Türkiye'de tek parti döneminde sıtma salgını ve mücadele çalışmaları (1923-1945)
Malia epidemic in the single party period in Turkey and struggle studies (1923-1945)
- Tez No: 818274
- Danışmanlar: DOÇ. DR. YAVUZ HAYKIR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Sıtma, Türkiye, Sivrisinek, Bataklık, Salgın ve Bulaşıcı Hastalık, Kinin, Malaria, Turkey, Mosquito, Swamp, Epidemic and Infectious Disease, Quinine
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Fırat Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 254
Özet
Tarihi geçmişi çok eski zamanlara dayanan sıtma, insanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle beraber ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Tarihsel süreçte tarıma dayalı tüm bölgelerde etkili olan sıtmanın yaygın bir şekilde görüldüğü coğrafyalardan biri de Anadolu olmuştur. Anadolu yarımadasının coğrafi ve iklimsel özellikleri sıtmanın her dönem yaşamasına zemin hazırlamıştır. Osmanlı son döneminde sıtmaya karşı tedbirler alınmasına rağmen istenilen başarı elde edilmemiştir İlk zamanlar hastalığın bataklık ve kötü kokudan zuhur ettiği inancı hüküm sürmesine rağmen 19. yy' da meydana gelen bilimsel gelişmeler neticesinde anofel cinsi sivrisineğin hastalığın asıl nedeni olduğu anlaşılmıştır. Sıtma başta olmak üzere bulaşıcı ve salgın hastalıkların salgın halini almasında savaşlar her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Anadolu coğrafyası da kendini bu tarihsel gerçeğin dışında tutamamıştır. Özellikle savaş döneminde elverişsiz hayat şartlarının, yetersiz beslenme ve tıbbı eksikliklerle birleşmesi hastalıkların salgın halini almasında önemli etken olmuştur. Millî mücadele sonrasında ulus-devlet anlayışıyla yeniden inşa edilmeye çalışılan yeni Türk devletinin toplumsal hayatta karşılaştığı en önemli sağlık sorunlarının başında sıtma gelmekteydi. Cumhuriyet kadroları da bu hususun üzerinde ehemmiyetle durmayı ulusun inşası ile denk görmüşlerdir. Zira uzun savaş dönemlerinde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşların büyük çoğunluğu hayatının bir evresinde bir salgın hastalığa yakalanmışlardı. Bu etkenlerin etkisiyle ülke genelinde başlatılan milli sağlık politikasının ilk çalışmaları sıtma hastalığına karşı başlatılmıştır. Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra, 1924 yılında uzman doktorların katılımıyla yapılan sıtma toplantısında; acil olarak sıtmaya karşı bir mücadelenin başlatılmasının elzem olduğu açıklandı. Yürütülecek mücadelenin bir teşkilat başkanlığında yürütülmesi kararı alındıktan sonra Ankara, Aydın ve Adana'da 1925 yılında faaliyete geçmek üzere 3 Sıtma Mücadele Teşkilatı kuruldu. Bu sayı 1928'de 7, 1938'de ise 16'ya çıktı. Bu süreç zarfında sıtma mücadele teşkilatlarının yanında vilayet sağlık kurumları da kendi mıntıkalarında sıtma mücadelesini yürütmüşlerdir. Türkiye'de sıtma mücadele çalışmaları ilk olarak sıtmalıların tespit ve tedavisi şeklinde başlamıştır. Tespit edilen hastalar ücretsiz olarak tedavi edilmekteydi. Teşkilat sahasının genişlemesiyle beraber Sıhhat Vekaleti sıtmalıların tespit ve tedavisi kadar sıtmaya sebebiyet veren amillerin de ortadan kaldırılmasının önemli olduğunu vurgulayarak teşkilat yapısında değişikliğe gitti. Yürütülen kapsamlı çalışmalar neticesinde İkinci Dünya savaşı öncesi dönemde sıtma hastalığı ülke genelinde kontrol edilebilir bir hastalık haline geldi. Ancak savaş sürecinde olası savaş tehlikesine karşı doktorların silah altına alınması ve yağış rejiminde meydana gelen değişimlerden ötürü sıtma vakalarında tekrardan bir artış meydana geldi. Bu sebeple savaşın sonuna doğru Türkiye'de Olağanüstü Sıtma Savaşı kanunu kararı alınarak 53 ili kapsayan bir sıtma mücadelesi başlatıldı.
