Acil servise başvuran COVİD-19 enfeksiyonu olan hastalarda protrombin G20210A (faktör 2) ve PAI-1-4G/5G gen polimorfizminin incelenmesi
Investigation of prothrombin G20210A (factor 2) and PAI-1-4G/5G gene polymorphism in patients with covid-19 infection presenting to emergency department
- Tez No: 842533
- Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM TÜRKÇÜER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
- Anahtar Kelimeler: COVİD-19, Tromboemboli, Protrombin G20210A, PAI-1, Gen Mutasyonu, COVİD-19, Thromboembolism, Prothrombin G20210A, PAI-1, Gene Mutation
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 74
Özet
COVİD-19 popülasyonları arasındaki sonuçlar göz önüne alındığında, etkileşime giren faktörlerin mutasyonlarını taşıyan hastalarda COVİD-19 pnömonisinin tetiklediği tromboemboli komplikasyonları için genetik bir yatkınlık olabileceği düşünülmektedir. Çalışmamızda COVİD-19 hastalığı ciddiyeti ile Protrombin G20210A ve PAI-1-4G/5G gen poliformizminin ilişkili olabileceği ve bu ilişkinin klinik gidişatı arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçladık. Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilimdalı'na, öksürük, balgam, ateş, nefes darlığı gibi şikâyetlerle başvurmuş, acil serviste PCR pozitifliği ile COVİD-19 tanısı almış hastalar (n=150) ve enfeksiyon ile ilgili bir şikayeti bulunmayan sağlıklı bireyler (n=300) çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalardan laboratuvar bulgusu için alınan kanın yanında antikoagülanlı tüplerden kan alınarak genetik halotipleme yapıldı. Hasta ve kontrol grubundan alınan kanlardan Protrombin G20210A ve PAI-1 gen mutasyonları incelendi. Elde edilen bulgular kayıt altına alınarak raporlandı. Hastalarımız, 18-90 yaş aralığında yer almakta olup, 53.4 ortalama yaşa sahipti. Bu hastaların %42'si kadındı ve incelenen genomlar ve polimorfizmleri arasında anlamlı farklılık bulunmadı. Hasta ve kontrol grupları arasında Protrombin G20210A ve PAI-1 gen polimorfizmleri anlamlıydı. Hastalarda en sık görülen semptomlar şunlardı: öksürük (%46), nefes darlığı (%37.3), ateş (%24.7), ve halsizlik (%18). Hastaların klinik ve laboratuvar bulgularında Protrombin G20210A GA ve GG alelleri arasında anlamlı fark gözlenmedi. Ancak, hastaların laboratuvar bulgularında Monosit ve Üre 4G/5G PAI-1 gen polimorfizmleri arasında anlamlı fark vardı. PAI-1 gen polimorfizmi ile CURB-65 skoru, PSI skoru, yatış süresi, görüntüleme sonuçları, yatış yeri, ve mortalite arasında anlamlı ilişki bulundu. Sonuç olarak PAI-1 gen polimorfizmlerinin COVİD-19 tanı, hastaneye başvuruda yönlendirme, mortalite ve PSI skorlamalarında etkili rol oynadığını gördük. PAI-1 gen mutasyonunun monosit sayımı ile doğrudan ilişkili olabileceğini VTE riskinin yanında COVİD-19 şüphesi ile başvuran hastalıklarda önemli bir belirteç olabileceğini düşünüyoruz. Bunun yanında acil servise kabul aşamasında kullanılan PAI-1 4G/5G heterozigot genomda CURB-65 skorunda 1,56 ortalama ile daha yüksek skor ve benzer oranda yoğun bakım yatışı vardı.
Özet (Çeviri)
Considering the results observed among COVID-19 populations, there is a suggestion that there may be a genetic predisposition to complications of thromboembolism triggered by COVID-19 pneumonia in patients carrying mutations in interacting factors. In our study, we aim to examine the relationship between the severity of COVID-19 and Prothrombin G20210A (Factor 2) and PAI-1-4G/5G gene polymorphisms and the clinical course of this relationship. Patients who presented at Pamukkale University Faculty of Medicine Department of Emergency Medicine with complaints such as cough, sputum, fever, and shortness of breath and were subsequently diagnosed with COVID-19 in the emergency department (n = 150) were included in the study, along with 300 healthy individuals who did not report any infection-related symptoms. In addition to collecting blood samples from the patients for laboratory analysis, genetic haplotyping was conducted using blood from anticoagulant tubes. Prothrombin G20210A and PAI-1 gene mutations were examined in both the patient and control groups, and the findings were recorded and reported. Our patients were between the ages of 18-90 and had a mean age of 53.4. 42% of these patients were female, and no significant differences were found between the genomes and polymorphisms examined. Prothrombin G20210A and PAI-1 gene polymorphisms were significant between the patient and control groups. The most common symptoms in patients were: cough (46%), shortness of breath (37.3%), fever (24.7%), and fatigue (18%). No significant difference was observed between Prothrombin G20210A GA and GG alleles in the clinical and laboratory findings of the patients. However, there was a significant difference between Monocyte and Urea 4G/5G PAI-1 gene polymorphisms in the laboratory findings of the patients. A significant relationship was found between PAI-1 gene polymorphism and CURB-65 score, PSI score, length of stay, imaging results, place of hospitalization, and mortality. As a result, we have found that PAI-1 gene polymorphisms play a significant role in COVID-19 diagnosis, guiding hospital admissions, predicting mortality, and determining PSI scores. We believe that PAI-1 gene mutations may have a direct relationship with monocyte counts and can serve as an important marker for patients with suspected COVID-19, as well as for assessing the risk of VTE. Additionally, individuals with the PAI-1 4G/5G heterozygous genotype upon admission to the emergency department exhibited a higher average CURB-65 score of 1.56 and a similar rate of admission to the intensive care unit.
Benzer Tezler
- Acil serviste covid-19 pnömonisi saptanan hastalarda antihipertansif kullanımının hastalık şiddeti ile ilişkisi
The relationship of antihypertensive use and the severity of the disease in patients with covid-19 pneumonia detected in the emergency department
EZGİ KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HALİL DOĞAN
- COVİD-19 enfeksiyonu nedeniyle acil servisten hastaneye yatırılan hastaların, kardiyovasküler sistem değerlendirilmesi ve EKG bulgularının analizi
Cardiovascular system evaluation and analysis of ecg findings of patients hospitalized from the emergency department DUE to COVİD-19 infection
BATTAL BARIŞ ÖZDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Acil TıpÇukurova ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYÇA AÇIKALIN AKPINAR
- Acil servise başvuran COVID-19 tanısı alan hastalarda; hematolojik, biyokimyasal, kardiyak parametrelerin radyolojik bulgular ile ilişkilendirilmesi
In patients diagnosed with COVID-19 applying to the emergency service; associating hematological, biochemical, cardiac parameters with radiological findings
FATMA ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Acil TıpManisa Celal Bayar ÜniversitesiAcil Servis Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ADNAN BİLGE
- COVİD-19 pandemisi döneminde üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları olan hastalarda diğer patojenlerin tespitinin önemi ile influenza ve RSV oranları
The importance of detection for other pathogens in patients with upper respiratory infection symptoms and the rate of influenza and RSV during the COVİD-19 pandemic
MAHMUT ALTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZLEM TATAROĞLU
- Acil servise başvuran COVID-19 hastalarında claudın-5 düzeylerinin tanı ve prognozdaki yeri
Role of claudin-5 levels in diagnosis and prognosis in COVID-19 patients, admitted to the emergency department
AHMET YATIR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT YÜCEL