Geri Dön

Sağlıklı bireylerde uyku özellikleri ile dissosiyatif yaşantılar arasındaki ilişkinin araştırılması

Investigation of the relationship between sleep characteristics and dissociative experiences in healthy individuals

  1. Tez No: 901269
  2. Yazar: MÜNİSE SEDA ÖZALTIN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. YAVUZ SELVİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Uyku, dissosiyasyon, ruminasyon, uyku bozuklukları, uyku ilacı, Sleep, dissociation, rumination, sleep disorders, sleep medication
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Amaç: Bu çalışmada amacımız genç erişkinlerde uyku kalitesi, dissosiyasyon ve ruminatif düşünceler arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya halen öğrenim görmekte olan 647 üniversite öğrencisi katılmıştır. Bölümler ve sınıflar rastgele seçilmiştir. Çalışmaya 36 farklı bölümde okumakta olan öğrenciler katılmıştır. Çalışmaya katılmaya gönüllü olan katılımcılardan sözel onam alınmış, yarı yapılandırılmış sosyo-demografik veri formu ile öz bildirim ölçekleri olan Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği, Ruminatif Düşünce Biçimi Ölçeği, Pittsburgh Uyku Kalite İndeksi ölçeklerini doldurmaları istenmiştir. Yerel etik kurulu onayı alınmıştır. Çıkar çatışması bulunmamaktadır. Bulgular: Yapılan pearson korelasyon analizi sonucuna göre RDBÖ ile; DES arasında anlamlı pozitif ilişki saptanmıştır, r = 0.441, p < 0.001. RDBÖ ile PUKİ arasında anlamlı pozitif ilişki saptanmıştır, r = 0.338, p < 0.001. DES ile PUKİ arasında anlamlı pozitif ilişki bulunmuştır, r = 0.309, p < 0.001. Dissosiyatif yaşantılar için risk faktörlerini saptamak amacıyla lojistik regresyon analizi yapıldı. Ruminatif düşünceler (OR: 1,031 %95 GA, Cl: 1,021-1,041, p = 0,000) ve uyku kalitesi (OR: 1,145 %95 GA, Cl: 1,062-1,236, p = 0,000) dissosiyatif yaşantıları anlamlı düzeyde tahmin etmektedir. PUKİ ölçeğinin alt ölçekleri ile yapılan lojistik regresyon analizinde ise uyku bozuklukları alt ölçeğinde (OR: 1,889 %95 GA, Cl: 1,316-2,711, p = 0,001) anlamlılık saptandı, uyku ilacı kullanımı alt ölçeği (OR: 1,527 %95 GA, Cl: 0,989-2,358, p = 0,056) anlamlılık sınırındaydı. DES'in PUKİ ile RDBÖ arasındaki aracı etkisine bakıldı. Bulgular uyku kalitesinin dissosiyatif yaşantılar aracılığıyla ruminatif düşünceler üzerinde hem doğrudan (β=2.019, p=0.000), hem de dolaylı (β=0.982, p = 0.01) olarak etkili olduğunu göstermektedir. Aracılık etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Uyku bozukluklarının dissosiyatif yaşantılar aracılığıyla ruminatif düşünceler üzerinde hem doğrudan (β=6.319, p=0.000), hem