The daughters of Ottoman Sultans in the context of dynastic marriages (1450-1650)
Hanedan evlilikleri bağlamında Osmanlı Sultanlarının kızları (1450-1650)
- Tez No: 900903
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MUHAMMET ZAHİT ATÇIL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Evlilik Politikaları, Osmanlı Sultanlarının Kızları, Hanedanın Damatları, Kul Devlet Adamları, Düğün Törenleri, Dynastic Marital Policies, Daughters of Ottoman Sultans, Sons-inlaw of Dynasty, Slave-Origin Statesmen, Wedding Ceremonies
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası Osmanlı Çalışmaları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
Bu tezin temel ve en önemli amacı, on beşinci yüzyılın ortası ile on yedinci yüzyılın ortası arasında yaşamış Osmanlı padişahlarının kızlarının evliliklerini incelemektir. II. Mehmed ile Sultan İbrahim arasındaki Osmanlı sultanlarının kızlarının evlilikleri Osmanlı sultanlarının evlilikleri bağlamında incelenmektedir. Osmanlı prenseslerinin evlilikleri için benimsenmiş politika veya politikaların olup olmadığı tartışılmaktadır. Ayrıca; bu tez Osmanlı prenseslerinin hayatlarını, onlar hakkında önemli bir bilgi kaynağı olan evliliklerini inceleyerek aydınlatmayı amaçlamaktadır. On beşinci yüzyıl ortası itibariyle benimsenmiş olan ve uzun süre uygulanan evlilik stratejisinin, Osmanlı padişahlarının kızlarının köle kökenli devlet adamları ile evlendirilmeleri, incelenmesi amaçlanmıştır. Elde edilen tüm bilgiler ışığında, Osmanlı sultanlarının kızlarına yönelik tek ve yeknesak bir evlilik politikası olmadığı, aksine birden fazla evlilik politikası olduğu görülmüştür. Yüzyıllar boyunca meydana gelen değişikliklere rağmen Osmanlı hanedanının imparatorluk ailesinin kadın üyelerinin evliliklerine ilkeli bir şekilde yaklaştığını açıkça görülür. On beşinci yüzyılın ortalarından itibaren görülen tekrar eden bir evlilik şekli vardı; sultanların kızlarının Osmanlı bürokrasisinin omurgasını oluşturan köle kökenli devlet adamlarıyla evlendirilmeleri. Bu çalışmanın ilk bölümünde Osmanlı sultanlarının hayatlarına yönelik bir inceleme vardır. Osmanlı sultan kızı olmanın ne anlama geldiği ve onların hayatlarının nasıl olduğu hakkında bilgi verilmektedir. Sultan kızlarının mimari patronaj yolu ile inşa ettirdikleri yapılar ve kurdukları vakıflar ile görünür oldukları görülmektedir. Sultanların kız çocukları başkentin önemli yerlerinde mimari patronaj ile inşa ettirdikleri yapılarla görünürlük kazanmışlardır. Osmanlı prenseslerinin bu yollar ile sonraki zamanlara kalıcı bir iz bırakmaları söz konusu olmuştur. Sultan kızlarının özellikle on altıncı yüzyıl ile imparatorluk gücünün paylaşımına dahil olması ve siyasette etkin rol sahibi olma durumları öne çıkan örnekler çerçevesinde tartışılmıştır. Tezin ikinci bölümünde, I. Osman'dan Sultan İbrahim'e kadar Osmanlı padişahlarının evlilikleri incelenmektedir çünkü Sultan İbrahim, Sultan Abdülmecid'e kadar evlenmeyi, yani yasal ilişki yolunu tercih eden son padişahtır. Osmanlı hanedanının varlığı hükmeden tek hanedan olması sebebiyle Osmanlı sultanlarının eş tercihleri ve ilişki biçimleri incelenmeye değerdir. Osmanlı sultanlarının eş ve ilişki tercihlerinin zaman içerisinde hanedanın dönüşümü sonucunda değişime uğramıştır. Bazı Osmanlı sultanları süregelen ilişki biçimlerini ve eş tercihlerinin tamamen aksini tercih etmiştir. Öte yandan; Osmanlı sultanlarının ve şehzadelerinin ilişki ve eş tercihlerine yönelik uzun süre devam eden bir politika veya politikalar olmadığını iddia etmek doğrudur. Hanedanın erkek üyelerinin ilişki biçimlerine yönelik ilkeli bir yaklaşım yoktur. Osmanlı sultanlarının ilişki tercihlerinin arkasında pragmatik yaklaşımın olduğunu varsaymak doğrudur, ancak ortaya çıkan değişiklikler için tarihlendirme açısından kesin şeyler söylemek zordur. Hanedanlar arası evliliklerin yan ısıra cariyeler ile ilişki içinde olamaları durumu için birinin ne zaman terkedildiğinin ve ötekinin ne zaman ön plana çıktığının zaman açısından açıklanması zordur; bu konuda kesin şeyler söylemek mümkün