Böbrek parankim sertliğinin 'sHEAR wave' us elastografi ile değerlendirilmesi
Evaluation of renal parenchymal stiffness by shear wave us elastography
- Tez No: 797537
- Danışmanlar: PROF. DR. NURAY HALİLOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Sonoelastografi, Kronik Böbrek Hastalığı, Sonoelastography, Chronic Kidney Disease
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Amaç: Kronik böbrek hastalığı olanlarda hastalığın ciddiyetinin değerlendirilmesinde,“Shear Wave”Elastografi(SWE) tekniği ile ölçülen renal parankimal sertlik değerlerinin, klinik ve laboratuvar bulgular ile uyumunu ve tanıya katkısını araştırmak. Gereç ve Yöntem: Aralık 2020-Kasım 2022 tarihleri arasında bölümümüzde abdomen, renal ya da üriner Ultrasonografi(US) incelemesi yapılan; klinik, laboratuvar veya histopatolojik olarak ispatlanmış kronik böbrek parankim hastalığı(KBH) bulunan 50 hasta değerlendirilmiştir. Uygun olmayan ölçümler nedeniyle 9 hasta çalışma dışı bırakılmış ve toplam 41 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Kontrol grubumuzu ise, laboratuvar ya da görüntüleme ile ispatlanmış herhangi bir böbrek hastalığı olmayan ve başka nedenlerle kliniğimizde US randevusu bulunan, 18 yaş üstü 40 hasta oluşturmaktadır. Sonografik incelemelerin ve SWE ölçümlerinin tamamı aynı radyolog tarafından yapılmıştır. Her hastada böbrek boyutları, ortalama parankim kalınlığı ve parankim ekosu değerlendirildikten sonra SWE yöntemi ile hastaların renal parankimal sertlikleri ölçülmüştür. Bu amaçla her bir böbreğin alt polü, orta kesim ve üst polüne, renal piramidlere paralel olarak yerleştirilen yerleştirilen ROI ile her bölge için en az iki adet toplamda her böbrek için en az 6 ölçüm yapılarak kPa cinsinden ortalama değer belirlenmiştir. Hastalardaki KBH varlığını ve ciddiyetini belirleyebilmek amacıyla, hastane elektronik arşiv sisteminden böbrek fonksiyonu hakkında bilgi veren(serum üre, kreatinin ve glomerular filtrasyon hızı(GFR)) ve US inceleme tarihine en yakın zamanda alınmış kan tetkik sonuçları kaydedilmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda, SWE'de ölçülen böbrek parankim sertlik değerleri ile hastalık tanısında ve evrelemesinde kullanılan laboratuvar verileri arasında korelasyon olup olmadığı araştırılmıştır. İstatistiksel analizlerde Spearman korelasyon testi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil olan ve uygun ölçüm gerçekleştirilen 41 hastanın 24'ü(%58,5) kadın, 17'si(%42,5) erkektir. Hastaların yaşı 18 ile 83 arasında olup yaş ortalaması 66'dır. Kronik böbrek hastalığı hastalığı etiyolojisinde en sık karşılaşılan sebepler hipertansiyon ve diyabetes mellitustur. KBH tanılı hastalarda kontrol grubuna göre parankim sertlik değerlerinin istatistiksel olarak anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır(sırasıyla 15.6 kPa-5.5 kPa)(p0,05). Ayrıca hasta ve kontrol gruplarında yapılan analizlerde cinsiyet ile renal parankimal sertlik arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır(p>0,05). Sonuç: US, iyonizan radyasyon içermeyen, hızlı, kullanımı kolay, noninvaziv ve portatif bir görüntüleme yöntemidir. SWE ise, karaciğer başta olmak üzere birçok parankimal organda fibrozisi gösteren, etkin bir noninvaziv görüntüleme yöntemi olup KBH'da SWE tekniği ile ölçülen renal parankimal sertlik değerleri, böbrek fonksiyonunun ve hastalık ciddiyetinin değerlendirilmesinde faydalı olabilir. Tekrarlayan ölçümlere olanak sağlayan bu yöntemin KBH'da kullanımının yaygınlaştırılması, teknik iyileştirmeler ile ölçümlerin standardize edilmesi ve referans değerlerin tanımlanmasıyla bu hastalarda tanı ve takibin önemli bir parçası haline geleceği düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Purpose: To investigate the concordance of renal parenchymal stiffness values measured by Shear Wave Elastography(SWE) technique with clinical and laboratory findings in the evaluation of the severity of the disease in patients with