Geri Dön

Spinal anestezi altında yapılan artroskopik diz cerrahilerinde rutin sedasyon ajanlarından ketamin, propofol ve ketofolün iskemi reperfüzyon hasarını önlemede etkilerinin karşılaştırılması

Comparison of the effects of routine sedation agents, ketamine, propofol, and ketofol, on preventing ischemia-reperfusion injury during arthroscopic knee surgery performed under spinal anesthesia

  1. Tez No: 959431
  2. Yazar: SİNEM YALÇIN BAYRAKÇI
  3. Danışmanlar: UZMAN NAZMİYE AYFER YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 132

Özet

Serbest radikallerin oluşum hızı ile bunların ortadan kaldırılma hızı organizmada bir denge içerisindedir ve bu durum oksidatif denge olarak adlandırılır. Oksidatif denge sağlandığı sürece organizma, serbest radikallerden etkilenmemektedir. Bu radikallerin oluşum hızında artma ya da ortadan kaldırılma hızında azalma bu dengenin bozulmasına sebep olur. Serbest oksijen radikallerinin ve lipid peroksidasyonunun, bir çok hastalığın patogenezinde rol aldığını gösteren çalışmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Myokard enfarktüsü gibi kardiyolojik hastalıklar (1), nörolojik hastalıklar (2), astım (3), diabetes mellitus (4), romatoid artrit gibi romatolojik hastalıklar (5), kanser (6) ve yaşlanma (7) dahil bir çok hastalığın oksidatif stresle ilişkisi gösterilmiştir. Biz de bu çalışmamızda spinal anestezi altında elektif artroskopik diz cerrahisi geçirecek olgularda rutin sedasyon uygulamalarında kullandığımız propofol, ketamin ve ketofol infüzyonunun iskemi-reperfüzyon hasarını önlemedeki etkilerini, kan MDA, SOD, CAT, CK, AST düzeylerini ölçerek karşılaştırdık. Çalışmamıza elektif artroskopik diz cerrahisi uygulanacak 20-60 yaş arası, ASA I-II fiziksel risk grubundaki 60 hasta dahil edildi. Rejyonel anestezi uygulaması için kontrendikasyonu bulunan, fiziksel risk grubu ASA-II'nin üzerinde olan, çalışmada kullanılacak ajanlara hipersensitivitesi, nöromusküler hastalığı veya psikiyatrik bozukluğu, skolyoz ve romatoid artrit gibi kemik deformitesi, girişimin yapılacağı cilt yüzeyinde enfeksiyon ve kronik cilt hastalığı, antioksidan bir ilaç alım öyküsü olan,sigara kullanan, morbid obez olan ve kooperasyon kurulamayan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Ameliyathaneye alınan tüm hastalara rutin monitörizasyon ; EKG, pulse oksimetre, beş dakikada bir noninvaziv kan basıncı ölçümü yapıldı. Hastalara el dorsal yüzünden 20G intraket ile i.v. damar yolu açılarak 7 ml/kg olacak şekilde %0.9NaCl infüzyonu ile prehidrasyon yapıldı. Diğer el sırtına 18 G intraket ile kan örneği almak için damar yolu açıldı. Tüm grupların başlangıç hemodinamik parametreleri kaydedildi. Hastalardan bazal (preiskemi, t1) değerleri gösterecek kan örneği alındı. Hastalara oturur pozisyon verildikten sonra spinal anestezi uygulandı. Hastalara 0.01mg/kg midazolam uygulandıktan sonra hastalar randomize olarak 4 gruba ayrıldı. Grup P de 0.2mg/kg propofol bolusu ardından operasyon sonuna kadar 2mg/kg/saatten