Biyo-tabanlı ısı yalıtım malzemelerinin gömülü karbon değerlerinin karşılaştırmalı analizi
Comparative analysis of embodied carbon values of bio-based thermal insulation materials
- Tez No: 942264
- Danışmanlar: DOÇ. DR. İLHAN KOÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Konya Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 140
Özet
Küresel ölçekte enerji tüketiminin önemli bir bölümü (yaklaşık %40'ı) yapı sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu enerjinin yaklaşık %85'i fosil yakıt kaynaklı olup, yüksek oranlarda karbon emisyonuna neden olmaktadır. Yapı sektöründe tüketilen enerjinin ise yaklaşık %50'si yalnızca ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılmakta; bu da yalıtım uygulamalarının enerji ve karbon tasarrufu açısından ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Yapıya uygulanacak nitelikli ısı yalıtım çözümleri ile %60'a varan oranlarda enerji tasarrufu sağlanabildiğini araştırmalar ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, önemli tasarruf potansiyeline sahip yalıtım uygulamaları, sağlayacağı enerji tasarrufu sayesinde karbon emisyonlarını azaltarak, iklim krizi ile mücadelede sektörel sebep olunan tahribatı azaltmak ve iyileştirmede kritik bir rol üstlenmektedir. Ancak, günümüzde yapılan yalıtım uygulamaları sadece kullanım enerjisi kaynaklı tasarruf gözetilerek planlanmaktadır. Bu durum sonucu, kullanım enerjisi kaynaklı karbon emisyonları azaltılırken, malzemenin üretim süreciyle ortaya çıkan gömülü karbon değerleri göz ardı edilmektedir. Yapının toplam karbon ayak izine kalıcı etki eden ve değiştirilebilir bir değer olmayan gömülü karbon önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, iklim krizi ile mücadelede tüm yapı bileşenlerinin oluşum aşamalarını da içeren kapsamlı bir yaşam döngüsü yaklaşımı benimsenmelidir. Bu doğrultuda, son birkaç on yılda tekrar önem kazanan biyo-tabanlı malzemeler, karbon tutucu özellikleri sayesinde küresel karbon emisyonlarını azaltma potansiyeline sahip, çevre ve insan sağlığı için güvenli, doğal ve sürdürülebilir alternatifler olarak değerlendirilmektedir. Her ne kadar bu malzemelerin küresel kullanımı hâlihazırda sınırlı olsa da karbon yönetimi açısından sundukları avantajlar dikkate değerdir. Bu çalışmada, biyo-bazlı malzemelerin yapı sektöründeki kullanım potansiyelleri araştırılmış, ısı yalıtım malzemelerinin gömülü karbon emisyonları bağlamında alan çalışması yürütülmüştür. Çalışmada, yaklaşık aynı ısıl geçirgenlik katsayısına (U: W/m².K) sahip yapı kabukları modellenmiş; biyo-bazlı ve güncel ısı yalıtım malzemeleri (EPS, XPS, cam yünü, taş yünü) için gömülü karbon hesaplamaları gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular, biyo-bazlı malzemelerin farklı oranlarda gömülü karbona sahip olduğunu, karbon tutucu özelliğe sahip malzemelerin önemli miktarlarda karbonu yapı bünyesinde depoladıklarını ortaya koymuştur. Türkiye ölçeğinde yapılan hesaplamalarda ise, 2022 yılı verilerine göre hesaplamalar yapılmış, kullanılan“güncel ısı yalıtım malzemeleri (GYM)”kaynaklı gömülü karbon emisyonlarının aynı yıla ait toplam sera gazı emisyonlarının %0,2'sini oluşturduğu belirlenmiştir. Tüm sera etkisine sebep olan faaliyetler içerisinde 2/1000'ini yalnızca dört malzemenin gömülü karbonunun oluşturması oldukça yüksek bir değeri işaret etmekte, bu durum GYM'nin yüksek küresel etkiye sebep olduğunu göstermektedir. Aynı yıl için GYM'lerin yerine biyo-bazlı ısı yalıtım malzemelerinin kullanıldığı varsayılan hesaplamalarda ise malzeme kaynaklı gömülü karbon emisyonlarının düşeceği ve ulusal sera gazı emisyonlarında %6,36'ya varan oranlarda azalma sağlanabileceği tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışma, biyo-bazlı ısı yalıtım malzemelerinin GYM'lere kıyasla daha düşük gömülü karbon değerlerine sahip olduğunu ve karbon yönetimi açısından çevresel olarak daha avantajlı alternatifler sunduğunu ortaya koymuştur. Yapı sektörünün sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, biyo-tabanlı malzemelerin kullanılması, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli katkılar sağlayacağı ortaya konmuştur.
