Soğuk savaş sonrasında Batı Avrupa Birliği
Western Europen Union after the cold war
- Tez No: 92551
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. S. GÜLDEN AYMAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Avrupa Topluluğunun Siyasi Yapısı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 224
Özet
ÖZET Soğuk Savaş sonrasında, uluslararası ilişkilerde, güvenlik, politika, savunma ve askeri yapılarda çok sayıda önemli değişmeler ortaya çıkmıştır. 1990'larda, bu önemli değişiklik leri bağlı olarak, Avrupa entegrasyon süreci hızlanmış ve derinleşmeye başlamıştır. Kıta' da tüm yönlerden etkin bir uluslarüstü bir örgüt ortaya çıkarma arzusu taşıyan Avrupalı lider ler, 1980'li yılların ortasında, bir ortak dış ve güvenlik politikası oluşturmak üzere Batı Avrupa Birliği'ni etkin hale getirme karan almışlardır. Avrupa Tek Senedi, La Haye Platformu, Maastricht ve Amsterdam Antlaşmaları, bunlara ek olarak Roma, Kirchberg, Erfurt gibi çok sayıda deklarasyon, BAB'ı güçlendir mek ve onu AB'nin ayrılmaz parçalarından biri yapma yolunun önemli kilometre taşlandır. Batı Avrupa'da bir savunma ve güvenlik kimliğinin oluşturulmasında Fransa önemli rol oynamıştır. Kıta'nın güvenlik ve savunma düzenlemelerinde, AB üyeleriyle Orta ve Doğu Avrupa Ülkeler arasında diplomatik uyum sağlama şeklinde yararlı bir fonksiyonu yerine getiren Batı Avrupa Birliği, Maasricht Zirvesi 'nd e AB'nin savunma organına dönüştürülmüştür. Körfez' de mayınların temizlenmesi, eski Yugoslavya Cumhuriyeti üzerindeki ambargonun izlenmesi ve birkaç yerde banş yapma ve/veya koruma görevlerinin verilmesiyle bağlantılı olarak, BAB'ın Avrupa entegrasyonun ortak dış, güvenlik ve savunma alanlanndaki statüsü, güçlendirilmiştir. Avrupa'nın gelecekte nasıl bir güvenlik, savunma düzenlemeleri içinde olacağı, konvanşiyonel ve nükleer silah(sız)lanmada nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin olarak NATO'nun Atlantik kanadı ile Batı Avrupa kanadı arasında ortaya çıkan tartışmalar ve uyuşmazlıklar, bu sürece ivme kazandırmıştır. BAB'ın Atlantik İttifakı ile ilişkileri, İttifak' in Avrupa kolunu güçlendirme şeklinde düşünülmüş ve geliştirilmiştir. İttifak ile Avrupa güvenlik ve savunma kimliği arasında saydamlık ve tamamlayıcılık temelinde gerekli yakın bağlantıların gelişmesi, Atlantik Paktı içindeki B AB üyesi devletlerin rolünü güçlendirmiştir. AB üyesi devletlerin onu BAB'ın tam üyesidir. Avrupalı devletlerin diğer üçü, BAB'a ortak üyelik statüsünde girmiştir. Ayrıca, banş, savunma, güvenlik ve diğer alanlarda B AB ile AB'nin tarafsız üyeleri arasında gözlemcilik pozisyonunda ve yine BAB ile Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında ortak partnerlik statüsünde yakın bağlantılar kurulmuştur. Kıta' da bugün, Avrupa Birliği'nin savunma parçası olarak yemden aktif hale getirilmiş ve reorganize edilmiş bir BAB vardır. O, banş yapma ve koruma operasyonlar, insani yardım faaliyetleri, ekonomik, politik ve askeri kısıtlamaların izlenmesi ve kurtarma operasyonları ile kriz yönetimi türünden çok sayıda farklı yükümlülükler üstlenebilnıektedir. Türk dış politikası, 1990'lı yıllarda, Yeni Dünya Düzeni kapsamında değişmeye başla mıştır. Soğuk Savaşı'n sona ermesinden ve hızla değişen uluslararası ortamdan en çok etkilenen ülkelerden birisi durumundaki Türkiye, radikal amaçlar taşıyan, ortaya koyan veya bunlara ulaşmak için uğraşan devletler tarafından sanlmıştır, dolayısıyla da, bölgesinde güvenli bir pozisyon izlemek bunun bir sonucu olarak da, bölgesinde güvenli bir pozisyon aramaya başlamıştır. Ankara'nın yüz yüze kaldığı meydan okumalar, sanıldığından çok daha zordur. Türkiye, bu kritik durumda, Avrupa politik, güvenlik ve savunma örgütlerinde tam üyelik statüsünde girmeye zorlanmaktadır.Türkiye, merkezi bir devlet şeklinde tanımlanabilir, fakat; stratejik önemi önümüzdeki yıllarda oynayacağı role göre, özellikle de anahtar bölgelerdeki zorluklar ve fırsatlar bağla mında, yeniden tanımlanacaktır. Türkiye'nin uluslararası rolü ve Birleşik Devletler ve Avru pa ile ilişkilerinin önemi, 1990 Körfez Savaşı'ndan beri, Bosna'daki trajedi, Arnavutluk'taki kaos ve Kosova bölgesindeki ciddi gerginlik çerçevesinde değerlendirildiğinde, en aktif dönemini yaşamaktadır. Türk yetkililer, Soğuk Savaş'ın başlangıcından beri, bilhassa 1990'lı yıllarda, savunma ve güvenlik konularında karşılaştığı ciddi problemler yüzünden, Türkiye'nin Batı Avrupa- nın ekonomik, politik, güvenlik ve savunma örgütlerinin ayrılmaz bir parçası olması gerekti ğini sık sık vurgulamışlardır. Avrupa entegrasyon sürecine dahil olma konusunu dış politikasının en önemli önceliği getirdiği kabul edilen Türkiye, istikrarsız bölgede kendini banş ve güvende hissedilmek ereğiyle, AB'ye paralel olarak, BAB içindeki gelişmeleri de takip etmiş ve bu iki Avrupalı örgütü tam üye olma niyetini deklare etmiştir. Ek olarak, Türkiye'yi BAB'a girmesi mecbur eden sağlam gerekçelerden biri de, Batı komşusu - Yunanistan - nun AB ve BAB'ın tam üyesi olması nedeniyledir. 