Investigation of agricultural residue burning and wildfire impacts on air quality via satellite retrievals in Southern Turkey
Uydu verileri ile Türkiye'nin Güney Bölgesinde anız yakılmasının ve orman yangınlarının hava kalitesine etkisinin incelenmesi
- Tez No: 883217
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BURÇAK KAYNAK TEZEL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Çevre Mühendisliği, Environmental Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 135
Özet
Hava kirliliği, iklim etkileri nedeniyle dünyanın en önemli sorunlarından biridir. Hava kirliliğinin neden olduğu solunum ve kalp damar hastalıkları da önemli bir endişe kaynağıdır. Bu nedenle hava kalitesinin izlenmesi, hava kirliliğini kontrol altına almak için önemli bir gerekliliktir. Hava kalitesini izlemek, noktasal ve mobil kaynakların ve orman yangınları gibi olayların etkilerini anlamak için yer ölçümleri ve uydu verileri kullanılır. Uzaktan algılama ile hava kalitesini geniş kapsama alanı ve artan mekansal çözünürlükle izlemek, yer ölçümlerine göre daha avantajlı bir yöntemdir. Ayrıca toplam troposferik kolonu ölçerek baca yüksekliği yüksek olan endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan emisyonlar ya da yangınlar sırasında yükselen duman gibi daha yüksek rakımlı kaynakların hava kalitesi üzerindeki etkilerini daha iyi gösterir. Bu nedenle yangın dönemlerinde hava kalitesinin izlenmesinde büyük avantaj sağlar. Uzaktan algılama alanındaki gelişmeler halen devam etmekte ve mekansal çözünürlük artmaktadır. Ayrıca, yakın gelecekte sabit uydular ile hava kalitesini daha yüksek zamansal çözünürlükle izlemek mümkün olacaktır. Anız yakılması, tarım atıklarının hasattan sonra yakılması olarak tanımlanabilir ve bu faaliyetler Türkiye'de yasaklanmıştır. Yönetmeliklere rağmen, anız yakmanın zararlarının farkında olan çiftçiler, tarlayı daha kolay işlemek, böcekleri ve yabani bitkileri öldürmek için hasattan sonra atıkları yakmayı tercih etmektedir. Türkiye'de iklim ve bölgelere göre değişmekle birlikte haziran ve ekim ayları arasında çiftçiler tarım atıklarını yakmaktadır. Bununla birlikte, anız yakmanın çevre, toprak verimliliği ve hava kalitesi üzerinde önemli etkileri vardır. Orman yangınları periyodik doğal olaylar olmakla birlikte, son yıllarda iklim değişikliğinin sonucu olarak orman yangınlarının sayısında ve süresinde önemli bir artış görülmektedir. Türkiye, orman yangınlarından etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Güneybatı Türkiye, 2021 yaz döneminde kontrol altına alınması haftalar süren ve küresel ilgiyi üzerine çeken orman yangınlarıyla mücadele etmiştir. Bu yangınlar ormanlık alanların yok olmasına, hayvanların ölümüne ve yerel halkın zarar görmesine neden olmuştur. Küresel Orman İzleme Örgütü yangın sayılarına göre, normalde Antalya ve Mugla'da son 4 yılda yangın sayısı 125'i geçmemiştir. Ancak Temmuz-Ağustos 2021'de Antalya 673 Mugla 368 yangın sayısı ile son 4 yılın en yüksek yangın sayısına ulaşmıştır. Bir diğer önemli etki ise hava kalitesindeki düşüş olmuştur. Bu tezin amacı, CO, HCHO ve NO2 uydu verileri, yer ölçümleri ve meteoroloji verilerini kullanarak 2021 orman