3-D velocity structure of the gulf of Izmir (Western Turkey) by using traveltime tomography
İzmir körfezi'nin seyahat zamanı tomografisi ile 3-B hız modelinin elde edilmesi
- Tez No: 835521
- Danışmanlar: PROF. DR. NESLİHAN OCAKOĞLU GÖKAŞAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Jeofizik Mühendisliği, Geophysics Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Jeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Jeofizik Mühendisliği Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 172
Özet
Batı Anadolu'da bulunan İzmir Körfezi ve çevresi, kıtasal incelme, yoğun sismik aktivite, volkanizma ve jeotermal aktivite kaynaklı yüksek ısı akısı değerleriyle karakterize edilen ve günümüze değin aktifliğini sürdüren geniş ölçekli kıtasal genişlemenin etkisi altındadır. Tüm bu özellikler hem jeotermal hem de hidrokarbon arama faaliyetleri açısından tüm dikkatlerin bölgeye yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Çalışma sahası olan İzmir Körfezi ve çevresinde, kıtasal kalınlığı ve Moho topografyasını ortaya çıkarmayı hedefleyen çok sayıda kıtasal ölçekli ve farklı tomografi yaklaşımlarını benimseyen çalışmalar mevcuttur. Batı Anadolu'da, jeotermal ve hidrokarbon potansiyeli ortaya çıkarılan çok sayıda basen olmasına rağmen bunların hız yapısını ve stratigrafik mimarisini araştırmayı hedefleyen orta-ölçekli tomografi çalışmalarının sayısı çok azdır. Bölgede yapılan önceki orta ölçekli çalışmaların çoğu geleneksel veri işlem teknikleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda yapısal ve stratigrafik yorumlar genellikle derinlik ortamı yerine zaman ortamı göç işlemi yapılmış ve çoğunlukla hız bilgisi belirli varsayımlara dayanılarak oluşturulmuş kesitler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu geleneksel hız kestirim yaklaşımları, tabakaların yatay olduğu, yanal yönde hız değişiminin olmadığı ve küçük kaynak-alıcı offset varsayımı yapılan Dix ters çözümüne dayanmaktadır. Ancak çalışma sahasının hem yapısal hem de stratigrafik olarak çok karmaşık olması nedeniyle, doğru bir derinlik modeli elde edebilmek için farklı bir yaklaşım kullanılmştır. Çalışma sahasında, stratigrafik mimari, yapısal olarak sahayı kontrol eden etmenler, hız anomalileri ve bunların bölgedeki hidrotermal süreçler ile olan ilişkilerini anlamak için sismik yansıma varışlarının seyahat zamanlarının ters çözümüne dayanan bir hız kestrim yöntemi benimsenmiştir. Bu çalışma kapsamında, ilk defa, İzmir Körfezi'nin 3-B Neojen hız-derinlik modeli seyahat zamanı tomografi yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Sismik verideki yansıma olaylarını daha iyi ayırt edebilmek ve seyahat zamanlarının işaretlenmesi işlemini daha doğru yapabilmek için veride baskın gürültüden kurtulmak amacıyla, iz ayıklaması, istenmeyen sinyallerin veriden atılması, istenmeyen frekanslarının filtre edilmesi ve sismik dalga cephesinin yayılma etkisini ortadan kaldırmak için genlik kazancı gibi ön veri işlem adımları uygulanmıştır.Bu veri işlem adımları sonrası İzmir Körfezi'nin dış körfez kısmında, Foça ve Karaburun açıklarında, kuzey/kuzeybati-guney/guneybati yönlerinde uzanan onbir çok kanallı sismik yansıma kesitinden toplamda 401352 adet seyahat zamanından oluşan bir veri seti oluşturulmuştur. Seyahat zamanlarının işaretlenmesinden sonra elde edilen veriler kesişim noktalarında birbirleriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra geleneksel yöntemler kullanılarak işlenen sismik kesitler stratigrafik ve yapısal anlamda yeniden ve daha detaylı olarak yorumlanmıştır. Zaman ortamı göç işlemi yapılmış sismik kesitlerde üç ana sismik straigrafik birim (SSU1-SSU3) belirlenmiştir. Bu birimlerden SSU1 içerisinde üç alt birim (SSU1a, b ve c) daha tanımlanmıştır. Tüm bu birim/alt birimler, üst ve/veya alt tabaka sınırlarından beş ayrı yansıma yüzeyiyle (H1-H5) birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu yansıma yüzeylerinden iki tanesi Üst Miyosen-Pliyosen ve Pliyosen-Kuvaterner dönemleri arasında bulunan uyumsuzluk yüzeyi olarak işaretlenmiştir. 