Geri Dön

Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin varlık ve siyaset düşüncesinin Selçuklu Anadolu'sundaki tesirleri (1204-1240)

Muhyiddin Ibn al-'Arabī's being-politics thought and its effects on Seljuk Anatolia (1204-1240)

  1. Tez No: 932433
  2. Yazar: MUHAMMET EMİN ÜNAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GAZİ OSMAN ÖZGÜDENLİ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 137

Özet

Muhyiddin İbnü'l-Arabî (ö.638/1240) İslâm düşünce tarihinde tasavvufu, sair ilimlerle terkip etmeyi başarmış ve tasavvufî perspektiften siyaset ve varlık yorumu geliştirmiş mühim bir İslâm mütefekkiridir. Onun ortaya koyduğu düşünce sisteminin, Anadolu Selçukluları devrinde ve akabinde Osmanlı devirlerindeki tesiri izahtan varestedir. Sadreddin Konevî ile başlayan ve Ahmed Avnî Konuk ile nihayete eren Füsûs şârihçiliği bu tesire işaret eden en bariz husustur. Büyük Selçuklu Devletinin kurulmasından (431/432-1040) sonra Anadolu'ya başlatılan sistematik göç dalgası neticesinde Anadolu'nun fethi için gerekli zemin tesis edilir ve bu durum Anadolu Selçuklu Devleti ile bu topraklarda başlayacak olan Türk hakimiyetinin de önünü açar. Kudretli bir siyasî gücün teşekkülü neticesinde Anadolu toprakları, muhtelif toplulukların, ilim adamlarının ve muhtelif düşünce akımlarının temsilcilerinin uğrak noktası haline gelir. Bu durum bölgede zengin bir düşünce ortamının da teşekkül etmesini sağlar. Göçler neticesinde ulema sınıfına mensup birçok insanın Anadolu'ya yerleşmesi ile entelektüel hayat canlanır. Hz. Peygamberin vefatından sonraki süreçte yaşanan gelişmeler İslâm siyaset düşüncesinde muhtelif tartışmalarının önünü açar. Fetihlerle birlikte kadim Grek ve Pers kültürleriyle etkileşime girilmesi neticesinde siyaset düşüncesi sahasında felsefî ve hikmete dayalı yeni yorumlar gelişir. Anadolu Selçuklu Devleti zamanına geldiğimizde daha önce İslâm siyaset düşüncesinde var olan yorumlara yeni bir yorum eklenir. Mecdüddin İshak'ın daveti üzerine 1204 yılında Anadolu'ya gelen İbnü'l-Arabî burada kaldığı süre boyunca Anadolu Selçuklu devleti sarayıyla kuvvetli bir irtibat tesis eder. Sultan I. Gıyâseddin Keyhüsrev ve I. İzzeddin Keykâvus ile köklü münasebetler kurar. İlmî faaliyetlerini burada devam ettirir. İbnü'l-Arabî'nin Vahdet-i Vücûd düşüncesi etrafında gündeme getirdiği siyaset düşüncesi Mevlânâ, Sadreddin Konevî ve Necmeddîn-i Dâye gibi mutasavvıflar tarafından benimsenir. Önceden fıkhın ve felsefenin mevzuunu teşkil eden siyaset düşüncesi mezkûr mutasavvıfların yorumlamalarıyla tasavvufun da konusu haline gelir. Muhyiddin İbnü'l-Arabî ile başlayan bu siyaset yorumu hem muasırları hem de onun düşüncelerini benimseyen halefleri arasında önemli bir yer edinir.

Özet (Çeviri)

Muhyiddin Ibn al-'Arabī (d. 638/1240) is an important Islamic thinker who succeeded in combining Sufism with other sciences in the history of Islamic thought and developed an interpretation of politics and existence from a Sufi perspective. The influence of his system of thought on the Anatolian Seljuk period and later on the Ottoman period is beyond explanation. His commentary on the Fusūs, which began with Sadr al-Dīn al-Qūnawī and ended with Ahmed Avnī Konuk, is the most obvious sign of this influence. After the establishment of the Great Seljuk State (431/432-1040), a systematic wave of migration to Anatolia led to the conquest of Anatolia, which paved the way for the Turkish domination of these lands with the Anatolian Seljuk State. As a result of the formation of a powerful political power, Anatolian lands became a destination for various communities, scholars and representatives of various currents of thought. This situation led to the formation of a rich intellectual environment in the region. As a result of migrations, many people belonging to the ulema class settled in Anatolia and intellectual life revived. The developments in the period after the Prophet's death pave the way for various debates in Islamic political thought. As a result of the interaction with ancient Greek and Persian cultures with the conquests, new interpretations based on philosophy and wisdom develop in the field of political thought. When we reach the time of the Anatolian Seljuk Empire, a new interpretation is added to the existing interpretations in Islamic political thought. Ibn al-'Arabī, who came to Anatolia in 1204 upon the invitation of Majd al-Dīn Ishaq, established a strong liaison with the court of the Anatolian Seljuk state during his stay here. He established deep-rooted relations with Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev I and İzzeddin Keykâvus I. He continued his scholarly activities here. Ibn al-'Arabī's political thought, which he brought to the agenda around the idea of Wahdat al-Wujūd, was adopted by Sufis such as Mawlānā, Sadr al-Dīn al-Qūnawī and Najm al-Dīn al-Dāya. The idea of politics, which had previously been the subject of jurisprudence and philosophy, became the subject of Sufism through the interpretations of the aforementioned Sufis. This interpretation of politics, which started with Muhyiddin Ibn al-'Arabī, gained an important place both among his contemporaries and his successors who adopted his ideas.

Benzer Tezler

  1. Muhyiddin Ibnü'l-Arabî'de hakikat kavramı

    The concept of Haqīqah (Truth) in Muhyiddin Ibn Arabi

    TURAN ŞİMŞEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    DinSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FEVZİ YİĞİT

  2. Sadreddin Konevî'de bilgi, varlık ve ahlâk

    Knowledge, existence and morality in Sadreddin Konevi

    SALAHUDDİN AUOBE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    FelsefePamukkale Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. FAZIL KARAHAN

  3. Muhyiddin İbnü'l Arabî'nin Vahdet-i Vücud düşüncesinin ayetleri tefsirindeki yeri

    The impact of Vahdet-i Vucud thought of Muhyiddin İbnu'l Arabi in the commentary of the verses of the Kur'an

    YASEMİN KÖKER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DinErciyes Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LÜTFULLAH CEBECİ

  4. Yöneticilerin psikolojik niteliklerinin Mevlana Celâleddîn-i Rûmî ve Muhyiddin İbnü'l-Arabî bakış açıları ile Allah esmaları bağlamında değerlendirilmesi

    Evaluation of the Psychological Qualities of Managers in the Context of the Names of Allah and the Perspectives of Mevlânâ Celâleddîn-i Rumi and Muhyiddin Ibnü'l-Arabî

    OKYANUS IŞIK SEDA YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Dinİstanbul Gelişim Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ARZU SOMAY

  5. Manevi danışmanlık ve rehberlikte kriz terapisi üzerine düşünceler

    Thoughts on crisis therapy religious spiritual counseling and care

    ZEYNEP KARLIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DinBursa Uludağ Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA NACİ KULA