yangınlarının ve Güneydoğu Türkiye'de anız yakma faaliyetlerinin hava kalitesi üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Fire Information for Resource Management System (FIRMS) arşivinden indirilen Visible Infrared Imaging Radiometer Suite (VIIRS) Fire Radiative Power (FRP) ürünü, toplam aylık FRP olarak 1×1 km2 alan ile mekansal olarak birleştirilmiştir. FRP sinyallerinin mekânsal ve zamansal dağılımına dayalı olarak çalışma alanları ve periyotları belirlenmiştir. Anız yakılmasının hava kalitesi üzerine etkilerini araştırmak için Adana, Osmaniye, Mersin, Gaziantep, Diyarbakir, Sanliurfa ve Mardin illeri seçilmiştir. Orman yangınları için de Antalya, Mugla ve Mersin seçilmiştir. Her iki durumda da hava kalitesini izlemek için TROPOspheric Monitoring Instrument (TROPOMI) CO, HCHO ve NO2 uydu verileri ve CO ve NO2'nin yer ölçümleri kullanılmıştır. TROPOMI Seviye-2 CO, HCHO ve NO2 verileri NASA Goddard Yer Bilimleri Veri ve Bilgi Hizmetleri Merkezi'nden (GES DISC) indirilip mekansal ve zamansal olarak işlenmiştir. Bu istasyonların yangınların neden olduğu emisyonları yansıtıp yansıtmadığını anlamak için her iki durum de için yer ölçümleri değerlendirilmiştir. Karşılaştırma yapmak için istatistiksel ve mekansal analizler kullanılmıştır. Meteorolojik veriler, her iki durum için de kirleticilerin taşınımını anlamak için kullanılmıştır. Orman yangınları çalışma zamanı için yangınların başlamasından önce ve sonraki bir ayı içeren Haziran-Eylül 2021 dönemi seçilmiştir. Seçilen zaman dilimi, yangın olmayan günler için de kirlilik seviyelerinin daha geniş bir süre ile karşılaştırılmasını sağlamıştır. Geniş alanlara ve yüksek FRP değerlerine sahip kompakt FRP sinyalleri temel alınarak 8 yangın bölgesi seçilmiştir. TROPOMI CO, HCHO ve NO2 verilerinin ortalama toplam kolon yüksekliği, seçilen yangın bölgeleri ve hava kalitesi izleme istasyonları (AQMS) için sırasıyla 3 km ve 6 km yarıçap uzaklığına göre hesaplanmıştır. Sonuçlar yangın bölgesi (FR) ve izleme istasyonu çevresinde uydu verileri (GSS) olarak bölünmüştür. Yangın olan ve olmayan günlerdeki kirlilik seviyesi değişimleri mekansal ve zamansal olarak karşılaştırılmıştır. Yangın bölgelerindeki kirlilik seviyesi, AQMS konumları ve yer gözlemleri, yangın günleri ve yangın olmayan günler için karşılaştırılmıştır. FRP zaman serisine göre en yoğun yangınlar sırasıyla Antalya-1 (An-1) ve Mugla-1 (Mu-1) bölgesinde görülmüştür. Yangınlar temmuz ayı sonunda Antalya ve Mersin'de, ağustos ayı başında Mugla'da başlamıştır. Buna bağlı olarak FRP'nin mekansal dağılımında en geniş sinyaller temmuzda Antalya-1, ağustosta Mugla-1, Mugla-2 (Mu-2), Mugla-4 (Mu-4) bölgelerinde gözlenmiştir. Haziran ve eylül aylarında FRP sinyalleri gözlenmemiştir. Rüzgar hızı, sıcaklık ve FRP zaman serileri meteorolojik etkileri anlamak için karşılaştırılmıştır ve Antalya-1 bölgesi için yapılan zaman serisi rüzgar hızının, FRP'nin Antalya-1 bölgesinde pik yaptığı günlerde pik değerine ulaştığını göstermiştir. Ayrıca, yangın süresince sıcaklık nispeten daha yüksek gözlenmiştir. Yangın günleri 28 Temmuz-7 Ağustos olarak seçilmiş ve yangın günlerinde CO, HCHO ve NO2 uydu verilerinin mekansal dağılımı incelenmiştir. Tüm kirleticiler için güçlü sinyaller gözlenmiştir. CO sinyalleri, yangın bölgelerinin etrafında ve geniş bir bölgede güneye taşınım halinde gözlenmiştir. HCHO sinyalleri güney yöne taşınım halinde ve NO2 sinyalleri çoğunlukla yangın bölgeleri etrafında gözlenmiştir. Her bölge için rüzgar gülleri oluşturulmuş ve kirletici sinyallerinin gözlendiği noktaların taşınımla beraber oluşum mekanizmalarından ve ömürlerinden kaynaklanabileceği sonucuna varılmıştır. Aylık toplam kolon yüksekliği ortalamaları ve haziran ayına göre oranları hesaplanmış ve mekânsal olarak değerlendirilmiştir. Temmuz ve ağustos aylarında Antalya ve Mugla'da güçlü CO ve NO2 sinyalleri 3.5'in üzerinde bulunmuştur, ancak HCHO sinyalleri CO ve NO2 kadar net gözlenmemiştir. Eylül ayında herhangi bir yangın olayı olmadığı için Eylül/Haziran aylarında sinyaller kaybolmuştur. FRP, yangın bölgesi, hava kalitesi izleme istasyonu lokasyonu, zaman serileri ve yangın günleri (FD) ve yangının olmadığı günler (NFD) için kutu grafikleri ile karşılaştırılmıştır. FRP Antalya-1 bölgesinde de pik yaptığında, zaman serilerinde pik toplam kolon yüksekliği, hava kalitesi izleme istasyonu lokasyonunda tüm kirleticilerle yangın bölgesinden daha yüksek bulunmuştur. Ancak kutu grafikleri ile, yangın günleri ve yangın olmayan günlerdeki kirletici uydu verileri karşılaştırılmasında, yangın günlerindeki CO ve NO2 açısından yangın bölgesi üst sınır ve medyan değerleri hava kalitesi izleme istasyonu lokasyonundan daha yüksek bulunmuştur. Buna karşılık, Antalya-1 bölgesinde hava kalitesi izleme istasyonu lokasyonu HCHO yangın günleri üst ve medyan değerleri yangın bölgesi HCHO'dan daha yüksek bulunmuştur. Yangın günleri ve yangın olmayan günler arasındaki fark tüm kirleticiler için önemli bulunmuştur. FRP, yangın bölgesi, izleme istasyonu çevresi uydu verileri ve yer ölçümlerinin birbiri arasında korelasyonları hesaplanmıştır. FRP ile en yüksek korelasyon Antalya-1 bölgesinde yangın bölgesi CO (R=0.79) olarak bulunmuştur. CO ve NO2'nin izleme istasyonu çevresi korelasyonları yangın bölgesinden daha düşük olup HCHO için tam tersi bulunmuştur. FRP ile en düşük korelasyon NO2 yer ölçümleri olarak bulunmuştur (R=0.24). Ayrıca izleme istasyonu çevresi NO2 ve NO2 yer ölçümleri korelasyonu da aynı bölgeleri temsil etmelerine rağmen düşük bulunmuştur. Son olarak, yangın günleri ve yangın olmayan günler arasında toplam kolon yüksekliği ortalaması ve konsantrasyon ortalaması arasındaki fark hesaplanmıştır. En yüksek değişim %314,3 ile Antalya-2 (An-2) bölgesinde olmuştur. NO2 yüzde değişimi diğer kirleticilere göre daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, HCHO'nun aksine, yangın bölgesi (FR) CO ve NO2 yüzde değişimi yangın bölgelerinin çoğunda daha yüksek bulunmuştur. Bu farkın HCHO oluşum mekanizması ile ilişkili olabileceği düşünülmüştür. Antalya-1 ve Antalya-2 yer ölçümlerine göre ortalama değişim yer ölçümü NO2 konsantrasyonunda artış olmuştur. Ancak, Muğla-1 ve Mersin-2 bölgelerinde, değişim negatif olduğundan bu istasyonların, veri varlığı ve AQMS konumu açısından yangınları temsil etmediği bulunmuştur. Anız yakma faaliyetlerinin