Geri Dön

2007-2014 yıllarında yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen geç prematürlerde mortalite ve morbidite verileri

2007-2014 yillarinda yeni̇doğan yoğun bakim üni̇tesi̇nde i̇zlenen geç prematürlerde mortali̇te ve morbi̇di̇te veri̇leri̇

  1. Tez No: 817070
  2. Yazar: ELA CEM
  3. Danışmanlar: PROF. RAHMİ ÖRS
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Gebelik haftası, prematüre doğum, etkenler, doğum öncesi öykü, hastalık, ölüm, Gestational age, preterm birth, predisposing factors, antenatal history, morbidity, mortality
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Neonatoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 180

Özet

Geç prematüre bebek tanımı 34 hafta ile 36 hafta 6 gün arasında doğan bebekler için kullanılır. Geç prematüre bebekler solunumsal, metabolik, nörolojik ve immünolojik olarak halen gelişimlerini tamamlamamış olup hastalık ve ölüm açısından tehlike altındadırlar. Çalışmamız, geriye dönük olarak geç prematüre bebeklerle ilgili epidemiyolojik bulguları ortaya koymak ve gelişebilecek sorunları vurgulamak üzere tasarlandı. Bu amaçla 01 Ocak 2007-31 Aralık 2014 yılları arasında Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'nde doğan ve başka bir merkezde doğduktan sonra Meram Tıp Fakültesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesine kabul edilen bebeklerden çalışma için istenen bilgilere eksiksiz ulaşılabilen 1088 geç prematüre bebek dahil edildi. Vakalar hastanemizde doğanlar ve dış merkezde doğup birimimize sevk edilenler olarak; 34-346/7 gebelik haftasında doğanlar, 35-356/7 gebelik haftasında doğanlar ve 36-366/7 gebelik haftasında doğanlar olarak gruplar halinde incelendi. Tüm bebeklerin ve ulaşılabilen anne dosyaları geriye dönük tarandı ve doğum öncesi döneme ait sorunlar, doğum odasında canlandırma ihtiyacı, yatış nedenleri, tüm fizik muayene-klinik-laboratuvar-radyolojik bulguları, yatış süreleri, yattıkları süre boyunca görülen hastalık neden ve oranları, solunum destek ihtiyaçları ve ölüm oran ve nedenleri incelenip hazırladığımız standart forma kaydedildi. Soru-cevap şeklinde alınan bilgiler yardımıyla 202 değişkenden oluşan veri kümesi elde edildi. Vakaların %53,7'si (s=584) erkek, %45,9'u (s=499) kız olup, 4 bebekte (%0,4) kuşkulu genitalya mevcuttu. 