3-B tomografi analizi için tanımlanan başlangıç modelinde: su kolonu için başlangıç hız değeri 1500 m/s olarak seçilmiştir. Su kolonu altında bulunan tabakalar için hız kısıtları önceki çalışmalar kapsamında geleneksel yöntemlerle yapılan hız analizleri kullanılarak sırasıyla: SSU1a için 1500-1780 m/s, SSU1b için 1500-2000 m/s, SSU1c için 1500-2400 m/s ve SSU2 için 1500-2800 m/s olarak seçilmiştir. Yansıtıcı yüzey derinlikleri ise sırasıyla: H1 için 100 m, H2 için 150 m, H3 için 300 m, H4 için 550 m ve H5 için 900 m olarak seçilmiştir. Tomografi işlemi sırasında, sentetik seyahat zamanları ve ışın yolları, yinelemeli bir prosedür kullanan ve Snell Yasası'nın analitik çözümüne dayanan minimum zaman ilkesi kullanılarak hesaplanır. Her bir yansıma yüzeyi arasında kalan tabaka hızları ve yansıma yüzeylerinin derinlikleri eş zamanlı olarak güncellenir. Tabaka hızları, seyahat zamanlarının ters çözümüne dayanan ve yinelemeli bir optimizasyon yöntemi olan Eş zamanlı Yinelemeli Yeniden Yapılandırma Tekniği (EYYT) kullanılarak güncellenir. Yansıma yüzeylerinin şekli ve derinlikleri ise hesaplanan yansıma noktalarının minimum dispersiyonu ilkesine dayanarak güncellenir. Final tomografik ters çözüm işlemi kaydırmalı gridler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu işlem iki aşamalı olarak gerçekleştirilir. İlk aşamada, grid başına düşen ışın sayısının daha iyi dağılımını sağlamak amacıyla göreceli olarak daha geniş grid boyutları (15x8) kullanılarak bir kaydırma işlemiş gerçekleştirilmiştir. Bu ilk aşamanın sonucu ikinci aşama için girdi olarak kullanılır. İkinci aşamada ise 30x17 boyutlarında gridler kullanılarak yine bir kaydırma yapılmıştır. Elde edilen bu yüksek çözünürlüklü tomografi modeli, İzmir Körfezi'nin 3-B stratigrafik mimarisini ve hız dağılımını derinlik ortamında ortaya koymuştur. Böylece tüm çalışma alanı boyunca SSU3, SSU2, SSU1a, SSU1b and SSU1c birimlerinin dağıldığımı gözlemlenebilmiştir. Bu çalışma kapsamında derinlik dönüşümü yapılan Line-25 sismik hattı ve çalışma alanında daha önceden Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından açılan Foça-1 kuyu bilgileri kullanılarak sismik birimler ve bu birimlerinin ara yüzey derinlikleri kalibre edilmiştir. Bu kalibrasyon işleminin bir sonucu olarak, akustik ana kaya olarak yorumlanan SSU3 birimi, tüfler, kumtaşları, kireçtaşları ve volkanikler içeren Orta-Alt Miyosen yaşlı Yuntdağ Volkanikleri ile ilişkilendirilmiştir. Bu birimler çalışma alanının güney tarafında, eğimi kuzey yönüne doğru artan, çöküntü ve yükseltileri olan oldukça değişken bir topografyaya sahip H5 ara yüzeyinin üzerine doğru sonlanırlar. H5 ara yüzeyi ise bölgesel olarak önemi olan Miyosen ve daha yaşlı kayaçları, Pliyosen ve daha genç birimleri birbirinden ayıran uyumsuzluk yüzeyi olarak tanımlanmıştır. Bu ara yüzeyin derinliği çalışma alanının güney kesiminde yaklaşık 200 m derinliğe sahipken orta kesimde derinlik 900 m'ye kadar derinleşerek basen oluşturur. Basenin devamında derinlik 420 m'ye azalarak Foça ve Karaburun yarımadası açıklarında çalışma alanının yaklaşık 15-20 km'leri arasında bir sırt yapısı oluşturur. Normal faylarla sınırlanan diğer Batı Anadolu grabeninlerinin aksine çalışma sahasında baseni bu volkanik sırtlar sınırlamaktadır. Çalışma alanının kuzeyine doğru gidildikçe basenin derinliği batı kesimi 900 m'ye doğu kesimi ise 1400 m'ye kadar derinleşir. Kuzeybatı eğimli Miyosen-Pliyosen uyumsuzluk yüzeyini (H5) takiben