incelemesi için 2018-2021 yaz döneminde çıkan yangınların zamansal ve mekansal değişimi aylık toplam yangın sayıları ve yıllık yangın noktalarının mekansal dağılımı ile incelenmiştir. Yangınların sürekli olduğu gözlenen bölgelerin tarım bölgesi olup olmadığını anlamak için CORINE arazi verisi kullanılmıştır. Aylık toplam FRP mekansal dağılımına göre, 5 bölge yangın bölgesi olarak seçilmiş ve 2018 Haziran–Ekim dönemi için yangın günleri ve yangın olmayan günlerde kirletici konsantrasyonlarının değişimi incelenmiştir. Günlük ve aylık ortalama toplam CO, HCHO ve NO2 toplam kolonları, orman yangınlarına benzer şekilde yangın bölgesi ve izleme istasyonu çevresinde uydu verileri olarak hesaplanmıştır. Toplam FRP mekansal dağılımına göre, haziran ayında Şanlıurfa–Mardin sınırında ve Ağustos 2018'de Adana–Osmaniye ve Adana–Mersin sınırında güçlü sinyaller gözlenmiştir. Şanlıurfa ve Diyarbakır sinyalleri çoğunlukla dağılmış alanlarda gözlenmiştir. Aylık uydu verileri ortalamalarının mekansal dağılımı, CO ve HCHO için en güçlü sinyallerin ağustos ayında Adana–Osmaniye sınırında olduğunu göstermiştir. Aynı kirleticilerin sinyali haziran ayında Şanlıurfa–Mardin sınırında gözlenmiştir. NO2 sinyalleri çoğunlukla kentsel alanlarda görülmüş ve tarımsal yangın bölgelerinde önemli değişiklikler gözlenmemiştir. Seçilen yangın bölgeleri için FRP zaman serilerine göre en yüksek FRP değerleri Adana–Osmaniye sınırında olmuştur. CO ve HCHO'nun zaman serileri incelendiğinde, yangın dönemlerinde CO ve HCHO için Adana–Osmaniye sınırında pikler gözlenmiştir. NO2 toplam kolonu, yangın periyotları boyunca hiçbir yangın bölgesinde önemli ölçüde değişmemiştir. Ayrıca, yangın günleri ve yangın olmayan günler, kutu grafikleri ile karşılaştırıldığında, yangın günleri CO ve HCHO medyan ve üst değerlerin artmasına karşılık NO2 değişmemiştir. Korelasyonlar yangın bölgesi ve izleme istasyonu çevresi CO, HCHO ve NO2 ve yer ölçümü CO ve NO2 verileri ile hesaplanmıştır. FRP ile en güçlü korelasyonlar yangın bölgesi CO ve yangın bölgesi HCHO olarak bulunmuştur. İzleme istasyonu çevresi korelasyonları, yangın bölgesi ile karşılaştırıldığında orta düzeyde bulunmuştur. Adana–Osmaniye sınırı yer ölçümlerinde hem CO hem de NO2 için korelasyon bulunmamıştır. FRP ile Adana–Mersin yer ölçümü NO2 korelasyonu orta düzeyde bulunmuştur. İzleme istasyonu çevresi CO ve NO2 ve yer ölçümü CO ve NO2 korele bulunmamıştır. Yangın bölgeleri için rüzgar gülleri ve yangın bölgeleri etrafındaki AQMS lokasyonları için rüzgar ve kirlilik gülleri oluşturulmuştur. Rüzgar güllerine göre rüzgar yönü yangın bölgelerinden izleme istasyonları lokasyonlarına doğru gözlemlenmemiştir. Ek olarak, kirlilik gülleri, kirlilik konsantrasyonlarındaki artışın anız yakılması ilişkili olmadığını göstermiştir. Sonuç olarak orman yangınları artan kirlilik seviyeleriyle hava kalitesinde önemli bir düşüşe neden olmuştur. FRP ve kirleticiler açısından orman yangınları sinyalleri tarım yangınları sinyallerinden daha güçlü bulunmuştur. Ancak VIIRS FRP ürünü göz önüne alındığında, yangın bölgelerindeki devamlılıktan Türkiye'nin güney bölgesinde anız yakma faaliyetlerinin hala devam ettiği söylenebilir.
