Birinci trimestr spontan abortuslarının histopatolojik ve morfometrik yöntemlerle değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 90022
- Danışmanlar: DOÇ. DR. REYHAN EĞİLMEZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Patoloji, Obstetrics and Gynecology, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Cumhuriyet Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 98
Özet
ÖZET Bu çalışma spontan abortus olgularında görülen histopatolojik değişikliklerin tek başına veya histokimyasal ve morfometrik yöntemlerle birlikte değerlendirildiğinde etyolojiye yönelik yorum yapmada katkısını belirlemek amacıyla yapıldı. Çalışmada Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'nda Ocak 1991-Mayıs 1995 yılları arasında incelenmiş birinci trimestra ait 70 spontan abortus, 30 istemli abortus olgusu histopatolojik, histokimyasal ve morfometrik yöntemlerle yeniden incelendi. Olgular plasentanın morfolojisini esas alan Rushton sınıflaması na göre sınıflandırıldıktan sonra histopatolojik olarak sinsityotrofoblast, sinsityal düğüm, sitotrofoblast, sitotrofoblast proliferasyonu, hidropik ve fibrotik villus, damar, nükleuslu eritrosit, Hofbauer hücresi, psödöinklüz- yon, kalsifikasyon, endovasküler trofoblast, yangı, enfarktüs, perivillöz fib rin, intervillöz trombüs ve subkoryonik hematom varlığı veya yokluğu yö nünden incelendi. Ayrıca verilerin daha objektif olması ve standardize edi lebilmesi için tüm olgular morfometrik yöntemle de değerlendirildi. Bu yöntemle de koryon villus uzunluğu hesaplandıktan sonra sinsityal düğüm, damar, nükleuslu eritrositler, Hofbauer hücreleri nokta sayma metodu ile sayıldı. Rushton sınıflamasına göre Grup Ida 2, Grup Ib'de 31, Grup Ic'de 1, Grup Ila'da 4, Grup Ilb'de 30 olmak toplam 68 olmak üzere herbir grup ta 34'er olgu yer aldı. Ayrıca 3 parsiyel mol hidatiform olgusu çalışmaya dahil edildi. Histopatolojik olarak sinsityotrofoblast ve sitotrofoblast çoğu olguda görülmekle birlikte enfarktüs ve ağır pervillöz fibrin birikimi olan olgularda izlenmedi. Sinsityal düğüm hem kalitatif hem kantitatif olarak 81araştırma grubunda kontrol grubuna göre daha fazla idi.Yalnız araştırma grubunda saptanan sitotrofoblast proliferasyonu ile karekterli 3 olgu birlik te hidropik, fibrotik villus varlığı nedeniyle parsiyel mol olarak değerlendi rildi. Hidropik villus hakimiyeti olan 2 olgunun blighted ovum olabileceği düşünüldü. Damar ve nükleuslu eritrosit hem kalitatif hem kantitatif ola rak araştırma grubunda kontrol grubuna göre daha az, Hofbauer hücresi ise daha fazla olarak tesbit edildi. Ayrıca kantitatif olarak koryon villus uzunluğu, sinsityal düğüm ve Hofbauer hücresi her iki grupta da gestasyon yaş arttıkça arttığı, damar ve nükleuslu eritrositlerin ise araştırma gru bunda gestasyon yaş arttıkça azaldığı, kontrol grubunda arttığı belirlendi. Endovasküler trofoblastm kontrol grubunda daha fazla olduğu tesbit edildi. Yangı, enfarktüs, perivillöz fibrin,' psödoinkluzyon, kalsifikasyon, intervil- löz trombus, subkoryonik hematom araştırma grubunda izlenirken kontrol grubunda saptanmadı. Rushton sınıflamasının etyolojiyi aydınlatmada fazla yardımcı ola mayacağı düşünüldü. Histopatolojik bulguların sonucunda ise sinsityal dü ğüm artışının hipoksiyi ve postmortem retansiyonu gösterebilmesi, sitotro foblast proliferasyonunun uteroplasental iskemiyi veya hidropik villus ile birlikte olduğunda gestasyonel trofoblastik hastalığı düşündürebilmesi, da marların gelişimi ile embryo veya fetusun varlığının saptanabilmesi nükle uslu eritrositlerin miktarının tespiti ile yaklaşık olarak spontan abortusun