birimler asimetrik bir biçimde baseni doldurmaktadır. Bu birimler özellikle basenin kuzeydoğu kesiminde ve orta-merkez kesiminde bulunan çöküntü alanlarını asimetrik bir biçimde doldurmaktadır. Basenin kuzeydoğu kesiminde bulunan en kalın kısmında, kalınlık yaklaşık 1400 m değerine ulaşırken orta-merkez kısımda kalınlık azalarak 850 m değerine ve güney kesimde ise daha da azalarak yaklaşık 140 m değerine kadar düşmektedir. Akustik temelin üzerinde Geç Miyosen'den Pliyosen'e yaşları değişen Bozköy formasyonuna ait kumtaşları, kireçtaşları ve şeyller ile Ularca Formasyonuna ait kireçtaşlarıyla ilişkilendirilen SSU2 birimi bulunmaktadır. Bu birimin çoğunlukla akustik temel üzerinde bulunan sırtların kuzeydoğuda ve orta-merkez kesimde oluşturduğu çöküntü alanlarında biriktiği gözlemlenmiştir. SSU2 biriminin kalınlığı çalışma alanının güneydoğu kesiminde, Uzunada açıklarında 20 ile 70 m arasında değişen değerlere sahiptir. Çalışma sahasının orta-merkez kesiminde bulunan çöküntü alanında SSU2 biriminin kalınlığı yaklaşık olarak 580 m iken merkez kesimin doğu ve batı kanatlarında sırasıyla 20 m ve 260 m değerlerini aldığı görülmektedir. Bu birimin kalınlığı kuzey kesime doğru gidildikçe hızlıca artmaktadır. Kuzey kesimin doğu kanadında maksimum değeri olan 580 m'ye ulaşırken, batı kesimde bu değer 20 m'ye kadar düşmektedir. SSU2 birimi, üzerinde bulunan SSU1 biriminden H4 ara yüzeyi ile ayrılmaktadır. Bu ara yüzey aynı zamanda Kuvaterner birimlerin en alt yüzeyini tanımlamaktadır. Bu ara yüzeyin derinliğinin güneydoğudan kuzeybatıya doğru 200 m'den 480 m'ye değişen değerlere sahip olduğu gözlemlenmiştir. Daha sonra derinlik önemli ölçüde artarak kuzey kesimde (dış körfezin dışına doğru) 860 m değere ulaşır. Çalışma alanının orta-merkez kesiminde Foça açıklarında 520 m derinliğe sahip küçük bir basen oluşturur. H4 ara yüzeyi Pliyo-Kuvatarner birimler tarafından örtülmüştür. Pliyosen'den Kuvaterner yaşlı birimlere geçerken orta-merkez kesimde bulunan çöküntü alanı yavaş yavaş merkez kesimin doğu kanadına doğru (~440 m) yer değiştirirken, kuzeydoğu kesimde yer alan çöküntü alanı ise kuzeybatıya doğru (~620 m) genişlemektedir. Bu iki çöküntü alanı D-B yönünde yükselen akustik temeli taklit eden H4 ara yüzeyinin sırtları tarafından birbirinden ayrılmaktadır. Pliyo-Kuvaterner sedimenter birimlerin toplam kalınlığı yükselen akustik temel ile uyumlu olarak orta ve güney kesimin batı kanadına doğru gidildikçe aniden 180 m'ye kadar azalmaktadır. SSU1 birimi üç alt gruptan (SSU1c, SSU1b and SSU1a) oluşmaktadır. Bu birimlerin eğimi kuzeyden güneye ve aşağıdan yukarıya doğru gidildikçe azalmaktadır. Kuvaterner yaşlı, en altta konglomeralar onun üstünde kumtaşları ve en üstte şeyllerden oluşan Bayramiç Formasyonun bir üyesi olan SSU1c birimi, SSU2 biriminin üzerine çökelmiştir. SSU1c biriminin kalınlığı basenin güney bitiminde 20 m iken kuzeye doğru artarak 280 m kadar kalınlaşır. Bu birimin üzerinde Bayramiç Formasyonu'nun SSU1b ve SSU1c olarak adlandırılan, alttaki birimden H3 ve birbirlerinden ise H2 ara yüzeyleriyle ayrılan diğer iki üyesi bulunmaktadır. SSU1b birimi benzer olarak en altta konglomeralar onun üzerinde kumtaşları ve en üstte şeyllerden oluşmaktadır. Bu birimin kalınlığı 100-300 m arasında değişmektedir. SSU1b, bu birimi alttan sınırlayan ara yüzeyin derinleştiği merkez kesimin doğu kanadında 280 m kalınlığa ulaşmıştır. SSU1b birimini üstten H2 ara yüzeyi sınırlamaktadır. Bu ara yüzey deniz tabanının altında 90 ile 220 m arasında değişen derinlik değerlerine sahiptir. En üstte ise Kuvaterner yaşlı kumtaşı birimlerinden oluşan SSU1a birimi bulunmaktadır. Bu birimin kalınlığı güney kesimde 40 m, merkez kesimde 60 m iken kuzey kesimde 140 m derinlik değerine ulaşmıştır. Bu birimin