infüzyon uygulandı. Grup K da 0.5mg/kg/saatten ketamin infüzyonu uygulandı. Grup KP de 0.2mg/kg propofol bolusu ardından 0.5mg/kg ketamine+2mg/kg propofol infüzyonu uygulandı. Grup C(kontrol)de ise aynı volümde serum fizyolojik infüzyonu uygulandı. Grup P, K ve KP'de 5 dakika aralıklarla Ramsey Sedasyon Skalası ile hastaların sedasyon düzeyleri ölçüldü. Kan örnekleri spinal anestezi sonrası (T1),turnike açılmadan 1 dakika önce (T2),turnike açıldıktan 5 dakika (T3) ve 30 dakika (T4) sonra alınarak MDA, SOD, CAT, CK, AST düzeyleri çalışıldı. Verilerin analizi SPSS 17.0 istatistik paket programı kullanılarak yapıldı. Veriler değerlendirilirken frekans dağılımları, ortalamaları, standart sapmaları, yüzde değerleri, çapraz tablolar kullanıldı. Kategorik karşılaştırmalar Ki-Kare veya Fisher'in Kesin testi kullanılarak yapıldı. Araştırmada gruplar arasında fark olup olmadığını karşılaştırmak için Varyans Analizi kullanıldı. Çoklu karşılaştırmalarda gruplar arasında fark bulunduğu durumlarda farkın hangi gruplar arasında olduğunu bulmak için Tukey HSD ve Dunnet testi uygulandı. İhtimali (P) α=0.05'ten küçük olan değerler önemli ve gruplar arasında fark vardır,büyük olan değerler önemsiz ve gruplar arasında fark yoktur şeklinde kabul edildi. Gruplar arasında; cinsiyet, yaş, boy ve kilo, operasyon ve turnike süresi yönünden istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı bulunmuştur(p>0,05). - Çalışmamızda ayrıca ketamin, propofol ve ketofolün hemodinamik parametrelere etkisini incelemek amacıyla her beş dakikada bir sistolik ve diastolik arter basınçlarıyla kalp atım hızları kaydedildi. Eş zamanlarda ölçülen SAB değerlerinin; 15. dakikada ketofol grubunun kontrol grubuna göre, 45,50 ve 55. dakikalarda ketamin grubunun propofol ve kontrol grubuna göre istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptandı. Eş zamanlarda ölçülen DAB değerlerinin, 50. ve 60. dakikalarda ketamin grubunun propofol ve kontrol grubuna göre istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptandı. Eş zamanlarda ölçülen nabız değerlerinin, 50. dakikada ketofol grubunun propofol grubuna göre, 55. dakikada kontrol grubunun ketamin ve propofol grubuna göre istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak çalışmamızda pnömatik turnike kullanımıyla iskelet kasında meydana gelen iskemi ve reperfüzyon hasarına karşı ketofol infüzyonunun MDA düzeylerini reperfüzyon döneminde bazal değerlere göre anlamlı olarak baskıladığı saptandı. İskemi periyodunda alınan kan örneklerinde (t2) MDA düzeyleri kontrol grubunda ketamin grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu Gruplar arasında ketamin, propofol ve ketofol infüzyonu açısından iskemi reperfüzyon hasarını önlemede anlamlı bir fark saptanmadı. Oksidatif stresin azaltılmasına yönelik yararlı etkilerinden söz edilen propofol ve ketaminin yanısıra ketofol kullanımının daha uygun olabileceği kanısındayız. Ketofol ile yapılacak daha geniş kapsamlı çalışmalar yol gösterici olacaktır.

