Understanding gesture-speech interaction through the lens of gestures' self-oriented functions: Gesture production and speech disfluency
Jest-konuşma etkileşimine jestlerin kişiye dönük fonksiyonları üzerinden bakış: Jest üretimi ve konuşma akışındaki bozulmalar
- Tez No: 811533
- Danışmanlar: DOÇ. DR. TİLBE GÖKSUN YÖRÜK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Dilbilim, Psikoloji, Linguistics, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Koç Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 154
Özet
İnsanlar konuşurken sıklıkla jest yaparlar. Kavramsallaştırma-için-jest hipotezi, jestlerin öz-yönelimli işlevlere sahip olduğunu savunur. Temsilî jestler üretmek (örn., küçük anlamına gelmesi için iki el arasında küçük bir boşluk bırakmak) bilişsel yükü azaltır ve bireylerin düşünmesine ve konuşmasına yardımcı olur. Sağlıklı bireyler konuşurken zaman zaman akıcı olmayabilirler. Jestler bilişsel süreçlere yardımcı olur ve özellikle konuşma zor olduğunda daha akıcı konuşmanın yolunu açar mı? Bu tezde, çeşitli gruplarda çok modlu dil üretimini, özellikle jest ve sözlü dilin akıcılığına odaklanarak araştırdım. Üç çalışmada, jest-konuşma etkileşimini yaş, ikidillilik ve ikidilli bireylerin birinci (L1) ve ikinci (L2) dilde konuşması gibi faktörleri ele alarak inceledim. Bu gruplarda (1) konuşma akıcılığı ve jest üretimi, (2) iki olgunun ne ölçüde ilişkili olduğu ve spontan konuşmada ne zaman birlikte meydana geldiği ve (3) jestlerin öz-yönelimli işlevleriyle uyumlu olarak jest kullanmanın konuşmayı daha akıcı hale getirip getirmediği araştırıldı. İkinci bölümde, daha genç ve daha yaşlı yetişkinlerin resim betimlerken hangi türlerde ve oranlarda akıcılık ve jestler sergilediklerini ve alanyazında nadiren ele alınan bir konu olarak yaşın jest ve konuşma akıcılığı arasındaki ilişkiye olan etkisini inceledim. Sonuçlar, daha genç yetişkinlerin dolgulu duraksamaları daha çok kullandığı, daha yaşlı yetişkinlerin ise daha yüksek oranlarda tekrarlamalar yaptığını gösterdi. Benzer şekilde, daha genç yetişkinlerin temsilî jest üretme eğilimleri daha yüksekti. Dahası, konuşmanın akıcı olmadığı durumlara bir jestin eşlik etmesi oranı genç yetişkinlerde daha yüksek bulundu. Bununla birlikte, bir jestin akıcılığının bozulduğu bir durumla birlikte olma oranı iki grup arasında benzerdi. Bu bulgular, jestlerin zayıf dil becerilerini zorunlu olarak telafi etmediğini göstermektedir. Ancak, daha genç yetişkinlerin dil üretim sisteminin geçici konuşma problemlerini çözmek için jest modalitesinden daha iyi faydalanıyor olabilirler. Üçüncü bölümde, 5 ve 7 yaşındaki anadili Türkçe olan ve Türkçe-İngilizce ikidilli olan çocukların konuşmada akıcılık ve jest üretme oranlarını ve jest kullanımının her iki dilde de anlatılarının akıcılığı ile ilişkili olup olmadığını inceledim. Sonuçlar, ikidillilerin sessiz ve dolgulu duraksamalar açısından tekdillilere göre daha az akıcı olduğunu gösterdi. Tekdilli çocuklar ikidillilere göre daha fazla temsilî jest üretti. Temsilî jest sıklığı ile Türkçe anlatıların akıcılık oranı arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Bunun yerine, çocukların genel jest sıklığı, dil yeterliliği ve dilbilimsel karmaşıklık kontrol edildiğinde sadece Türkçe anlatılardaki akıcılık oranlarını yordamıştır. Tüm bu bulgular, temsilî jestlerin öz-yönelimli işlevlerinin henüz gelişmekte olan bir dil sisteminde tam olarak yansımamış olabileceğini göstermektedir. Dördüncü bölüm, yetişkinlerde ikidillilik ve çok modlu dil üretimine odaklandı. İkidilli yetişkinlerin birinci (L1) ve ikinci dillerinde (L2) akıcılık ve temsilî jest oranlarını ve temsilî jestlerin konuşmadaki akıcılığının bozulduğu durumlarla zamansal olarak bir ilişki içerisinde olup olmadığını inceledim. Sonuçlar, ikidilli yetişkinlerin ikinci dil olan İngilizce'de, dil yeterliliği kontrol edildikten sonra bile Türkçe'ye göre daha az akıcı olduklarını gösterdi. Bu durum akıcılıktaki bozulmaların iletişimsel niyetlerden de kaynaklanabileceğine işaret ediyor olabilir. İkidilliler L2'de daha fazla temsilî jest üretmiş olsalar da, bu fark L2 yeterliliği kontrol edildikten sonra ortadan kaybolmuştur. Katılımcılar İngilizce'de ne kadar yetkin olurlarsa, o kadar çok temsilî jest kullandılar. Benzer şekilde, akıcılığın bozulması ve jestlerin zamansal olarak birlikte olması durumu İngilizce'de daha yaygındı. İngilizce yeterliliği, bir akıcılık bozulmasının bir jestle birlikte olma olasılığı ile pozitif bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Bu bulgular, bireylerin kendi hatalarını tespit edebilecek yetkinliğe sahip olduklarında daha fazla temsilî jest kullandıklarını göstererek jestlerin üstbilişsel arka planına işaret etmektedir. Genel olarak, üç çalışmanın sonuçları, farklı popülasyonlar içinde ve arasında akıcılık ve jest desenlerini inceleyerek sağlıklı bireylerde çok modlu dil üretimi konusunda bir içgörü sağlamaktadır. Öz-yönelimli işlevlerine rağmen, temsilî jestler dil yeterliliği ile yakından ilişkilidir ve zayıf dil becerilerini her zaman telafi etmez. Sonuç olarak, temsilî jestlerin öz-yönelimli işlevleri sırasıyla gelişmekte olan ve gerileyen dil sistemlerini temsil eden çocuk ve yaşlı yetişkinlerde tam olarak kendini göstermeyebilir. Bu popülasyonlarda, farklı jest tipleri çok modlu dil sisteminde organize edilerek sözlü dilin akıcılığına katkıda bulunabilir. Bu tez, temsilî jestlerin öz-yönelimli işlevlerini anlamak için yaş grupları, ikidillilik durumu ve kişilerin birinci ve ikinci dilini kapsayan bir araştırma alanı önererek kavramsallaştırma-için-jest hipotezine teorik olarak katkıda bulunmaktadır.
Özet (Çeviri)
People spontaneously gesture while speaking. The gesture-for-conceptualization hypothesis argues that gestures have self-oriented functions. Using representational gestures (e.g., leaving a small space between two hands to mean small) decreases cognitive load and helps individuals think and speak. Healthy individuals occasionally become disfluent when they speak. Do gestures facilitate cognitive processes and pave the way for more fluent speech, particularly when speaking is difficult? In this dissertation, I investigated multimodal language production in diverse groups, with a particular focus on gesture and speech disfluency. In three studies, I examined gesture-speech interaction as a function of age and bilingualism status as well as across bilinguals' first (L1) and second (L2) languages. In these groups, I investigated (1) speech disfluency and gesture production, (2) to which extent the two phenomena are related and temporally co-occur in spontaneous language, and (3) whether using gestures makes speech more fluent, complying with gestures' self-oriented functions. Chapter 2 examined whether younger and older adults revealed different types and rates of disfluencies and gestures in describing paintings and how age could affect the co-occurrence between gesture and speech disfluency, which has been rarely studied in the literature. Results indicated that younger adults produced higher proportions of filled pauses while older adults produced higher proportions of repetitions. Similarly, younger adults were more likely to produce representational gestures. Moreover, the proportion of speech disfluencies that occur with a gesture was significantly higher for younger than older adults. However, the two age groups were comparable in terms of the proportion of gestures that were accompanied by a speech disfluency. These findings suggest that gestures do not necessarily compensate for weak language skills. Instead, younger adults' language production system might be better at benefiting gesture modality to resolve temporary problems in speech. Chapter 3 investigated whether disfluency and gesture rates differed across 5- and 7-year-old Turkish monolinguals and Turkish-English bilinguals. I also examined whether children's gesture use was associated with their speech fluency in narrative production in both languages. Results showed that bilinguals were more disfluent than monolinguals, particularly for silent and filled pauses. Monolinguals produced more iconic gestures than bilinguals. Representational gesture frequency alone was not significantly