Dokosaheksaenoik asit serum değerlerinin preeklampsi tanılı hastalarda ve kontrol grubunda karşılaştırılması
Comparison of docosahexaenoic acid serum values in patients diagnosed with preeclampsy and the control group
- Tez No: 897182
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞENOL ŞENTÜRK, DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKNUR MERVE AYAZOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Dokosaheksaenoik asit, şiddetli olmayan preeklampsi, şiddetli preeklampsi, Docosahexaenoic acid, non-severe preeclampsia, severe preeclampsia
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 72
Özet
Amaç: Bu çalışmada şiddetli ve şiddetli olmayan preeklampsi tanılı hastaların kandaki dokosaheksaenoik asit (DHA) düzeylerinin normal gebelerle karşılaştırılması amaçlanmıştır. Böylece metabolik fonksiyon üzerinde etkili olduğu bilinen bu belirtecin preeklampsi ile olan ilişkisinin ortaya konması ve ileride yapılacak çalışmalar ile olası tedavi seçeneklerine katkıda bulunulması hedeflenmiştir. Materyal Metod: Araştırma Ekim 2022- Haziran 2023 tarihleri arasında Recep Tayip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda yürütülmüş olup prospektif kesitsel bir çalışmadır. Çalışmaya 18-45 yaş arası kadınlardan 145 hasta (47 preeklampsi tanısı almış çalışma grubu, 98 kontrol grubu) dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen gebelerin sosyodemografik, klinik ve laboratuvar verileri kayıt edildi. Preeklamptik gebelerde kortikosteroid ve MgSO4 tedavilerinin laboratuvar parametreleri üzerine olası etkisinin önüne geçmek için hastaneye yatıştaki ilk laboratuvar sonuçları dikkate alındı. Hastaların rutin tetkikler için alınan kan örneklerinden serum DHA düzeyleri çalışıldı. Ayrıca, perinatal sonuçları değerlendirmek için 1. ve 5. dakika APGAR skorları, doğum ağırlıkları ve doğum şekilleri not edildi. Bulgular: Bu çalışmada kontrol ve preeklampsi gruplarının yaşları, boyları anlamlı farklılık göstermezken, preeklampsi grubundakilerin kiloları ve VKİ ( vücut kitle indeksi) ölçümleri istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır. Gruplara göre olguların gravida, abort sayıları ve doğum şekilleri istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir ancak preeklampsi grubunda nullipar olmak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır. Preeklampsi grubundakilerin CRP ölçümleri istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek, albümin ölçümleri ise anlamlı düzeyde daha düşük saptanmıştır. Kontrol grubu ile şiddetli ve şiddetli olmayan preeklampsi gruplarında DHA ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Çalışmada doğum ağırlıkları preeklampsi grubunda anlamlı düzeyde daha düşük saptanmıştır. Ancak olguların DHA ölçüm değerleri ile 1.dk ve 5. dk APGAR skorları, doğum ağırlıkları, doğum şekli arasında anlamlı ilişki görülmemiştir. Sonuç: Gebelere omega 3 takviyesi vermeden kanda DHA düzeyi bakılan bu çalışmada literatürdeki diğer çalışmaların aksine DHA düzeyinde kontrol ve preeklampsi grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Bu çalışma herhangi bir takviye edici gıda verilmeden preeklampsi ve kontrol grubunda DHA düzeyi ile 1. ve 5. dk APGAR skoru, doğum ağırlığı gibi perinatal sonuçların değerlendirildiği ilk çalışma olup aralarında korelasyon yoktur. Konuyla ilgili çalışmalar yetersizdir, daha fazla vaka sayısıyla yapılan araştırmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Objective: This study aimed to compare the blood levels of docosahexaenoic acid (DHA) in patients diagnosed with severe and non-severe preeclampsia with those in normal pregnant women. The goal was to investigate the relationship between DHA, known for its effects on metabolic functions, and preeclampsia, and to contribute to potential future treatment options through further research. Materials and Methods: The study was conducted prospectively and cross-sectionally between October 2022 and June 2023 at the Recep Tayyip Erdoğan University Education and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology. A total of 145 women aged 18-45 were included, with 47 in the preeclampsia group and 98 in the control group. Sociodemographic, clinical, and laboratory data of the participants were recorded. For preeclamptic women, initial laboratory results upon hospital admission were considered to avoid potential effects of corticosteroid and MgSO4 treatments on laboratory parameters. Serum DHA levels were measured from routine blood samples. Perinatal outcomes, including 1-minute and 5-minute APGAR scores, birth weights, and delivery modes, were also noted. Results: No significant differences were found between the control and preeclampsia groups in terms of age and height. However, the weight and body mass index (BMI) of the preeclampsia group were significantly higher. There were no significant differences between the groups in terms of gravida, number of abortions, and delivery modes, but the incidence of nulliparity was significantly higher in the preeclampsia group. CRP levels were significantly higher, and albumin levels were significantly lower in the preeclampsia group. No statistically significant differences in DHA levels were found between the control group and the severe and non-severe preeclampsia groups. Birth weights were significantly lower in the preeclampsia group, but no significant relationship was found between DHA levels and 1-minute and 5-minute APGAR scores, birth weights, or delivery modes. Conclusion: In this study, which examined the DHA levels in the blood of pregnant women without administering omega-3 supplements, no statistically significant difference was found between the control and preeclampsia groups, contrary to other studies in the literature. This investigation is the first to evaluate DHA levels and perinatal outcomes, such as APGAR scores at 1 and 5 minutes and birth weight, in both groups without the introduction of any supplemental foods, revealing no correlation between them. The existing research on this topic is limited, highlighting the need for further studies with larger sample sizes.
Benzer Tezler
- Dokosaheksaenoik asit (DHA) serum ve servikal mukus örneğideğerlerinin polikistik over sendromu (PKOS) olanhastalarda ve kontrol grubunda karşılaştırılması
Comparison of docosahexaenoic acid (DHA) serum and cervicalmucus sample values in patients with polycystic ovarysyndrome (PCOS) and the control group
ÇİĞDEM CAN BAYRAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumRecep Tayyip Erdoğan ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BÜLENT YILMAZ
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET KAĞITCI
- Omega 3 yağ asitlerinin doksorubisin ile indüklenen kardiyotoksisite üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
GÖZDE ERKUL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Histoloji ve EmbriyolojiDokuz Eylül ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÜLKER CANKURT
- Deneysel parkinson hastalığında dokosaheksaenoik asidin nörodejenerasyondaki yeri ve etki mekanizması
The effect and influence mechanism of docosahexaenoic acid on neurodegeneration in experimental parkinson disease
GÜLAY HACIOĞLU
- TNBS ile indüklenen kolit modelinde dokosaheksaenoik asit (DHA)'nın inflamatuvar yanıttaki rolünün araştırılması
Investigation of docosahexaenoic acid (DHA) in inflammatory response in tnbs-induced colitis model
LEMAN ARSLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
FizyolojiAcıbadem Mehmet Ali Aydınlar ÜniversitesiFizyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HANDE YAPIŞLAR
- Karaciğer iskemi reperfüzyonunda araşidonik asit salınımı ve inflamatuar yolaklara etkisi
Analysis of polyunsaturated fatty acids and omega-6 inflammatory pathway in hepatic ischemia–reperfusion
EBRU KIRAÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
BiyokimyaAkdeniz ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUTAY AYDIN ASLAN