Sterilizasyon amacıyla bilateral salpenjektomive bilateral tüp ligasyonu yapılan hastalarınpreoperatif ve postoperatif over rezervinindeğerlendirilmesinde anti müllerian hormondüzeylerinin karşılaştırılması
Bilateral salpingectomy for sterilizationand patients undergoing bilateral tube ligationpreoperative and postoperative ovarian reserveevaluation of anti-mullerian hormonecomparison of their levels
- Tez No: 842480
- Danışmanlar: PROF. DR. YUSUF ÜSTÜN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Bilateral Tüp Ligasyonu (BTL), Profilaktik Salpenjektomi, Anti Müllerian Hormon (AMH), Over Rezervi, Bilateral Tubal Ligation (BTL), Prophylactic Salpingectomy, Anti Mullerian Hormone (AMH), Ovarian Reserve
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 101
Özet
Amaç: Tubal sterilizasyon güvenli, etkin ve kalıcı bir kontrasepsiyon yöntemidir. Elektif salpenjektomi son yıllarda giderek artan bir uygulamadır. Yaptığımız sterilizasyon prosedürleri ile vasküler ağa verilen potansiyel hasar sonucunda ovaryen fonksiyona nasıl bir etkide bulunduğumuz araştırmalara konu olmuştur. Bu çalışmanın amacı, tubal sterilizasyon istemi olan hastaları her iki prosedür hakkında bilgilendirerek (bilateral tüp ligasyonu ve bilateral total salpenjektomi) seçtikleri prosedürün preoperatif ve postoperatif 3. Ayında ultrasonografik ve hormonal değerlendirmeler yaparak tubal sterilizasyon tekniklerinin over rezervi üzerindeki etkilerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada sterilizasyon istemi ile polikliniğe başvuran hastalara bilateral tüp ligasyonu ve bilateral total salpenjektomi prosedürleri detaylı olarak anlatılmış ve hastanın seçtiği prosedüre göre laparoskopi yöntemi ile opere olan hastalar 2 gruba ayrılmış ve kontrol grubu ile karşılaştırılarak over rezervine olan etkinin ortaya konması amaçlanmıştır. 30 hasta BTL grubu için 30 hasta BSJ grubu için 30 hasta kontrol grubu için seçilmiştir ve toplamda 90 hasta ile çalışılmıştır. Venöz serum örneklerinde Elisa yöntemi kullanılarak preoperatif dönemde ve postoperatif 3.ayda Anti-müllerian hormon (AMH) değerleri çalışılmıştır. Menstruel siklusun 3.gününde preoperatif ve postoperatif 3. ayda kanda Follikül Stimulan Hormon (FSH), Estradiol (E2), prolaktin ve Tiroid Stimulan Hormon (TSH) değerlerine bakılmıştır. Ayrıca menstruel siklusun 3. gününde antral folikül sayımı yapılmış olup 2-8 mm arasındaki foliküller sayıma dahil edilmiştir. Bulgular: BTL grubunda AMH, FSH ve E2'nin preoperatif ve postoperatif karşılaştırması itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır (Sırasıyla; p=0,000, p=0,001, 0,033). Operasyon sonrası AMH ve E2 değerlerinde anlamlı bir azalma mevcutken FSH değerinde anlamlı bir artış izlenmiştir. TSH ve prolaktinin preoperatif ve postoperatif karşılaştırmaları itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (Sırasıyla; p=0,411 ve p=0,688). Preoperatif ve postoperatif AFC karşılaştırması itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır (p=0,002). 15 BSJ grubunda AMH, FSH ve E2'nin preoperatif ve postoperatif karşılaştırmaları itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır (Sırasıyla; p=0,000, p=0,001, 0,029). Operasyon sonrası AMH ve E2 değerlerinde anlamlı bir azalma mevcutken FSH değerinde anlamlı bir artış izlenmiştir. Preoperatif ve postoperatif AFC karşılaştırması itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır (p= 0,000). TSH ve prolaktinin preoperatif ve postoperatif karşılaştırmaları itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (Sırasıyla; p=0,607 ve p=0,497). Kontrol grubunda AMH, FSH, E2'nin preoperatif ve postoperatif karşılaştırmaları itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (Sırasıyla; p=0,863; p=0,192 ve p=0,117) Preoperatif ve postoperatif AFC karşılaştırması itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (p=0,447). TSH ve prolaktinin preoperatif ve postoperatif karşılaştırmaları itibarıyla ortalamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (Sırasıyla; p=0,401 ve p=0,188). Sonuç: Tubal sterilizasyon prosedürleri doğrudan veya dolaylı olarak overin damarsal yapısına hasar verebilir ve buna bağlı olarak over fonksiyonlarını etkileyebilir. Özellikle genç hastalarda tubal ligasyon veya salpenjektomi kararı alınırken mutlaka hastaya detaylı bilgi verilmeli ve fertilitenin geri döndürülebildiği kontraseptif yöntemler detaylıca açıklanmalıdır. Cerrahların mezosalpinks ve çevresindeki damarlar üzerindeki doğrudan ve dolaylı termal hasar etkilerinin farkında olmaları ve over fonksiyonuna zararı azaltmak için gerekli önlemleri almaları önerilir.