üst yüzeyi ise aynı zamanda deniz tabanını da temsil eden H1 ara yüzeyidir. Deniz tabanı güneyden kuzeye doğru 45 m'den 125 m'ye derinleşir. Hem akustik temelde hem de üzerine çökelen sedimenter birimlerde gözlemlenen deformasyondan sıkışmalı karaktere sahip doğrultu-atımlı faylar (Karaburun Fay Zonu ve Urla Fay Zonu) sorumludur. Tüm bu yapısal ve stratigrafik unsurlar birlikte düşünüldüğünde İzmir Körfezi'nin çevrede bulunan diğer grabenlerden (Gediz ve Bakırçay Grabenleri) oldukça farklı olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışma kapsamında aynı zamanda, İzmir Körfezi'nin tüm dış körfez kısmı için sedimenter birimlerin ara yüzeylerinden elde edilen yansıma varışları kullanılarak ilk 3-B hız modeli üretilmiştir. 3-B hız modeli, çalışma alanındaki hız değişimlerini daha iyi yorumlayabilmek için farklı derinliklerden elde edilen yatay hız dilimleri ve düşey hız kesitleri şeklinde gösterilmiştir. Her iki gösterim şeklinde de çalışma alanının doğu kanadında yaklaşık 500 m derinliğe kadar ve kuzeybatı kısmında ise 1 km derinliğe kadar takip edilebilen belirgin düşük hız anomalileri (1650
Özet (Çeviri)
The Gulf of İzmir and its surroundings in western Anatolia are under the influence of active continental extension characterized by crustal thinning, intense seismic activity, the high heat flows associated with volcanism, and geothermal activity. These features make this region attractive for both geothermal and hydrocarbon exploration activities. The study area and surroundings are well investigated in terms of the crustal-scale tomography studies however there are only a few moderate-scale tomography studies exist aiming to understand its velocity structure and stratigraphical architecture, even though there are basins with proven hydrocarbon and geothermal sources across western Anatolia. Structural and stratigraphical interpretations from previous studies are performed on the 2-D time-migrated seismic sections, which are far from depth environment illustration and reliable velocity information. These conventional velocity estimation methods are based on the Dix inversion in which a flat-layered earth model with no lateral velocity variation and small source-receiver offset values are assumed. However, the study area is way more complex than these assumptions. Therefore, the inversion of traveltimes of the reflected events in seismic data is adopted as a velocity estimation method. In this study, the first 3-D Neogene velocity-depth model of the Gulf of İzmir is obtained by using traveltime tomography. Pre-processing steps such as trace edit, muting out unwanted signals, filtering undesired frequency content, and gaining to remove the effects of wavefront divergence are applied to the raw shot gathers to be able to delineate reflection events on the pre-stack data and make the picking phase more accurately by removing the excessive background noise. This more pickable dataset contains 401352 seismic trace recordings from eleven multi-channel seismic lines collected in the NNW-SSE oriented outer Gulf of İzmir between offshore Foça and Karaburun. The resulting grids of traveltimes were then correlated with each other at the tie-points. Additionally, the conventionally processed data was re-interpreted in detail. Three main seismic stratigraphic units (SSU1-SSU3) were interpreted on the time sections. Three subunits (SSU1a, b and c) are also distinguished within the SSU1 seismic unit. These units are bounded above and/or below by the five horizons (H1-H5). Two unconformity surfaces between Upper Miocene-Pliocene and Pliocene-Quaternary sediments are marked. For the 3-D tomography analysis, the initial velocity for the water column is set to 1500 m/s. The velocity