BRCA mutasyonu pozitif olan hastalarda klinikopatolojik yaklaşım ve PET-CT ile korelasyon
Clinicopathological approach and correlation with PET-CT in patients with positive BRCA mutation
- Tez No: 878740
- Danışmanlar: DOÇ. DR. YELİZ YILMAZ BOZOK, DOÇ. DR. EMİNE ÖZLEM GÜR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Meme Kanseri, BRCA, PET/CT, Breast Cancer, BRCA, PET/CT
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 58
Özet
Giriş ve Amaç: Meme kanseri, günümüzde kadınlarda en yaygın görülen kanser türüdür. Her yıl iki milyonu aşkın yeni hasta kaydedilmektedir. Meme kanseri, kadınlarda kanserden ölümlerin en büyük nedenidir. Meme kanseri, genetik eğilime bağlı olarak batı ülkelerinde yaklaşık %10 sıklıkta ortaya çıkar ve ailevi yatkınlık bu durumun en büyük sebeplerinden biridir. BRCA mutasyonu taşıyan meme kanseri hastaları genellikle daha agresif tümörlere ve erken yaşta kanser gelişimine yatkın olabilirler. Bu hastaların klinikopatolojik özelliklerinin ve PET-CT bulgularının detaylı bir şekilde incelenmesi, tedavi yaklaşımlarının kişiye özel olarak belirlenmesine yardımcı olabilir. Araştırmanın amacı genetik meme kanseri olan hastalarda PET-CT nin tanı tedavide ki faydasını cerrahlara bilimsel destek konusunda sunmaktır. Yöntem: 2019-2023 yılları arasında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde BRCA mutasyonu pozitif olup opere edilen 53 hasta çalışma grubunu oluşturdu. Hastaların bütün bilgileri İKÇÜ tıp fakültesinden etik kurul onayı alındıktan sonra HBYS sistemi üzerinden retrospektif olarak analiz edildi. PET-CT tümör SUVMAX, tümör boyutu, aksiller LAP SUVMAX ve boyutu, yaş, cerrahi tipi, nüks durumu, histopatolojik tanı gibi faktörler incelenerek istatiksel analiz analizleri yapıldı. Bulgular: BRCA mutasyonu pozitif olup opere edilen 53 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların 2'si erkek, 51'i kadındı. Preoperatif PET-CT uygulanmayan hastaların sayısı 19 iken uygulanmış olanların ise 34'tü. Bu hastalardan 4 üne MKC, 15 ine MKC+SLNB, 11 ine MKC+AD, 2 sine mastektomi+SLNB, 11 ine MRM ve 10 hastaya bilateral subkutan mastektomi uygulandı. İstatiksel inceleme sonucuna göre yaşama durumu ile ilgili incelenen PET/CT tümör boyutu (mm), PET/CT tümör SUVmax, PET/CT aksiller LAP boyutu (mm), PET/CT aksiller LAP SUVmax, tümör çapı (mm), total LAP, pozitif LAP, Ki 67(%)'si ve takip süresi(ay) değişkenlerinden anlamlı farklılık gösteren bir değişken bulunmamaktadır. Ancak postoperatif nüks durumu ile yaşama durumu arasında anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Sonuçlar: Meme kanserinde yüksek rekürrens riski taşıyan BRCA pozitif hastalarda bazı çalışmalar meme koruyucu cerrahiyi desteklerken, profilaktik cerrahilerde (örneğin, mastektomi ve ooforektomi) rekürrens riskini azaltabilir ve yaşam süresini uzatabilir. Ayrıca günümüzde yeni bir tedavi yöntemi olan subkutan mastektomilerde hasta için daha faydalı olabilir. Hasta için en doğru olanı kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerinin daha sık uygulanması olacaktır. BRCA mutasyonu pozitif meme kanseri hastalarının klinikopatolojik özellikleri ve PET-CT bulguları, bu hastaların yönetiminde daha agresif ve kişiselleştirilmiş yaklaşımların gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu hastaların tedavi ve takip planlarının, genetik danışmanlık ve hedefe yönelik tedavilerle desteklenmesi önemlidir.
