Assessing relation between the balance disorder and fear of falling in older people who residents of governmental geriatric – care homes in iraq
Irak'ta devlet yaşlı bakımevlerinde kalan yaşlılarda denge bozukluğu ile düşme korkusu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
- Tez No: 836509
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ TUĞBA ARSLAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hemşirelik, Nursing
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Çankırı Karatekin Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Hemşirelik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Halk Sağlığı Hemşireliği Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 58
Özet
İnsan vücudunun yapısı ve işlevi, yaşlanma fikriyle kastedilen yaşla birlikte kademeli ve geri dönüşümsüz bir şekilde değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte, yaşlanma süreci bireyler ve popülasyonlar arasında farklılık göstermektedir. Yaşlanmanın başlangıcı biyolojik kriterlere göre değil, her toplumun değer ve normlarına bağlı olsa da nüfusun yaşlanmakta olduğu gerçeği yadsınamaz. Birleşmiş Milletler 2019'a göre, özellikle insanlık tarihinde ilk kez yaşlıların sayısı gençlerden daha fazla olacaktır. Kanser, kardiyovasküler hastalık, tip II diyabet, bunama vb. dahil olmak üzere birçok hastalık yaştan oldukça etkilenir. Yaşlıların tüm vücut sistemleri aktif olduklarında daha iyi çalıştığından, hareket onların günlük yaşamlarının önemli bir parçasıdır. Kişinin sağlığı için yüksek bir risk, yürüme ve denge yeteneğinin kaybıyla gösterilir. Düşme öyküsü olmayan yaşlı kişilerin belirli bir yüzdesi, artan yaş ve düşme öyküsü FOF gelişimi ile bağlantılı olmasına rağmen, halen düşme korkusundan (FOF) muzdariptir. Bir bireyin, faaliyetlerini yerine getirebilecek durumda olsa bile, her zaman düşmekten endişe etmesi durumunda düşme korkusu olduğu söylenmiştir. Düşmelere neden olan en önemli etkenlerden biri denge sorunlarıdır. Düşme, ölüm veya sakat kalma riskini artırmakta olup, ayrıca bağımsızlık kaybına neden olabilir. ABD'de 2014 yılında 29 milyon düşme kaydedildiği bildirilmiştir. Yedi milyon yaşlı kişi düşme nedeniyle yaralanmış olup, 27.000 ölümle sonuçlanmıştır (Bergen et al. 2016). Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO 2007) tarihli yaşlılar raporuna göre, denge egzersizleri düşmeleri önlemede yardımcı bir yaklaşımdır ve denge sorunları düşmelerin oluşmasında bir faktördür (WHO 2008). Bu çalışmanın amacı, Irak'ta bir huzurevinde yaşayan yaşlılarda düşme korkusu ile denge bozukluğu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi, yaşlılarda denge ve yürüme durumunu belirlenmesi, düşme korkusu olan ve olmayan yaşlılarda denge testi ile yaşlılarda düşme korkusunu değerlendirilmesidir. Çalışma tasarımı tanımlayıcı-kesitsel olmuştur. Araştırma, Irak'ta Bağdat, Babil, Kerbela, Necef ve Divaniye'yi kapsayan Orta Fırat vilayetlerinde yürütülmüştür. Bu vilayaetlerde yedi geriatri bakım evi ziyaret edilmiştir. Anket 2022 yılında iki ay içerisinde tamamlanmıştır. Huzurevlerinde kalan yaşlılar arasından 139 yaşlı seçilmiş olup, örneklem büyüklüğü 200 yaşlıdır. Araştırma verileri SPSS for Windows 26.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmaya göre düşme korkusu (FES-I ölçeğine göre) ile denge (BBS ölçeğine göre) arasında güçlü bir negatif ilişki söz konusu olmuştur. Erkek katılımcıların yüzdesinin %64 ile en yüksek olduğu ancak kadınların erkeklere göre daha fazla korktuğu ve bu durumun dengeyi en çok bozan şey olduğu tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan yaşlı katılımcıların yaş ortalaması 71.21 olmuştur. Yapılançalışmada, yaş, düşme öyküsü, kronik hastalık öyküsü, yürüme yardımcısı kullanımı ve cinsiyet ile düşme korkusu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Çalışmamızın sonuçları, 80 yaş üstü kişilerin düşme korkusunun daha fazla olduğunu (%3,46), cinsiyete göre ise kadınların erkeklere göre (%2,88) daha fazla düşme korkusu yaşadıklarını, yürüme yardımcısı kullanan yaşlıların ise (%3,62) düşme korkusunun yürümeye yardımcı kullanmayanlara göre daha fazla olduğunu, düşme öyküsü olan yaşlılarda ise düşme öyküsü olmayanlara göre ( % 3,40) daha fazla düşme korkusu yaşadıklarını, kronik hastalığı olan yaşlılarda düşme korkusu (%3,04) kronik hastalığı olmayanlara göre daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Eğitim düzeyi, gelir düzeyi, barınma durumu ve düşme korkusu ölçüsü arasında bir ilişki söz konusu değildir. Ayrıca denge skalası ile yaş, eğitim düzeyi, gelir düzeyi, düşme öyküsü, kronik hastalık öyküsü ve yürüme yardımcısı kullanımı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Çalışmamızın sonuçları, 60-69 yaş grubundaki yaşlıların (% 3,09) oranında dengeye sahip olduğunu, üniversite ve üzeri eğitim düzeyine sahip yaşlıların (%3,48), ise bir oranda daha dengeli olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca, gelir düzeyi yüksek olan yaşlılarda ise (%3,93) oranında daha fazla dengeye sahip olduklarını, yürüme yardımcısı kullanmayan yaşlılarda ise (%2,98) oranında