A grubu beta hemolitik streptokok farenjit ve tonsillitinde erken ve geç tedavi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 88828
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat), Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Çocuk Sağlığı Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 60
Özet
45 ÖZET Bu çalışma; İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında, yaşlan 1-12 yıl arasında değişen; Ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, halsizlik gibi üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) şikayetleri ile başvuran ve klinik olarak A grubu beta hemolitik streptokok (AGBHS) farenjiti ve tonsilliti düşünülen ve boğaz kültüründe AGBHS üreyen 24 kız, 36 erkek toplam 60 hastada yürütülmüştür. Olgular iki gruba ayrıldı. Hemen antibiyotik (penisilin) tedavisi başlanılan erken tedavi grubu ve boğaz kültürü çıktıktan sonra 48-56 saat sonra tedavi başlanılan geç tedavi grubu olarak ayrılmıştır. Olgularımızın ilk muayenesinde klinik semptom, bulgu, laboratuvar bulgu ları ve beraberinde olan komplikasyonlar kaydedildi. 48-56 saat sonra boğaz kültüründe üreme olan olgular takibe alındı. Üreme olmayan olgular, çalışma dışı bırakıldı. 48-56 saat sonra her iki grubada klinik semptom ve bulguların varlığı, laboratuvar bulguları olarak; boğaz kültürü, lökositoz ve ASO bakıldı. Gelişen komplikasyonlar kaydedildi. 1 ve 3 ay sonra olgular yukarıdaki özellikler yönünden tekrar değerlendirildi. 3 ay süre boyunca olgular yakın takip edildi. Klinik semptomlardan ateş başlangıçta yüksekti. Ancak 48-56 sonra her iki grupta anlamlı bir fark bulunamadı. 1 ve 3 ay sonra rekürens olan olgularda ateş mev cuttu ama gruplar arasında anlamlı bir fark bulunamadı. İştahsızlık erken tedavi grubu 13 (%43), geç tedavi grubunda 24 (%80) olguda mevcuttu. Bu fark istatistiksel anlamlı bulundu. Ancak 1 ve 3 ay sonra ise bir fark saptanmadı. İştahsızlığın enfeksiyonun akut döneminde daha belirgin olduğu görüldü. Boğaz ağrısı erken tedavi grubunda 48-56 sa at sonra 8 (%26), geç tedavi grubunda 14 (%46) olguda mevcuttu. Bu fark anlamlı bu lunamadı. 1 ve 3 ay sonra ise boğaz ağrısı yönünden 2 grup arasında fark bulunamadı. Boğaz ağrısının 48-56 saat sonra literatüre göre daha yüksek bulunmasının olgularımı zın yaş ortalamasının 6.71 yıl olması ve küçük olguların bu durumun tanı ifade edeme diğine bağlandı. Klinik bulgular arasında kriptik tonsillit ve lenfadenopati her iki grupta in celendi, anlamlı bir fark bulunamadı.46 Boğaz kültürü 48-56 saat sonra erken tedavi grubunda 6 (%20), geç tedavi grubunda 24 (%80) olguda halen AGBHS için pozitifti. Bu fark anlamlı bulundu. Bu da bakteriyel eradikasyon açısından önemliydi. Bulaşıcılık ve çevreye yayıl t m erken tedavi grubunda azaldığı düşünüldü. 1 ay sonra boğaz kültüründe üreme erken rekürens ve da ha sonraki üremeleri geç rekürensler kabul edildi. 1 ay sonra erken tedavi grubunda 1 (%3.4) geç tedavi grubunda 6 (%20) olguda, üreme vardı.3 ay sonra erken tedavi gru bunda 1 (%3.4), geç tedavi grubunda 2 (%6.6) olguda boğaz kültüründe üreme vardı. Bu sonuçlar anlamıl bulunamadı. Lökositoz erken tedavi grubunda 48-S6 saat sonra a- zalma oldu. Bu sonuç anlamlı bulunamadı. ASO 48-56 saat sonar erken tedavi grubunda 18 (%60), geç tedavi grubunda 18 (%60) olguda ASO titresi pozitifti. Bu sonuçlar an lamlı bulunamadı. 1 ve 3 ay sonrada anlamlı bulunamadı. Bu sonuçlar erken tedavinin immunite üzerine baskılayıcı bir etkisi olmadığını düşündürdü. Gelişebilen komplikasyonlar başlıca sinüzit, otitis media, bakteriyemi ve pnömoniydi. 48-56 saat sonra erken tedavi grubunda 1 (%3.4), AOM, 2 (%6.6) sinüzit görüldü, geç tedavi grubunda 4 (%14) AOM, 5 (%16) sinüzit, 2 (%6.6) bakteriyemi, 1 (%3.4) olguda pnemoni görüldü. Bu sonuçlar anlamlı olarak bulundu. 1 ay sonra komplikasyonlar arasında her iki grup arasında anlamlı bir fark bulunamadı. 3 ay sonra komplikasyon görülmedi. ÜSYE'de komplikasyonlar sık görülür. Son zamanlarda supuratif komplikasyonlardan özellikle invaziv AGBHS toksinlerininde yol açtığı ciddi klinik tablolar oluştururlar. Olgularımızda geç dönem komplikasyonu ARA ve AGN gö rülmedi. Tedavinin temel amacı AGBHS farenjiti supuratif ve nonsupuratif komplikasyonlan önlemektir. Ayrıca infeksiyonun yayılımını, belirtilerin ciddiyetini sü resini azaltmak ve hızla düzelmesini sağlamaktır. Erken antibiyotik tedavisi hastanın ya rarına olabileceği düşünülmüştür.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Akut farengo-tonsillitte A grubu beta hemolitik streptokok lateks aglütinasyon testinin önemi
Başlık çevirisi yok
RENGİN ŞİRANECİ
- A grubu beta hemolitik streptokokların beta laktamaz aktivitesi ve benzatin penisilinin tedavideki etkinliği
Başlık çevirisi yok
CİHANGİR ERTEKİN
- Akut faranjitlerde değişik hekim gruplarının yaklaşımları
Başlık çevirisi yok
SELİM ÖNCEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLTEN TANYER
- Boğaz kültürlerinde izole edilen A grubu beta hemolitik streptokokların antibiyotik duyarlılığı
The antibiotic susceptibilities of group A beta hemolytic streptococci isolated from throat cultures
MÜJDE ERYILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Eczacılık ve FarmakolojiAnkara ÜniversitesiFarmasötik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET AKIN
- A grubu beta hemolitik streptokokların opasite faktör üretimi ve penisilin,eritromisin duyarlılığı
The production opacity factor of a group beta hemolytic streptococcus and penicillin, erythromycin sensitivity
FATMA ÖZAKKAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
MikrobiyolojiMaltepe ÜniversitesiMikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYNUR EREN TOPKAYA