İbn Hibbân'ın es-Sikât'ındaki seriyye ve gazvelerin tespiti ve İbn Sa'd'ın et-Tabakâtü'l-kübrâ'sındaki seriyye ve gazvelerle mukayesesi
Identification of seriyyes and gazves in Ibn Hibban's es-Sikât and comparison with seriyyes and gazves in Ibn Sa'd's et-Tabakâtü'l-kübrâ
- Tez No: 868625
- Danışmanlar: PROF. DR. FATIMATÜZ ZEHRA KAMACI PEKGEÇGİL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Tarih, Religion, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İslam Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 237
Özet
İbn Sa'd, tebe'u't-tâbiîn döneminden sonra cerh-ta'dil kitaplarının altın çağını yaşadığı bir dönemde hicrî 3. asrın başlarında et-Tabakâtü'l-kübrâ isimli eserini kaleme almış olan bir hadis münekkididir. İbn Hibbân da hadis tenkitçisi olup cerh-ta'dîl açısından önemli eserlerin te'lif edildiği hicrî 4. asrın ilk çeyreğinde kendi dönemine kadar yaşamış hadis râvilerinin değerlendirmesini içeren es-Sikât isimli eserini kaleme almıştır. Her iki eserin de ilk iki bölümü özel olarak Hz. Peygamber'in hayatına ayrılmıştır. Birisi Mezopotamya'da diğeri Mâverâünnehir'de yüz yıl arayla eserler veren Arap kökenli bu iki müellif fıkıh ve hadise olan vukûfiyetleri ile tanınmışlardır. Farklı yüzyıllarda farklı coğrafyalarda ortak ilgi alanlarına sahip bu iki isim arasındaki en önemli fark, İbn Sa'd'ın Medine ikâmeti sırasında siyer açısından önemli olan mekânlara özel ilgi göstermesi, Medâinî ve İbnü'l-Kelbî gibi aynı zamanda nesep âlimi olan tarihçilerden ders alması ve son olarak Bağdat'ta tanıştığı tarihçi Vâkıdî ile son derece özel bir yakınlık kurup kâtibi olduktan sonra ölünceye değin yanından ayrılmamasıdır. Tarih ve ensâb âlimlerinden ders alıp Vâkıdî'nin kâtipliğini yapmak İbn Sa'd'a, hadis ve fıkıhtaki uzmanlığının yanı sıra bir tarihçi bakış açısı da kazandırmıştır. Bu durum Tabakât'ın aynı zamanda bir siyer ve İslam tarihi kaynağı olmasını beraberinde getirmiştir. İbn Sa'd'ınkine benzer şekilde siyer ve tarihle bağ kurmasına sebep olacak özel bir tecrübesi olmadığı halde İbn Hibbân da cerh-ta'dîl eserinin ilk bölümlerini siyer-megâzîye ayırmıştır. Üstelik Hz. Peygamber'in hayatını kronolojik ve müstakil bir siyer eseri gibi son derece ayrıntılı kaleme almıştır. İbn Sa'd'ın Tabakât'ı orijinal bir te'liftir. İbn Hibbân'ın es-Sikât'ı ise yapılan araştırmalara göre Buhârî ve İbn Ebû Hâtim'in cerh-ta'dîl kitaplarından oldukça yararlanmıştır. Ancak mezkûr müelliflerin İbn Hibbân'a bolca malzeme sunan eserlerinde müstakil bir siyer-megâzî bölümü bulunmamaktadır. Bu husus, hem tabakât, hem cerh-ta'dîl kitabı hem de siyer-megâzî kaynağı olma özelliği taşıyan ve yüz yıl arayla te'lif edilen et-Tabakât ve es-Sikât'ı siyer-megâzî açısından mukayeseli olarak çalışma ihtiyacı doğurmuştur. Siyer-megâzî konularının tamamını ihâta etmek bir yüksek lisans tezi için zorlayıcı olacağından konu seriyye/gazvelerle sınırlandırılmıştır. İbn Sa'd, seriyye ve gazveleri özel bir başlık altında kendi içinde kronolojik olarak ele almıştır. İbn Hibbân ise Resûlullah'ın hayatını doğumundan vefatına yıllara göre kronolojik olarak ele aldığından seriyye/gazvelere müstakil bir başlık ayırmamıştır. İbn Sa'd, konunun başında gerek hocası Vâkıdî gerekse selefi tarihçilerin üslubuna uygun bir şekilde kaynaklarını topluca bir arada zikretmiş, sonra 'kâlû' ifadesiyle olayın ana örgüsünü kompoze ederek anlatmış, en son genel anlatımın dışında kalan hususlarla ilgili rivâyetleri senet ve metinleriyle birlikte peşi sıra zikretmiştir. İbn Hibbân'ın özelde seriyye/gazveleri, genelde siyeri yazarken tercih ettiği kaynak kullanım şekli ise ne tarihçilerle ne de hadisçilerle benzerlik göstermektedir. Çünkü İbn Hibbân her bir hicrî yıl başlığının altında bir