Özet (Çeviri)
This abstract provides an academic analysis of the historical context and national health policies concerning malaria control in Anatolia. Malaria, an ancient disease, is estimated that emerged as human settlements became more established. Anatolia, with its geographical and climatic characteristics, has long been susceptible to malaria due to its reliance on agriculture. Despite attempts to fight against the disease during the late Ottoman Empire, significant success was not achieved. While early beliefs attributed malaria to swamps and foul odors, scientific advancements in the 19th century identified the Anopheles mosquito as the primary vector of the disease. Throughout history, wars have played a significant role in the spread of infectious diseases, including malaria. Anatolia's geographic location could not exempt itself from this historical phenomenon. Unfavorable living conditions, malnutrition, and medical deficiencies, exacerbated the situation during times of war and contributed to the epidemic nature of malaria. Following the Turkish War of Independence, the newly formed Turkish state faced numerous health challenges, with malaria being a prominent issue. The Republic's leadership, including figures such as Gazi Mustafa Kemal Atatürk, who had experienced the epidemic personally, recognized the importance of addressing malaria in nation-building efforts. Thus, the first national health policies dedicated to fighting with malaria were initiated across the country. In 1924, a crucial malaria meeting was held, bringing together specialist doctors who emphasized the urgent need to initiate a malaria control campaign. Subsequently, three Malaria Fighting Organizations were established in Ankara, Aydın, and Adana in 1925. The number of organizations increased to seven in 1928 and 16 in 1938. Alongside these entities, provincial health institutions also participated in malaria control efforts within their respective regions. Initially, malaria control in Turkey focused on detection and treatment of infected individuals, with free treatment provided to diagnosed patients. As the organizational structure expanded, the Ministry of Health of that time recognized the importance of addressing the underlying factors contributing to malaria transmission. Consequently, efforts shifted towards eliminating these factors in addition to diagnosis and treatment. Through comprehensive studies, malaria became a controllable disease nationwide prior to World War II. However, the war necessitated the diversion of medical resources such as mobilizing doctors and alterations in precipitation patterns throughout the country, resulting in a resurgence of malaria cases. Consequently, a nationwide malaria control campaign covering 53 provinces was initiated towards the war's conclusion, under the provisions of the Law on the Extraordinary Malaria Fight.
Benzer Tezler
- Türkiye'de Tek Parti Döneminde salgın hastalıklar: Sıtma örneği (1923-1950)
Epidemic diseases in Single-Party Period in Turkey: Example of Malaria (1923-1950)
YADİGAR PAÇACI
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
TarihDokuz Eylül ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ OKTAY GÖKDEMİR
- ЕВРАЗИЯ ЭКОНОМИКАЛЫК БИРЛИГИ: КЫРГЫЗСТАН МИСАЛЫНДА
Avrasya Ekonomik Birliği: Kırgızistan örneği / The Eurasian Economic Union: The Case Of Kyrgyzstan
ŞAMİL BALCI
Doktora
Kırgızca
2024
EkonomiKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CUSUPCAN PİRİMBAYEV
- Adana vilayeti'nin sosyo-kültürel, ekonomik, idari ve siyasi yapısı (1960-1980)
Socio-cultural, economic, administrative and political structure of the province of adana 1960-1980
NESRİN HANGÜL
- Urban transformation in meeting places: The cases of Bursa and Yazd
Toplanma mekanlarında kentsel dönüşüm; Bursa ve Yazd örnekleri
SIMA VAEZ ESLAMI
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE SEMA KUBAT
- Türkiye'de tek parti döneminde iktidar ve muhalefet (1923-1950)
The parties in povver and in opposition during single party stage in Turkey (1923-1950)
HAKKI UYAR
Doktora
Türkçe
1998
Siyasal BilimlerDokuz Eylül ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERGÜN AYBARS