Geri Dön

Nahçivan mimarisi (2 cilt)

The Architecture of Nakhchivan

  1. Tez No: 81966
  2. Yazar: TURGAY YAZAR
  3. Danışmanlar: PROF.DR. BEYHAN KARAMAĞARALI
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sanat Tarihi, Art History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 656

Özet

ÖZET Anadolu, Kafkasya, Güney ve Kuzey Azerbaycan arasında, güneyden Araş Nehri, kuzeyden Zelengur Dağ silsilesiyle sınırlı bir geçiş bölgesi olan Nahcivan, 11. yüzyılda Büyük Selçuklu topraklarına katılmış, 12. yüzyılda İl-Denizli beyliğinin başkenti olarak en parlak günlerini yaşamıştır. Bölge, 13. ve 14. yüzyılda İlhanlı döneminde bu özelliğini kısmen koruyabilmiş, 14. yüzyılın sonlarından başlayarak 19. yüzyılın sonuna kadar devam eden Timurlu, Safevi ve Kaçar dönemlerinde merkez olma özelliğini kaybetmiştir. Nahcivan'da, 12-19, yüzyıl arasında inşa edilen yirmibeş yapı çalışmamızda incelerek değerlendirilmiştir. Bu örneklerden, beşi mescit, beşi zaviye, dokuzu türbe, biri medrese, biri han biri buzhane ve ikisi de hamamdır. Bir yapının işlevi tespit edilememiştir. Eserlerin incelenmesi, iki farklı gelişim çizgisini ortaya koymaktadır. Bunlardan ilki, Büyük Selçuklu ve İlhanlı dönemlerini kapsayacak şekilde sınırlayabileceğimiz 12. yüzyıldan 14. yüzyılın sonlarına kadar ki dönem, diğeri ise 14. yüzyılın sonlarından başlayarak 19. yüzyılın ortalarına kadar devam eden Timurlu, Safevi ve Kaçar dönemleridir. 12-14. yüzyıl arasında bölgesel öneme sahip bir merkez olan Nahcivan'ın, 14 yüzyıldan sonraki dönemini, taşra kenti olarak nitelemek uygundur. 12. yüzyıldan 14. yüzyılın sonlarına kadar ki dönemde inşa edilen yapılarda görülen üslup, değişik plan şemalarının denendiği yapı türleri, kaliteli bir tuğla işçiliği ve dış cephelerde boş yer bırakmayacak derecede yoğun bir bezemeye sahip anıtsal bir mimarı olarak ifade edilebilir. Nahcivan Yusuf bin Kuseyr ve Mümine Hatun türbeleri ile Karabağlar Zaviyesi portali ve türbesi bu üslubun örnekleridir. Bu dönemde Nahcivan'ın, Anadolu ve güney Azerbaycan'la sanatsal ilişkilerinin güçlü olduğu anlaşılmaktadır. Mümine Hatun Türbesi 'nin on gen planlı üst katı ile örtünün bir ayakla desteklendiği alt kat planının diğer örneklerinin, Anadolu ve Güney Azerbaycan'da yer alması bu ilişkileri belgelemektedir. KarabağlarZaviyesi'nin portali, Anadolu'daki çifte minareli yapıların ön örneği olması açısından önemli bir örnektir. Eski öneminin yitiren Nahcivan'da, 15. yüzyıldan itibaren daha çok yerel geleneklerin etkili olduğu bir mimari anlayış gelişmeye başlamış ve bu eğilim 16. yüzyılda da sürdürülmüştür. Hanega I ve II Numaralı zaviyeler bu döneme ait örneklerdendir. Moloz taş duvarlı, estetik yanı olmayan ve sadece işlevsel mekanlar üretebilen bu mimari, bölgedeki vergilerin kaldırılması gibi Safevi desteği ile 17. ve 18. yüzyılda kısmen canlanmışsa da, Safevi devletinin 18. yüzyılın sonlarında ortadan kalkmasıyla, bu gelişimini sürdürememiştir. Bu canlanma Ordubad Ticaret Binası ve Ordubad Medresesi gibi Safevi etkileri taşıyan örneklerle belgelenebilmektedir. 19. yüzyıl, kerpiç duvarlı ve ahşap tavanlı yerel bir mimariyi ifade etmektedir. Birkaç küçük mescit ve hamam dışında yapı üretimi sınırlıdır. Ordubad Ambras, Tekşeyi ve Dilber mescitleriyle, Ordubad Hamamı bu dönem mimarisinin örneklerini oluşturmaktadır.