rivayeti senet ve metniyle birlikte örnek sadedinde zikrettikten sonra 'kâle Ebû Hâtim' diyerek siyer konularını, senet ve metne yer vermeden kendi kompozisyonuyla anlatmıştır. Mukayese neticesinde İbn Sa'd'ın olay örgüsünü kurarken, tarih yazıcılığında olmazsa olmaz kabul edilen yer-zaman-sebep-sonuç unsurlarına İbn Hibbân'a nispetle daha çok yer verdiği tespit edilmiştir. Yine İbn Sa'd, İbn Hibbân'a nispetle daha fazla askerî seferi daha detaylı bir şekilde ele almıştır. Araştırma neticesinde İbn Hibbân'ın, es-Sikât'ının seriyye/gazvelerini, başında siyer-megâzî bulunan cerh-ta'dîl kitabı formatının kendisinden önceki ilk ve tek temsilcisi olan İbn Sa'd'dan istifadeyle yazmadığı tespit edilmiştir. İbn Hibbân'ın es-Sikât'ının cerh-ta'dîl bölümüne kaynaklık teşkil eden te'lifler tespit edilse de aynı durum siyer-megâzî kısmı için geçerli değildir. İbn Hibbân'ın Hz. Peygamber'in vefatından sonra geçen üç asrın ardından onun hayatını hangi kaynakları veya hangi te'lifatı esas alarak yazdığı, başka araştırmalarca titizlikle incelenmeli, hadis ve siyer ilişkisi açısından derinlemesine tahlil edilmelidir.
Özet (Çeviri)
Ibn Sa'd is a hadith critic who wrote his work titled et-Tabaqâtü'l-qübrâ in the early 3rd century Hijri, during a period when the jerh-ta'dil books experienced their golden age after the period of tebe'u't-tâbiîn. Ibn Hibban was also a hadith critic and wrote his work called es-Sikât, which includes the evaluation of hadith narrators who lived up to his time in the first quarter of the 4th century, when important works in terms of jerh-ta'dîl were written. The first two volumes of both works were written specifically for Hz. Prophet and It is devoted to the life of the Prophet. These two authors of Arab origin, one of whom produced works in Mesopotamia and the other in Transoxiana a hundred years apart, are known for their knowledge of fiqh and hadith. The most important difference between these two names, who have common interests in different geographies in different centuries, is that Ibn Sa'd showed special interest in places important for the Sirah during his stay in Medina, and took lessons from historians such as Medâini and Ibnü'l-Kelbî, who were also scholars of lineage. and finally, he established a very special rapport with the historian Vâkıdî, whom he met in Baghdad, and after becoming his secretary, he did not leave him until his death. Taking lessons from history and Ansab scholars and working as Wâkıdî's clerk gave Ibn Sa'd a historian's perspective as well as his expertise in hadith and fiqh. This situation caused Tabaqât to become a source of Sirah and Islamic history at the same time. Similar to Ibn Sa'd, Ibn Hibban also devoted the first two volumes of his work jerh-ta'dîl to sirah-meghazî, although he did not have a special experience that would cause him to establish a connection with the sirah and history. Moreover, Hz. He wrote down the life of the Prophet in great detail, as if it were a chronological and independent seera work. Ibn Sa'd's Tabaqât is an original copy. According to the research, Ibn Hibban's es-Sikât benefited greatly from the jerh-ta'dîl books of Bukhari and Ibn Abû Hatim. However, there is no separate siyer-meghazî section in the works of the aforementioned authors, which provided abundant material for Ibn Hibbân. This issue has created the need to comparatively study et-Tabaqât and es-Sikât, which are both the book of tabaqat, jerh-ta'dîl and the source of siyer-megâzî and were written a hundred years apart, in terms of siyar-maghazi. Since it would be challenging for a master's thesis to cover all of the Sira-Maghazi subjects, the subject has been limited to seriyya/gazwas. Ibn