constraints for the following layers are chosen as follows: 1500-1780 m/ for SSU1a, 1500-2000 m/s for SSU1b, 1500-2400 m/s for SSU1c, and 1500-2800 m/s for SSU2 based on the conventional velocity analysis conducted by the previous studies. The initial depth values for the reflectors H1, H2, H3, H4, and H5 are chosen as 100, 150, 300, 550, and 900 m, respectively. The principle of minimum time that uses the analytical solution of Snell's law through an iterative procedure is used to compute the synthetic traveltimes and ray paths within a model. The velocity fields between horizons and the depth of the horizons are updated sequentially. An iterative optimization method called the Simultaneous Iterative Reconstruction Technique (SIRT) is used to update the velocity fields by traveltime inversion. The principle of minimum dispersion of the estimated reflection points is used to update the depth and shape of the interfaces. The final tomographic inversion is carried out by using staggered grids. This final high-resolution tomographic image has provided 3-D stratigraphical architecture and velocity distribution of the Gulf of İzmir in the depth domain. Five seismic stratigraphic units/subunits (SSU3, SSU2, SSU1a, SSU1b, and SSU1c) are traced along the study area. These seismic units and unit boundaries are calibrated by the Foça-1 well (drilled by Turkish Petroleum) on the Pre-Stack Depth Migration (PreSDM) section of Line-25. As a result of this calibration, the acoustic basement is associated with SSU3 consisting of tuffs, sandstones, limestones, and volcanics of the Lower-Middle Miocene Yuntdağ Volcanics. They terminate onto the north-dipping horizon H5 along the southern side of the basin, which displays highly variable topography with several depressions and high. It is marked as a major unconformity separating Miocene and older rocks from the Pliocene-Quaternary younger deposits with a depth of ~200 m in the southern sector and deepens to ~900 m in the mid-central sector constituting a basin. Then, it rises to 420 m forming ridges offshore both Foça and Karaburun Peninsula between 15 to 20 km in the central sector. These volcanic ridges bound the basin, unlike the rest of the western Anatolian grabens bounded by normal faults. The depth of the horizon H5 increases considerably in the northern part of the basin, ranging from 900 m (western flank) to 1400 m (eastern flank). The basin deposits have accumulated asymmetrically across the study area following the northwest dipping Miocene-Pliocene unconformity surface (H5). It consists of two asymmetric depressions developed in the northeastern and mid-central sectors. The thickest depocenter is in the northeast (up to ~1400 m) and thinning through the mid-central sector (~850 m) and southern (~140 m) sector, respectively. SSU2 lies on top of the acoustic basement and corresponds to the sandstones, limestones, volcanics, and shales of the Bozköy Formation and the limestones of the Ularca Formation, dating from the Late Miocene to the Pliocene. The deposition of this unit is mostly concentrated on the northeastern and the mid-central sector of the basin, where acoustic basement highs create small depressions. SSU2 comprises a 20-70 m sediment thickness in the SE offshore Uzun Island. The local depression zone in the mid-central part of the basin has ~580 m thickness, whereas SSU2 has ~40 m and ~260 m thicknesses in the eastern and the western flank of the central sector. SSU2 is rapidly thickening in the northern sector. The maximum thickness of ~790 m appears in the eastern flank of the northern sector, whereas thickness gradually decreases westward up to 20 m. SSU2 is separated from the overlying unit SSU1 by the horizon H4. This