Geri Dön

Hipertansif gebeliklerde umblikal doppler rezistans indeksinin önemi

The importance of the resistance index in the umbilical doppler in hypertensive pregnancy

  1. Tez No: 790000
  2. Yazar: GÜLAY BALKAŞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. AHMET BİRTAN BORAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 30

Özet

Giriş: Doppler ultrasonografi, gelişmekte olan fetüs ve plasentanın arter ve venlerinde kan akışını değerlendirmek için 20 yılı aşkın süredir klinik obstetrik uygulamalarda kullanılmaktadır. Gebelikte preeklampsi gibi hipertansif bozukluklar kötü gebelik sonuçları ile ilişkilidir ve maternal ve fetal morbidite ve mortalite ile sonuçlanabilir. Preeklampsi ve intrauterin büyüme kısıtlaması dahil olmak üzere bir dizi obstetrik komplikasyonun, plasenta vaskularizasyonun anormal gelişiminden kaynaklandığı ve bunun anormal doppler velosimetrisine yansıyabileceği yaygın olarak kabul edilmektedir. Hipertansif bozukluklarla komplike olan gebeliklerde umbilikal arter akım hızı dalga formunun sonucu öngörme potansiyelini değerlendirmek için prospektif bir çalışma yürüttük. Metod: Hipertansif bozukluğu olan toplam 121 gebe kadın umblikal arterin Doppler akım hızı dalga formları kullanılarak prospektif olarak incelendi. Çalışmaya gebeliğe bağlı hipertansiyon (n=54), preeklampsi (n=38) ve kronik hipertansiyonu (n=29) olan kadınlar dahil edildi. Fetal anomali olasılığını dışlamak ve gestasyonel yaş tespiti için tüm vakalara ultrason uygulandı. Analiz için teknik olarak kabul edilebilir en az beş dalga formunun ortalama direnç indeksi kullanıldı. Bulgular: Preeklampsi ve kronik hipertansiyonu olan hastalarda umbilikal arter direnç indeksi gebeliğe bağlı hipertansiyonu olan hastalara göre daha yüksek bulundu. Anormal direnç indeksine sahip hastalarda erken doğum, fulminan hipertansiyon ve gebelik yaşına göre küçük bebek sahibi olma olasılığı daha yüksekti. Sonuç: Bulgularımız, preeklampsi, gestasyonel hipertansiyon ve intrauterin büyüme kısıtlılığı gibi yüksek riskli gebelikleri olan kadınların perinatal mortalite ve morbidite olasılığını azaltmak için umbilikal arter Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi gerektiğini düşündürmektedir

Özet (Çeviri)

Introduction: Doppler ultrasonography has been used in clinical obstetric practice for over 20 years to assess blood flow in the arteries and veins of the developing fetus and placenta. Hypertensive disorders in pregnancy, such as pre-eclampsia, are associated with poor pregnancy outcomes and can result in maternal and fetal morbidity and mortality. It is widely accepted that a number of obstetric complications, including pre-eclampsia and intrauterine growth restriction, are due to abnormal development of the placental vasculature, which may be reflected in abnormal Doppler velocimetry. We conducted a prospective study to evaluate the potential of the umbilical artery flow velocity waveform as a predictor of outcome in pregnancies complicated by hypertensive disorders. Methods: A total of 121 pregnant women with hypertensive disorders were prospectively studied using Doppler ultrasound flow velocity waveforms of the umbilical artery. The study included women with pregnancy-induced hypertension (n=54), preeclamptic pregnancies (n=38), and chronic hypertension (n=29). Ultrasound was performed in all cases to exclude the possibility of fetal anomalies and for the determination of gestational age. The mean resistance index of at least five technically acceptable waveforms was used for analysis. Results: The umbilical artery resistance index was found to be higher in patients with pre-eclampsia and chronic hypertension than in patients with pregnancy-induced hypertension. Patients with abnormal resistance indices were more likely to be delivered preterm, to have fulminant hypertension and to have small for gestational age babies. Conclusion: Our findings suggested that women with high-risk pregnancies, such as pre-eclampsia, gestational hypertension, and intrauterine growth restriction, may be evaluated with umbilical artery Doppler ultrasonography to reduce the possibility of perinatal mortality and morbidit

Benzer Tezler

  1. Hipertansif gebeliklerde doppler ultrasonografinin yeri

    Başlık çevirisi yok

    ÖMER KANDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    Kadın Hastalıkları ve DoğumGazi Üniversitesi

    PROF.DR. Ö. KUTAY BİBEROĞLU

  2. Yüksek riskli gebelikler ile sağlıklı gebeliklerdeki fetal doppler parametleri ve plasenta elastografisinin karşılaştırılması

    Comparison of fetal doppler parameters and placental elastography in high-risk pregnancies and healthy pregnancies

    SENA ÇAĞLASU MERT ALBAYRAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NUMAN ÇİM

  3. Gebeliğin hipertansif bozukluklarının tanısında klinik, biyokimyasal ve ultrasonografik parametrelerin analizi

    Analysis of clinical, biochemical and ultrasonographic parameters in the diagnosis of hypertensive disorders of pregnancy

    NAZLI TUNCA ŞANLIER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ELİF GÜL YAPAR EYİ

  4. Fetomaternal doppler ultrasonografinin preeklampsi ve eklampsinin ayrımında ve perinatal prognozu saptamadaki yeri

    To Determine perinatal prognosis and to discriminate preeclampsia and eclampsia by doppler ultrasonography

    ERHAN TOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT YAYLA

  5. Preeklamptik ve normal gebelerde maternal ve umblikal kord kanındaki tiyol-disulfid, delta aminolevulinat dehidrataz, diğer oksidatif stres marker seviyelerinin araştırılması ve neonatal sonuçlara etkisi

    Research of thi̇ol-disulfide, delta aminolevulinate dehydratase and other oxidative stress marker levels in maternal and umbilical cord blood of preeclamptic and healthy pregnants and thei̇r effect on neonatal outcomes

    BÜŞRA LEKESİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEHRA KURDOĞLU