Özet (Çeviri)
Air pollution is one of the major global problems due to its environmental, health and climate impacts. Respiratory and cardiovascular diseases caused by air pollution are important concern. Therefore, air quality monitoring is a significant necessity to control air pollution in addition to emission estimation and air quality modeling. Ground measurements and satellite retrievals are used to monitor air quality and understand the impacts of sources such as point and mobile sources, and episodic air pollution events like wildfires. Remote sensing is more advantageous compared with ground-based measurements to monitor air quality with wide spatial coverage and increasing spatial resolution with new instruments. In addition, it shows the effects of sources better in places that are in higher elevation by measuring total tropospheric column such as emissions caused by industrial activities with high stack height or buoyant plumes from fires. Thus, it provides a great advantage while monitoring air quality in fire periods. Developments in remote sensing instruments and retrieval algorithms still continue and spatial resolution is increasing. In addition, it will be possible to monitor air quality with higher temporal resolution by geostationary satellites in the near future. Agricultural residue burning can be defined as burning of agricultural waste after harvesting, and these activities are prohibited in Turkey similar to many other countries. In spite of the regulations, and being aware of harms caused by agricultural residue burning, farmers may still prefer to burn residues after harvesting to cultivate the area easier, and kill insects and weeds. Farmers perform burning activities from June to October period depending on the climate and region in Turkey. These residue burning activities have significant impacts on environment, soil productivity and also air quality. Even though wildfires are natural periodic events, there is a significant increase in number and duration of wildfires in the recent years caused by climate change. Turkey was one of the countries that impacted by these recent intense wildfire events. Southwest Turkey struggled with wildfires in 2021 summer period that took several weeks to control, and these fires also captured a global attention. Forests were destroyed, animals were killed, and local people were harmed caused by these wildfires. According to the Global Forest Watch, fire counts did not exceed 125 in the last 4 years in Antalya and Mugla. However, in July-August 2021, Antalya fire counts were highest with 673, followed by 368 in Mugla. Another important impact of these fires was decreased air quality in the surrounding regions. The aim of this thesis is investigating the impacts of agricultural residue burning activities and wildfires on air quality in Southeastern Turkey using CO, HCHO, and NO2 satellite retrievals, ground measurements, and meteorological parameters. Visible Infrared Imaging Radiometer Suite (VIIRS) Fire Radiative Power (FRP) product was downloaded from National Aeronautics and Space Administration (NASA) Fire Information for Resource Management System (FIRMS) archive and monthly summation of FRP was spatially joined with 1×1 km2 gridded domain. Study areas and periods of agricultural residue burning and wildfires were determined based on the spatial distribution of FRP signals. Adana, Osmaniye, Mersin, Gaziantep, Diyarbakir, Sanliurfa, and Mardin provinces were selected to investigate residue burning effects on air quality. Antalya, Mugla, and Mersin provinces were selected for wildfires. The TROPOspheric Monitoring Instrument (TROPOMI) CO, HCHO and NO2 retrievals and ground observations of CO and NO2 were used to monitor air quality for both cases. TROPOMI Level-2 CO, HCHO, and NO2 retrievals were downloaded from NASA Goddard Earth Sciences Data and Information Services Center (GES DISC) then, processed spatially and temporarily. Ground measurements were assessed for both cases to understand whether these stations were capable of capturing the pollution from the emissions caused by residue burning and fires. Meteorological parameters were used for both investigations in order to understand the transport of pollutants. Statistical and spatiotemporal analyses were performed in both cases. For wildfires, June-September 2021 period was selected that includes one month before the start