boundary defines the base of the Quaternary. The depth of H4 ranges from ~200 m to 480 m from southeast to northwest. Then, it dramatically deepens to ~860 m in the northern sector (through the outer gulf). It constitutes a small basin with a depth of ~520 m at the mid-central sector around Foça. H4 is overlaid by the Plio-Quaternary sediments. From Pliocene to Quaternary (SSU1), the depression in the mid-central sector shifted gradually towards the eastern flank of the central sector (~440 m) while the depression in the northeastern sector expanded northwestwardly (~620 m). These two depression areas are separated by the ridges of horizon H4 that mimics the basement high rising in the east-west direction. By contrast, the total thickness of the Plio-Quaternary sedimentary succession is thinning abruptly up to ~180 m towards the western flank of the southern and central sector of the basin following the rising basement. SSU1 comprises three seismic subunits (SSU1c, SSU1b, and SSU1a). The inclination of the subunits decreases from north to south and from bottom to top. A member of the Bayramiç Formation, SSU1c, is deposited on top of the SSU2, which is dated as Quaternary consisting of conglomerates at the base overlain by sandstones and shales above. The thickness of SSU1c is 20 m in the southern termination of the basin and gradually increases northwardly up to ~280 m. Above that, two other members of the Bayramiç Formation lie named SSU1b and SSU1a, separated by horizons H3 and H2. SSU1b also consists of a similar sequence of conglomerates, sandstones, and shales. The thickness of the SSU1b varies between ~100-300 m. SSU1b accumulates up to ~280 m in the eastern flank of the central sector, where the underlying horizon deepens. Horizon H2 represents the upper surface of the seismic unit SSU1b. SSU1a consists of Quaternary sandstones. It has a 40 m thickness in the southern sector, ~60 m in the central sector, and ~140 m in the northern sector. Finally, H1 is located on top of seismic unit SSU1a and represents the seafloor. The seafloor is smoothly deepened from south to north from ~45 m to ~125 m. The strike-slip faulting with generally compressional character (Karaburun Fault Zone and Urla Fault Zone) is the main reason for the recent deformation of both basement morphology and overlying sedimentary succession. Overall, the Gulf of İzmir is quite different than the surrounding grabens (such as Gediz and Bakırçay grabens) in terms of structural and stratigraphical configurations. Our results also provide the first 3-D velocity model reconstructed from the reflected arrivals of the sedimentary sequence boundaries for the whole outer Gulf of İzmir. The model is presented in a set of horizontal depth slices at different depths and vertical cross-sections displaying velocity variations through the study area. The significant low-velocity zones (LVZs) (1650Vp 1850 m/s) are seen in the horizontal depth slices and vertical cross-sections in the eastern flank down to ~500 m and along the northwestern part of the basin down to ~1 km. Another feature observed in the vertical sections is the presence of high-velocity zones (HVZs) (2150Vp 2350 m/s) between low-velocity zones in the mid-central and north-central sectors of the basin. This observation are supported by the P-wave velocity perturbation that defines the velocity deviations from the initial velocity obtained using the tomography results. The velocity variation seen in the eastern flank of the study area overlaps a lenticular structure that presents on both the time migrated and PreSDM section within the Bayramiç Formation. It has ~500 m length and ~90 m width and bounded by steeply dipping faults on either side. Amplitude