Yeni tanı almış majör depresif bozukluk hastalarında, altı aylık tedavi sonrası glucagon-like peptide 1 (GLP-1) düzeyi, TNF-α düzeyi ve metabolik parametrelerin semptom şiddeti ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between glucagon-like peptide 1 (GLP-1) level, TNF-α level and metabolic parameters with symptom severity in newly diagnosed major depressive disorder patients after six months of treatment
- Tez No: 908511
- Danışmanlar: DOÇ. DR. RIZA GÖKÇER TULACI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Balıkesir Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 84
Özet
GİRİŞ VE AMAÇ: Araştırmamızda majör depresif bozukluk hastalarında ilk tanı aldıklarındaki ve 6 aylık tedavi sonrasındaki TNF-α ve GLP-1 seviyelerini karşılaştırmayı, bu belirteçlerin altı aylık tedavi sonrasında, tedavi öncesine göre değişip değişmediğini, bu parametrelerdeki değişiklik ile hastaların depresyon şiddetindeki değişikliğin ilişkili olup olmadığını araştırarak hem depresyon etiyolojisinin aydınlatılmasında hem de tedaviye yanıtı değerlendirmede kullanılabilecek yeni biyobelirteçlerin geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçladık. YÖNTEM VE ARAÇLAR: Bu çalışma Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine başvurduğunda, SCID-5-CV uygulanan ve DSM-V tanı ölçütlerine göre ilk kez majör depresif bozukluk tanısı konulan ve ilk kez psikiyatrik tedavi almaya başlayıp, altı aydır psikiyatrik tedavileri devam eden 40 hasta ile gerçekleştirildi. Hastalara başvuru sırasında onam formunun ardından sosyodemografik veri formu verilmiş, tedavi başlanılmadan önce ve tedavinin altıncı ayında Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği, Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeği uygulanmış, serum GLP-1, TNF-α düzeyleri ve metabolik parametrelerini değerlendirmek açısından açlık kan şekeri, HbA1c, HDL, LDL, total kolesterol, trigliserid, bel çevresi ve tansiyon arteriyel değerlerine bakılmıştır. Bu değerlerin 6 aylık değişimi istatistiksel yöntemlerle analiz edilmiştir. BULGULAR: Hastaların GLP-1 değerleri tedavi öncesi 69,2 ± 58,1 pmol/L iken tedavi sonrası azalarak 60,1 ± 50,6 pmol/L olsa da fark anlamlı bulunmamıştır (p = 0,085). Bunun yanında TNF-α değeri ise tedavi öncesinde 357,0 ± 343,0 ng/L iken tedavi sonrasında anlamlı şekilde azalarak 238,2 ± 221,6 ng/L bulunmuştur (p = 0,005). Hastaların Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAM-D) skorları ortalaması tedavi öncesi 19,3 ± 4,5 iken tedavi sonrasında anlamlı şekilde azalarak 14,3 ± 6,4 bulunmuştur (t = 5,498, p < 0,001). Ayrıca, Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeği (HAM-A) skorları ortalaması tedavi öncesinde 10,7 ± 2,5 iken tedavi sonrasında anlamlı şekilde azalarak 6,7 ± 3,9 bulunmuştur (t = 7,094, p < 0,001). Hastaların HAM-D, HAM-A skoru değişiklikleri ve GLP-1, TNF-α düzeyi değişiklikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi için korelasyon analizi yapılmıştır. Ortalama GLP-1 düzeyindeki değişiklik ile hem HAM-D hem de HAM-A puanı ortalamasındaki değişiklikler arasında anlamlı bir pozitif korelasyon bulunmuştur (p=0,041, r=0,324; p=0,035, r=0,334). Bununla birlikte, ortalama TNF-α düzeyindeki değişiklik ile hem HAM-D hem de HAM-A puanı ortalamasındaki değişiklikler arasında anlamlı bir pozitif korelasyon gözlemlenmiştir (p=0,014, r=0,385; p=0,025, r=0,355). Ortalama HAM-D puanındaki değişiklik ile ortalama HAM-A puanındaki değişiklik arasında da anlamlı bir pozitif korelasyon bulunmuştur (p=0,001, r=0,521). Ayrıca, ortalama TNF-α düzeyindeki değişiklik ile ortalama GLP-1 düzeyindeki değişiklik arasında anlamlı bir pozitif korelasyon tespit edilmiştir (p=0,000, r=0,917). SONUÇ: Çalışmamızda majör depresif bozukluk hastalarında GLP-1 ve TNF-α düzeylerinin semptom şiddeti ile ilişkisi olabileceği ortaya konulmuştur. Ancak depresyon ile GLP-1 ve TNF-α arasındaki bu ilişki iki yönlü de olabileceğinden her iki belirtecin majör depresif bozukluğun patofizyolojisinde rol oynayabileceği de söylenebilir. Depresif belirtilerin ortaya çıkmasının ve şiddetlenmesinin mi GLP-1 ve TNF- α düzeyindeki artışa yol açtığı yoksa GLP-1 ve TNF- α düzeyinizdeki artışın mı depresif belirtilere neden olduğu henüz tam olarak bilinmemektedir. Çalışmamızdaki bulgular, majör depresif bozukluk patofizyolojisini anlayabilmemiz açısından önemli katkılar sunmakla birlikte daha geniş örneklem ile yapılacak, bu ilişkinin yönünü belirlemeye odaklanacak ve nedensellik bağlantısını ortaya koyabilecek yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION AND AIM: In our study, we aimed to compare the levels of TNF-α and GLP-1 in patients with major depressive disorder at the time of initial diagnosis and after 6 months of treatment, to investigate whether these markers changed after 6 months of treatment compared to the pre-treatment period, and to investigate whether the change in these parameters was associated with the change in the severity of depression in patients, and to contribute to the development of new biomarkers that can be used to elucidate the etiology of depression and to evaluate the response to treatment. METHODS AND TOOLS: This study was conducted with 40 patients, when they admitted to the Psychiatry Outpatient Clinic of Balıkesir University Health Practice and Research Hospital, who were administered SCID-5-CV and diagnosed with major depressive disorder for the first time according to DSM-V diagnostic criteria and started to receive psychiatric treatment for the first time and continued psychiatric treatment for six months. Sociodemographic data form was given to the patients after the consent form at the time of admission, Hamilton Depression Rating Scale and Hamilton Anxiety Rating Scale were administered, serum GLP-1 and TNF-α levels were measured and fasting blood glucose, HbA1c, HDL, LDL, total cholesterol, triglyceride, waist circumference and arterial blood pressure values were measured to evaluate metabolic parameters before the initiation of treatment and in the sixth month of treatment. The 6-month changes in these values were analyzed by statistical methods. RESULTS: GLP-1 values of the patients decreased from 69.2 ± 58.1 pmol/L before treatment to 60.1 ± 50.6 pmol/L after treatment, but the difference was not significant (p = 0.085). In addition, TNF-α value decreased significantly from 357.0 ± 343.0 ng/L before treatment to 238.2 ± 221.6 ng/L after treatment (p = 0.005). The mean Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D) scores of the patients decreased significantly from 19.3 ± 4.5 before treatment to 14.3 ± 6.4 after treatment (t = 5.498, p < 0.001). In addition, the mean Hamilton Anxiety Rating Scale (HAM-A) scores decreased significantly from 10.7 ± 2.5 before treatment to 6.7 ± 3.9 after treatment (t = 7.094, p < 0.001). Correlation analysis was performed to examine the relationship between changes in HAM-D, HAM-A scores and changes in GLP-1 and TNF-α levels. A significant positive correlation was found between the change in the mean GLP-1 level and changes in both mean HAM-D and HAM-A scores (p=0.041, r=0.324; p=0.035, r=0.334). Moreover, a significant positive correlation was observed between the change in mean TNF-α level and changes in both mean HAM-D and HAM-A scores (p=0.014, r=0.385; p=0.025, r=0.355). A significant positive correlation was also found between the change in mean HAM-D score and the change in mean HAM-A score (p=0.001, r=0.521). Furthermore, a significant positive correlation was found between the change in mean TNF-α level and the change in mean GLP-1 level (p=0.000, r=0.917). CONCLUSION: Our study revealed that GLP-1 and TNF-α levels may be associated with symptom severity in patients with major depressive disorder. However, since this relationship between depression and GLP-1 and TNF-α may be bidirectional, it can be said that both markers may play a role in the pathophysiology of major depressive disorder. It is not yet known whether the occurrence and aggravation of depressive symptoms leads to an increase in GLP-1 and TNF- α levels or whether an increase in GLP-1 and TNF- α levels causes depressive symptoms. Although the findings in our study provide important contributions to our understanding of the pathophysiology of major depressive disorder, further studies with a larger sample, focusing on determining the direction of this relationship and revealing the causal link are needed.
Benzer Tezler
- Yeni tanı almış majör depresif bozukluk hastalarında glukagon-like peptide 1(GLP-1), TNF-α düzeyi ve metabolik parametrelerin semptom şiddeti ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluating the relationship between glucagon-like peptide 1 (GLP-1), TNF-α levels, and metabolic parameters with symptom severity in newly diagnosed major depressive disorder patients
MUHAMMET İKBAL GÜNGÖR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriBalıkesir ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ NAZAN DOLAPOĞLU
- Major depresif bozukluğu olan hastalarda yeni bir oksidatif belirteç olan dinamik thiol disülfit dengesi
Thiol / disulfide balance with a new oxidative marker in patients with major depressive disorder
ÖZLEM BEĞİNOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriHarran ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET ASOĞLU
- Major depresif bozukluk tanılı ergen hastalarda tafa5 / FAM19A5, proinflamatuvar sitokinler, oksidatif stres, S100B ve BDNF düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of TAFA5 / FAM19A5, pro-inflammatory cytokines, oxidative stress, S100B and BDNF levels in adolescent patients with major depressive disorder
AYLİN DENİZ UZUN
Tıpta Uzmanlık
İngilizce
2021
PsikiyatriManisa Celal Bayar ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN KANDEMİR
- Tedaviye dirençli mesial temporal lop epilepsili hastalarda ameliyat öncesi ve sonrası psikiyatrik ek tanılar, yetiyitimi ve yaşam kalitesi
Başlık çevirisi yok
EYLEM ŞAHİN CANKURTARAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
PsikiyatriHacettepe ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BERNA ULUĞ
- Yineleyen depresif bozukluk ve bipolar bozukluk tanılı ebeveynlerin ergenlik çağındaki çocukları ve eşleştirilmiş sağlıklı kontrollerin ergenlik çağındaki çocuklarında duygusal çatışmaların çözümlenmesi ve yıkıcı duygudurum bozukluğu tanısının yaygınlığı
Emotional conflict resolution and prevalence of disruptive mood dyregulation disorder in adolescent offspring of parents diagnosed with recurrent depressive disorder and bipolar disorder and matched healthy controls
ZEHRA TOPAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
PsikiyatriAbant İzzet Baysal ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ EVREN TUFAN