Geri Dön

Exploring the use of natural polysaccharide based aerogels for the drug delivery of biotechnological drugs

Doğal polisakkaritlerden üretilen aerogellerin biyoteknolojik ilaç taşıyıcı sistemleri için kullanılmasının araştırılması

  1. Tez No: 940727
  2. Yazar: GÖZDE ÖZEŞME TAYLAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HALİL MECİT ÖZTOP, DOÇ. DR. CEM YAMALI
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Biyoteknoloji, Biotechnology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 135

Özet

Mevcut protein bazlı tedaviler genellikle intravenöz ve deri altı enjeksiyonlarına dayanır ve bu da sık uygulama ihtiyacı nedeniyle hasta rahatsızlığına yol açar. Oral uygulama daha hasta dostu bir alternatif sunar, ancak düşük ilaç biyoyararlanımı zorluğuyla karşı karşıyadır. Bu çalışmanın temel amaçları, oral yoldan insülin alımı için doğal polisakkarit bazlı aerojellerin üretilmesi ve salınımının gösterilmesi ve biyofarmasötiklerde insülin agregasyonunun invaziv olmayan yöntemle tespit edilmesidir. Çalışmanın ilk bölümü, Humulin R® U-100'ü insülin kaynağı olarak kullanarak, insülinin oral yoldan alınabilmesi için ilk kez doğal polisakkaritlerden elde edilen hem geleneksel hem de çekirdek-kabuk (core-shell) aerojellerin geliştirilmesine ve karakterizasyonuna odaklanmıştır. SEM görüntüleri, çekirdek-kabuk aerojellerinin, geleneksel aerojellere kıyasla daha düzgün ve daha iyi tanımlanmış gözenekli bir yapıya sahip olduğunu doğrulamıştır. Kapsülleme verimliliği, geleneksel aerojellerle %12'den çekirdek-kabuk aerojellerle %53'e önemli ölçüde artmıştır. Çekirdek-kabuk aerojellerden in vitro insülin salınımı, simüle edilmiş mide sıvısında 120 dakikada %30 olmuştur. Simüle edilmiş bağırsak sıvısında ise ilk saat içinde %60 olup ve ardından sabit salınım ile devam etmiştir. Bu, regular/kısa etkili insülin uygulaması için uygunluk göstermektedir. Artan biyoteknolojik ilaç sayısıyla birlikte, ilaçların kalite kontrolü daha kritik hale gelmiştir. Numuneye zarar vermeyen invaziv olmayan teknikler, stabilite ve etkinliğin değerlendirilmesinde önemlidir. Çalışmanın ikinci bölümünde, biyofarmasötik ilaç olarak Humulin R® U-100'deki protein agregasyonu, invaziv olmayan bir yöntem olarak TD-NMR kullanılarak araştırılmıştır. MRG sonuçları kontrol ve stresli örnekleri ayırt edebilirken, T2 rahatlama zamanları ise farklı stres koşullarına maruz kalan örnekleri ayırt edebilmiştir. T2-ILT, agregat boyutunun belirlenmesinde partikül boyutu analizi ile ilişkilendirilmiştir.

Özet (Çeviri)

Oral administration presents a more patient-friendly alternative, but with the challenge of low drug bioavailability. The main objectives of this study are to develop natural polysaccharide-based aerogels for the oral delivery of insulin and to noninvasively detect insulin aggregation in biopharmaceutical formulations. The first part of the study focused on the development and characterization of both conventional and core-shell aerogels derived from natural polysaccharides for the oral delivery of insulin, utilizing Humulin R® U-100 as the insulin source for the first time. SEM images confirmed that the core-shell aerogels had higher uniformity in size and a more well-defined porous structure in comparison to conventional aerogels. Encapsulation efficiency increased from 12% with conventional aerogels to 53% with core-shell aerogels. In vitro insulin release from core-shell aerogels was 30% in SGF after 2h and 60% in SIF within the first hour, followed by sustained release, suggesting suitability for regular/short-acting insulin delivery. Furthermore, with the increasing use of biotechnological drugs, ensuring product quality has become essential. Non-invasive techniques are crucial for quality control, as they preserve sample integrity. In the second part of the study, protein aggregation in Humulin R® U-100 as biopharmaceutical drug was investigated using TD-NMR and MRI, as a non-invasive method. MRI results were able to differentiate the control and stressed samples, while T2 relaxation distinguished samples under different stress conditions. T2-ILT correlated with particle size analysis in detecting aggregate size, demonstrating the potential of this novel approach.

Benzer Tezler

  1. Akrilik asit sodyum tuzu / keçiboynuzu çekirdeği sakızı yarı iç içe geçmiş ağ yapılarının radyasyonla sentezi ve süper emici davranışlarının incelenmesi

    Radiation synthesis of acrylic acid sodium salt / locust bean gum semi-interpenetrating polymer networks and investigation of their super absorbent behaviour

    HANDE HAYRABOLULU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KimyaHacettepe Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. MURAT ŞEN

  2. Development of a new technology for delignification process

    Delignifikasyon için yeni bir teknoloji geliştirilmesi

    ERDEM TEZCAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OYA ATICI

  3. Yüksek şişme kapasitesine sahip hidrojel ve nanolif yara örtülerinin geliştirilmesi

    Development of hydrogel and nanofiber wound dressings with high swelling capacity

    YAĞMUR CAMCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    BiyomühendislikSakarya Üniversitesi

    Biyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT ÖZACAR

  4. Miselyum tabanlı malzemenin dijital üretim yaklaşımıyla iç mekân tasarım bileşeni olarak kullanılması

    Utilization of mycelium-based material as an interior design component through a digital fabrication approach

    MÜGE ÖZKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    İç Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ORKAN ZEYNEL GÜZELCİ