anomalies appear to be present at both the upper and lower surfaces of the structure. AVO (amplitude versus offset) analysis, modeling, and seismic attributes showed the presence of possible Direct Hydrocarbon Indicators (DHIs) from the top and base reflectors of the established lenticular-shaped structure interpreted as bright and flat spots, respectively. Our observations suggest the presence of a reservoir within the Quaternary-aged Bayramiç Formation, which consists of conglomerates, sandstones, and shales. It is sealed by shales of the Bayramiç Formation and bounded by an unconformity at the base together with the strike-slip faults on both sides. Therefore, it is concluded that this trap is a structural-stratigraphic. The bounding strike-slip faults allow the migration of hydrocarbons from greater depths into the local reservoir. The presence of another LVZ on top of the reservoir along the strike-slip faults indicates the leakage breaching up to the seafloor. The fault-controlled LVZs in the Plio-Quaternary sediments of the Gulf of İzmir is interpreted as the indication of gas/fluid flow and heat transfer from a deeper source to the shallow surface. The depth information provided by this thesis will further increase our understanding of the link between 3-D stratigraphic architecture and the dominant tectonic forces, and it provides a solid foundation for future numerical simulation studies on the possible fluid/heat transport mechanisms. The P-wave velocity characteristics provided in this thesis will be used to detect the vertical and lateral velocity variations, which can be further used to discover possible dramatic lateral and vertical velocity variations indicating the links between faults (tectonic), fluid escape, gas occurrences (hydrothermal processes) and discuss potential geohazard risk beneath the Gulf of İzmir.
Benzer Tezler
- Active faulting and earthquake scarps along the North Anatolian fault in the sea of Marmara
Marmara denizinde Kuzey Anadolu fayı boyunca aktif faylanma ve deprem sarplıkları
GÜLSEN UÇARKUŞ
Doktora
İngilizce
2010
Jeofizik Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiKatı Yer Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZİYADİN ÇAKIR
- Doğal gürültü tomografisinden İzmir İç Körfezi'nin 3-B üst kabuk hız yapısı
3-D upper crustal velocity structure of the Inner Gulf of Izmir from ambient noise tomography
EMRE MULUMULU
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Jeofizik MühendisliğiDokuz Eylül ÜniversitesiJeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ORHAN DEDE POLAT
- Gökova körfezi ve çevresinin 1-boyutlu kabuk hız yapısının deprem verilerinden belirlenmesi
Determination of 1-dimensional crustal velocity structure of Gökova gulf and its surroundings from earthquake data
MELİKE DOĞANAY ÖZKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Jeofizik MühendisliğiAnkara ÜniversitesiJeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BÜLENT KAYPAK
- Isparta büklümünün kabuk yapısının üç boyutlu tomografi ile incelenmesi
Investigation of the Isparta angle by the three-dimensional tomography
JÜLİDE PARLAK
Doktora
Türkçe
2023
Jeofizik MühendisliğiSüleyman Demirel ÜniversitesiJeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞAKİR ŞAHİN
- Girit-Kıbrıs yayları ve Ölü Deniz fay zonu çevresinde oluşan depremlerin kaynak mekanizması parametreleri, kayma dağılımları ve tarihsel tsunami simülasyonları
Source mechanism parameters and slip distributions of the Crete-Cyprus arcs, Dead Sea transform fault earthquakes and historical tsunami simulations
SEDA YOLSAL
Doktora
Türkçe
2008
Jeofizik Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiJeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUNCAY TAYMAZ