of the fires, fire period and one month after the end of the fires. This period provided a time range to compare pollution levels with wider period for non-fire days. Eight wildfire regions were selected based on the total FRP signals with wide impact areas and high FRP values. TROPOMI CO, HCHO and NO2 retrievals average total columns were calculated with retrievals within 3 km around for the selected fire regions and within 6 km around the close-by air quality monitoring stations (AQMS). Results were categorized as fire region (FR) and ground station region (GSS). Pollution level changes on fire days and non-fire days were compared spatially and temporally. Satellite retrieved pollution levels over fire regions and AQMS locations along with ground observations at AQMSs were compared for fire days and non-fire days. According to FRP time series, most intense fires were observed in Antalya (An-1) followed by Mugla (Mu-1) region. Fires started at the end of July in Antalya and Mersin, and at the beginning of August in Mugla provinces. Accordingly, in spatial distribution of FRP, largest signals were observed in Antalya-1 in July, and Mugla-1, Mugla-2 (Mu-2), and Mugla-4 (Mu-4) in August. FRP signals were not observed in June and September. Wind speed, temperature and FRP were investigated together to understand the meteorological effects. Time series showed wind speed peaked on the same days that FRP peaked in Antalya-1 region. In addition, temperature was relatively higher during the fire period. Fire days were selected from 28th July to 7th August and spatial distribution of CO, HCHO and NO2 retrievals were examined during selected fire days. Strong signals were observed for all air pollutants. CO signals were observed over the fire regions and transporting to the south with wide path. HCHO signals were south direction of fire regions and NO2 was mostly close to the fire regions. Wind roses were created for each region and it was resulted that different signal locations can be related with transport of the pollutants with wind, formation mechanisms, and lifetime of pollutants. Spatial distribution of monthly total column averages and ratio to June averages were calculated and assessed spatially. Strong signals of CO and NO2 above 3.5 in Antalya and Mugla in July and August were observed, but HCHO signals were not as clear as CO and NO2. Strong signals were diminished in September/June ratios since there was no fire event in September. FRP, fire region (FR), and ground station region (GSS) were compared with time series and boxplots for fire days (FD) and non-fire days (NFD). In time series, peak total columns were higher around AQMSs than fire region with all pollutants when the FRP peaked in Antalya-1. However, in boxplots for comparison of pollutant retrievals on fire days and non-fire days, fire region upper and median values were higher than AQMS locations in terms of CO and NO2 on fire days. However, HCHO around AQMS locations on fire days upper and median value was higher than over fire region in Antalya-1. Differences between fire days and non-fire days were significant for all pollutants. Correlations of FRP, fire region and AQMS location pollutant retrievals, and ground observations were performed. Highest correlation with FRP was found with fire region CO (R=0.79) in Antalya-1. Correlations of CO and NO2 were lower around AQMS location than fire region, yet it was the opposite for HCHO. Lowest correlation with FRP was AQMS NO2 observations (R=0.24). Moreover, correlation between AQMS location NO2 and AQMS NO2 ground observations was also low even though they represent the same regions. Finally, difference between pollutant averages on fire days and non-fire days were calculated. Highest change was in Antalya-2 (An-2) region NO2 with 314.3% increase. NO2 percentage changes were higher compared to other pollutants. Furthermore, fire region CO and NO2 increase was higher in most of the regions, unlike the HCHO. This difference can be related to HCHO formation mechanism. Antalya-1 and Antalya-2 mean NO2 ground observations showed increases during fire period. However, Mugla-1 and Mersin-2 regions showed decreases, thus, these stations were not representative for capturing the wildfire impacts. For agricultural residue burning, temporal and spatial changes of fires in 2018-2021 summer periods were examined with total monthly fire counts and