de dolaylı (β=5.074, %95 GA, Cl: 3,605 - 6,733) olarak etkili olduğunu göstermektedir. Uyku ilacı kullanımının dissosiyatif yaşantılar aracılığıyla ruminatif düşünceler üzerinde doğrudan etkisi anlamlı değildir (β=0.688, p=0.753).Ancak dolaylı (β=4,663, %95 GA, CI: 2,070 - 7,412) olarak etkili olduğunu göstermektedir. Sonuç: Elde ettiğimiz bulgular ve konu ile ilgili literatür incelendiğinde, dissosiyatif yaşantıların uyanıklık bilinci ile uyku ya da rüya bilinci arasında (var olan duygusal stresin bir göstergesi olarak) karşılıklı kontrolsüz (kendiliğinden ve otomatik) geçişler nedeniyle ortaya çıkabileceğini düşündürmektedir. Bir başka deyişle, gerek uyku süresinin kısalması nedeniyle ortaya çıkan uyku yoksunluğu, gerekse uyku içeriğinde bozulmaların gün içerisinde dissosiyatif yaşantılara geçişi artırabileceği, bu otonomik geçişlerin uyku-rüya bilincinin elektriki aktivite aracılığı ile uyanıklık bilincine intrüzyonu şeklinde olabileceği düşünülebilir. Üniversite öğrencilerinden elde edilen veriler, kötü uyku kalitesinin yalnızca dissosiyasyon düzeyini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda hem doğrudan hem de dissosiyasyon yoluyla dolaylı olarak ruminasyonu da artırdığını ortaya koymaktadır. Bu etkinin en büyük kısmını ise uyku bozuklukları oluşturmaktadır. Yani dissosiyasyon uyku bozukluklarının ruminasyon üzerindeki etkisine kısmi olarak aracılık etmektedir. Uyku ilacı kullanımının ise ruminasyon üzerindeki toplam etkisi anlamlıdır, ancak doğrudan etkisi anlamlı değildir. Bu durum, uyku ilacı kullanımının ruminasyonu dissosiyasyon aracılığıyla etkilediğini göstermektedir. Yani dissosiyasyon uyku ilacı kullanımının ruminasyon üzerindeki etkisine tam olarak aracılık etmektedir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, uyku sorunlarının dissosiyatif belirtileri tetikleyerek ve bu belirtiler üzerinden ruminasyonu artırarak ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğini göstermektedir. Bu çalışmanın bazı kısıtlılıkları bulunmaktadır. Özellikle dissosiyasyonla yakından ilişkili olan çocukluk travması değerlendirilmemiştir. Uyku, dissosiyasyon ve ruminasyonla ilişkili olan depresyon ve anksiyete değerlendirilmemiştir. Çalışmada öz bildirim ölçekleri kullanılmıştır. Kesitsel bir çalışma olduğu için neden sonuç ilişkileri kesin olarak kurulamaz. Gelecekteki çalışmalar, uyku bozuklukları, dissosiyasyon ve ruminasyon arasındaki bu etkileşimleri prospektif olarak inceleyebilir. Biyolojik etiyolojileri daha derinlemesine incelenebilir. Bu süreçleri hedef alan psikiyatrik müdahalelerin etkinlikleri araştırılabilir.