dengeye sahip olduklarını, düşme öyküsü olmayan yaşlılarda ise (%2,98) dengeye sahip olduklarını, kronik hastalığı olmayan yaşlıların ise (%3,47) daha fazla dengeye sahip olduğunu ortaya koymuştur. Denge skalası ile, cinsiyet ve huzur evi arasında bir ilişki söz konusu değildir. Şiddetli düşme korkusu yaşayan yaşlıların oranı (% 45,3) ve denge bozukluğu yaşayan yaşlıların oranı ise %18,7'dir. Günümüzün hızla yaşlanan nüfusuna yardımcı olacak ilk adımlar, bu sorunun temel nedenlerini ele alan ulusal sağlık ve sosyal politikaların oluşturulması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin uygulanması olmalıdır. Çalışmamızın sonuçları bu alandaki diğer bilimsel araştırmalarda alıntılanabilir. Yaşlı insanlarda denge ve düşme arasındaki bağlantının yanı sıra denge sorunlarıyla ilişkili çok sayıda sosyal ve sağlık faktörünün ortaya çıkması son derece değerlidir. Bu faktörlerin her birinin altında yatan mekanizmalar daha fazla araştırma gerektirmektedir. Bireysel ve toplumsal koruyucu sağlık yaklaşımları, bu konularda farkındalık gerektirmektedir. Veri toplamanın bir sonucu olarak, insanlar sağlıklarını korumak için davranışlarını değiştirmeleri gerektiğini keşfetmişlerdir. Çeşitli biyolojik ve sosyal nedenlere sahip olduğu düşünülen denge sorunları, yaşlanmada önemlidir ve morbidite ve mortalitenin hem azalmasına hem de artmasına neden olabilir. Günümüzün hızla yaşlanan nüfusuna yardımcı olmanın ilk adımları, bu sorunun temel nedenlerini ele alan ulusal sağlık ve sosyal politikaların formüle edilmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerinin uygulanması olmalıdır.
Özet (Çeviri)
In the study, we sought to evaluate the relationship between fear of falling and balance disorder among elderly people living in a nursing home in Iraq. The study design was descriptive-sectional. 139 elderly people were selected from among those in nursing homes; the sample size was 200 elderly people. According to the research, there was a strong negative relationship between fear of falling (according to the FES-I scale) and balance (according to the BBS scale). It was also found that the percentage of male participants is the largest at 64%, but females are more afraid than males, which is the most disturbing part of the balance. The average age of the elderly participants in the study was 71.21. It was found in the study that there is a statistically significant relationship between age, history of falls, history of chronic diseases, use of walking aids, sex, and the fear of falling. There is no relationship between educational level, income level, housing, or the measure of fear of falling. We also found that there is a statistically significant relationship between the balance scale, age, educational level, income level, history of falls, history of chronic diseases, and the use of walking aids. There is no relationship between the balance scale, gender, and housing. The percentage of the elderly who suffer from a severe fear of falling is 45.3%. The percentage of the elderly who suffer from a balance disorder is 18.7%. The first steps to helping today's rapidly aging population should be the formulation of national health and social policies that address the root causes of this problem and the implementation of preventive healthcare services.
Benzer Tezler
- Aromataz inhibitörü kullanan meme kanserli hastalarda, aromataz inhibitörlerinin alt ekstremite kantitatif ultrasonografikölçümlerine, statik ve dinamik denge skorlarına etkisi
The effect of aromatase inhibitors on lower extremity quantitative ultrasonographi̇c measurements and stati̇c and dynami̇c balance scores in breast cancer patients usi̇ng aromatase inhibitors
ECE ÇALIŞKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Fizyoterapi ve RehabilitasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YELİZ BAHAR ÖZDEMİR
- İkiuçlu bozuklukta triptofan hidroksilaz geni polimorfizmi: Bir ön çalışma
Tryptophan hydroxylase gene polymorphism in bipolar disorder: A pilot study
MURAT EREN ÖZEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
PsikiyatriGaziantep ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALUK ASUMAN SAVAŞ
- Hapishanelerde ifade özgürlüğü bağlamında kitap yasakları
Book bans in the context of freedom of expression in prisons
EVİN NAZ ERCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZEN ÜLGEN ADADAĞ
- Ücretli çalışan mimarların işyeri mutluluğu ve farklı kariyer evrelerinde iş tatminini etkileyen faktörler
Workplace happiness of wage worker architects and the determinants of job satisfaction at different career stages
SEZER SAVAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMRAH ACAR
- Aid effectiveness and government institutions in a fragile state: The case of Somalia
Kırılgan bir devlette yardımın etkisi ve devlet kurumları: Somali örneği
ABDULKADIR SHEIKH MOHAMED SHUKRI
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Uluslararası İlişkilerKadir Has ÜniversitesiUluslararası İlişkiler (İngilizce) Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN EMRAH KARAOĞUZ