ ŞEN