Geri Dön

1741-1749 yıllarında Osmanlı Devleti'ne gelen İran elçilerine yapılan harcamalar

Expenditures made to Iranian ambassadors come to the Ottoman Empire between 1741-1749

  1. Tez No: 934663
  2. Yazar: BUKET ÇİFT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. UĞUR KURTARAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, İran, Diplomasi, Elçi, I. Mahmud, Ottoman State, Iran, Diplomacy, Ambassador, Mahmud I
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Devletlerin hayatta kalabilmesi, içeride yaşanan hadiselere ve uluslararası ilişkilerine bağlıdır. Bu nedenle ortaya diplomasi kavramının önemi çıkar. Diplomasi, devletlerin siyasi meselelerini, antlaşma metinlerini ve daha birçok uluslararası ilişkilerini kapsayan genel bir kavramdır ve her devletin kendine has diplomasi kaideleri vardır. Yüzyıllar boyu dünyada adından sıkça söz ettiren Osmanlı Devleti de XVIII. yüzyıla gelinceye kadar ad hoc denen tek taraflı diplomasi anlayışını benimsemiştir. Osmanlı Devleti'ndeki bu tek taraflı diplomasi anlayışına göre diğer ülkelere daimî surette elçi gönderilmiyor, yalnızca geçici elçiler gönderiyordu. Diğer devletlerden ise hem geçici hem de daimî elçiler kabul ediliyordu. Osmanlı Devleti'nin bu tavrı savaşlarda yaşanan galibiyetin verdiği üstünlük duygusuna dayanmaktaydı. Ancak XVIII. yüzyılın sonuna gelindiğinde Babıâli tek taraflı diplomasi anlayışından vazgeçti. Ayrıca bu anlamda Karlofça Barış Anlaşması Osmanlı Devleti için dönüm noktası olmuştur. Anlaşmayı yürüten Rami Mehmet Paşa başarılarından dolayı sadarete tayin edilen ilk isim oldu. Bu durum diplomasinin önem kazandığına dair en somut örnektir. Diplomasinin bu dönemde önem kazanması tesadüf değildir. Nedeni Osmanlı Devleti'nin artık savaş sahnesinde güçlü olamamasıdır. Savaş meydanlarında yüzyıllarca başarılı bir şekilde savaşan Osmanlı askerlerinin yerini XVIII. yüzyıla gelindiğinde diplomatlar alarak devlet adına önemli görevlerde bulundular. Bu değişim ve dönüşüm sürecini diplomasinin önemli bir alanı olan elçi ağırlamaları ve harcamalarında net bir şekilde görmek mümkündür. Öyle ki Osmanlı Devleti gelen her elçiye misafiri gibi hürmet etti ve geleneksel Türk misafirperverliğini elçilere gösterdi. Elçilerin memleketlerinden Osmanlı hududuna doğru yola çıktıkları andan itibaren ihtiyaçları Osmanlı Devleti tarafından ayni ya da nakdi şekilde karşılandı. Ayrıca elçiler için ziyafetler verip eğlenceler düzenlendi. Ancak elçilere yapılan bu harcamalar statik olmayıp gelen elçinin statüsüne, Müslüman ya da gayrimüslim oluşuna, elçinin hangi devlet tarafından gönderildiğine ve o devletle Osmanlı Devleti'nin ilişkilerinin iyi ya da kötü oluşuna göre değişimlere uğramaktaydı. Dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin elçilere yaptığı harcamalar o dönemin siyasi ilişkilerinin de bir yansımasıydı. Bu yansımayı daha net anlamak ve siyasi alandaki ilişkilere ayna tutmak amacıyla çalışmada aynı dine mensup olan Osmanlı Devleti ile İran Devleti'nin arasındaki elçi ağırlamalarının önemli bir aşaması olan elçilere yapılan harcamalar konusu ele alındı. İran ile Osmanlı Devleti özellikle XVI. yüzyıldan itibaren ve devam eden yüzyıllarda çok kez masaya oturdular, birbirlerine elçi gönderdiler. XVIII. yüzyıla gelindiğinde ise her iki devlet de iç ilişkilerinde değişimler yaşadı. Osmanlı Devleti'nde yaşanan Lale Devri (1718-1730), İran Devleti'nde yaşanan Caferilik Mezhebi tartışmaları toplumsal değişime yol açtı. İçeride durum bu haldeyken iki devlet birbirleriyle genelde mezhep meseleleri üzerine ilişki kurdular. Bu ilişkiyi yürütürken de elçiler oldukça önemli birer aracıydı ve elçiye gösterilen hürmet aynı zamanda temsil edilen hükümdara gösterilen -saygıyı ifade ediyordu. Bu nedenle çalışmanın amacı 1741-1749 yıllarında İran'dan gelen elçilere yapılan harcamalar üzerinden dönemin ekonomik durumuna ilişkin çıkarımlarda bulunmak ve siyasi ilişkilerin elçi ağırlamalarına tesirini açıklamaya çalışmaktır.

