Azatlık mücadeleri ve Azerbaycan basını
Freedom struggles and Azerbaijan press
- Tez No: 92402
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EDİBE SÖZEN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Gazetecilik, Tarih, Journalism, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 218
Özet
5.3. ÖZET Azerbaycan'ın“bağımsızlık mücâdelesi”XIX yy. başlarında, Azerbaycan hanlıklarının ortadan kaldırılmaları ile başlamıştır. Birinci Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Millî Emniyet Teşkilâtı Genel Müdürlüğünü yapmış olan Naki Keykurun (Şeyh Zamanlı),“Hâtıralarının ”önsöz“ünde bu mücâdeleyi şöyle anlatır;433 ”Herhangi bir devlet veya milletten yardım ve destek görülmeden medenî dünyâ huzurunda millî dâvamızı savunacak ve bir mümessili ve ne de bir yayın organı olmadan yapılan bu mücâdele, belirli bir program dâhilinde yürütülmüştür. İşte faaliyet, bu gizli mâhiyeti sebebiyledir ki, mücâdelenin dedi toplu târihî yazılmamıştır. Bu mücâdelenin hızla gelişmesi, 1905 Rusya inkılâbı yıllarına rastlar. Çarlığın müstebit idaresi altında bulunmasına rağmen, Azerbaycan yeraltı teşkilâtça kuvvetliydi. Çarlık, ancak orduya ve memur zümresine dayanıyordu. Azerbaycan mücâdele teşkilâtının dayanağı ise, Ümmet devrini geride bırakan, milliyet devrine girmiş ve millî dâvasına sadâkatle sarılan halk kuvvetiydi. Bir halk ki, ancak bir işaret bekliyordu. İşte beklenen bu işaret de 1917nin Şubat'ında belirdi. Çar devrildi. İmparatorluk çöktü ve Rus milleti de kendi Çar'ını ailesiyle birlikte linç etti. Azerbaycan İstiklâlcileri yıldırım süratiyle taarruza geçtiler ve Rus kuvvetlerini silâhtan tecrid ederek idareyi ellerine aldılar. Gence'de millî hâkimiyet kuruldu. Bu olağanüstü olaylar da, durum îcâbı basını aksettirilemedi. Gence'de kurulan millî hâkimiyet Bakü'de kurulamadı. Bakü'de iktidarı ve idareyi düşmanlarımız ellerine geçirdiler. Ve Lenin'in Moskova'sına bağladılar. Bakü'de millî dâvamızı savunan bütün gazeteler ve yayınlar susturuldu. Matbaaları tahrip edilerek işçileri ortadan kaldırıldı. Azerbaycan İstiklâl Mücâdelesi'nin ağırlığı, tamimiyle Gence'nin üzerine kalmıştı. Kısa bir sürede emniyet, âsâyiş sağlandı ve memleket millî kadrolar eliyle idare edilmeye başlandı. Yalnız istiklâlciler 201askerî kuvvet bakımından kendilerini zayıf gördüklerinden, kardeş Türkiye'den yardım istediler ve aldılar. Birlikte Azerbaycan'ın merkezi Baku'yu düşmandan temizlediler. 1906 yılında mebuslarımız Azerbaycanlılardan Rus ordusunu asker alınması için bir takrir vermişlerdi. Çar idaresi ise, bizlere güven etmedikleri için bu teklif red edildi. Şüphesiz Ruslar, bu teklife razı olsaydılar, Azerbaycanlılar da diğerleri gibi askerî tâlim ve terbiye görmüş olacak, askerî bir kadro vücuda getirilecek ve gerektiğinde önemli rol oynamış olacaktı. Meselâ, bir kere olaylar sırasında Bakü'de millî hâkimiyet derhâl kurulabilecekti ve Cumhuriyet ilânımız bir yıl gecikmeyecekti. Bütün mukaddesatıma inandığım gibi; şuna da kuvvetle inanıyorum ki, ne Rus'luk ve ne de girecek şu veya bu rejim Azerbaycan'da temelli olarak tutunamayacak ve yaşamayacaktır. Bağımsızlık fikrî ve îmânı bütün inancımızın üstünde tutan Azerbaycan halkı, yeniden tam bağımsızlığına kavuşacaktır. Benim fânî vücudum ve hasret dolu gözlerim, o mutlu günü görmeyebilir. Şuna inanıyorum ki, mâzîsi; ile dâima iftihar payı alagelmiş bulunan halkımız; bu nâçiz eserimi, ülkemde resimlerle süsleyip, yeniden bastıracak, bu destan dolu şanlı maziyi öğrenecek ve yurdun istiklâli uğrunda fedakârca çalışmış dedelerini şükranla anmak kardişinaslığmı gösterecektir.“ O günden sonra; Azerbaycan, bir defa daha Ruslar1 in tecâvüzüne uğradı ve özgürlüğünü kaybetti. Azerbaycan'ın bağımsızlığı yolunda, Çarlık Rusyası'na karşı yapılan silâhlı mücâdeleler, Sovyet Sömürge imparatorluğu döneminde, yerini tamamen kalemle yapılan mücâdeleye terketmiştir. Yüz yıllık Çarlık idaresine ve Komünist rejimdeki 70 yıllık şiddetli propagandalara rağmen, aydınların millî kültüre, dile ve edebiyata sahip 433 Bak; Naki Keykurun; Azerbaycan İstiklâl Mücâdelesinin Hâtıraları, önsöz, İstanbul 1964, s. 3-4. 