21 'inci yüzyılın arefesinde, Türkiye'nin BAB'a tam üyeliğinin, AB'ye tam üye olarak girmesinden daha kolay olacağını öne sürmek, yanlış olmayacaktır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY After the Cold War, many important changes have been developed in security, politic, defence and military structures in international relations. In 1990's, by depending on these considerable changes, integration process in Europe continent has gone fast and deeply. European leaders having a desire to emerge an effective supranational organization in the Continent in all ways decided to reactivate Western European Union, to form a commond foreign and security policy in the middle of the 1980's. European Single Act, La Haye Platform, Maastricht and Amsterdam Treaties, plus many declarations such as Rome, Kirchberg, Erfurt, are respectively cornerstones in strengthening WEU and making it one of integral parts of EU. France has played an decisive role for constituting a security and defence identity in Western Europe. Western European Union performing a useful function as a provider of diplomatic harmony among EU members and Central and Eastern European countries in security and defence arrangements in the Continent was transformed into a defence organ of EU at Maastricht summit. Giving tasks of clearing mines in the Gulf, crisis management, making and/or keeping peace in several places, observing embargo on the former Yugoslavia Republic, WEU's statute in European common foreign, security and defence fields of European integration has gotten strong. Debates and tensions about security, defence arrangements, conventional and nuclear (dis)armaments for Europe in the future between the Atlantic side and Western European side in NATO has promoted this process. WEU's relations with the Atlantic Alliance are concerned as a means to strengthen the European pillar of the Alliance. The development of close working links, on the basis of the necessary transparency and complementarity between the European security and defence identity and the Alliance enhanced the role of WEU member states in the Atlantic Pact. Ten states which are members of the EU are full members of WEU. Three of other European states entered WEU as associate members. Moreover, close links have created among WEU and neutral members of EU as observators and Central and Eastern European countries as associate partners in peace, defence, security and other fields. There is a reactivated and reorganized WEU, as the defence componet of the European Union, in the Continent today. It is able to undertake many diffirent making and keeping peace, executing humanitarian assistance, observating economic, politic and military sanctions and rescue operations and crisis management. Turkish foreign policy has also begun changing in the 1990's in the context of New World Order. Turkey, one of the countries most deeply affected by the end of the Cold War and the rapidly changing international environment, has sought a safe position in the region on which Turkey is surrounded by states emerging, declining, or pursuing revolutionary objectives. The challenges facing Ankara are harder than most. In this critical situation forces Turkey to enter in European political, security and defence organizations as a full membership statute. Turkey can be described as a pivotal state. But Turkey's strategic importance in the coming decades will ultimately be defined by the role it plays, especially in relation to challenges and opportunities that link the futures of key regions. The debate about Turkey, its international role, and the substance of American and European relations with Ankara is DOKÜMANTASYON MERKEZİmore active today than at any time since the Gulf War, Bosnia tragedy, chaos situation in Albania and serious tensions in Kosovo region. Turkish officials frequently stressed that Turkey must be an integral part of Western European economic, political, security and defence organizations since the start of the Cold War, particularly after 1990's since it has met many hard problems, particularly in security and defence subjects. Turkey, which considered to attend European integration process as one of its most considerable foreign policy priorities, followed the developments in WEU in parallel to EU, then declared its interest to become a full member in those both European organizations in order to feel peace and safe in the unstable region. Plus, she has another fact reason to enter WEU since her western neighour state - Greek - is full members of both of EU and WEU. On the eve of 21st century, it sould not be wrong to claim that Turkey's full membership to WEU would be not as difficult as to enter EU as a full member.
Benzer Tezler
- Soğuk savaş sonrasında Avrupa Birliği'nin Avrupa güvenlik ve savunma kimliği oluşturma çabaları ve Türkiye'nin konumu
Başlık çevirisi yok
ÖNDER AYTAÇ AFŞAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Uluslararası İlişkilerSelçuk ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ŞABAN ÇALIŞ
- Emergence of a post cold war European security architecture
Soğuk savaş sonrasında Avrupa güvenlik mimarisinin oluşumu
MEHMET ALİ TUĞTAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2000
Uluslararası İlişkilerBoğaziçi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜN KUT
- Transatlantik güvenlik mimarisi bağlamında Türkiye'nin karar alma mekanizmalarının analizi; 1 Mart Tezkeresi örneği
The analysis of turkish decision making process within the context of the Transatlantic security conflict: The example of 1 March reconciliation
HAYRİYE GÜNGÖR
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
Kamu YönetimiDumlupınar ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
DOÇ. DR. HUSAMETTİN İNAÇ
- Emerging security structure of Europe after cold war
Başlık çevirisi yok
NURETTİN ALTUNDEĞER
Yüksek Lisans
İngilizce
1999
Uluslararası İlişkilerFatih ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENGİZ OKMAN