Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde Arap Ortadoğusu'nun yeri, rolü ve işlevi
The role and impact of the Arab Middle East in Turkey-EU relations
- Tez No: 941745
- Danışmanlar: PROF. DR. ÇINAR ÖZEN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 374
Özet
Bu çalışmada Arap Ortadoğusu'ndaki gelişmelerin Türkiye- AB ilişkilerine etkisi incelenmiştir. Türkiye ve AB'nin Ortadoğu politikalarının yıllar içerisindeki seyri ele alınmış ve söz konusu politikaların çeşitli unsurlar üzerinden karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Bununla birlikte, Ortadoğu'daki gelişmelerin Türkiye'nin dış politikasına nasıl yansıdığı ve diğer taraftan Türkiye'nin AB ile olan ilişkisine etkisinin olup olmadığı tartışılırken, Soğuk Savaş sonrasından Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı'nın sonlandığı 2014'e kadarki dönem çalışmanın esas inceleme dönemi olarak belirlenmiştir. Türk dış politikasında en başından itibaren Avrupa ve Ortadoğu politikaları arasında bir etkileşim söz konusu olmuştur. Bu etkileşim birbirini bağlayan ve güçlendiren bir nitelik taşırken, belirli dönemlerde birbirinin önünü tıkayan, çatışan ve alternatifi haline getiren bir nitelik kazanmıştır. Çalışmada, bu etkileşimin dönemsel değişiklikleri belirleyen dinamikleri tespit edilip, söz konusu belirleyicilerin değişim nedenleri, yönleri ve etkileşimi analiz edilmektedir. Bu kapsamda, 2002-2005 yılları arasındaki dönem, Türkiye-AB ilişkilerinde 'altın çağ' olarak adlandırılmaktadır. Bunun nedeni 2002 yılında iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından sürekli olarak AB yanlısı görüşlerin vurgulanması ve bu yönde bir politikanın geliştirilmesidir. 2005 sonrası bu tutum değişmiş, 2007 sonrası ise AB ile ilişkilerde bozulma ortaya çıkmış, ilişkiler gerilmiş ve hatta bir kırılma yaşanmıştır. Sonucunda hem Parti içerisinde hem Türk kamuoyunda artarak hissedilen bir Avrupa Şüpheciliği (Euroscepticism) başlamıştır. Esasen Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olduğu 2009'dan itibaren iki aktörün Ortadoğu politikasında biçimsel ayrışmalar ve olgusal yorum farklılıkları iyice belirginleşmiş, Arap Baharı'nın ortaya çıkış ve evrilme sürecinde ise giderek derinleşen bir karşılıklı yabancılaşma başlamıştır. Türk dış politikası git gide Avrupa merkezli olmaktan çıkarak Ortadoğu merkezli bir yönelim kazanmıştır.
Özet (Çeviri)
This study examines the impact of developments in the Arab Middle East on Turkey-EU relations. The course of Turkey's and the EU's Middle East policies over the years has been addressed and a comparative analysis of these policies has been made on various factors. In addition, while discussing how developments in the Middle East have been reflected in Turkey's foreign policy and whether they have an impact on its relations with the EU, the period from the end of the Cold War to 2014, when Ahmet Davutoğlu's Ministry of Foreign Affairs period ended, has been determined as the main examination period of the study. There has been an interaction between European and Middle Eastern policies in Turkish Foreign Policy from the very beginning. While this interaction has characteristics that connects and strengthens each other, it has also gained an attribution that blocks, conflicts and becomes an alternative to each other in certain periods. The study identifies the dynamics of this interaction that determines periodic changes and analyzes the reasons for change, directions and interaction of these determinants. In this context, the period between 2002-2005 is called the 'golden age' in Turkey-EU relations. The reason for this is that the Justice and Development Party, which came into power in 2002, constantly emphasized pro-EU views and developed a policy in this direction. This attitude changed after 2005, and after 2007, relations with the EU deteriorated, became strained and even experienced a breakage. As a result, a Euroscepticism that was increasingly felt both within the Party and in the Turkish public opinion began. Essentially, since 2009, when Davutoğlu became Minister of Foreign Affairs, the formal distinctions and differences of factual interpretation in the Middle East policy of the two actors have become more apparent. With the emergence and evolution of the Arab Spring, a deepening mutual alienation began. Turkish Foreign Policy has gradually shifted from being Euro-centered to a Middle East-centered orientation.
Benzer Tezler
- Batı faktörünün etkisinde Türkiye-İsrail ilişkilerinin politikası
Başlık çevirisi yok
RECEP ÖZTÜRK
Doktora
Türkçe
2004
Uluslararası İlişkilerGazi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN METİN ÖZTÜRK
- Türkiye-İsrail arasındaki savunma ve askeri işbirliğinin basında ele alınması (Cumhuriyet, Milliyet, Sabah, Yeni Şafak)
Dealing wıth the military deference collaboration between Turkey ant Israel by (ın) the press (Cumhuriyet, Milliyet, Sabah, Yeni Şafak)
MEHMET GÖKHAN GENEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Uluslararası İlişkilerMarmara ÜniversitesiSiyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF.DR. NECDET ÖZTÜRK
- 1967 yılı basınında Arap-İsrail savaşı
The Arap-İsrael war at press in 1967
FATİH FİDAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
TarihDokuz Eylül ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. KENAN KIRKPINAR
- Ortadoğu krizleri ve Türkiye (1950-1958)
Middle east crisis and Turkey (1950-1958)
ARDA BAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
TarihAbant İzzet Baysal ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BEHÇET KEMAL YEŞİLBURSA
- Türkiye'nin Filistin politikasında dönüşüm: 2002 öncesi ve AK Parti dönemlerine dair bir karşılaştırma
Transformation of Turkish policy towards Palestine: A comparison between pre 2002 and AK Party periods
ISLAM ALZANT