Geri Dön

Mağrip'te kelâm ilmi (Hicri I-VI. asırlar)

Theology in the Maghreb (I-VI centuries hijri)

  1. Tez No: 859365
  2. Yazar: ABDELHADI ENAGR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SİNAN ÖGE
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Kelâm, Mağrip, Mu'tezile, Murâbıtlar, Fâtımîler, Eş'arî, Hâricîler, İbn Tûmert, theology, Maghreb, Mu'tazilites, Almoravid, Fatimid, Ash'ari, Kharijites, Ibn Tumart
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kelam Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 161

Özet

Tarihsel gelişim ya da entelektüel içerik açısından olsun, araştırmacıların Doğu'daki kelâm düşünce çalışmalarına olan ilgisine rağmen, bu düşünce Mağrip'te çok az araştırılmış ve çalışılmıştır. Bunun nedeni, pek çok araştırmacı arasında, Mağrib'in kelâmi akım ve doktrinlerde gerçek bir genişlemeye tanık olmadığı ve itikad iliminde herhangi bir yenilik bilmediği inancının hakim olmasıdır. Ancak bilimsel nesnellik ve insaf bizi bu tezi incelemeye ve geçerliliğini ya da yanlışlığını sahada göstermeye sevk etmiştir. Bu bağlamda araştırmamız, Mağrip'teki kelâmi düşünceyi incelemeyi, Mağribliler'in doktriner görüşlerinin gelişiminin kökenlerini, aşamalarını araştırmayı ve siyasi faktörlerin bu konudaki etkisinin izini sürmeyi amaçlamaktadır. Mağrip'teki doktriner düşüncenin tarihsel gözlemi, Mağrip ülkelerinin İslami fetihten sonra birbirini izleyen siyasi ve mezhepsel dönüşümlere tanık olduğu gerçeğine götürür. Hicri 2. yüzyılın başında Mağrip, kökenini sahâbeden aldığı Sünnîlik inancına sahipken, Doğu'dan kendisine gelen Hâricîlik, Şiîlik ve Mu'tezile gibi Sünnî olmayan mezheplerle karşılaşmıştır. Siyasi açıdan ise iç çatışmalardan sonra aynı coğrafi bölgede olmalarına rağmen ideolojik olarak çelişkili ve siyasi olarak bağımsız küçük devletlere bölünmüştür. Hicri 3. yüzyılda, Fâtımîler devletinin otoritesi altında İsmâilî Şiî mezhebinin Mağrib'e empoze edilmesiyle durum daha da kötüleşmiştir. Buna rağmen Mağrip'teki Sünnîler inançlarına bağlı kalarak diğer mezheplerle yüzleşmiş, böylece Mağrip arenası bu mezhepler arasında birçok fikrî ve askerî çatışmaya sahne olmuştur. Hicri 4. yüzyılın ortalarında Murâbıtlar devletinin kurulmasıyla Mağrip'teki Sünnî doktrinsel hakimiyet geri dönmüştür. Mağribli âlimler, diğer mezheplerle olan temasları nedeniyle, kendilerine yabancı olan fikirlerle yüzleşmek için aklî yaklaşımlarla silahlanmanın gerekliliğini erken fark etmiş ve buradan Sünnî-Eş'arî versiyonundaki kelâm ilmiyle tanışma yolculukları başlamıştı. Mağrip'te Eş'arî düşünce okulunun genişlemesi ve yayılmasında birçok faktör etkin olmuştur. Eş'arî aklî yöntemlerine olan ihtiyacın yanı sıra ilim talebelerinin, Doğu'ya olan ilmî seyahatleri önemlidir. Ayrıca Eş'arî âlimler de fikirlerini İslam dünyası ülkelerine ulaştırmanın yollarını arıyorlardı. Böylece Eş'arî fikirleri ve kitapları arka arkaya Mağrib'e nakledilmiş ve Hicri 4. yüzyılın sonlarında, Eş'arî mezhebi Mağrip'teki eğitimli sınıf ve ilmî seçkinler arasında yayılmayı başarmıştı. H. 6. yüzyılın başlamasıyla birlikte, düşünce ve tartışmalı görüşlerde benzersiz bir konuma sahip Faslı şahsiyet Muhammed b. Tûmert ortaya çıktı. Bir dizi karışık ve bazen birbiriyle çelişen fikirleri benimseyen bu şahsiyet, Murâbıtlar devletini deviren ve onun yerine başka bir devlet olan Muvahhidler devletini kuran büyük bir siyasi devrim gerçekleştirmeyi başardı. Bu yeni devlet, Eş'arî mezhebini yaymada onu resmî mezhep haline getirerek ve tüm insanlara empoze ederek en önemli rolü oynamıştır. Ayrıca bu devletin en önemli özelliği, kelâm ilminin, sadece ilmî yetkinliğe sahip seçkinler seviyesinde sınırlı kalmaması, bilakis normal insanlara ulaşan popüler bir ilim haline gelmesidir. O zamandan günümüze kadar Eş'arî inancı, Mağrip ulusunun bir değişmezi, dinî kimliğinin bir bileşeni, kültürel ve medeni özelliklerinin bir dönüm noktası olmuştur. Bu araştırma sayesinde, Mağrip'teki tüm bu doktriner istasyonları ve mezhepsel dönüşümleri, bunlarla ilgili konuların tartışılması ve analizi eşliğinde tespit etmeye gayret gösterdik. Böylece, kelâm ilmi açısından Mağrip deneyiminin çok yönlülük açısından zengin olduğunu söylemek mümkün hale gelmiştir. Bu zenginlik, çalışmamızın farklı bölümlerinde büyük bir kısmına değindiğimiz eser, muhtasar, nazm ve şerhlerden oluşan önemli bir kelâm literatürünü bakiye olarak bırakmıştır.