Özet (Çeviri)

The survival of states depends on domestic events and international relations. Therefore, the importance of the concept of diplomacy comes into play. Diplomacy is a general concept that encompasses the political issues, treaties, and various international relations of states, with each state having its unique principles of diplomacy. The Ottoman Empire, which made its mark on world history for centuries, adopted a unilateral diplomatic approach called ad hoc diplomacy until the 18th century. According to this approach, the Ottoman Empire did not send permanent envoys to other countries but instead dispatched temporary envoys. On the other hand, it accepted both temporary and permanent envoys from other states. This attitude was rooted in the sense of superiority stemming from victories in wars. However, by the end of the 18th century, the Ottoman Empire abandoned its unilateral diplomatic approach. The Treaty of Karlowitz was a turning point in this regard. Rami Mehmed Pasha, who successfully managed the negotiations of the treaty, became the first individual to be appointed as Grand Vizier due to his achievements, providing the most concrete example of the rising importance of diplomacy. The growing significance of diplomacy during this period was not coincidental; it was directly linked to the Ottoman Empire's inability to maintain its strength on the battlefield. By the 18th century, diplomats began to take on important roles on behalf of the state, replacing Ottoman soldiers who had achieved success on the battlefield for centuries.This process of change and transformation is clearly reflected in an important area of diplomacy: the reception of envoys and the expenditures made for them. The Ottoman Empire treated every envoy as a guest, demonstrating traditional Turkish hospitality. From the moment envoys set out from their homelands and entered Ottoman territory, their needs were met by the Ottoman state, either in cash or in kind. Furthermore, banquets were organized, and entertainment was provided for them. However, these expenditures were not static; they varied based on the status of the envoy, whether the envoy was Muslim or non-Muslim, the state that sent the envoy, and the nature of the relations between that state and the Ottoman Empire. Consequently, the expenditures made for envoys also reflected the political relations of the period.To better understand this reflection and provide insights into political relations, this study examines the expenditures made for envoys as a significant aspect of the reception of envoys between the Ottoman Empire and Iran, two states sharing the same religion. Beginning in the 16th century and continuing into subsequent centuries, the Ottoman Empire and Iran frequently sat at the negotiation table and exchanged envoys. By the 18th century, both states underwent internal changes. The Ottoman Empire experienced the Tulip Era (1718–1730), while Iran faced societal transformations due to debates over the Ja'fari school of thought. While domestic circumstances were in this state, the two states generally built their relations on sectarian issues. In maintaining these relations, envoys served as highly significant intermediaries, and the respect shown to an envoy symbolized the respect shown to the ruler they represented.For this reason, the aim of this study is to analyze the expenditures made for envoys arriving from Iran between 1741 and 1749, to make inferences about the economic conditions of the period, and to explain the influence of political relations on the reception of envoys.

Benzer Tezler

  1. Bursalı İbrahim Râzî Dîvânı'nın bağlamsal dizin ve işlevsel sözlüğü

    Corcondance and functional dictionary of the Divan by Ibrahim Razi from Bursa

    RABİA ADEMOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Türk Dili ve EdebiyatıKırıkkale Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYSUN SUNGURHAN

  2. Pallas'ın Zoographia Rosso-Asiatica'sında Türkçe ve Moğolca hayvan adları

    The Turkish and Mongolian vocabulary of animal names in Pallas's Zoographia Rosso-Asiatica

    BAŞAK PERÇİN BOSTAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Türk Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Türkiyat Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT GÜL

  3. Osmanlı Devleti'ndeki İran elçilerinin gelir-giderleri (1696-1741)

    Bearers of Ottoman Empire income-expense of Iran (1696-1741)

    NURTEN SEVİNÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    EkonomiMarmara Üniversitesi

    Ortadoğu İktisadı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAMDİ GENÇ

  4. Afyonkarahisar (Karahisar-ı Sahib) 1741-1743 (h. 1154-1156) tarih ve 542 numaralı Şer'iyye sicili (Değerlendirme-transkripsiyon-index)

    Afyonkarahisar (Karahisar-i Sâhib) 1741-1743 (h. 1154-1156) Shirt registry with the date and number 542 (Transcription-assessment-index)

    GÜLAY PORGALI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Tarihİnönü Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET KARAGÖZ