Türkçe öğretiminde yaratıcı drama yöntemi ile diksiyon becerileri kazandırmaya ilişkin bir model önerisi yaklaşımı
A Recomended model approach towards developing the creative drama method and diction skillis in Turkish education
- Tez No: 94806
- Danışmanlar: PROF. DR. İNCİ SAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Eğitim Programları ve Öğretimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 163
Özet
ÖZET“Konuşma; duygu, düşünce, tasarım ve isteklerin sözle bildirilmesidir. Başka bir deyişle, bir konunun zihinde tasarlandıktan sonra karşımızdakilere sözle iletilmesi işidir. Konuşma, zihinsel gelişim, kişilik oluşumu ve toplumsal ilişkilerin bir yansıtıcısıdır. Bireysel ve toplumsal yaşamda önemli bir yer tutan konuşma; okul, iş ve toplum yaşamında başarı ya da başarısızlığı belirleyen etmenlerden de biridir. Kutadgu Bilig'te, ”İnsanda dilinde değişir kader,/ Ya yurda baş olur, ya başı gider.“ sözleriyle anlatılmak istenen düşünce de aynı inancı yansıtır. Konuşma, çağlar boyunca insanın insanla ilişkilerini düzenlemede, kişilerin birbirini etkilemede değerinden bir şey yitirmemiştir. Bireyin dil yoluyla kurduğu iletişimin bir boyutunu oluşturan konuşma, bir duygu ve düşünce alışverişidir. Bu anlamıyla, bireyler arasındaki yaşantıların paylaşılması sürecidir. Çağımızda da demokratik yaşamı oluşturmada bir etken olduğu gibi, demokratik bir toplumda vazgeçilmeyecek en temel bireysel hak ve görevdir. Konuşma, sadece birtakım sözcükleri ses aracılığıyla başkalarına aktarmak değildir. Bir anlatım ve anlaşma aracı olan konuşmanın da diğer anlatım biçimlerinde olduğu gibi kendine özgü kural ve ilkeleri vardır. Çocuklar, belirli konuşma alışkanlıkları edinerek okula gelirler. Okulöncesi dönemde, çocuk ailenin gelenek, görenek ve alışkanlık sınırı içinde gelişen bir konuşma eğitiminden geçirilir. Ancak, çocukların konuşmalarını gelişigüzellikten kurtarıp, onlara doğru ve düzgün konuşmanın kural ve teknikleriyle ilgili davranışların kazandırılması okul öğretiminin sorumluluğudur. Eğitilmiş bir ses tonu ile; ses, hece, sözcük ve cümle gibi dil birimlerinin tam hakkını veren, cümle ve sözcük vurgularını doğru yapan, 155konunun duygu ve düşünce yönlerini sesiyle ayıran, konuşma içeriğinin anlamını yaptığı durgu ve duraklarla aydınlatan; bedensel devinim, jest ve mimik gibi öğeleri konuşmaya katarak sözün anlamını güçlendiren konuşma becerilerine sahip bireylerin yetiştirilmesi ise, öncelikle Türkçe öğretiminin sorumluluğudur.”(Sever,1995,s.21-22). Konuşmayı, hazırlıklı ve hazırlıksız konuşma olarak ikiye ayırmak gerekir. Günlük yaşamda bireyler arasındaki iletişimi sağlayan konuşma, hazırlıksız yapılan konuşmadır. Karşılıklı etkileşim ve tepkilerle yönlenir. Doğal, sıcak, inandırıcı, net ve anlaşılır olma özellikleri taşır. Bir konu üzerine yapılan sunu, konferans ve bilgilendirme ise hazırlıklı konuşmadır. Rastlantısal değil, belirlenen başlıkları ve verilmesi istenen amaçları karşılayabilecek şekilde yönlendirilmiştir. Etkileyici, kendini dinletici, anlaşılır, açık olmalıdır, hazırlıksız konuşmaya göre daha az duygu yoğunluğu taşır, düşünce ve yaratıcılık daha öndedir. İçerik kadar, sunum biçimi de önemlidir. Çoğu zaman ne söylenildiğinden çok, nasıl söylendiği öndedir. Çünkü bir kitle tarafından yanlış anlaşılmak, söylenenlerin amacına ulaşmaması düzeltilmesi zor bir durum olarak bireyin karşısına çıkar. Bir anlatım 5 öğeden oluşur: 1. Ses ve solunum, 2. Boğumlanma, 3. Duygu, düşünce ya da isteklerin aktarımı (anlatım), 4. Sözcük hazinesi ve doğru sözcüklerin kullanımı, 5. Biçem. 156Bu beş etmenin kişilik yapısına, karakter özelliklerine göre şekillenmesi diksiyonu oluşturur.“Güzel ve düzgün konuşmanın gereğine inanmayan bireyin kendini bu yolda geliştirmesi kolay değildir. Bu konudaki ilk bilinçlendirme ancak aile ve okul çevresinde yapılabilir. Geç kalınmış bir konuşma eğitimi zaman ve sabır gerektirir. Üstelik diksiyon kişiliğin bir yönüdür ve sürekli gelişmek durumundadır.”