Özet (Çeviri)
Aim: Breast cancer is the most common type of cancer in women in the world. More than two million new patients are registered each year. Breast cancer is the leading cause of cancer deaths in women. Breast cancer occurs with a frequency of approximately 10% in western countries, depending on genetic predisposition, and familial predisposition is one of the biggest reasons for this situation. Breast cancer patients carrying BRCA mutations may generally be prone to more aggressive tumors and developing cancer at an earlier age. Detailed examination of the clinicopathological features and PET-CT findings of these patients may help determine individualized treatment approaches. The aim of the research is to provide scientific support to surgeons about the benefits of PET-CT in diagnosis and treatment in patients with genetic breast cancer. Methods: 53 patients with positive BRCA mutation who were operated on at Izmir Katip Çelebi University Atatürk Training and Research Hospital between 2019 and 2023 were included in the study. The files and records of the patients were analyzed retrospectively through the HBYS system after receiving ethics committee approval from IKCU medical faculty. Statistical analyzes were performed by examining factors such as PET-CT tumor SUVMAX, tumor size, axillary LAP SUVMAX and size, age, surgery type, recurrence status, histopathological diagnosis. Results: 53 patients who were BRCA mutation positive and underwent surgery were included in the study. 2 of these patients were men and 51 were women. The number of patients who did not undergo preoperative PET-CT was 19, while the number of patients who underwent preoperative PET-CT was 34. Of these patients, 4 patients underwent BCS, 15 patients underwent BCS+SLNB, 11 patients underwent BCS+AD, 2 patients underwent mastectomy+SLNB, 11 patients underwent MRM, and 10 patients underwent bilateral subcutaneous mastectomy. According to the statistical analysis results, PET/CT tumor size (mm), PET/CT tumor SUVmax, PET/CT axillary LAP size (mm), PET/CT axillary LAP SUVmax, tumor diameter (mm), total LAP, There is no variable that differs significantly from positive LAP, Ki 67 (%) and follow-up period (months). However, a significant relationship was determined between postoperative recurrence and survival status. Conclusion: While some studies support breast-conserving surgery in BRCA-positive patients at high risk of recurrence of breast cancer, prophylactic surgeries (e.g., mastectomy and oophorectomy) may reduce the risk of recurrence and prolong life. In addition, subcutaneous mastectomies, which are a new treatment method today, may be more beneficial for the patient. The best thing for the patient would be to apply personalized treatment methods more frequently. Clinicopathological features and PET-CT findings of BRCA mutation-positive breast cancer patients reveal the need for more aggressive and personalized approaches in the management of these patients. It is important that the treatment and follow-up plans of these patients are supported by genetic counseling and targeted therapies.
Benzer Tezler
- Meme kanserli hastaların klinikopatolojik özellikleri ve BRCA-1/ BRCA-2 mutasyonlarının araştırılması
The research of clinicopathologic characteristics and BRCA-1/ BRCA-2 mutations of patients with breast cancer
TÜLİN AKAGÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
GenetikKaradeniz Teknik Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAZIL AYDIN
- Mlpa tekniği ile meme kanserli hastalarda, BRCA1 ve BRCA2 genlerinde delesyon ve duplikasyonların belirlenmesi
Determination of BRCA1 and BRCA2 mutations for patients with breast cancer by MLPA (Multiplex ligation depent probe amplification) technique
İBRAHİM TURAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
BiyokimyaKaradeniz Teknik ÜniversitesiBiyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ORHAN DEĞER
- BRCA mutasyon taşıyıcısı monozigotik ikizlerde genom düzeyinde metilasyon profillerinin araştırılması
Investigation of genomic methylation profiles in BRCA mutation carrier monozygotic twins
ÖZGE ŞÜKRÜOĞLU ERDOĞAN
- Hepatosellüler karsinom hücrelerinde kabozantinib ve olaparib'in birlikte antikanserojen etkisinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
RABİA ÖZMEN
- Fanconi anemili olgularda ilişkili genlerin yeni nesil dizileme teknolojisi ile taranması ve mutasyonların saptanması
Screenning fanconi anemia assosiated genes with next generation sequencing technology in FA patients
GÜLANDAM BAGİROVA
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Genetikİstanbul ÜniversitesiGenetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEHRA OYA UYGUNER