Özet (Çeviri)
Aim: Tubal sterilization is a safe, effective and permanent contraception method. Elective salpingectomy has become an increasingly popular application. With the sterilization procedures we perform, we are able to reduce the what effect on ovarian function as a result of potential damage have been the subject of research in recent years. The aim of this study was to inform patients requesting tubal sterilization about two procedures (bilateral tubal ligation and bilateral total salpingectomy) to evaluate the effects of tubal sterilization techniques on ovarian reserve by performing ultrasonographic and hormonal evaluations in the preoperative and postoperative period of their chosen procedure. Material and Methods: In this study, bilateral tubal ligation and bilateral total salpingectomy procedures were explained in detail to the patients who applied to the outpatient clinic with the request for sterilisation and the patients who were operated by laparoscopy method were divided into 2 groups according to the procedure chosen by the patient and it was aimed to reveal the effect on ovarian reserve by comparing with the control group. 30 patients were selected for the BTL group, 30 patients for the BSJ group and 30 patients for the control group and a total of 90 patients were studied. Anti-müllerian hormone (AMH) values were studied in venous serum samples using Elisa method in preoperative period and postoperative 3rd month. Follicle Stimulating Hormone (FSH), Estradiol (E2), prolactin and Thyroid Stimulating Hormone (TSH) values were analysed preoperatively on the 3rd day of the menstrual cycle and postoperatively at the 3rd month. In addition, antral follicle count was performed on the 3rd day of the menstrual cycle and follicles between 2-8 mm were included in the count. Results: There is a statistically significant difference between the preoperative and postoperative comparison of AMH, FSH and E2 in the BTL group (p=0.000, p=0.001, 0.033, respectively). While there was a significant decrease in AMH and E2 values after the operation, a significant increase was observed in FSH value. There was no statistically significant difference between preoperative and postoperative TSH and prolactin values (p=0,411 and p=0,688, respectively). There was a statistically significant difference between preoperative and postoperative AFC (p=0.002). There was a statistically significant difference between the mean values of AMH, FSH and E2 in the BSJ group in preoperative and postoperative comparisons (p=0.000, p=0.001, 0.029, respectively). While there was a significant decrease in AMH and E2 values after the operation, a significant increase was observed in FSH value. There was a statistically significant difference between preoperative and postoperative AFC (p= 0,000). There is no statistically significant difference between preoperative and postoperative TSH and prolactin values (p=0.607 and p=0.497, respectively). In the control group, there is no statistically significant difference between the averages of AMH, FSH, E2 in preoperative and postoperative comparisons (p=0.863, p=0.192 and p=0.117, respectively). There is no statistically significant difference between the averages of AFC in preoperative and postoperative comparisons (p=0.447). There is no statistically significant difference between preoperative and postoperative TSH and prolactin (p=0.401 and p=0.188, respectively). Conclusion: Tubal sterilisation procedures may directly or indirectly damage the vascular structure of the ovary and consequently affect ovarian function. When deciding on tubal ligation or salpingectomy, especially in young patients, detailed information should be given to the patient and contraceptive methods by which fertility can be restored should be explained in detail. Surgeons are advised to be aware of the direct and indirect thermal damage effects on the mesosalpinx and surrounding vessels and to take necessary precautions to minimise damage to ovarian function.
Benzer Tezler
- Bilateral salpenjektomi ve bilateral tüp ligasyonunun over rezervine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of bilateral salphingectomy and bilateral tubal ligation effect on ovarian reserve
METE CAN ATEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN ONUR TOPÇU
- Hastanemizde bilateral tüp ligasyonu (BTL) veya bilateral salpenjektomi(BSJ) yapılan kadınlarla btl olmamış kadınların menapoza girme yaşlarının premenapozal son 3 yıllık dismenore, adet düzensizlikleri ve vücut kitle indekslerinin karşılaştırılması
Comparison of age at menopause, premenopausal last 3 years dysmenorrhea, menstrual irregularities and body mass indexes of women who underwent bilateral tubal ligation (BTL) or bilateral salpingectomy (BSJ) and women who did not undergo btl in our hospital
BÜŞRA TEZGEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YUSUF ÜSTÜN
- Diz osteoartritli kadın hastalarda mulligan mobilizasyon tekniği ve core stabilizasyon egzersizlerinin etkinliğinin incelenmesi: Randomize kontrollü tek kör çalışma
Investigation of the effectiveness of mulligan mobilization technique and core stabilization exercises in female patients with knee osteoarthritis: A randomized controlled single-blind study
MERYEM BÜKE
Doktora
Türkçe
2022
Fizyoterapi ve RehabilitasyonPamukkale ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA ÜNVER
- Çiğneme sistemi fonksiyonel kas rahatsızlıklarında stabilizasyon splint tedavisinin çiğneme kaslarının elektromyografik aktivitesine etkisinin değerlendirilmesi
Efficacy of stabilization splintns on electromyographic activity of masticatory muscles in patients with functional masticatory muscle disorders
POLEN GİZEM TÜTÜNCÜ
Doktora
Türkçe
2015
Diş HekimliğiGazi ÜniversitesiProtetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YAVUZ BURGAZ
- Bedensel engelli atıcılarda gövde stabilizasyonuna etki eden faktörlerin karşılaştırılması
The comparison of factors that effect trunk stabilization in disabled shooters
ASUDE AKYÜZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonHacettepe ÜniversitesiSpor Fizyoterapistliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZAFER ERDEN