associated with the disfluency rate in Turkish narratives. Instead, children's overall gesture frequency predicted disfluency rates only in Turkish, controlling for language proficiency and linguistic complexity. These findings together indicate that representational gestures' self-oriented functions might not be fully reflected in an emerging language system. Chapter 4 focused on bilingualism and multimodal language production in adults. I investigated disfluency and representational gesture rates of bilinguals in their two languages and whether and when representational gestures co-occurred with disfluencies across the two languages. Results demonstrated that bilingual adults were more disfluent in L2-English even after L2 language proficiency was controlled, suggesting that disfluencies might also stem from communicative intentions. Although bilinguals produced more representational gestures in their L2, this difference disappeared after L2 proficiency was controlled. The more participants were proficient in English, the more they used representational gestures in that language. Similarly, disfluency-gesture co-occurrences were more common in English. L2 proficiency was positively correlated with the likelihood of a disfluency being accompanied by a gesture. These findings suggest that individuals might use more representational gestures when they are disfluent if they have enough competency to detect their mistakes, which suggests a metacognitive background for gesture production. Overall, results from the three studies provide insight into typical multimodal language production through an investigation of disfluency and gesture patterns within and across populations. Despite their self-oriented functions, representational gestures do not compensate for weak language skills, but rather, they are closely linked to language proficiency. As a result, representational gestures' self-oriented functions might not be clearly reflected in children and older adults, which represent emerging and decaying language systems, respectively. In such populations, different gesture types might be orchestrated in the multimodal system, contributing to fluency. This dissertation theoretically informs the gesture-for-conceptualization hypothesis, suggesting a research avenue for representational gestures' self-oriented functions across age groups, bilingualism status, and one's L1 versus L2.
Benzer Tezler
- Türkçe öğretiminde yaratıcı drama yöntemi ile diksiyon becerileri kazandırmaya ilişkin bir model önerisi yaklaşımı
A Recomended model approach towards developing the creative drama method and diction skillis in Turkish education
TÜLİN TÜMTÜRK YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiEğitim Programları ve Öğretimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İNCİ SAN
- Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda anadal ses eğitimi programlarının etkinliği
Başlık çevirisi yok
İSMAİL MUHTAR GÖĞÜŞ
Sanatta Yeterlik
Türkçe
1994
Eğitim ve Öğretimİstanbul Teknik ÜniversitesiGüzel Sanatlar Ana Sanat Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÖKTAN AY
- Sesin politikası ve göçmen kadınların vokal icraları: Rezonans küresi
The politics of voice and vocal performances of immigrant women: Resonance sphere
SELDA ÖZTÜRK
Doktora
Türkçe
2022
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiMüzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. F. BELMA OĞUL
- A study with architects on the use of gestures with and without speech for representing shapes
Jestlerin konuşma ile konuşmasız olarak şekillerin temsili için kullanımı üzerine mimarlarla bir çalışma
AYŞE IŞKIN TÖRE
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. ELİF SEZEN YAĞMUR KİLİMCİ
- Understanding the gestural, lexical and grammatical development of turkish-speaking infants and toddlers: Validity study of the Turkish Communicative Development Inventory (TIGE)
Türkçe konuşan çocukların iletişim davranışları, sözcük dağarcığı ve dilbilgisi gelişimini gözlemlemek: Türkçe İletişim Gelişimi Envanteri (TİGE) geçerlik çalışması
BURÇAK AKTÜRK