Geri Dön

ST yükselmesiz miyokard infarktüslü yaşlı ( ≥75 yaş) hastalarda klinik sonlanımlar tek merkezli retrospektif çalışma

Clinical outcomes in elderly patients (≥75 years) with non-ST elevation myocardial infarction: A single-center retrospective study

  1. Tez No: 920820
  2. Yazar: FATİH YAVAŞLAR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BİHTER ŞENTÜRK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Yaşlı NSTEMI, Akut Koroner Sendrom, Koroner Arter Hastalığı, 75 yaş üstü, İnvasif, Non-invasif, Elderly NSTEMI, Acute Coronary Syndrome, Coronary Artery Disease, Invasive, Non-invasive
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kardiyoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

Giriş ve Amaç: Yaşlı hastalarda gelişen fizyolojik değişiklikler, artan kırılganlık ve çoklu komorbiditeler nedeniyle bu hasta grubunda ST yükselmesiz miyokard infarktüsünün (NSTEMI) yönetimi zordur . Güncel kılavuzlar yaşlı hastalarda NSTEMI yönetiminde kırılganlık durumunun, komorbiditelerin ve kar zarar oranının değerlendirilmesi sonrasında invasif ve non-invasif tedavilerin bireyselleştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu çalışmamızda 75 yaş ve üzeri NSTEMI hastalarında demografik ve klinik özelliklerini belirlemeyi, tedavi yaklaşımının (non-invasif/invasif) hastane içi sonlanımlar üzerine olan etkilerini karşılaştırmayı, hastane içi mortaliteyi ve tedavi yaklaşımı seçimini etkileyen faktörleri belirlemeyi amaçladık . Metot: Çalışmamıza 01/10/2018-01/10/2023 tarihleri arasında koroner yoğun bakımımıza yatan hastalar retrospektif olarak taranarak 75 yaş ve üzeri NSTEMI tanısı almış 328 hasta dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, klinikleri, görüntüleme ve laboratuvar parametreleri, uygulanan tedavi yöntemleri, hastane içi sonlanımları incelendi. İnvasif ve non-invasif tedavi grupları ve hastane içi mortalite olan olmayan gruplar karşılaştırıldı. Tedavi kararının ve hastane içi mortalitenin öngörücüleri çok değişkenli lojistik regresyon analizi ile belirlendi. Bulgular: Çalışmamızdaki 328 hastanın yaş ortalaması 81,5 ± 5,0 olarak bulundu. Hastaların %46'sı kadındı. Hastaların %76'sı invasif grupta yer aldı. İnvasif grubun %48,8'ine perkütan koroner girişim (PKG) uygulandı. GRACE risk skoru>140 oluşu, KABG öyküsü olması ve Kan Üre Azotu (Bun) yüksekliği non-invasif tedavi kararı almanın bağımsız öngörücüleri olarak bulundu (p140 oluşu, BUN, C-reaktif protein (CRP),Aspartat aminotransferaz (AST) yüksekliği hastane içi mortalitenin bağımsız öngörücüleri olarak bulundu (p=0.005, p=0.020, p=0.049, and p=0.004 sırasıyla). Sonuç: Özellikle kırılgan, çoklu komorbiditeleri olan yaşlı NSTEMI hastalarında tedavi yaklaşımını belirlemede net bir fikir birliği yoktur. Çalışmamızda invasif/non-invasif tedavi yaklaşımı ile hastane içi mortalite arasında bir ilişki saptanmamıştır. Özellikle paradoks bir şekilde GRACE risk skoru>140 oluşunun non-invasif yaklaşım kararı alınmasının bağımsız öngörücüleri olarak bulunması ve invasif yaklaşımın hastane içi mortaliteye etkisinin saptanmaması ışığında bu hastalarda bütüncül yaklaşımla tedavi kararının bireyselleştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Özet (Çeviri)