1 bebeğin genital yapıları gelişmemişti. Ortalama anne yaşı 28,2±5,8 idi. Erken doğuma en çok sebebiyet veren obstetrik faktörler oligohidramniyoz, erken doğum eylemi ve fetal distres, mükerrer sezaryen iken; gebelikte en sık görülen problemler annenin gebelik süresince ilaç kullanımı, oligohidramniyoz, İYE, kansızlık ve erken membran rüptürüydü. YYBÜ'ne en sık yatış nedenleri sırasıyla sarılık, olası sepsis ve enfeksiyonlar, solunum hastalıkları, beslenememe, kan şekeri düşüklüğü ve dehidratasyondu. Tekrar hastaneye başvuru ve yatış nedenleri de sarılık, enfeksiyonlar ve sepsis şüphesi ve beslenememe idi. Önceki gebeliklerde düşük-prematüre doğum-ölü doğum varlığı, gebelikte annenin yaşadığı sorunlar, yardımcı üreme teknikleri ile doğum, çoğul gebelik, antenatal dönemde steroit kullanımı, sezaryen ile doğum, SGA olma, YDGT, apne, kan şekeri düşüklüğü, hipomagnezemi, hiponatremi, hipokalsemi, üre yüksekliği, kreatinin yüksekliği, erken başlangıçlı sepsis, nozokomiyal sepsis, akut faz reaktanı yüksekliği, fototerapi gerektiren sarılık, tekrarlayan fototerapi ihtiyacı, patolojik sarılık, tekrar hastaneye başvuru oranı en fazla 34. gebelik haftasında doğanlarda idi. Doğum odasında entübasyon-sürfaktan ihtiyacı, yatış süresince NCPAP, sürfaktan ihtiyacı, RDS, pnömoni, geç başlangıçlı sepsis, intrakraniyal kanama oranı en fazla 35. gebelik haftasında doğanlarda idi. Makrozomi durumu, pnömotoraks, pnömomediastinum, dehidratasyon, hipernatremi, fizyolojik sarılık, ciddi sarılık, havale, doğuştan anomali varlığı en fazla 36. gebelik haftasında doğanlarda idi. Hastanemizde doğan bebeklerde YDGT, metabolik asidoz, kan şekeri düşüklüğü, hipokalsemi, erken başlangıçlı sepsis, akut faz reaktanı yüksekliği, antibiyotik kullanımı oranları dış merkezden sevkli gelen bebeklere göre anlamlı düzeyde yüksekken; dehidratasyon, hipernatremi, fototerapi ihtiyacı, geç başlangıçlı sepsis, pozitif kültür varlığı, havale, hipoksik iskemik ensefalopati ve antikonvülzan kullanımı sevkli gelen bebeklerde anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Vakaların %7'sinde (s=77) ölüm görüldü. Ölüm oranları gebelik haftaları içerisinde birbirine çok yakındı. Ölümün en önemli nedenleri doğuştan anomaliler, sepsis, doğuştan kalp hastalığı, hidrops fetalis, asfiksi ve AV tam blok idi. Ölüm üzerine maternal problemlerin, SGA olma, RDS, önceki gebeliklerde ölü doğum-düşük-prematüre doğum öyküsü varlığının da etkisi olduğu görüldü. Sonuç olarak geç prematüre bebekler riskli bir grup olup, gebelik haftaları küçüldükçe hastalık ihtimalleri ve müdahale gereksinimleri artmaktadır. Geç prematüre bebekleri doğum sonrası bekleyen bu sorunlar göz önüne alınarak doğumun zamanlamasına karar verilmeli ve doğum sonrası geç prematürelerin takip ve tedavisi uygun şekilde yapılmalıdır.