değildir. Tezin üçüncü bölümü tezin ana konusuna odaklanır ve Osmanlı padişahlarının kızlarının evliliklerini inceler. Bu bölümde on beşinci yüzyıl ortası ile on yedinci yüzyıl ortasını içeren zaman diliminde Osmanlı prenseslerinin nasıl evlendikleri, bu dönemde tekrar eden bir evlilik şeklinin; örüntüsünün olup olmadığı anlaşılmaya çalışılmaktadır. Osmanlı sultanları için görülen hanedanlar arası evlilikler on beşinci yüzyıl ortası öncesi dönemde sultan kızları için benimsenmiştir. On beşinci yüzyılın ortalarına kadar komşu hanedanlarla yapılan, Osmanlı sultanlarının kızları için Anadolu beylikleriyle, hanedanlar arası evlilikler her iki tarafın da çıkarlarına hizmet eden bir evlilik yoluydu. Açıkça görülüyor ki; hanedanlar arası evlilikler barışı sağlama ve ittifak kurma aracı olarak kullanıldı. Bu evlilik politikasının o dönemin koşullarının normal bir sonucu olarak görülebilir. II. Mehmed' in saltanatı, Osmanlı padişahlarının kızlarına yönelik süregelen evlilik politikasında bir değişiklik olarak görünmektedir. Anadolu beylikleri olan komşu Müslüman hanedanlarla hanedanlar arası evlilikler düzenlemekten, Osmanlı prenseslerini kul devlet adamları ile evlendirmek yönünde bir dönüşüm vardı. Osmanlı prenseslerinin köle kökenli devlet adamlarıyla evlendirilmesi yolu veya evlilik tipi ilk kez II. Murad'ın kızları için yapılmış gibi görünmektedir. Öte yandan; bir evlilik politikası benimsemek anlamına gelmemektedir. II. Bayezid'in kızlarının çoğu devlet adamlarıyla evlenmiş ve bu evlilik yolu II. Bayezid'in kızları için tek evlilik yolu olarak görünmektedir. Yeni yönetici elit, II. Mehmed'in tercihiyle saltanat döneminde var olmuştur ve Osmanlı prenseslerinin kızları için uygun eş adayları olmuşlardır. Osmanlı hanedanının olası müdahalelerden kaçınmak için komşu hanedanlarla veya Türk elitleriyle hanedanlar arası evliliklerden uzak durmayı tercih ettiği anlaşılmaktadır. Osmanlı hanedanının değişen statüsü ve gücü, komşu hanedanlarla veya yerel eşraf ile yapılan evliliklerin sona ermesine yol açmıştır. Osmanlı sultanları ve şehzadeleri için hanedanlar arası evliliklerin sonu, Osmanlı sultanlarının kızları için hanedanlar arası evliliklerin son bulması ile paralellik göstermektedir. İki grup için de bu tür evliliğin, bu evlilik politikasının, son bulmasının sebepleri benzerdir. Bu evlilik şekli uzun sürdü ve bu da Osmanlı prenseslerinin evlenmesi için ilkeler ve politikalar benimsendiğini kanıtlıyor. Yüzyıllar boyunca Osmanlı hanedanının değişen statüsünün evlilik veya ilişki yollarında değişikliklere yol açtığı görülüyor. Hem Osmanlı padişahları ve oğulları hem de kızları için hanedanlar arası evlilikler yoluyla ittifaklar kurma gerekliliği ve ihtiyacı, Osmanlı hanedanının artan gücü ve statüsü nedeniyle ortadan kalktı. Bununla beraber hanedanlar arası evlilikler terk edildi. Köle kökenli devlet adamları, Babürler, Memlükler veya Safeviler gibi diğer Müslüman hanedanların varlıkları göz önüne alındığında Osmanlı sultanlarını kızlarına eşdeğer olabilecek tek grup olmasa da, Osmanlı hanedanı Osmanlı prenseslerinin kocaları olarak kul devlet adamlarını seçmiştir. Osmanlı sultanlarının kızları için benimsenen bu evlilik politikasının benimsenmesinin arkasındaki temel neden, Osmanlı sultanlarının diğer hanedanların siyasi işlere karışmasını ve müdahale etmesini önlemeye çalışmasıdır. Bu evlilik politikası her iki tarafının da hangi yüzyılda olursa olsun kendi çıkarlarını gözettiği iddia edilebilir. Kul devlet adamları hanedana sadık oldukları için uygun damatlar olarak ortaya çıkmıştır. Osmanlı hanedanı devlet adamlarının sadakatini kullanmıştır. Osmanlı padişahları, beğendikleri ve başarılı olabileceklerini düşündükleri, gelecek vaat eden devlet adamlarını evlilik yoluyla kendilerine yakınlaştırmışlardır. Devlet adamlarının devletin işleyişini ve geleneklerini bilen, imparatorluk ve padişah için çalışan uygun hizmetkarlar olması damat olarak seçilmelerinde rol oynamış gibi görünmektedir. Köle kökenli devlet adamları evlilikler yoluyla Osmanlı sultanlarına ve Osmanlı hanedanına bağlı hale