(Özben, 1989, s. 181). Taşer'in de (1992, s. 239-241) söylediği gibi,“Konuşma, içgüdüsel bir veri değil, eğitimle kazanılan bir beceridir. Yetkililer okullarımızın eğitim ve öğretim programlarında yer alan konuları batının denenmiş, sınanmış yöntemleriyle uygulamaya koymuşlar”; ancak konuşmanın eğitimle kazandırılan bir beceri olduğunu göz ardı ederek, diksiyon eğitimine öğretim programlarında yer vermeye gerek duymamışlardır. İlköğretimde Türkçe ve lisede Edebiyat dersleri vardır. Bu derslerde, okuma, yazma, dilbilgisi, yazın türleri okutulur, öğretilir. Ancak konuşma ve diksiyon öğretilmez, öğretilemez. Çünkü bu derslere rehberlik eden öğretmenler de, kendilerini uzmanlaştıran okullarda böyle bir eğitim almazlar. Bu nedenle öğrenciye gereken düzeyde diksiyon becerileri kazand ı rı lamamaktadı r. Bu çalışmada Türkçe Öğretiminde İlköğretim öğrencilerine diksiyon becerileri kazandırmaya yönelik bir öğretim programı hazırlanmıştır. Çalışma; Giriş, Kuramsal Çerçeve, Model, Sonuç ve Öneriler ana bölümlerini içermektedir. Eğitim yöntemi belirlenirken bireyin yaratıcılığı ve uygulamaların 157yapılabilir olması göz önüne alınmış ve ezbere dayalı öğretim yönteminden kaçınılmıştır. Diksiyon eğitiminin yöntemi araştırmaya ve uygulamaya dayalı olmalıdır. Öğrenci, diksiyonun öneminin farkına varmalı, etkisini gözlemleyebilmeli, çalışmalardan zevk almalı, yaparak öğrenmelidir. Geleneksel eğitim yöntemi öğrenciyi kısıtlamaktadır. Bu nedenle yaratıcı drama yönteminin, diksiyon derslerinin yürütülmesi için en uygun eğitim yöntemi olduğu düşünülmektedir.“Ezberci öğretim sistemi herkesin yakındığı bir olgu, yaratıcılık ise dillerden düşmeyen bir kavram”(San, 1994, s. 7). San' in da belirttiği gibi çağdaş öğretim düzeyinde ezberci eğitimin yerine bireyin yaratıcılığına ve araştırmaya dayalı, öğrenciyi merkeze alan öğretim sistemleri arayışındayız. Özellikle diksiyon becerileri geliştirmeye yönelik öğretim programlarını bireye sunarken arayışlarımıza yanıt veren yöntem yaratıcı drama oldu.“Eğitim öğretimde dramatik yaşantılar, olay, duygu ve durumların öğrenciler tarafından oyunlaştırılmasıyla edinilen yaşantılardır. (...) Dramatik çalışmalarla yaşantı edinmede mimikler, jestler, vücut hareketleri ve sesler iletişim aracı olarak kullanılır”(Kavcar, 1988, s. 84). Kavcar'ın anlatımı yaratıcı dramanın neden beklentilerimizi karşıladığını çok iyi aktarmaktadır. Birçok çalışma dramanın sözel anlatımı, özelliklede doğru ve etkili konuşmayı geliştirdiğini göstermiştir. Bu çalışmanın alt başlıklarını; problem, amaç, önem, tanımlar (Giriş ana başlığının altında), dilin gelişimi, dilin tanımı, dil çeşitleri, diksiyon eğitiminin aşamaları, yaratıcı drama, eğitimde drama, yaratıcı drama liderinin 158taşıması gereken nitelikler, drama yöntemiyle geliştirilen diksiyon ders programının aşamaları, ilköğretim 4 ve 5.sınıflarda Türkçe öğretimi ve 10-12 yaş öğrencilerinin dil gelişim özellikleri (Kuramsal Çerçeve ana başlığının altında), 4 ve 5. sınıflar diksiyon ders programı (Model ana başlığının altında) oluşturmaktadır. 159
Özet (Çeviri)
SUMMARY“Speech is the verbal notification of emotions, ideas, plans and desires. In other words, it is the business of transferring what we have thought out in our minds on a subject to other people. Speech is a reflection of mental development, individual character and communal relations. Speech, which has an important place in individual and communal living, is one of the factors determining success or failure in school, business and community life. The idea that Kutadgu Bilig wanted to put forward by saying, ”The fate of man changes on his tongue / Either he is at the head of his tent or he is defeated,“ is a reflection of the same belief. Throughout the ages, speech has lost none of its importance in regulating relationships amongst people and in the influence people have on one another. Speech, which forms one dimension of the communication established by an individual through language, is an exchange of emotions and thoughts. As in our age also it is a factor in establishing the democratic way of life, so, too, it is one of the essential individual rights and duties in