Özet (Çeviri)
A significant portion of global energy consumption (approximately 40%) is carried out by the construction sector. Approximately 85% of this energy is fossil fuel-based and causes high levels of carbon emissions. Approximately 50% of the energy consumed in the construction sector is used only for heating and cooling purposes; this shows how important insulation applications are in terms of energy and carbon savings. Research shows that up to 60% energy savings can be achieved with qualified thermal insulation solutions applied to the building. In this context, insulation applications with significant savings potential play a critical role in reducing and improving the damage caused by the sector in the fight against the climate crisis by reducing carbon emissions thanks to the energy savings they will provide. However, insulation applications carried out today are planned only by considering savings from usage energy. As a result of this situation, while carbon emissions from usage energy are reduced, the embedded carbon values that emerge during the production process of the material are ignored. Embedded carbon, which has a permanent effect on the total carbon footprint of the building and is not a changeable value, has a significant impact. Therefore, a comprehensive life cycle approach that includes the formation stages of all building components should be adopted in the fight against the climate crisis. In this direction, bio-based materials, which have gained importance again in the last few decades, are considered as safe, natural and sustainable alternatives for the environment and human health, with the potential to reduce global carbon emissions thanks to their carbon sequestration properties. Although the global use of these materials is currently limited, the advantages they offer in terms of carbon management are remarkable. In this study, the potential use of bio-based materials in the construction sector was investigated, and a field study was conducted in the context of embodied carbon emissions of thermal insulation materials. In the study, building shells with approximately the same thermal conductivity coefficient (U: W/m².K) were modelled; embodied carbon calculations were performed for bio-based and current thermal insulation materials (EPS, XPS, glass wool, stone wool). The findings revealed that bio-based materials have different rates of embodied carbon, and that materials with carbon sequestration properties store significant amounts of carbon within the building. In the calculations made on a Turkey scale, calculations were made according to 2022 data, and it was determined that the embodied carbon emissions originating from the“current thermal insulation materials (GYM)”used constituted 0.2% of the total greenhouse gas emissions for the same year. The fact that 2/1000 of all activities causing the greenhouse effect is made up of the embodied carbon of only four materials indicates a very high value, and this situation shows that GYM causes a high global impact. In the calculations where bio-based thermal insulation materials are used instead of GYMs for the same year, it was determined that the embodied carbon emissions from the material would decrease and a reduction of up to 6.36% could be achieved in national greenhouse gas emissions. As a result, this study revealed that bio-based thermal insulation materials have lower embodied carbon values compared to GYMs and offer more environmentally advantageous alternatives in terms of carbon management. In line with the sustainability goals of the construction sector, it has been revealed that the use of bio-based materials will make significant contributions to the fight against climate change.
Benzer Tezler
- Synthesis of bio based polyurethane surface coating materials and characterization
Yüzey kaplaması uygulamalarında kullanılan biyo bazlı poliüretan malzemelerin sentezi ve karakterizasyonu
MERVE METİN
Yüksek Lisans
İngilizce
2016
Polimer Bilim ve Teknolojisiİstanbul Teknik ÜniversitesiPolimer Bilim ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİLGÜN KIZILCAN
DR. ALPER YEŞİLÇUBUK
- Sports activities with wearable technologies
Giyilebilir teknolojiler ile spor aktiviteleri
İREM NUR YÜNCÜLER
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Tekstil ve Tekstil Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiTekstil Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR ATALAY
- Gözenekli karbon metaloksit kompozit malzemelerin karbondioksit ve metan adsorpsiyon özelliklerinin incelenmesi
Investigation of carbondioxide and methane adsorption properties of porous carbon metaloxide composite materials
BURAK ZAFER BÜYÜKBEKAR
Doktora
Türkçe
2021
Mühendislik BilimleriSelçuk ÜniversitesiNanoteknoloji ve İleri Malzemeler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ERSÖZ
- Frequency-domain modeling and optimization of graphene FET-based molecular communication receivers
Grafen FET tabanlı moleküler haberleşme alıcılarının frekans-bölgesi modellemesi ve optimizasyonu
ALİ ABDALİ
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Elektrik ve Elektronik MühendisliğiKoç ÜniversitesiElektrik ve Elektronik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT KUŞCU
- Tıbbi tanı amaçlı ısıl görüntüleme uygulamaları için doku benzeri fantom ortam tasarımı ve karakterizasyonu
Tissue mimicking phantom design and characterization for thermal imaging applications on medical diagnosis
ZEYNEP AYYILDIZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Bilim ve TeknolojiEge ÜniversitesiBiyomedikal Teknolojiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ENGİN