Geri Dön

Şeyh Sait ve Dersim isyanlarının etnik-dini analizi

Ethnic religious analysis of sheikh Sait and Dersim rebellions

  1. Tez No: 814650
  2. Yazar: NİHAT ONUR BAYSAL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TEKİN ÖNAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Türk İnkılap Tarihi, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 168

Özet

Dünya ve Türk tarihi içerisinde defalarca karşılaştığımız İsyan eylemi bazen bir kişiye, bazen bir yönetime bazen de bir yeniliğe karşı birçok nedenden ötürü gerçekleşmiştir. Yıllardan beri süre gelen, bazen sonuç doğuran bazen de bir sonuca ulaşamadan bastırılan bu eylem, bir olgu ve olay olarak dünya ve devletler tarihinde yerini almıştır. Aklımıza gelebilecek belki de her medeniyet ve her devlette gerçekleşen bu eylem hukuki anlamda cezai bir karşılık almaktan pekte kurtulamamıştır. Uzak geçmişe gitmeden Osmanlı Devleti'nin son yıllarına baktığımızda Karadağ gibi milli isyanlar, 31 Mart gibi yönetime karşı olan isyanlar çıkmıştır. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti'nin yerine kurulacak olan Türk devleti, İstiklâl Harbi yıllarında Bozkır ve Koçgiri İsyanları gibi isyanlar ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Bağımsızlığını kazanan ve bu bağımsızlığını Lozan Barış Antlaşması ile uluslararası alanda ilan eden Türk Devleti, kuruluşundan kısa bir süre sonra isyanlar ile tekrar karşılaşmıştır. 1924'te başlayan isyanlar, Şeyh Sait İsyanı ile devam etmiş, 1938 Dersim İsyanının bastırılması ile son bulmuştur. 14 yıllık süreçte gerçekleşen birçok isyan içerisinde Şeyh Sait ve Dersim isyanı iki büyük isyan olarak öne çıkmakta ve etkilerinin günümüze kadar devam ettiği görmekteyiz. Şeyh Sait ile Dersim İsyanları arasında raporlar hazırlamış, isyanların nedenlerinin tespitine ve bölgedeki sorunların giderilmesine çalışılmıştır. 1980'lerde eski isyan bölgelerinde başlayan terör olayları ile yeni raporlar hazırlanmış, teröre ve bölgenin sorunlarına tekrar çareler aranmıştır. Hazırlanan yeni raporlar, ilk raporlara nazaran sorunlara daha farklı çözümler getirmiş olsa da raporların hazırlanma amacı ve Kürt Sorunu adı ile sorunun etnik anlamda özele indirgenmesi, ülkemizin neredeyse tamamına yayılmış olan sorunlara odaklanmayı zora sokmuştur.

Özet (Çeviri)

The act of rebellion, which we have encountered many times in world and Turkish history, has occurred for various reasons, sometimes against an individual, sometimes against a government, and sometimes against a revolution. This action, which has been going on for years, sometimes yields results and sometimes is suppressed without reaching its goal, finding its place as a phenomenon and event in world and state history. This action, which has taken place in almost every civilization and every state that comes to mind, has rarely escaped a criminal repercussion in terms of legality. Looking at the last years of the Ottoman Empire without going back to the distant past, we witness national rebellions like Montenegro and uprisings against the government like the March 31st. After World War I, the Turkish state that would be established in place of the Ottoman Empire had to deal with rebellions such as the Bozkır and Koçgiri Rebellions during the years of the War of Independence. The Turkish state, which gained its independence and declared it internationally through the Treaty of Lausanne, had to face rebellions shortly after its establishment. The rebellions that started in 1924 continued with the Sheikh Said Rebellion and ended with the suppression of the Dersim Rebellion in 1938. Among the many uprisings that took place during the 14-year period, the Sheikh Sait and Dersim rebellions stand out as two major uprisings, and we see that their effects have continued to the present day. Reports were prepared between the Sheikh Sait and Dersim Rebellions, aiming to determine the causes of the uprisings and address the problems in the region. In the 1980s, new reports were prepared due to the emergence of terrorism in the former rebellion regions, and efforts were made to find solutions to terrorism and the problems of the region. Although the newly prepared reports brought different solutions to the problems compared to the initial reports, the purpose of preparing the reports and reducing the problem to an ethnic dimension under the name of the“Kurdish Issue”made it difficult to focus on the problems that have spread throughout almost the entire country.

Benzer Tezler

  1. Elazığ'da idari ve siyasi hayat(1923-1950)

    The administrative and political life in Elazığ(1923-1950)

    ŞAHİN YEDEK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    TarihAtatürk Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM ETHEM ATNUR

  2. Türk siyasal hayatında Hüseyin Abdullah Alpdoğan

    Turkish political life Hüseyin Abdullah Alpdoğan

    AYHAN AKBULUT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    BiyografiAtatürk Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDAL AYDOĞAN

  3. Hoybun Cemiyeti ve Türkiye'ye karşı faaliyetleri

    Hoybun Community & its disruptive activities against Turkey

    MUSTAFA TARIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    TarihMustafa Kemal Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SÜLEYMAN HATİPOĞLU

  4. Dersim sorunu (1937-1938)

    Dersim proplem (1937-1938)

    MAHMUT AKYÜREKLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    TarihAnkara Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TEMUÇİN FAİK ERTAN

  5. Necip Fazıl Kısakürek ve tarihi görüşlerinin incelemesi

    Başlık çevirisi yok

    AHMET ÖZGÜR TÜREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    TarihDokuz Eylül Üniversitesi

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET EMİN ELMACI