a democratic society. Speech is not just a matter of passing on a few words to others with the voice. Speech, which is a vehicle for explanation and understanding, has its own individual rules and processes as do other methods of explanation. Children go to school when they have acquired certain speech habits. During the pre school period, children undergo an education in speaking which develops within the boundaries of the traditions, customs and habits of the family. However, school education is responsible for preventing children's speech from being haphazard and for instilling in them behaviour related to the rules and techniques of correct and harmonious speech. Developing individuals with a trained tone of voice who have the ability to give full value to elements of language such as phonemes, syllables, words and sentences, exercise sentence and word emphases correctly, separate with the voice the emotional and intellectual aspects of the subject, illuminate the meaning of the content of speech by pausing and halting and strengthen the meaning of words by adding to their speech elements such as body movement, gesture 160and mimicry is the primary responsibility of Turkish-language teaching.”(Sever, 1995, pp. 21 -22). It is necessary to divide speech into prepared and unprepared speech. The speech which ensures communication between individuals in daily life is unprepared speech. It is guided by mutual interaction and reaction. It has the characteristics of being natural, warm, convincing, clear and comprehensible. Presentations, lectures and announcements made on a subject are prepared speech. This is not haphazard but is guided in such a way as to be capable of achieving certain required headings and targets. It should be effective, should make itself heard and should be comprehensible and clear. It carries less emotional intensity than unprepared speech with thought and creativity more to the fore. The method of presentation is just as important as the content. Most of the time the mode of delivery is more to the fore than what is said because the correction of misunderstanding by a group, of the failure to achieve the purpose of that which is said, presents a person with a difficult situation. An explication is made up of 5 elements: 1. Voice and respiration, 2. Articulation, 3. Transfer (explanation) of emotions, ideas or wishes, 4. Use of vocabulary and a correct choice of words, 5. Style. The formation of these five elements according to individual make-up and character peculiarities constitutes diction.“It is not easy to develop an individual who does not believe in the need for beautiful and harmonious speech in this direction. Creating initial awareness on this subject can only be carried out in the family and school environment. Speech training which has been delayed requires time and patience. Furthermore, diction is an aspect of character and is in a state of continual development.”(Özben, 1989, p. 181) As Tater (1992, pp. 239 - 241), has also remarked,“Speech is not a matter of instinct but a skill which is acquired through training. Our 161authorities have implemented the matters contained in the education and teaching programmes of our schools with the tested and proven methods of the west.”However, they have neglected the fact that speech is a skill which is taught and have not seen a need to include diction in education and teaching programmes. There are Turkish lessons in primary and middle schools and Literature lessons in high schools. In these lessons, reading, writing, philology and writing styles are taught and learned. However, speech and diction are neither taught nor learned because the teachers who guide these classes do not receive such training in the schools where they qualify to teach. For these reason they cannot provide students with diction skills at the required level. In this study, a teaching programme has been prepared to gain diction skills for students in primary and middle schools in Turkish-language education. It consists of the