geldiler. Kul devlet adamları Osmanlı prenseslerinin kocaları olarak seçildikten sonra daha yüksek rütbelere terfi ettiler. Osmanlı sultanlarının genel eğilimi damat olarak seçilen köle kökenli devlet adamlarına vezirlik vermekti. Damatları yüksek rütbeli kişiler arasından seçmek daha mı yaygındı yoksa evliliklerden sonra daha yüksek rütbelere ulaşmak daha mı yaygındı? Daha spesifik olarak, sadrazamların damat olarak seçilmesi daha mı yaygındı yoksa damatların sadrazam olması daha mı yaygındı? Devlet adamlarının damat seçildikten sonra kariyer yolları nelerdi? Damat olduktan sonra sadrazamlığa terfi etmek gibi bir kariyer yolu var mıydı? Bu temel sorular damat olmanın avantajlarını ve damatların evlilikten sonraki kariyerlerini anlamak içindir. Kısacası; damat olarak sadrazamların seçilmesinin değil de sadrazamların damatlar arasından seçilmesinin yaygın olduğu anlaşılıyor. I. Süleyman döneminde yaygınlaşan pratik de bu durum için örnek teşkil etmektedir. Damat devlet adamları görevlerini azami dikkatle, görevden alınma ve idam korkusuyla yerine getirirken, durumları diğer devlet adamlarından daha hassastı. Hanedan ile ailevi ilişki kurulduğu için diğer devlet adamlarından daha dikkatli olmak zorundaydılar. Osmanlı hanedanı üyeleriyle yakın ilişkiler, damat olan devlet adamlarını daha hassas bir duruma sokuyordu. Bir Osmanlı sultan kızının eşi ile arasındaki sorunların Osmanlı sultanlarına yansıma olasılığı vardı, hatta bu çok yüksek bir olasılıktı. Evliliklerindeki sorunlar veya boşanmaları, bazı durumlarda damat devlet adamlarının görevden alınmasına yol açabilirdi, ve bunun örnekleri vardı. Damat olan devlet adamlarının görevden alınması, onların Osmanlı sultanlarının kızları ile aralarındaki ilişkiyi ve damatlar ile Osmanlı sultanları arasındaki ilişkiyi zedeledi. Osmanlı sultanlarının kızları eşleri için babaları ya da erkek kardeşleri olan sultanlardan ricacı oldular, isteklerde bulundular. Osmanlı prenseslerinin eşleri olan devlet adamlarının Osmanlı sultanları ile yakın olduğu olduğu örnekler vardır. Benzer şekilde, Osmanlı padişahlarının damatlarının gözde cariyelerin, hasekiler, veya valide sultanlar ile yakın ilişkiler ve kurduğu ve işbirliği içerisinde olduğunun örnekleri olduğu da görülür. Bazı Osmanlı prensesleri kocaları veya anneleri sayesinde etkili olma şansına sahip oldular. Güçleri, prestijleri ve konumları nedeniyle eşleri sayesinde ön planda olma şansına sahip olabiliyorlardı. Görünür ve kalıcı olma şansını mimari alandaki hamiliklikleri ve kurdukları vakıflar aracılığı ile elde ettiler. On altıncı yüzyıl ortası ile Osmanlı sultanlarının kızlarının mimari hamiliğe katılımı arttı ve ölçeği büyüdü. Osmanlı yönetici sınıfının üyeleri olan köle kökenli devlet adamlarıyla evlenme politikası Osmanlı padişahlarının kızları için iç veya dış siyasete dahil olma, daha güçlü olma ve daha fazla servete sahip olma şansı yaratabildi. Bu tezin kapsamı olan zaman diliminde yaşamış ve bu şartlara sahip olan, en ön planda ve güçlü olan Osmanlı prensesi Mihrimah Sultan'dı. Öyle görülüyor ki; Osmanlı prenseslerinin evlenme yaş ortalamasının 17-18 olduğunu iddia etmek doğrudur. I. Ahmed saltanatı yani on yedinci yüzyıl ile sultan kızlarının evlilik veya nişanlanma yaşları fark edilebilir bir şekilde düştü. Sultan kızlarının devlet adamları ile evlendirilmesi politikasına yeni bir şey eklemlendi. Osmanlı sultanları kızlarını küçük yaşlarda suri yani göstermelik olarak evlendirdiler veya namzet gösterdiler. Bu durumun arkasında da pragmatik bir yaklaşımın olduğu açıkça görülmektedir. Osmanlı sultanlarının kızlarının çok küçük yaşlarda evlendirilmesi veya nişanlandırılması daha önceki dönemlerde yaşayan Osmanlı prenseslerine nazaran birden fazla kez evlenmeye daha meyilli oldular. Osmanlı sultanlarının kızlarının evlilik biçimlerine I. Osman ve Sultan İbrahim arasındaki Osmanlı sultanlarının eş ve ilişki tercihleri bağlamında bakıldığında, ikisi karşılaştırıldığında, uzun vadeli politikalar benimsenerek Osmanlı sultanlarının kızlarının evliliklerine karşı daha ilkeli bir tutum sergilendiği ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak; Osmanlı padişahlarının ilişki ve eş tercihleri için bir politika ve ilkeli tutum yoktur. Öte yandan; Osmanlı sultanlarının evliliklerine karşı ilkeli bir yaklaşım vardı. Erken dönemlerde ortaya çıkan çeşitli evlilik biçimlerinin ve on beşinci yüzyılın ortalarında baskın model haline gelen evlilik biçiminin karşılaştırmalı analizi, esnekliğe izin vermeyen daha katı kurallarla karakterize edilen evlilik politikalarının varlığını ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
The main and most important aim of this thesis is to examine the marriages of the daughters of the Ottoman sultans, who lived between the mid-fifteenth century and the mid-seventeenth century. It is aimed to discuss the marriage ways and patterns of the Ottoman princesses in the context of the relationship ways of male members of the imperial family; sultans, and princes. This thesis aims to elucidate the lives of the Ottoman princesses by examining their marriages, which represent a significant source of information about them. It is seen that the Ottoman princesses were involved in sharing imperial power and involved in politics, especially within the sixteenth century. The visibility of the Ottoman princesses existed through architectural patronage and the pious foundations. The daughters of the sultans had a chance to be visible through the complexes, buildings, and other structures in important places of the capital, and other cities, through the architectural patronage. The marriages of these individuals exerted a significant influence on their respective spheres of influence and involvement in politics. Despite operating independently of their marriages, their marriages also triggered this more. There is an also examination on the consort and relationship preferences of the Ottoman sultans. The inter-dynastic marriages with neighboring Muslim and Christian dynasties, which were arranged as a result of mutual interests, were replaced by different way of relationship. Ottoman sultans became highly tended to prefer concubines as their consorts within the mid-fifteenth century. By this period, the Ottoman sultans had ceased to adhere to the established legal way of relationship, marriage. They demonstrated a preference for concubines over legal wives. This change, the abandonment of legal marriage and the preference of concubines as consorts as the only way of relationship, coincided with the marriage policy which was adopted for the daughters of Ottoman sultans. The inter-dynastic marriage policy adopted for male and female members of the Ottoman dynasty was abandoned at almost the same time for similar reasons. This was part of a transformation of the dynasty. The changes and strengthening of the state during the reign of Mehmed II led to changes in the marriage policies for both Ottoman sultans and their sons and daughters.
Benzer Tezler
- Osmanlı klasik döneminde Çandarlı ailesi
Çandarlı Family in the Clasic Period of Ottoman
VELİ VEHBİ BARDAKÇI
Doktora
Türkçe
2019
TarihBursa Uludağ Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ADEM APAK
- II. Meşrutiyet Dönemi kadın dergilerindeki kadın modasının tasarım özellikleri üzerine nitel bir analiz
An analysis qualitive on design characteristcs of women's fashion in women magazines II. Meşrutiyet of Period
GÜLŞAH POLAT
- Osmanlı'da sadrazam evlilikleri
Grand vizier marriages in the Ottoman Empire
HASAN KOÇER
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
DinAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHDİN ÇİFTÇİ
- Cumhuriyet Dönemi meâl çalışmaları bağlamında Abdullah Atıf Tüzüner'in (1869-1954) Kur'ân meâli
Republic Period in the context of maal studies Abdullah Atif Tuzuner (1869 - 1954)
ÖNDER ÖZKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
DinKaramanoğlu Mehmetbey ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İRFAN ÇAKICI
- Sultan II. Abdülhamid'in kızı Ayşe Sultan'ın hayatı
Sultan II. Abdulhami̇d's daughter Ayşe Sultan's li̇fe
İBRAHİM TUNCER