Özet (Çeviri)

Late preterm infant is the term used for the infants born between thirty fourth weeks, 0 days gestation and thirty seven weeks, 6 days gestation. The late preterm infants are immature in terms of respiratory, metabolic, neurological and immunological features and have a great risk for morbidity and mortality. The present study was designed to reveal the epidemiological findings related to the late preterm infants retrospectively and to focus on possible problems. For this purpose, 1088 late preterm infants who were born in Meram Medical Faculty Hospital and admitted to Neonatal Intensive Care Unit of Meram Medical Faculty Hospital after delivered in another center between January, 1st, 2007 and December, 31st, 2014 having the admission criteria of the study were enrolled. The cases were reviewed in groups as infants born at 34-34 6/7 gestational weeks, infants born at 35-35 6/7 gestational weeks and infants born at 36-36 6/7 gestational weeks in terms of the infants born in our hospital and infants referred to our unit after delivered in another center. Hospital records of all infants and mothers were reviewed retrospectively; prenatal problems, resuscitation need in the delivery room, reason for hospitalization, all physical examination-clinical-laboratory-radiological findings, hospitalization period, causes and rates of the disorders observed during the hospitalization period, need for respiratory support and causes and rates of deaths were recorded into a standard form that was prepared by us. The data set of this study including 202 variables was gathered through the information obtained in the survey form. The cases consisted of 584 boys (53.7%) and 499 girls (45.9%); 4 babies (0.4%) has ambiguous genitalia. One baby's genitalia hasn't developed yet. Mean maternal age was 28.2±5.8; the obstetric factors as most common causes for early delivery included oligohydroamniosis, preterm labor, fetal distress and repetitive cesarean section whereas the most common problems observed during pregnancy were maternal drug use during pregnancy, oligohydroamniosis, urinary tract infection, anemia and premature rupture of the membrans. The most common causes for admission to NICU were hyperbiluribinemia, possible sepsis and infections, respiratory morbidities, poor feeding, hypoglycemia and dehydration, respectively; causes for re-hospitalization included jaundice, infections, suspicion for sepsis and poor feeding. Birth by Cesarean section, SGA status, miscarriage-preterm labor-stillbirth, maternal problems during pregnancy, pregnancy via assisted reproduction techniques, multiple pregnancy, antenatal steroid use, transient tachypnea of the newborn, apnea, hypoglycemia, hypomagnesemia, hyponatremia, hypocalcemia, high urea level, high creatinine level, early neonatal sepsis, nosocomial sepsis, acute phase reactant elevation, hyperbilirübinemia requiring phototherapy, recurrent need for phototherapy, pathological jaundice, repetitive referral to the hospital were seen mostly in the infants born at 34th gestational age. Intubation-need for surfactant in the delivery room, need for NCPAP, surfactant during hospitalization, RDS, pneumonia, late neonatal sepsis, intracranial hemorrhage were seen mostly in the infants born at 35th gestational age. Macrosomia, pneumothorax, pneumomediastinum, dehydration, hypernatremia, physiological jaundice, severe hyperbilirubinemia, convulsion, congenital abnormalities were seen mostly in the babies born at 36th gestational age. Rates for transient tachypnea of the newborn, metabolic acidosis, hypoglycemia, hypocalcemia, early neonatal sepsis, elevation of the acute phase reactants, antibiotic use were significantly higher in the inborn patients than the infants referred from other centers whereas dehydration, hypernatremia, need for phototherapy, late neonatal sepsis, the presence of positive culture, convulsion, hypoxic ischemic encephalopathy and anticonvulsant agent use were found significantly higher in the babies referred from other centers. Mortality was observed in 7% (s=77) of the cases. The mortality rates were very close in terms of the gestational weeks. The most significant causes for mortality were congenital abnormalities, sepsis, congenital heart diseases, hydrops fetalis, asphyxia and complete AV block. The maternal problems, SGA, RDS, stillbirth in the previous pregnancies, miscarriage and preterm birth history were found to be effective on the mortality. Consequently, the late preterm infants are a group with risk; risk of morbidity and requirement for any intervention increases by decrease of the gestational age. Timing of the delivery should be planned by considering these problems of which the late preterm infants may face and follow-up and treatment of the late preterm infants should be performed accordingly.

Benzer Tezler

  1. Ayrık omurilik malformasyonlarında prognostik faktörlerin değerlendirilmesi ve sınıflandırılması

    Assessment and classification of split cord malformation regarding the prognostic factors

    NUR ELİF HANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Nöroşirürjiİstanbul Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ METİN KAFADAR

  2. Avrupa Birliği ilişkileri çerçevesinde Türkiye ve Almanya arasındaki dış ticaretin yapısal kırılmalı analizi

    Within the framework of the European Union relations between Turkey and Germany foreign trade analysis structural break

    MERVE ERMİŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    EkonomiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Ekonomi Finans Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞAHİN BULUT

  3. Sakarya Havzası'nda farklı kuraklık indisleri ile kuraklık analizi ve performans değerlendirmesi

    Drought analysis and performance evaluation with different drought indices in Sakarya basin

    ABDULSAMED ÖZLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İnşaat MühendisliğiKırıkkale Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GAYE AKTÜRK

  4. Kıyı alanlarında planlama sorunları: Trabzon - araklı örneği

    Planning problems in coast areas: The case of Trabzon-arakli

    NURCAN SERDAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERSİN TÜRK

  5. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kamu okullarına yönetici atama sisteminin değerlendirilmesi

    The evaluation of school principals' regulations at puclic school depending on MEB

    DİLEK GÜVEN HASTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN AKGÜNDÜZ