Özet (Çeviri)

The rate of formation of free radicals and the rate of their elimination are in balance within the body, and this is called oxidative balance. As long as the oxidative balance is maintained, the body is unaffected by free radicals. An increase in the rate of formation or a decrease in the rate of elimination of these radicals disrupts this balance. The number of studies demonstrating that free oxygen radicals and lipid peroxidation play a role in the pathogenesis of many diseases is increasing daily. Many diseases, including cardiological diseases such as myocardial infarction (1), neurological diseases (2), asthma (3), diabetes mellitus (4), rheumatological diseases such as rheumatoid arthritis (5), cancer (6), and aging (7), have been shown to be associated with oxidative stress. In this study, we compared the effects of propofol, ketamine, and ketofol infusion, which we use in routine sedation practices, on preventing ischemia-reperfusion injury in patients undergoing elective arthroscopic knee surgery under spinal anesthesia by measuring blood levels of MDA, SOD, CAT, CK, and AST. Sixty patients aged 20-60 years and in the physical risk group ASA I-II who were undergoing elective arthroscopic knee surgery were included in our study. Patients with contraindications for regional anesthesia, physical risk group above ASA-II, hypersensitivity to the agents to be used in the study, neuromuscular disease or psychiatric disorders, bone deformities such as scoliosis and rheumatoid arthritis, infection or chronic skin disease on the skin surface where the procedure would be performed, a history of taking antioxidant medications, smokers, morbid obesity, and uncooperative individuals were excluded from the study. Routine monitoring was performed for all patients admitted to the operating room; ECG, pulse oximetry, and noninvasive blood pressure measurements were performed every five minutes. Patients were prehydrated with a 7 ml/kg 0.9% NaCl infusion using a 20 G intravenous catheter on the dorsum of the hand. An 18 G intravenous catheter was placed on the dorsum of the other hand for blood sampling. Baseline hemodynamic parameters were recorded for all groups. Blood samples were collected from the patients to indicate baseline (pre-ischemia, t1) values. Patients were placed in a sitting position and spinal anesthesia was administered. After administering 0.01 mg/kg midazolam, the patients were randomized into four groups. Group P received a 0.2 mg/kg propofol bolus followed by a 2 mg/kg/hour infusion until the end of the operation. Group K received a 0.5 mg/kg/hour ketamine infusion. In Group KP, a 0.2mg/kg propofol bolus was administered, followed by a 0.5mg/kg ketamine + 2mg/kg propofol infusion. In Group C (control), the same volume of saline was infused. Sedation levels were measured at 5-minute intervals in Groups P, K, and KP using the Ramsey Sedation Scale. Blood samples were taken after spinal anesthesia (T1), 1 minute before tourniquet release (T2), 5 minutes (T3), and 30 minutes (T4) after tourniquet release, to measure MDA, SOD, CAT, CK, and AST levels. Data were analyzed using the SPSS 17.0 statistical package. Frequency distributions, means, standard deviations, percentages, and crosstabs were used to analyze data. Categorical comparisons were made using the Chi-Square or Fisher's Exact test. Analysis of Variance was used to compare differences between the groups. In cases where differences were found between groups in multiple comparisons, Tukey's HSD and Dunnet's tests were used to determine which groups accounted for the difference. Values ​​with a probability (P) of α=0.05 were considered significant and a difference existed between the groups, while values ​​greater than α=0.05 were considered insignificant and there was no difference between the groups. No statistically significant differences were found between the groups in terms of gender, age, height and weight, and duration of surgery and tourniquet use (p>0.05). - In our study, systolic and diastolic arterial pressures and heart rates were also recorded every five minutes to examine the effects of ketamine, propofol, and ketofol on hemodynamic parameters. Simultaneously measured SAB values ​​were found to be statistically significantly higher in the ketofol group than in the control group at 15 minutes, and in the ketamine group than in the propofol and control groups at 45, 50, and 55 minutes. Simultaneously measured DAB values ​​were found to be statistically significantly higher in the ketamine group than in the propofol and control groups at 50 and 60 minutes. Pulse values ​​measured at the same time were found to be statistically significantly higher in the ketofol group than in the propofol group at minute 50, and in the control group compared to the ketamine and propofol group at minute 55. In conclusion, our study found that ketofol infusion significantly suppressed MDA levels compared to baseline values ​​during the reperfusion period to prevent ischemia and reperfusion injury in skeletal muscle caused by the use of a pneumatic tourniquet. In blood samples taken during the ischemia period (t2), MDA levels were found to be significantly higher in the control group than in the ketamine group.

Benzer Tezler

  1. Artroskopik diz cerrahilerinde yapılan IPACK blok ve addüktor kanal blok kombinasyonu ile kombine spinal epidural bloğun postoperatif dönemde ağrı skorları yatış süresi ve kronik ağrıya etkilerinin karşılaştırılması

    Comparison of infiltration between the popliteal artery and the capsule of the knee (IPACK) block and adductor canal block combination versus epidural analgesia for knee arthroplasty

    RASİM ONUR KARAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ESRA AKDAŞ TEKİN

  2. Artroskopik diz cerrahisi yapılan hastalarda postoperatif analjezide ultrason eşliğinde fasia iliaca kompartman bloğu ile obturator sinir ve adduktor kanal bloğu uygulamasının karşılaştırılması

    Comparison of ultrasound-guided fascia iliaca compartment block and obturator nerve and adductor canal block in postoperative analgesia in patients undergoing arthroscopic knee surgery

    BETÜL SEVGİ SARIKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Anestezi ve ReanimasyonKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BORA BİLAL

  3. Peroperatif dönemde kullanılan sıvıların iskemi/reperfüzyon gelişimine etkisinin değerlendirilmesi

    The effect of the fluids used in the peroperative period on the development of ischemia / reperfusionevaluation

    SERHAT ÖZÇİFTÇİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bakanlığı

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET GAMLI

  4. Diz artroskopilerinde farklı anestezi yöntemlerinin perioperatif hemodinami ve taburcu olma sürelerine etkisi

    The effects of different anesthesia methods on the perioperative hemodinamics and hospital discharge times of the knee arthroscopy patient

    VUGAR ABDULKERİMOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERT ŞENTÜRK

  5. Spinal anestezi altında gerçekleştirilen artroskopik cerrahide deksmedetomidin ve tramadolün titreme üzerine etkileri

    The effects of intravenous tramadol and dexmedetomidine on shivering during arthroscopic surgery under spinal anesthesia

    ŞEMSETTİN BOZGEYİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Anestezi ve ReanimasyonGaziantep Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYŞE MIZRAK