Geri Dön

1960 sonrası sanatta esin kaynağı olan kent gezgini kavramının kent deneyimi bağlamında incelenmesi

Analysis of the concept of the urban wanderer as a source of inspiration in post-1960 art in the context of urban experience

  1. Tez No: 899065
  2. Yazar: SEHER DANIŞOĞLU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ DERYA ÜLKER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel Eğitim Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Temel Sanat ve Tasarım Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

İnsanlık, dört milyon yıl önce ayağa kalkmış bunu hayatta kalabilmenin avantajı haline getirmiştir. Ayağa kalkınca iki eli boşa çıkmış, kendini el becerisi ve ustalık gerektiren üretim sahasının içinde bulmuştur. Sanat edimi de bu dönemde ortaya çıkmış, tarih boyunca uygulayıcıları, malzeme çeşitlilikleri, terminolojisi ve anlatım biçimleri ile özel bir alan haline gelmiştir. Tezin ilk kısmında kent gezgininin yaşam alanı olan kentlerin tarihçesi ele alınmış ve literatür taraması sırasında kent için seçilen ölçek metropol olarak belirlenmiştir. Araştırmanın odaklandığı zaman aralığı ise tüm dünyada ve Türkiye'de disiplinlerarası üretim ile kavramsal sanat anlayışının hakim olduğu 1960 sonrası dönemdir. Dadaizm ile başlayan sanatta yürüme edimi, mekânın sorgulanması ile biçim bulmuş, hemen ardından Sürrealizme karşıt bir anlayış olarak görülen Lettrist Enternasyonel'e göre ise yürümek bir sanat edimi değil, esin biçimidir. Yürümenin sanat pratiklerinden biri haline gelmesi derivé(sürüklenme) tanımının açıklanması ile ilan edilmiştir. Bu kapsamda, çalışmada örnek olarak ele alınan sanatçıların, büyük kentlerde (metroplollerde) yaşayan, atölye dışında yürüme eyleminden esinlenen ve yürüme-düşünme etkileşiminden türeyen kavramlarla eserler üreten sanatçılar olmasına dikkat edilmiştir. Kendisi de bir kent gezgini özne olan bu çalışmanın yazarı, yürüyüşleri sırasında bütüncül bir karakter olan flanör - flanöz modelini örnek almıştır ve bu model ile kentin karmaşasının içinde, gündelik hayat verilerini ve kent deneyimlerini izlemiştir. Kent yaşamının insana hissettirdiklerini, duygusal, psikolojik ve davranışsal tepkilerini inceleyen bir kavram olan psikocoğrafya kavramı da tezin ana kavramlarındandır. Kavram, modern kent yaşamını sürdüren insanların kaotik hareketlilik ile birlikte, kimi zaman hiç farkında olmadıkları tekrarların, zıtlıkların, kayboluşların, kentsel heterotopyaların, hızın, yavaşlamanın sanat üretim pratiklerindeki karşılığı olarak ses, renk, hareket ve biçim olarak karşımıza çıkmaktadır. Adımların rotasız olması, bilinmedik yerlere sürüklenmesi anlamına gelen derivé yöntemi de yürüyen sanatçının eser üretiminde kullanılmıştır. Sanatçı bulunduğu muhalif duruşu ifade ederek ve kimi zaman izleyiciye göründüğü yeri-sahayı işaret ederek kendisini karşı-nın flanözü olarak adlandırmıştır.

Özet (Çeviri)

Humanity stood upright approximately four million years ago, turning this posture into an advantage for survival. Standing up freed the hands, leading humans to find themselves in a field requiring manual skill and craftsmanship. Art emerged during this period, evolving throughout history into a specialized field with its practitioners, diverse materials, terminology, and modes of expression. The first part of this thesis examines the history of cities, the living spaces of urban wanderers, with a focus on metropolises as the chosen scale during the literature review. The study concentrates on the period after 1960, a time marked by interdisciplinary production and the dominance of conceptual art worldwide and in Turkey. The act of walking in art, which began with Dadaism, took shape as a means of questioning space. For the Lettrist International, which emerged as a reaction to Surrealism, walking was not an artistic act but a source of inspiration. The incorporation of walking as an art practice was formalized with the explanation of the term dérive (drifting). Accordingly, the artists examined in this study are those who live in major cities (metropolises), draw inspiration from walking outside the studio, and produce works based on concepts derived from the interaction between walking and thinking. As a subject who is also an urban wanderer, the author of this study follows the holistic model of the flâneur and flâneuse during their walks, observing the data of everyday life and urban experiences amidst the chaos of the city. Another key concept of the thesis is psychogeography, which examines the emotional, psychological, and behavioral responses evoked by urban life. This concept manifests in art practices as sound, color, movement, and form, representing chaotic urban movement as well as unnoticed repetitions, contrasts, disappearances, urban heterotopias, speed, and slowness. The method of dérive, which involves aimless wandering and drifting into unfamiliar places, is employed in the artist's process of creating works. By expressing their oppositional stance and sometimes pointing to the places they encounter, the artist positions themselves as a flâneuse of the counter.

Benzer Tezler

  1. İnsan doğa ilişkisi bağlamında 1960 sonrası sanatta doğaya yönelimler

    Orientation towards nature in art after 1960 within the context of human nature relations

    GİZEM TÜRKDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Güzel SanatlarAnadolu Üniversitesi

    Heykel Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. SELÇUK YILMAZ

  2. İnsanın insanlaşma sürecinde sanat oluşumlarına yeniden bakış

    A Look at the art styles through the humanisation process

    AYLA GÖKDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Güzel SanatlarMarmara Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MÜRTEZA FİDAN

  3. 1960 sonrası heykel sanatı ve yeni gerçekçilik

    Sculpture art after 1960 and the new realism

    NAİM SÜLEYMAN OMAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Heykel Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÖKÇEN ERGÜR

  4. 1960 sonrası sanatta cinsiyet kavramı üzerinden mekân algısı

    Space perception through the concept of gender in post-1960 art

    SEVDA GÖK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Güzel SanatlarSakarya Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. NESLİHAN ERDOĞDU

  5. Çağdaş heykelde soyutlama kavramı kapsamında form tekrarı

    Repetition of form within the concept of abstraction in contemporary sculpture

    ECEM İLERİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Heykel Ana Sanat Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKCEN ERGÜR