Özet (Çeviri)

Objective: To investigate the relationship between sleep quality, dissociation and ruminative thoughts in young adults. Materials and Methods: A total of 647 current university students participated in this study. Departments and classes were randomly selected. Students from 36 different departments participated in the study. Verbal consent was obtained from participants who volunteered to take part in the study and they were asked to complete a semi-structured socio-demographic data form and self-report scales such as the Dissociative Experiences Scale, Ruminative Thought Form Scale, Pittsburgh Sleep Quality Index. Local ethics committee approval was obtained. There are no conflicts of interest. Results: According to the results of Pearson correlation analysis, a significant positive correlation was found between RDBÖ and DES, r = 0.441, p < 0.001. A significant positive correlation was found between RBQ and PDQI, r = 0.338, p < 0.001. A significant positive correlation was found between DES and PDQI, r = 0.309, p < 0.001. Logistic regression analysis was performed to identify risk factors for dissociative experiences. Ruminative thoughts (OR: 1.031 95% CI, Cl: 1.021-1.041, p = 0.000) and sleep quality (OR: 1.145 95% CI, Cl: 1.062-1.236, p = 0.000) significantly predicted dissociative experiences. In the logistic regression analysis performed with the subscales of the PDQI, significance was found in the sleep disturbance subscale (OR: 1.889 95% CI, Cl: 1.316-2.711, p = 0.001), whereas the use of sleep medication subscale (OR: 1.527 95% CI, Cl: 0.989-2.358, p = 0.056) was at the border of significance. The mediating effect of DES between PDQI and RBSQ was analysed. The results showed that sleep quality had both direct (β = 2.019, p = 0.000) and indirect (β = 0.982, p = 0.01) effects on ruminative thoughts through dissociative experiences. It can be seen that the mediation effect is statistically significant. It shows that sleep disorders have both direct (β = 6.319, p = 0.000) and indirect (β = 5.074, 95% CI, Cl: 3.605 - 6.733) effects on ruminative thoughts through dissociative experiences. The direct effect of sleep medication use on ruminative thoughts through dissociative experiences was not significant (β=0.688, p=0.753), but indirect (β=4.663, 95% CI, CI: 2.070 - 7.412). Conclusion: Our findings and the literature on the subject suggest that dissociative experiences may occur due to reciprocal uncontrolled (spontaneous and automatic) transitions between waking consciousness and sleep or dream consciousness (as an indicator of existing emotional stress). In other words, both sleep deprivation due to shortened sleep duration and disturbances in sleep content can increase the transition to dissociative experiences during the day, and these autonomic transitions can be thought of as the intrusion of sleep-dream consciousness into waking consciousness through electrical activity. Data from university students show that poor sleep quality not only increases the level of dissociation, but also increases rumination, both directly and indirectly through dissociation. Most of this effect is caused by sleep disturbance. In other words, dissociation partially mediates the effect of sleep disturbance on rumination. The overall effect of sleeping pills on rumination is significant, but the direct effect is not. This suggests that sleep medication use affects rumination through dissociation. In other words, dissociation fully mediates the effect of sleeping pills on rumination. The results of this study show that sleep problems can negatively affect mental health by triggering dissociative symptoms and through these symptoms increasing rumination. There are some limitations to this study. In particular, childhood trauma, which is closely linked to dissociation, was not assessed. Depression and anxiety, which are related to sleep, dissociation and rumination, were not assessed. The study used self-report scales. As this was a cross-sectional study, cause and effect relationships cannot be definitively established. Future studies could prospectively investigate these interactions between sleep disturbances, dissociation and rumination. Their biological aetiology can be studied in more detail. The efficacy of psychiatric interventions targeting these processes can be investigated.

Benzer Tezler

  1. Paradoksal insomni hastalarında dissosiyatif ve psikosomatik bulguların araştırılması

    Investigation of dissociative and psychosomatic findings in patients with paradoxical insomnia

    ÖMER AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT REHA BAYAR

  2. Major depresif bozuklukta uykusuzluğu felaketleştirme ve mizaç özellikleri ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between insomnia catastrophizing and affective temperament in major depressive disorder

    HİLAL SEZER SOYLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLYA ERTEKİN

  3. Acıbadem Maslak Hastanesi Beslenme ve Diyet Polikliniği'ne başvuran yetişkin bireylerde besin tüketiminin Pittsburgh uyku kalitesi ölçeği ile ilişkisi

    The relationships between food compsumption and Pitssburgh sleep quality scale on the adult who apply Nutrition and Diet Department at Acibadem Maslak Hospital

    ÖZGE ÖÇAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Beslenme ve DiyetetikBaşkent Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİNE AKSAYDON

  4. Sağlıklı deneklerde uyku yoksunluğunun mizaç üzerine olan etkisine sirkadyen tercihin katkısı

    Başlık çevirisi yok

    YAVUZ SELVİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    PsikiyatriYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. M. YÜCEL AĞARGÜN

  5. Prolaktinoma hastalarında ve sağlıklı bireylerde egzersiz kapasitesi, fiziksel aktivite düzeyi ve yaşam kalitesinin karşılaştırılması

    Comparison of exercise capacity, physical activity level and quality of life in prolactinoma patients and healthy individuals

    AYŞEGÜL ERKOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Fizyoterapi ve RehabilitasyonHacettepe Üniversitesi

    Kalp ve Solunum Fizyoterapisi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EBRU ÇALIK KÜTÜKCÜ