Kimlik ve öznellik oluşumunda çocukluk tecrübesinin yeri: Psikososyal bir araştırma
The Role of childhood experience in identity and subjectivity formation: A Psychosocial inquiry
- Tez No: 917915
- Danışmanlar: PROF. UMUT TÜMAY ARSLAN YEGEN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Genel Sosyoloji ve Metodoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 120
Özet
Bu tez, çocukluğa dair masumiyet anlatısının heteronormatif, patriyarkal, ırkçı ve milliyetçi yapılar tarafından şekillendirilen bir ideoloji olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Öyle ki masumiyet anlatısı“çocuğun içindeki Kızılderili'yi öldürme”pratiği gibidir. Çocuğu bedensel bir düzenlemeye tabi kılar. Düzenleyici bir norm olarak işleyen masumiyet anlatısının çocukların arzularını, cinselliğini ve hayal gücünü bastırdığını ve böylece heteroseksüel bir geleceği güvence altına aldığını iddia eden tez queer oto-etnografi yönteminden yararlanırken çocukluğu kesişimsel bir kavrayışla ele almayı önermekte, ırk/etnisite, cinsel kimlik, sınıf gibi toplumsal kategorilerle ele alındığında çocukluğun çocukluklara dönüştüğünü görünür kılmaktadır. Bu bağlamda tez Türkiye'de hem queer çocukluk hem de Kürt ve Ermeni çocukluklar üzerine düşünmekte, bu kimliklerin kesişim durumlarına odaklanmaktadır. Örneğin queer bir Kürt çocukluk, yalnızca cinsel kimliğiyle değil, aynı zamanda etnik kimliği dolayısıyla da baskılara maruz kalır. Bu baskılar çoğunlukla bir arada yaşanır ve çocukluğun öznel deneyimini daha da karmaşık hale getirir. Çocuğun kimlik gelişimi, maruz kaldığı toplumsal şiddet ve baskılarla şekillenir. Tezde queer çocukluk deneyimleri incelenirken yalnızca heteronormatif baskılar değil, aynı zamanda miliyetçiliğin/ırkçılığın baskılayıcı etkileri de göz önünde bulundurulmaktadır. Bu tür bir ayrım, milliyetçilik ile heteronormativite arasındaki bağı daha da görünür kılar ve aynı zamanda queer kimliklerin ve hareketlerin içindeki hiyerarşilere de işaret eder. Bu bağlamda queer çocukluğun deneyimlerini ele aldığımızda, yalnızca heteronormatif baskıyı değil, aynı zamanda bu baskıyı etnik kimlikle, ırksallaştırmayla ilişkili düşünmek gerekmektedir. Çocukluğa dair masumiyet anlatısı çocukluklar arasındaki bu farkların silinerek görünmezleşmesini sağlar. Bu sebeple tez, çocukların arzularını, iradelerini, hayal güçlerini tanımanın yanı sıra çocuklukların ırksallaştırılmış ya da etnik kimlikle şekillenmiş boyutunu da görmenin hem çocukluk sosyolojisi çalışmaları için hem de psikososyal çalışmalar için elzem olduğunu gösterir. Bu iç içe geçiş ya da çocukluğa kesişimsel bakış, sağlıklı kimlik gelişiminin ön koşulu gibidir. Masumiyet anlatısının hem akademik tartışmalarda hem politika üretiminde hem de çocukluğa dair anlatıların inşasında dönüştürülmesini değil tamamen reddedilmesi gerektiğini savunan tez, çocukluğa daha kapsayıcı ve çocuklukların çoğulluğunu görebilen bir bakış açısı geliştirmenin yollarını tartışır.
Özet (Çeviri)
This thesis aims to demonstrate that the narrative of innocence associated with childhood is an ideology shaped by heteronormative, patriarchal, racist, and nationalist structures. The narrative of innocence functions like a practice of“killing the Indian inside the child.”It subjects the child to a bodily regulation. Arguing that the narrative of innocence, operating as a regulatory norm, suppresses children's desires, sexuality, and imagination, thus securing a heterosexual future, this thesis employs a queer auto-ethnographic method while proposing to approach childhood with an intersectional understanding. When considered with social categories such as race/ethnicity, sexual identity, and class, childhood is rendered visible as a plurality of childhoods. In this context, the thesis reflects on both queer childhood and Kurdish and Armenian childhoods in Turkey, focusing on the intersections of these identities. For instance, a queer Kurdish childhood is subject to oppression not only because of sexual identity but also due to ethnic identity. These forms of oppression often coexist, further complicating the subjective experience of childhood. The identity development of the child is shaped by the social violence and oppressions they endure. In examining the experiences of queer childhood, this thesis takes into account not only heteronormative pressures but also the oppressive effects of nationalism and racism. Such a distinction makes the connection between nationalism and heteronormativity more visible and also points to the hierarchies within queer identities and movements. When we address the experiences of queer childhood, we must think not only of heteronormative oppression but also in relation to ethnic identity and racialization. The narrative of childhood innocence facilitates the invisibility of these differences between childhoods by erasing them. For this reason, the thesis argues that recognizing not only the desires, agency, and imagination of children but also the racialized or ethnically shaped dimensions of childhood is essential for both childhood sociology and psychosocial studies. This intertwined or intersectional view of childhood seems to be a prerequisite for healthy identity development. The thesis contends that instead of transforming the narrative of innocence in academic discussions, policy-making, or the construction of narratives about childhood, it should be completely rejected. It discusses ways of developing a perspective on childhood that is more inclusive and capable of recognizing the plurality of childhoods.
Benzer Tezler
- Cemaat anlatılarında kadın: İsmail Ağa Cemaati örneği
Women in community narratives: The case of Ismailağa Community
ESRA EGE
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
DinAnkara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İHSAN TOKER
- Resim-sinema ilişkisi üzerine deneysel bir çalışma; Lacan'ın Aynasında Ben
An experimental study on the relation between painting and cinema; Me in the Lacan's Mirror
ŞENAY İNANAN KAYIR
- The Idea of melancholia in the thought of Judith Butler: The Politics of (un)mourning between foreclosed attachments and dispossessed lives
Judith Butler'in düşüncesinde melankoli fikri: Dışlanmış bağlılıklar ve mülksüzleşmiş yaşamlar arasında yas (tutamama) siyaseti
ÖZÜN AYÇA UMUCU
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Siyasal BilimlerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NECMİ ERDOĞAN
- Öznelik kapasitesinin oluşumunda çevresel faktörler ve tesettür ilişkisi: Kadınların 'örtünme' ve 'açılma' deneyimi
Environmental factors and scarf relationship in formation of subjevtive capacity: Women's scarf 'Wearing' and 'removing' experience
EDANUR TÜRKAN
- Beden sosyolojisi bağlamında postmodern kimlik oluşumunda tüketim olgusunun edebi metinlerde analizi
Analysis of the consumption phenomenon in the formation of postmodern identity in literary texts in the context of the sociology of the body
MEHMET TANER TÜRK
Doktora
Türkçe
2021
Amerikan Kültürü ve EdebiyatıEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKarşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEDİNE SİVRİ