202çıkmaları ve zaman zaman ortaya çıkan millî direnişler, Azerbaycan'da millî kimliğin korunmasının baş sebepleri olmuştur. Azerbaycan'lı ziyâlılar, millî kültürden hiçbir zaman kopmamışlardır. Eski yüzyıllardan Fuzûlî, Nesîmî, Hatâyî, Kurbanî, Molla Penah Vâkıf; 19. ve 20. yy Mirza Fethâli Ahundzâde, Hasan Bey Zerdâbî, Aşık Elesger, Mirza Ekber Sâbir, Hüseyin Câvid, Üzeyir Hacıbeyli, Celil Memmedguluzâde ve Samed Vurgun hiçbir zaman unutulmamıştır. Rejimin müsaade ettiği ölçüde, çok defa bu ölçüler zorlanarak; bu şâir ve yazarlar devamlı canlı tutulmuşlar, ders kitaplarına konulmuşlar, şiirlerini ezberlemişler, tiyatro oyunları devamlı temsil edilmîş, romanları devamlı neşredilmîştir. Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun'un söylediği: Yalnız edebiyat değil, millî kültürün diğer alanları, el san'atları, halıcılık, mimarî, folklor ve bilhassa mûsikî de Azerbaycan'da devamlı canlı tutulmuştur. Millî kültürü meydana getiren unsurlar canlı tutulunca, millî kimlik de elbette ölmeyecek ve canlı kalacaktı.434 Azerbaycan'da zaman zaman ortaya çıkan direnişler ve millî kimliği canlı tutmuştur. 1920 Nisanında Birinci Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin varlığına son veren güçler, durgun, bir teslimiyetle karşılaşmadılar. Bu işgal, yüzbinlerce insanın hayâtına mal oldu ve millî direniş yer yer 1930 yıllarına kadar sürdü. İkinci büyük direniş, 1937'de oldu. Bu târihte de, on binlerce Azerbaycan ziyâlısı öldürüldü ve Sibirya'ya sürüldü. Sonraki direnişlerden dış dünyânın pek haberi olmadı. Meselâ; 1964'te Nahçivan'da büyük bir direniş yaşanmıştı. İşte bu direnişler millî kimliği canlı tutan en önemli faktörlerdendi. Direnişler, millî bağımsızlık arzusunu da nesilden nesile ulaştırmış oldu. 1937'den sonra Sibirya sürgünlerinde ölmüş bulunan aydınların mezarları, meselâ Hüseyin Câvid'in mezarı; aranıp bulundu ve kemikleri Azerbaycan'a taşındı. Millî kimlikle değil ama, doğrudan doğruya millî varlıkla ilgili olan üçüncü bir faktör de nüfus artışı idi. Millî istiklâllerine sahip olamayan Sovyetlerdeki 434 Ahmet B. Ercilasun; ”Azerbaycan'da Millî Kimlik", Türk Yurdu, Yıl: 10, sayı:30, Şubat 1990, s. 8. 203Türkler gibi, bir taraftan millî kültürlerine yönelirken, diğer taraftan da nüfuslarını hızla arttırarak kendilerini korumaya da çalıştı. Oysa ki, beri tarafta Ruslar, Azerbaycan'ı tıpkı bir kene gibi sömürüyorlardı. Azerbaycan halkı, toprağındaki ham maddeyi kullanamıyordu. Ruslar, bunları yok pahasına alıp işleyerek, altın pahasına satıyorlardı. Azerbaycan'lı, toprağının ürünü de sahip değildi. Ruslar; pamuk, deri, yün, tütün ve üzümlerine el koyuyorlar, bunların ancak %7-10 kadarını aslî sahiplerine bırakıyorlardı. Bütün bunlara, manevî işkenceler de eklenince, bütün SSCB cumhuriyetlerinde olduğu gibi, Azerbaycan'da da, özgürlük ve bağımsızlık rüzgârları esmeye başlamıştı. Sonuçta da; bugünkü İkinci Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti kuruldu. Görüldüğü gibi, bu başarıda Azerbaycan basının büyük bir yeri vardır. Bugün için Azerbaycan petrolü yüzünden Rus tehdidi altında bulunsa da, yarına ümitle bakmakta ve mutlu bir refah devletinin hayâli ile var gücü ile çalışmaktadır. 204
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Azerbaycan'ın bağımsızlık sürecinin TBMM'ye yansımaları
Reflections of Azerbaijan's independence procces on the Grand National Assembly of Turkey
ABDULKADİR KILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
TarihBilecik Şeyh Edebali ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELMA GÖKTÜRK ÇETİNKAYA
- Abdurrahman Fatalibeyli Düdenginski'nin hayatı, siyasi ve askeri faaliyetleri
Abdurrahman Fatalibeyli Düdenginkski's life, political and military activities
AYDIN MAĞARA
- Dr. Ahmet Hulusi Alataş'ın hayatı (Askerî ve siyasî faaliyetleri)
The life of Dr. Ahmet Hulusi Alataş (Military and political activities)
SELAHATTİN BAYRAKTAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
BiyografiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TUĞBA ERAY BİBER
- 16. yüzyılda Osmanlı Devlet yönetiminde vezir-i azamlar ve siyasi etkileri
Başlık çevirisi yok
CAHİDE BAYSAL
- Sinan mimarlığının mekansal bağlamda gelişimi: külliyeler
Development of Sinan architecture in spatial context: complexes
MELİKE ÖZHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZAFER SAĞDIÇ