following main sections: Study, Introduction, Theoretical Context, Model, Conclusion and Recommendations. In determining the teaching methodology, individual creativity and feasibility of implementation have been considered and teaching methodology based on rote learning has been avoided. Diction education methodology should be based on investigation and practical experience. The student should be aware of the importance of diction, should be able to see its effectiveness, should enjoy the studies and should learn through doing. Traditional teaching methodology restricts the student. For this reason it is considered that the creative drama method is the most appropriate teaching method for giving diction lessons.“The rote learning teaching method is a fact which everybody applies; as for creativity, it is a concept which never ceases to be spoken of.”(San, 1 994, p.7) As San has also declared, at the contemporary stage, we are in search of student-centred teaching systems based on individual creativity and investigation to replace teaching by the rote learning method. In particular, when we present to people teaching programmes for developing 162diction skills, creative drama is the method which meets the needs of this search.“In education and teaching, dramatic experiences are experiences acquired by children role-playing events, emotions and situations.... In acquiring experience through dramatic studies, mimicry, gestures, movements of the body and voices are used as vehicles of communication.”(Kavcar, 1988, p.84). Kavcar's explanation very well reflects why creative drama meets our expectations. A number of studies have shown that drama develops verbal explication and in particular correct and effective speech. The sub-headings of the study consist of problems, aims, significance and definitions (under the main heading Introduction), development of language, definition of language, types of language, stages of diction training, creative drama, drama in education, qualities required by the creative drama leader, stages of the diction lesson programme developed with the drama method, Turkish-language teaching in Grades 4 and 5 and language development characteristics of 10 - 12 year old students (under the main heading Theoretical Context) and the diction lesson programme for Grades 4 and 5 (under the main heading Model). 163
Benzer Tezler
- Yabancılara türkçe öğretiminde drama tekniğinin kullanımı üzerine yapılan çalışmaların incelenmesi
Investigation of studies on the use of drama technique in teaching turkish to foreigners
NESLİHAN MUZAFFER
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimBartın ÜniversitesiYabancılara Türkçe Öğretimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARZU ÇEVİK
- Türkçe öğretiminde yaratıcı drama yönteminin anlatma becerilerine, Apollonca ile Dionysosça gelişimine ve alımlamaya etkisi
The effect of creative drama method on Apollonian and Dionysian development of narration skills and reception in Turkish teaching
HATİCE YAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimAlanya Alaaddin Keykubat ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZGÜR KASIM AYDEMİR
- Sanat tarihi öğretiminde yaratıcı dramanın öğretim yöntemi olarak kullanılması
Using creative drama as a teaching method in art history teaching
İSMAİL SÜNGER
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Güzel SanatlarTrabzon ÜniversitesiGüzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULLAH AYAYDIN
- Mekanik konularının öğretiminde yaratıcı drama yönteminin uygulanması ve değerlendirilmesi
Use and assesment of creative drama method in teaching mechanic subjects
TUĞBA ÇOPUR
Doktora
Türkçe
2014
Eğitim ve ÖğretimGazi ÜniversitesiFizik Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELMA MOĞOL
- Yabancı dil öğretiminde yaratıcı drama modelleri
Creative drama models in foreign language teaching
KÜBRA SİYAHLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Eğitim ve ÖğretimOndokuz Mayıs ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RIFAT GÜNDAY