Aim: In elderly patients, physiological changes, increased frailty, and multiple comorbidities make the management of non-ST-elevation myocardial infarction (NSTEMI) particularly challenging. Current guidelines emphasize the importance of individualizing treatment decisions in this patient group by carefully assessing frailty, comorbidities, and the risk-benefit ratio before choosing between interventional and medical therapies. In this study, we aimed to determine the demographic and clinical characteristics of patients aged 75 years and older with NSTEMI, compare the impact of treatment approaches (non-invasive vs. invasive) on in hospital outcomes, identify the factors influencing in-hospital mortality and treatment approach selection. Methods: In our study, patients admitted to the coronary intensive care unit between October 1, 2018, and October 1, 2023, were retrospectively screened, and a total of 328 patients aged 75 years and older with a diagnosis of non-ST-elevation myocardial infarction (NSTEMI) were included. The demographic characteristics, clinical features, imaging and laboratory parameters, treatment strategies, and in-hospital outcomes of the patients were analyzed. The invasive and non-invasive treatment groups, as well as patients with and without in-hospital mortality, were compared. The predictors of treatment decision and in-hospital mortality were identified using multivariable logistic regression analysis. Results: In our study, the mean age of the patients was 81.5 ± 5.0 years, %46 being female. A total of 76% of the patients were in the invasive group, and percutaneous coronary intervention (PCI) was performed in 48.8% of this group. A GRACE risk score >140, a history of coronary artery bypass grafting (CABG), and elevated blood urea nitrogen (BUN) levels were identified as independent predictors of the decision for non-invasive management (p140, elevated levels of BUN, aspartate aminotransferase (AST), and C-reactive protein (CRP) were determined as independent predictors of in-hospital mortality (p=0.005, p=0.020, p=0.004, and p=0.049, respectively). Conclusion: There is no clear consensus on determining the treatment approach for elderly NSTEMI patients, particularly those who are frail and have multiple comorbidities. In our study, no significant association was found between the invasive/non-invasive approach and in-hospital mortality. Notably, in a paradoxical manner, a GRACE risk score >140 was identified as an independent predictor of the decision for non-invasive management, and the invasive approach was not found to have a significant impact on in-hospital mortality. In light of these findings, we believe that treatment decisions in this patient population should be individualized through a comprehensive and holistic approach.

Benzer Tezler

  1. 75 yaş ve üstü hastalarda anjioplastinin trombolitik'e göre etkinliği ve güvenirliği

    Başlık çevirisi yok

    EROL AKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kardiyolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. NURSEN POSTACI

    DOÇ. DR. MUSTAFA KARACA

  2. Akut ST yükselmeli miyokart infarktüsü geçiren hastalarda müracaat ve altı aylık takipte serum intermedin seviyelerinin sol ventrikül fonksiyonları ve kardiyovasküler istenmeyen olaylar ile ilişkisi

    Serum intermedin levels in patients with acute st elevated myocardial infarction and its association with left ventricular functions and major adverse cardiovascular events during six month follow up

    EMRAH SEVGİLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    KardiyolojiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET BACAKSIZ

  3. İnfarkttan sorumlu arteri tam tıkalı olan ST-segment yükselmeli ve ST-segment yükselmesiz miyokard infarktüsü hastalarının anjiyografik özelliklerinin karşılaştırılması

    Comparision of coronary angiographic findings of ST-segment elevation and non-ST elevation myocardial infarction patients with totally occluded infarct related artery

    SADIK KADRİ AÇIKGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    KardiyolojiGazi Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADNAN ABACI

  4. Akut miyokard infarktüsü sonrası mid-range ejeksiyon fraksiyonu olan hastalarda tikagrelor'un sol ventrikül fonksiyonu ve kardiyovasküler olay sıklığı üzerine etkisi

    Effects of ticagrelor on left ventricular function and incidence of cardiovascular events in patients with mid-range ejection fraction after acute myocardial infarction

    İLKİN GULİYEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAMZA SUNMAN

  5. ST yükselmeli miyokard infarktüsü olgularında primer perkutan girişim sonrasında uzun dönem prognoz belirteçleri

    Indicators of long term prognosis after primary percutaneous coronary intervention for ST segment elevation myocardial infarction

    ÖMER ŞENARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    KardiyolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMA GÜNERİ