Sa'd discussed the sariyyah and gazwas chronologically under a special title. Ibn Hibban, on the other hand, did not allocate a special title to the serials/gazves since he discussed the life of the Messenger of Allah chronologically according to the years from his birth to his death. At the beginning of the subject, Ibn Sa'd mentioned his sources together in accordance with the style of both his teacher Vâkıdî and the historians before him, then he composed the main plot of the event with the expression 'kâlû' and explained it without explicitly including the documents and texts, and finally he explained the issues that are outside the general narrative. He mentioned the relevant narrations one by one together with their documents and texts. The use of sources that Ibn Hibban preferred when writing the sariyya/gazwas in particular and the sīrah in general is not similar to either historians or hadith scholars. Because Ibn Hibban mentioned a narration under the title of each hijri year as an example with its document and text, and then said 'kâle Abû Hâtim' and explained the subjects of the sirah with his own composition, without including the document and text. As a result of the comparison, it was determined that Ibn Sa'd, when establishing the plot, gave more place to the place-time-cause-effect elements, which are considered indispensable in historiography, compared to Ibn Hibban. Again Ibn Sa'd discussed more military expeditions in more detail than Ibn Hibban. As a result of the research, it was determined that Ibn Hibbân did not write the seriyya/gazwas of his es-Sikât by taking advantage of Ibn Sa'd, who was the first and only representative of the cerh-ta'dîl book format with a siyar-maghâzî at the beginning. Although the ta'lifs that constitute the source of the jerh-ta'dîl section of Ibn Hibban's es-Sikât have been identified, the same situation is not valid for the siyer-megâzî section. Ibn Hibban, after three centuries of the death of Hz. Prophet, the sources or sources on which he wrote his life should be carefully examined by other studies and analyzed in depth in terms of the relationship between hadith and sirah.
Benzer Tezler
- İbn Hibbân'ın Sahîh'i bağlamında fiilî sünnet
Ibn Hibban's actualcircumsion in the context of 'sahîh'
SELAMİ BAĞCI
Doktora
Türkçe
2020
DinEskişehir Osmangazi ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ ÇELİK
- El-Cassâs'ın Ahkâmü'l-Kur'ân'ında kullandığı hadislerin kaynakları ve değeri -Taharetle ilgili rivâyetler örneğinde-
The sources and values of the hadiths used in the Ahkam'ul-Qur'an by el-Cassâs -In the example of the narrations about taharet-
ŞERİFE ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
DinAkdeniz ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İSA AKALIN
- İbn Hibbân'ın ve Ebû Ya'lâ el-Halîlî'nin şehir ve bölge esaslı tabakât kitaplarının mukayesesi
A comparison between the two city and region-based biographical dictionaries of Ibn Hibbân and Abu Ya'lâ al-Khalili
ELİF YAVUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
DinMarmara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RAHİLE KIZILKAYA YILMAZ
- İbn Hibban'ın karşıt anlamlı hadisleri hadisin bütünlüğü ilkesiyle Sahih'inde değerlendirişi
İbn Hibban's evolution of the contrary hadiths according to the principle of totalitarian in sahih
ÜMMÜHAN ÖZÇELTİKÇİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
DinUludağ ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. HÜSEYİN KAHRAMAN
- الرواة الذين وصفهم ابن حبان' بقلب الأسانيد' في كتابه المجروحين – دراسة نقدية مقارنة
İbn Hibbân'ın el- Mecrûhî'nde 'Kalbü'l-Esânid' diyerek cerh ettiği Râvileri Tenkid ve İncelenmesi
HEWA ISMAEL AHMED AHMED