Özet (Çeviri)

Ill SUMMARY Nakhchivan, situated between the Araxi River and the Zelengur mountain range, lies at the junction of Anatolia, Caucasus, North and South Azerbaijan. During the eleventh century Nakhchivan became part of the Great Seljuk Empire and a century later, was enjoying prosperity and glamour as the capital of the İ1- Deniz Principality. The region retained its stability during the thirteenth and fourteenth centuries but the decline started already at the end of the fourteenth century and continued until the end of the nineteenth, roughly during the Timurid, Safavid and Kajar Periods. This study tries to discuss and evaluate twenty-five structures. These are five mescid, five zaviye, nine tombs, a madrasa, a han, a buzhane and two baths. Research on the individual buldings revealed two different trends in the development of construction techniques. The primary course corresponds to the era between the twelfth to fourteenth centuries and harmonises with the importance of Nakhchivan as a capital whereas the second, coincides with period after the end of the fourteenth century till the end of the nineteenth, displays provincial characteristics. The construction methods of the primary period can be summarised as application of a variety of plan types, construction of monumental edifices, employment of brick masonry with high quality workmanship and richly ornamented facades. The tombs of Yusuf bin Kuseyr and Mümine Hatun as well as the portal of the zaviye at Karabağlar are examples displaying all of the characteristics of this era. It seems as if Nakhchivan had close relations with Anatolia and South Azerbaijan during this period. This interaction is evident when the decagon tomb of Mümine Hatun, with a crypt with its vault buttressed by a single pillar is traced in the Anatolian and South Azerbaijanian tombs. On the otherIV hand, the portal of the zaviye at Karabağlar can be interpreted as the prototype for the Anatolian portals with double minarets. As Nakhchivan became politically less important, architectural activities began to display regional features. This trend continued during the fifteenth and sixteenth centuries can be observed in the Hanega I and II Zaviye. The characteristics of this architecture can be summed up as construction with roughly cut stones, with the intention to create functional buildings without taking into account any aesthetic values and almost without any decoration. During the seventeenth century, the Safavid administration lifted some taxation, relieving Nancivan's economy, resulting in the enlivening of construction activities. Trade center and medrese at Ordubad belong to this period with Safavid influence. This revival was at an end already at the end of the eighteenth century, with the fall of the Safavid State. Mud-brick as construction material dominated nineteenth-century architecture. Apart from a few baths and mescit, building activities were rare. Ordubad Ambras, Tekşeyi and Dilber mescids as well as bath at Ordubad are examples of this period.

Benzer Tezler

  1. 1989-1998 yılları Ani Kazıları sırasında ele geçirilen bir grup sikke

    A Group of coins found in 1989-1998 in Ani excavation

    AYNUR KARABULUT ESER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Sanat TarihiHacettepe Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEYHAN KARAMAĞARALI

  2. 12 - 16. yüzyıl Nahçivan türbeleri

    Başlık çevirisi yok

    TURGAY YAZAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Sanat TarihiHacettepe Üniversitesi

    Arkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEYHAN KARAMAĞARALI

  3. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin coğrafi etüdü

    Geographical study of Nahçıvan Autonomous Republic

    ÖMER FIRINCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    CoğrafyaMarmara Üniversitesi

    Coğrafya Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. RAMAZAN ÖZEY

  4. Nahçıvan Han ailesinin son kahramanı Cemşit Nahçıvanlı

    Jamshid Nakhchivanly the hero of Nakhchivan Khan family

    İBRAHİM NASİBLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Biyografiİstanbul Üniversitesi

    Avrasya Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYNA ASKEROĞLU ARSLAN

  5. Nahcivan'ın beşeri ve iktisadi coğrafyası (1991-2014)

    Nakhichevan, human and economic geography (1991-2014)

    MURAT ÖZKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    CoğrafyaMarmara Üniversitesi

    Türk Dünyası Coğrafyası Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HALİL KURT