their spatial distribution. Regions with frequently observed fire counts and CORINE Land Cover database were used to determine whether the burned areas were agricultural or not. According spatial distribution of monthly summed FRP, five fire regions were selected and change of pollutant concentrations in fire days and non-fire days were examined for 2018 June – October period. Daily and monthly average total column of CO, HCHO and NO2 were calculated around the fire regions and AQMS locations with similar methodology previously used in wildfires. Spatial distribution of total FRP showed strong signals in Sanliurfa–Mardin border in June, and Adana–Osmaniye and Adana–Mersin borders in August 2018. Sanliurfa and Diyarbakir signals were mostly in sparsely distributed areas. Spatial distribution of monthly averages of pollutant retrievals showed that the strongest signals were in Adana–Osmaniye border in August for CO and HCHO. Another signal was observed in Sanliurfa–Mardin border with the same pollutants. NO2 signals were mostly in urban areas, and significant NO2 changes in agricultural fire regions were not observed. According to FRP times series for the selected fire regions, highest FRP values were in Adana–Osmaniye border. When the time series of CO and HCHO were examined, the peaks during fire periods were observed in Adana–Osmaniye border for CO and HCHO. NO2 total columns did not change significantly in any fire region during the fire periods. Moreover, when the fire days and non-fire days were compared, CO and HCHO median and upper values increased on fire days, but NO2 did not change. Correlations were calculated FRP with CO, HCHO and NO2 retrievals over fire regions and AQMS locations and AQMS ground CO and NO2 measurements. Strongest correlations with FRP were fire region CO and fire region HCHO. Correlations were moderate around AQMS locations when compared with fire regions. In Adana–Osmaniye border, no correlation was found for AQMS ground CO and NO2 measurements, but correlation was moderate with FRP for AQMS ground NO2 measurements in Adana–Mersin border. AQMS location CO and NO2 were not correlated with AQMS ground CO and NO2 measurements. Wind roses for the fire regions and wind and pollution roses for AQMS locations were prepared. According to wind roses, wind direction was not from fire regions to the AQMS locations during fire episodes. Additionally, pollution roses showed that the increase in pollution concentrations were not related with residue burning sources. As a result, wildfires caused decrease in air quality with increasing pollution levels. Agricultural fire signals were not strong as wildfires considering FRP and pollutants. However, according to consistency of fire regions in terms of VIIRS FRP product signals, it can be resulted that agricultural residue burning practices still continue in southeast part of Turkey.
Benzer Tezler
- Katı yakıtların yanma reaktivitesinin farklı yaklaşımlarla incelenmesi
Investigation of combustion reactivity of solid fuels with different approaches
BUSE BİLKİÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Kimya Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiKimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERDAR YAMAN
- Investigation of the non-isothermal combustion kinetics of some agricultural residues
Bazı tarımsal atıkların izotermal olmayan durumda yanma kinetiklerinin incelenmesi
FİKRİYE SEDA YÜCEL
- Kolza sap-samanı ısıl davranımının termogravimetrik yöntemle incelenmesi
Başlık çevirisi yok
BÜLENT D. ÇİFT
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
Kimya Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiKimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FİLİZ KARAOSMANOĞLU
- Biyokütle yarıkoku- kömür karışımlarının yanma davranımlarının incelenmesi
Investigation of the combustion behaviour of biomass char-coal blends
EDA YILMAZER
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Enerjiİstanbul Teknik ÜniversitesiKimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL MERİÇBOYU
- Afşin Elbistan linyit kömürü ve RDF'den üretilen yarıkok karışımlarının yanma davranımlarının belirlenmesi
Determination combustion behavior of chars produced from Afsin Elbistan lignite coal and RDF
GÜLŞEN KURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Enerjiİstanbul Teknik ÜniversitesiKimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HANZADE AÇMA