chronic kidney disease(CKD) and their contribution to the diagnosis. Materials and Methods: Fifty patients with histopathologically proven or with clinical and laboratory findings of CKD who underwent abdominal, renal or urinary ultrasonography(US) examination in our department between December 2020-November 2022, were evaluated. Due to inadequate measurements, 9 patients were excluded from the study and 41 patients were enrolled. Our control group consisted of 40 patients over 18 years of age who did not have any laboratory or imaging-proven renal disease and had an US appointment in our clinic for other reasons. All sonographic examinations and SWE measurements were performed by the same radiologist. After the evaluation of renal size, mean parenchymal thickness and echogenicity, renal parenchymal stiffness was measured by SWE method. In each patient, a ROI was placed parallel to the renal pyramids in the lower pole, middle section and upper pole of each kidney, and the mean value was determined in kPa, by making at least two measurements for each section and at least 6 measurements in total for each kidney. In order to determine the presence and severity of CKD, blood test results(serum urea, creatinine, glomerular filtration rate(GFR)) from the instutional electronic database, which provided information about renal function and which were obtained at the time of US examination, were recorded. Using the obtained data, it was investigated whether there was a correlation between renal parenchymal stiffness values measured by SWE and laboratory data used in the diagnosis and staging of the disease. Spearman correlation test was used in statistical analyses. Results: Of the 41 patients included in the study, 24 patients(58.5%) were female and 17 patients(42.5%) were male. The age range was between 18 years and 83 years, with a mean age of 66 years. Hypertension and diabetes mellitus were the most common causes of CKD. We found that parenchymal stiffness values were statistically significantly higher in patients with CKD compared to the control group(15.6 kPa-5.5 kPa, respectively)(p0.05). In addition, no significant correlation was found between gender and renal parenchymal stiffness(p>0.05). Conclusion: US, is a is fast, easy to perform, noninvasive, and portable imaging method which lacks ionising radiation. SWE, is an effective noninvasive technique that shows fibrosis in many parenchymal organs, especially the liver, and renal parenchymal stiffness values measured by SWE, may be useful in the assessment of renal function and disease severity in patients with CKD. As it is a reproducible technique, we believe that with the increasing use of this technique, and with technical improvements, standardisation of measurements and definition of reference values, SWE might play an important role in the diagnosis and follow-up of patients with CKD.
Benzer Tezler
- Polikistik over sendromlu hastalarda pankreas yağlanması sıklığı
Frequency of lubrication of the pancreas in patients with polycystic over syndrome
HALİL SEVEROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıMersin Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FEHMİ ATEŞ
- Böbrek parankim hastalıklarında ultrasonografinin tanı ve sağıtıma katkısı
Başlık çevirisi yok
ERTUĞRUL MERTER
- Böbrek parankim biyopsisi sonrasında gelişen hemoraji komplikasyonunu öngörmede SMI ve SWE' nin yeri
The role of SMİ and SWE in the prediction of hemorrhage complications after renal parenchyma biopsy
BURAK GÜNAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Radyoloji ve Nükleer TıpTrakya ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ OSMAN KULA
- Böbrek parankim bozukluğu olmayan esansiyel hipertansiyon olgularında ürik asid klirensi değerleri
Başlık çevirisi yok
MUSTAFA MUSTAFA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1990
Kardiyolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. H. HÜSREV HATEMİ