Özet (Çeviri)

Despite the significant interest that the theological discourse received in the East from researchers and scholars - whether in terms of historical or ideological development, the research on such discourse remained relatively understudied in the Moroccan and Western region. The reason behind this lies in the belief held by many researchers that Maghreb did not witness a genuine extension of any theological movements and doctrines nor experienced any creativity in the sciences of theology. And for us to validate this thesis, we will need to examine it with objective scientific methods to determine its accuracy or falsehood. Thus, this research aims to study the theological discourse in Maghreb, explore the origins and stages of the development of such discourse, and trace the impact of political factors on this development. A historical observation on the theological thought in Maghreb leads us to the period following the Islamic conquest during which the region witnessed a successive political and doctrinal transformations. Early in the 2nd century AH, Maghreb went from the Sunnism, an inherited creed of the companions of the Prophet, to adopting non-Sunni doctrines such as the Kharijites, Shia, and Mu'tazilites, which were introduced from the East. The region was then divided into small, contradictory states both intellectually and politically despite being in the same geographic area. And in the 3rd century AH, the situation became worse when the Ismaili Shia doctrine was imposed on Maghreb under the rule of the Fatimid state. However, the adherents of Sunnism in Maghreb remained steadfast in their beliefs and confronted other theological doctrines leading to numerous intellectual and military conflicts between these factions. In the mid-4th century AH, the theological scene in Maghreb reverted to the Sunni doctrine with the establishment of the Almoravid state. All in context, Moroccan scholars early on realized the need to equip themselves with intellectual and dialectical knowledge to counter foreign ideas, and thus began their journey of acquainting themselves with the Islamic Sunni scholastic theology particularly the Ash'ari version of it. There are several factors that contributed to the expansion and dissemination of the Ash'ari doctrine including the demand for Ash'ari methods of argumentation, as well as students traveling to the Eastern regions to seek knowledge. Consequently, Ash'ari books and writings reached Maghreb successively, and by the end of the 4th century AH, the Ash'ari doctrine had managed to dominate the educated and scholarly elite in Maghreb. At the beginning of the 6th century AH, a unique Moroccan figure emerged with intriguing thoughts and ideas which is Al-Mahdi ibn Tumart. Adopting a mix of sometimes conflicting ideas, this figure succeeded in initiating a major political revolution that overthrew the Almoravid state and established the Almohad state in its place. The new state played a significant role in spreading the Ash'ari creed by making it its official doctrine and enforcing it upon everyone. Moreover, it succeeded in bringing the study of theology down from its lofty heights to making it a popular knowledge accessible to the masses, not just the scholarly elite. Since then and until our present time, the Ash'ari creed has been a constant component of the Moroccan identity, constituting a key aspect of its religious, cultural, and civilizational heritage. Through this research, we have been able to identify all these theological milestones and doctrinal transformations in Maghreb while discussing and analyzing all matters related to it. Consequently, we can assert that the Moroccan experience in the field of scholastic theology is a rich one with diverse dimensions. This has also resulted in a significant literary outcome of writings, explanations, and summaries, a considerable portion of which we have discussed in different phases within this study.

Benzer Tezler

  1. Abdurrahman b. Yusuf el-Licâî ve kelam anlayışı

    Başlık çevirisi yok

    AZİZ ÖMER GÜZEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DinSelçuk Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEFA BARDAKCI

  2. Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf es-Senûsî'nin Kelâm anlayışı

    The theological understanding of Abu Abdallah Muhammad b. Yusuf al-Sanusi

    AHMET ÇELİK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    DinCumhuriyet Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET BAKTIR

  3. Eş'arîliğin Mağrip'e yayılma süreci

    The spread of Ash'arism in Maghreb

    MUHAMMET EMİN EFE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DinMarmara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HAYRETTİN NEBİ GÜDEKLİ

  4. The sufi tariqahs and their stances on French colonialism in North Africa: Tunisia and Algeria as a case study

    Kuzey Afrika'da sufi tarikatları ve Fransız sömürgeciliğine ilişkin duruşları: Örnek olarak Tunus ve Cezayir

    ABDELRAHMAN SALEH

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Dinİbn Haldun Üniversitesi

    Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ VAHDETTİN IŞIK

  5. Fâtımî Devleti'nin Sünnî-Şiî siyaseti: Bu çerçevedeki faaliyet ve uygulamaları

    Sunni-Shiite politics of Fatimid State: Its activities and implementations in this frame

    MÜMTAZ MEHMET ELMAS

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    TarihDokuz Eylül Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SÜLEYMAN GENÇ