Rejyonel anestezi altında yapılan karotis endarterektomilerde orta dönem restenozun değerlendirilmesi
Evaluation of mid-term restenosis in carotid endarterectomy performed under regional anesthesia
- Tez No: 925747
- Danışmanlar: PROF. DR. İHSAN BAKIR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
- Anahtar Kelimeler: Karotid endarterektomi, selektif karotis şantı, karotis restenozu, Carotid endarterectomy, selective carotid shunting, carotid restenosis
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Amaç: Karotis endarterektomi (KEA), karotis arter stenozunda serebrovasküler olayların önlenmesinde medikal tedaviye ek olarak önemli bir tedavi seçeneğidir. Avrupa Vasküler Cerrahi Derneği'nin güncel kılavuzları, hem asemptomatik hem de semptomatik hastalard farklı derecelerde darlıklar için KEA'yı önermektedir. Bununla birlikte, KEA sırasında uygulanan karotis arter klempajı, nörolojik defisitler ve perioperatif inme gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir. Bu çalışmada, rejyonel anestezi altında karotis endarterektomi yapılan hastalarda, selektif karotis şant kullanımının restenoz, nörolojik defisit ve inme gibi postoperatif komplikasyonlar üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı, selektif karotis şant kullanılan ve şantsız opere edilen hastalar arasındaki orta dönem sonuçları karşılaştırmak ve risk faktörleri ile cerrahi sonuçlar arasındaki ilişkileri değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde karotis stenozu bulunan ve karotis endarterektomi uygulanan toplam 100 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların 45'inde kros-klemp sonrası nörolojik defisit gelişimine bağlı olarak selektif karotis şant kullanılmış, 55 hasta ise şant ihtiyacı olmaksızın kros-klempi tolere etmiştir. Tüm hastalara postoperatif dönemde asetilsalisilik asit ve klopidogrel tedavisi başlanmış ve hastalar 6 ay ile 2 yıl arasında bilgisayarlı tomografik anjiyografi (BTA) ile takip edilmiştir. Hastaların takipleri sırasındaki dönem içerisinde serebrovasküler olay (inme ya da GİA) geçirip geçirmediği sorgulanmış olup hastaların MRG bulguları değerlendirilmiştir. Postoperatif 1. yılda tüm hastaların kontrol görüntülemeleri ve klinik değerlendirmeleri yapılmıştır. Bulgular: Çalışma sonuçlarına göre, selektif karotis şant kullanılan hastalarda karotis restenoz sıklığı, şantsız opere edilen hastalara göre daha yüksek bulunmuştur. Ancak, restenoz, nörolojik defisit ve inme gibi komplikasyonların oluşumu ile hastaların risk faktörleri (hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, sigara kullanımı) arasında doğrudan bir ilişki tespit edilmemiştir. Ayrıca, selektif şant kullanımı serebral hipoperfüzyon riskini azalttığı halde, teknik aksaklık durumlarında serebrovasküler olay riskinin artabileceği görülmüştür. Sonuç: Selektif karotis şant kullanımı, postoperatif serebral hipoperfüzyon ve nörolojik komplikasyon riskini azaltmak için önerilmekle birlikte, şant kullanılan hastalarda restenoz sıklığının etkilenebileceği ve SVO riskinin artabileceği gözlemlenmiştir. Çalışmanın sonuçları literatürde mevcut verilerle karşılaştırılmış ve şant kullanımının gerekliliği, cerrahın tercihine ve hastanın bireysel özelliklerine göre değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu bulgular, karotis cerrahisinde selektif şant kullanımına ilişkin daha fazla araştırma yapılması gerektiğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Introduction: Carotid endarterectomy (CEA) is an essential treatment option in preventing cerebrovascular events in carotid artery stenosis, in addition to medical therapy. The updated guidelines of the European Society for Vascular Surgery recommend CEA for varying degrees of stenosis in both asymptomatic and symptomatic patients. However, carotid artery clamping during CEA can lead to significant complications such as neurological deficits and perioperative stroke. This study aimed to evaluate the effects of selective carotid shunt use on postoperative complications such as restenosis, neurological deficits, and stroke in patients undergoing carotid endarterectomy under regional anesthesia. The primary goal of the study was to compare mid-term outcomes between patients operated with selective carotid shunt and those operated without shunting, and to investigate the relationship between risk factors and surgical outcomes. Materials and Methods: A total of 100 patients with carotid stenosis who underwent carotid endarterectomy in our clinic were retrospectively analyzed. Among these, 45 patients required selective carotid shunt due to neurological deficits detected after cross-clamping, while 55 patients tolerated cross-clamping without the need for a shunt. All patients were prescribed acetylsalicylic acid and clopidogrel postoperatively, and follow-ups were conducted over 6 months to 2 years using computed tomography angiography (CTA). Control imaging and clinical evaluations were performed in the first postoperative year for all patients. Results: The study findings indicated that the number of carotid restenosis and stroke were higher in patients who underwent selective carotid shunting compared to those operated without shunting. However, no direct relationship was identified between the development of restenosis, or neurological deficits and the patients' risk factors, including hypertension, diabetes, hyperlipidemia, and smoking. Although selective shunt usage reduced the risk of cerebral hypoperfusion, it was observed that technical issues during shunt placement could increase the risk of cerebrovascular events. Conclusion: Selective carotid shunting is recommended to reduce the risk of postoperative cerebral hypoperfusion and neurological complications; however, an increased frequency of restenosis was observed in shunted patients. The findings of the study were compared with existing literature, and it was concluded that the necessity of shunt usage should be evaluated based on the surgeon's discretion and the individual characteristics of the patient. These findings highlight the need for further research on the use of selective shunts in carotid surgery.
Benzer Tezler
- Karotis endarterktomi ameliyatlarında serebral perfüzyonun izlenmesi
Başlık çevirisi yok
KENAN AÇIKGÖZ
- Düşük akımlı anestezi altında uygulanan elektif trioidektomi operasyonunda baş pozisyonunun karotid arter kan akımına etkileri
The effect of head position in elective thyroidectomy with low flow anesthesia on carotid artery blood flow
NESLİHAN HATINOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Anestezi ve ReanimasyonRecep Tayyip Erdoğan ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BAŞAR ERDİVANLI
- Sağlıklı gebelerin rejyonel ve genel anestezi altında yapılan elektif sezaryen operasyonlarında holter elektirokardiyografi monitorizasyonu ile preoperatif ve postoperatif ST segment değişikliğinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
RAFİ DOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Anestezi ve ReanimasyonEskişehir Osmangazi ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Spinal anestezi altında yapılan artroskopik diz cerrahilerinde rutin sedasyon ajanlarından ketamin, propofol ve ketofolün iskemi reperfüzyon hasarını önlemede etkilerinin karşılaştırılması
Comparison of the effects of routine sedation agents, ketamine, propofol, and ketofol, on preventing ischemia-reperfusion injury during arthroscopic knee surgery performed under spinal anesthesia
SİNEM YALÇIN BAYRAKÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonSağlık BakanlığıAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
UZMAN NAZMİYE AYFER YILMAZ
- Genel ve rejyonel anestezi uygulanan hastalarda pozisyonlara bağlı gelişen komplikasyonlar ve hemşirelik bakımı
Complications associated with regional anesthesia in patients undergoing general and positions and nursing care
NACİYE TEMİZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
HemşirelikAfyon Kocatepe ÜniversitesiCerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. REMZİYE GÜL SIVACI