meydana geldiği haftanın belirlenebilmesi endovasküler trofoblastların spontan abortuslarda dolaşımın yeterliliğini göstermede yardımcı olabilme si yangı ve enfarktüsün maternal sistemik hastalıkları gösterebilmesi ne deniyle spontan abortuslarda bu parametrelerin önemli oldukları kanısına varıldı. Ancak fibrotik villus, Hofbauer hücresi, psödoinkluzyon, kalsifikas- 82yon, perivillöz fibrin, intervillöz trombüs ve subkoryonik hematom varlığı nın tek başına herhangi bir anlam ifade edemeyeceği düşünüldü. Çalışma sonunda dikkati çeken en önemli bulgu daha çok ikinci tri- mestr spontan abortuslarından sorumlu tutulan primer maternal hastalığı düşündüren enfeksiyon ve enfarktüsün görülme sıklığının fazla tespit edil mesi idi. Enfeksiyonun yöresel bazı faktörlere örneğin kötü hijyenik koşul lara bağlı olabileceği düşünülürken gerek enfarktüs gerek enfeksiyona yol açtığı düşünülen maternal sistemik hastalık çalışmanın retrospektif olması nedeniyle tespit edilemedi. Enfeksiyon olgularında kültür ile etken izole et me olanağı olmadı. Çalışmada bir diğer önemli nokta klinikte parsiyel mol hidatiform ve“blighted ovum”ön tanısı olmadığı halde bu olguların varlığının histopa- tolojik olarak saptanmasıydı. Ancak bu olgulara karyotip analizi yapılama dı. Kültür yanısıra karyotip olanağının olmaması etyolojide yorum yapıl ması güçleştiren diğer faktörler idi. Histopatolojik olarak tesbit edilen yapısal ve fonksiyonel değişiklik leri morfometrik yöntemle daha standart ve objektif bir biçimde değerlen dirmenin mümkün olabilmesi nedeniyle morfometrinin yardımcı bir yön tem olarak kullanılabileceği düşünüldü. Sonuç olarak spontan abortus materyallerinde gestasyonel trofob- lastik hastalık ve ektopik gebelik ekarte edilebilmekte, ayrıca etyolojiyi ay dınlatmada, maternal ve fetal faktörler kısmen tammlanabilmektedir. An cak histopatolojik incelemenin katkısının kültür ve karyotip analizi ile des teklendiği takdirde daha anlamlı sonuçlar elde edilebileceği söylenebilir. 83
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Birinci trimester abortuslarında maternal serum homosistein, vitamin b12, folik asit düzeylerinin klinik önemi
Bi̇ri̇nci̇ tri̇mester abortuslarinda maternal serum homosi̇stei̇n, vi̇tami̇n b12, folik asit düzeylerinin kli̇ni̇k önemi̇
ALİ SEVEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ SERTAÇ BATIOĞLU
- Gestasyonel trofoblastik hastalık (GTH) sonrası takip eden gebeliklerde reprodüktif ve obstetrik sonuçların incelenmesi
Fertility and pregnancy outcome in gestational trophoblastic disease
EROL NADİ VARLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURETTİN BORAN
- Birinci trimester spontan abortuslarda histokimyasal ve immünohistokimyasal yöntemlerle etyopatogenezin araştırılması
Başlık çevirisi yok
HÜLYA ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1992
Kadın Hastalıkları ve DoğumAkdeniz ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEYDA KARAVELİ
- Habituel abortus vakalarında paternal lenfosit ile yapılan immün tedavinin yeri
Immunotherapy with paternal lymphocytes for recurrent pregnancy loss patients
M. HAKAN ÖZÖRNEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Kadın Hastalıkları ve DoğumÇukurova ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YILMAZ ATAY
- Birinci trimester normal gebelerde, abortus imminens ve abortus incompletus olgularında serum östradiol, progesteron ve prolaktin düzeyleri
Başlık çevirisi yok
EMİNE KAVUŞTU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1988
Kadın Hastalıkları ve DoğumUludağ ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı