Geri Dön

Determination of greenhouse gas emissions; Case study for a turkish marine technology company

Sera gazı emı̇syonlarının belı̇rlenmesı̇; Bı̇r Türk denı̇z teknolojı̇sı̇ şı̇rketı̇ ı̇çı̇n uygulama çalışması

  1. Tez No: 909052
  2. Yazar: YASİR NUMAN BALÇIK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYHAN MENTEŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Denizcilik, Gemi Mühendisliği, Çevre Mühendisliği, Marine, Marine Engineering, Environmental Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Gemi ve Deniz Teknoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Açık Deniz Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 123

Özet

Küresel ısınma hem günümüzde hem de gelecek için ciddi riskler oluşturmaktadır. Küresel sıcaklıktaki artış, iklimlerin değişmesi, deniz seviyesinin yükselmesi, ekosistemin bozulması, tarımsal verimliliğin azalması ve su kaynaklarının tükenmesi gibi çok ciddi sorunlar teşkil etmektedir. İnsan kaynaklı sera gazlarındaki artış küresel ısınmanın temelini oluşturmaktadır. Sera gazı emisyonlarına ilişkin artan endişenin bir sonucu olarak bu alandaki kontrolün sağlanması ve önlemlerin alınması için uluslararası girişimler gittikçe artmakta ve önem kazanmaktadır. İşletmelerin, uluslararası mevduatların getirdikleri yükümlülüklere ek olarak sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için sosyal olarak da sorumlulukları bulunmaktadır. Karbon ayak izi değerlendirmeleri bu kapsamda daha çevre dostu operasyonlara geçilebilmesi için en önemli araçlardan biridir. Bu raporları oluşturmak ve organizasyonların karbon emisyon miktarını belirlemek için kullanılan uluslararası kabul görmüş standartlar ve emisyon faktörlerini içeren envanterler bulunmaktadır. Doğru bir karbon ayak izi tespiti için kullanılacak standart ve emisyon faktörü envanterinin seçiminde kuruluş, hizmet türü, alanı, konumu ve operasyonel sınırları etkin rol oynar. Ancak farklı amaçlarla hazırlanan kuruluş emisyon envanterleri, farklı standart ve hesaplama yöntemlerinin kullanılmasını gerektirebilir. Enerji kullanımı yoğun olan bir sektör olan denizcilik endüstrisi, sera gazları başta olmak üzere önemli miktarda hava emisyonlarına neden olmaktadır. Karbon ayak izinin doğru bir şekilde hesaplanması ve değerlendirilmesi, Türk denizcilik sektörü paydaşlarının sera gazı emisyonlarını azaltmanın pratik yollarını belirlemelerine olanak tanır. Denizcilik sektöründe sera gazı emisyonlarını azaltmak için öncelikle denizcilik işletmelerinin karbon ayak izlerini tespit etmek önemlidir. Son yıllarda sürdürülebilirlik, gemi inşası, denizcilik teknolojileri ve dünya çapında deniz taşımacılığında önemli bir politika konusu olarak ortaya çıkmıştır. Çevre odaklı mevzuatlar, gemicilik, gemi inşa ve deniz teknolojileri üretim endüstrilerinin dinamiklerini giderek daha fazla değiştirmektedir. Denizcilik alanında faaliyet gösteren işletmeler, sektörde benimsenen birçok uluslararası çevrecilik belgelerinin ve gönüllü standartların uygulanmasından etkilenmektedir. Denizcilikten kaynaklanan sera gazı azaltımına ilişkin araştırmaların çoğu, işletme aşamasındaki emisyonların azaltılmasına odaklanmaktadır. Ancak, gemi operasyonları sırasındaki emisyonlar azaltıldıkça, gemilerin inşa, söküm ve denizcilik teknolojisi üretme aşamaları giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu çalışmada denizcilik sektöründe üretilen sera gazı emisyon miktarının belirlenmesi amacıyla Türkiye'deki bir denizcilik teknolojisi işletmesi incelenmiştir. Bu yüksek lisans tezi, bir denizcilik işletmesi ve faaliyetleri kaynaklı oluşan karbon salınımlarını ve hesaplamalarını içermektedir. Kurumsal karbon ayak izini işleyerek hesaplamalarda kullanılan standartlar ve yöntemleri belirlemek tezin kapsamındadır. Türkiye'de faaliyet gösteren bir deniz teknolojileri firması için yapılan örnek çalışma ile karbon ayak izini belirlemede bir örnek oluşturmak, denizcilik şirketlerinin çevresel etkilerini inceleyerek sektörün sürdürülebilirlik performansına katkıda bulunmak ve gelecek çalışmalara rehberlik etmek amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında kurumsal karbon ayak izinin uluslararası kabul görmüş ve metodolojileri benzerlik gösteren iki standart olan GHG Protokolü ve ISO 14064'te belirtilen kriterlere göre hesaplanması için ilk olarak hesaplamanın çalışmanın organizasyona ait araçların kullanımı, kullanılan enerji türleri ve meydana gelen atıklar gibi bilgiler belirlenerek faaliyet sınırları tespit edilmiştir. Organizasyonun tükettiği yakıtlar veya proses emisyonları gibi doğrudan kontrolünde olan emisyonlar kapsam I, tüketilen elektrik veya ısınma-soğutma için alınan hizmetler gibi satın alınan dolaylı emisyonlar kapsam II ve ilk iki kapsama dahil edilmeyen özellikle tedarik zinciri, atık oluşumu veya iş seyahatleri gibi diğer dolaylı emisyonları içeren emisyonlar kapsam III olacak şekilde sera gazı emisyon kaynakları sınıflandırılmıştır. Söz konusu emisyon kaynakları belirlendikten sonra karbon ayak izinin hesaplanması için denizcilik teknolojileri işletmesinden gerekli veriler temin edilmiştir. The Department for Environment, Food and Rural Affairs (DEFRA) bildirimlerinde yayınlanan emisyon faktörleri hesaplamalarda kullanılmak üzere belirlenmiştir. Daha doğru sonuçlar elde etmek amacıyla elektrik tüketimi için hesaplamada kullanılan emisyon faktörü olarak Türkiye ulusal elektrik şebekesi emisyon faktörü kullanılmıştır. Kurumsal Karbon ayak izi çalışması, denizcilik teknolojileri işletmesinden sağlanan verilerin ilgili emisyon faktörleri ile çarpılması ve faaliyetlere göre karbondioksit eşdeğeri (CO2e) türünden emisyon verilerinin ifade edilmesi ile sağlanmıştır. Bu kapsamda Kyoto Protokolü'nde belirtilen değişik sera gazlarının küresel ısınma potansiyeli değerleri baz alınarak sonuçlar kabon eşdeğeri cinsinden hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda incelenen tesisin kapsam I emisyonları ağırlıklı olarak mobil yanma kaynaklı olmak üzere 85.791 ton CO2e, satın alınan elektrik kaynaklı kapsam II emisyonları 51.455 ton CO2e olarak belirlenirken, çoğunluğunu kapsam I kaynaklarına dahil edilmeyen ve dolaylı olarak yakıt tüketimi kaynaklı emisyonların oluşturduğu kapsam III emisyonları 42.079 ton CO2e olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre çalışma kapsamında incelenen deniz teknolojileri işletmesinin toplam sera gazı salımı 2023 yılı verilerine göre 179.325 ton CO2e'dir. Çalışmada toplam sera gazı emisyonlarının %47,86'sının kapsam I emisyonları, %28,69'unun kapsam II emisyonları ve %23,46'sının kapsam III emisyonları olduğu gözlemlenmiştir. Sonuçlar, tesisin çeşitli kaynaklardan kaynaklanan karbon emisyonlarına kapsamlı bir genel bakış sağlayacak ve sera gazı emisyonlarında potansiyel azaltımlar için kilit alanların belirlenmesine yardımcı olacaktır. Denizcilik teknolojileri işletmesi için yapılan karbon ayak izi değerlerinin sonuçlarına göre sera gazı salınımlarının azaltılması için üç kapsamda da emisyon kaynaklarına göre izlenebilecek stratejiler paylaşılmıştır. Tesisin sera gazı emisyonlarının büyük bir kısmını oluşturan mobil yanma emisyon kaynakları araçlar ve ekipmanlar için alternatif yakıtlara geçiş, yakıt verimliliğinin artırılması veya lojistiğin optimize edilmesi önemli sera gazı azaltımlarına yol açabilir. Yenilenebilir enerji kullanımı ve enerji verimliliği sağlanması denizcilik teknolojileri firmasının sera gazı emisyonlarını düşürmede rol oynayacaktır. Araç paylaşımının teşvik edilmesi ve toplu taşıma kullanımına yönelik teşvikler sağlanması işe gidip gelme kaynaklı emisyonları azaltabilir. İş seyahatleri için uçak kullanımı emisyonları artırmaktadır ve iş seyahatleri için deniz ve kara ulaşımının tercih edilmesi karbon ayak izinin azaltılmasında faydalı olacaktır. Benzer şekilde, tedarik zinciri lojistiğinin daha karbon verimli nakliye yöntemleri kullanacak şekilde optimize edilmesi veya tesise daha yakın tedarikçilerin seçilmesi nakliye emisyonlarını azaltacaktır. İşletmenin operasyonları esnasında meydana çıkan atıkların geri dönüştürülmesi bir diğer önemli etken olduğu belirtilmiştir. Türkiye'de faaliyet gösteren bir deniz teknolojileri işletmesi üzerinde yapılan bu çalışmada elde edilen veriler, denizcilik faaliyetlerinin çeşitli yönlerinin çevresel etkilerinin anlaşılması için önemli bir temel sağlamaktadır. Bu sonuçlar, denizcilik işletmelerinin sürdürülebilirlik çabalarının yönlendirilmesine ve gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakma taahhüdüne katkıda bulunacaktır. Aynı zamanda kurumsal bir karbon ayak izi çalışması için kullanılacak standartlar ve metotlar için bir örnek teşkil etmektedir. Gelecekte yapılacak çalışmalar, bu önlemlerin etkinliğinin izlenmesinde ve denizcilik işletmesinin çevresel performansının sürekli olarak iyileştirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Özet (Çeviri)

Global warming poses serious risks both today and in the future. The increase in global temperature poses serious problems such as climate change, sea level rise, ecosystem degradation, decrease in agricultural productivity, and depletion of water resources. The increase in human-induced greenhouse gases forms the basis of global warming. As a result of the growing concern about greenhouse gas emissions (GHG), international initiatives to control and take measures in this area are increasing and gaining importance. In addition to the obligations imposed by international deposits, businesses also have social responsibilities to ensure a sustainable future. In this context, carbon footprint assessments are one of the most important tools for switching to more environmentally friendly operations. As an energy-intensive sector, the maritime industry causes important amounts of air emissions, particularly GHGs. Most of the research on GHG reduction from shipping focuses on reducing emissions during the operational phase. However, as emissions during ship operations are reduced, ships' construction, dismantling, and maritime technology generation phases become increasingly important. This thesis includes carbon emissions and calculations from a maritime organization and its activities. It is within the scope of the thesis to determine the standards and methods used in calculations by processing the corporate carbon footprint. The case study conducted for a marine technology company operating in Türkiye aims to set an example in determining the carbon footprint, contribute to the sustainability performance of the sector by examining the environmental impacts of maritime companies, and guide future studies. Within the scope of the research, in order to calculate the corporate carbon footprint (CF) according to the criterias specified in the GHG Protocol and ISO 14064, firstly, the activity boundaries are determined by determining information such as the use of transport vehicles, the types of energy used and the wastes generated. Scope-1, Scope-2, and Scope-3 emission sources are classified. After these emission sources are identified, the necessary data are obtained from the maritime technologies enterprise to calculate the carbon footprint. Emission factors published in the Department for Environment, Food and Rural Affairs (DEFRA) notifications are included in the data pool. Corporate carbon footprint calculation is carried out by multiplying the data obtained from the maritime technologies enterprise with the relevant emission factors and obtaining emission data in terms of carbon dioxide equivalent (CO2e) according to the activities. In the study, direct and indirect emissions of the maritime technologies business are calculated within the determined operational limits. As a result of the calculations made, the scope I emissions of the examined facility are determined as 85,791 tons of CO2e, mainly from mobile combustion, scope II emissions from purchased electricity are determined as 51,455 tons of CO2e, while scope III emissions, which are mostly not included in scope I sources and are indirectly caused by fuel consumption, are determined as 42,079 tons CO2e. According to these results, the total greenhouse gas emission of the marine technologies enterprise examined within the scope of the study is 179,325 tons of CO2e according to 2023 data. In the study, it is observed that 47.86% of the total greenhouse gas emissions are Scope I emissions, 28.69% are Scope II emissions and 23.46% are Scope III emissions. The results will provide a comprehensive overview of the facility's carbon emissions from various sources and help identify key areas for potential reductions in GHG emissions. According to the results of the carbon footprinting for the maritime technologies business enterprise, strategies that can be followed according to emission sources in all three scopes to reduce greenhouse gas emissions are shared. The data obtained provide a critical basis for understanding the environmental impacts of various aspects of maritime activities. These results will contribute to guiding the sustainability efforts of maritime businesses and their commitment to leaving a cleaner environment for future generations. Future studies will have an important role in monitoring the effectiveness of these measures and continuously improving the environmental performance of the maritime business.

Benzer Tezler

  1. A performance based decision-making approach for insulation material selection: A social housing case

    Yalıtım malzemesi seçiminde performans odaklı bir karar verme yöntemi: Sosyal konut örneği

    BURCU ÇİĞDEM ÇELİK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. SEDEN ACUN ÖZGÜNLER

  2. Uluslararası hukukta iklim değişikliğinin denizler üzerindeki etkileri

    The effects of climate change on the seas in international law

    UĞUR KAYNAKÇIOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AKİF EMRE ÖKTEM

  3. İklim değişikliğine bağlı deniz seviyesi yükselmesinin kıyı kırılganlık analizi: Bursa örneği

    Coastal vulnerability analysis of sea level rise due to climate change: Bursa case

    RAMAZAN BULDU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaGebze Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAYFUN SALİHOĞLU

  4. Sera gazı salım potansiyelinin bir proje üzerinde belirlenmesi

    Determination of greenhouse gas emission reduction potential on a project

    KAAN EMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Enerjiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Enerji Bilim ve Teknoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HATİCE SÖZER

  5. Determination of the characteristics of building materials for optimal thermal insulation and selection of building material

    Optimal ısı yalıtımı için yapı malzemelerinin özelliklerinin belirlenmesi ve yapı malzemesi seçimi

    MUSTAFA ÖZGÜR KILIÇARSLAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiAbdullah Gül Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKMEN KARA