Geri Dön

Şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarının çocuklarının sağlıklı kontroller ile nörobiliş, sosyal biliş ve sonuca atlama yanlılığı açısından karşılaştırılması

Comparison of neurocognition, social cognition and jumping into conclusion bias in children of schizophrenia and bipolar disorder patients and healthy controls

  1. Tez No: 944365
  2. Yazar: GÖZDENUR TURAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖZDEN ARISOY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Şizofreni, Bipolar bozukluk, yüksek genetik risk, yetişkin çocuklar, nörobiliş, sosyal biliş, sonuca atlama yanlılığı, düşünce ve dil bozuklukları, Schizophrenia, Bipolar disorder, high genetic risk, adult children, neurocognition, social cognition, jumping into conclusion bias, thought and language disorders
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 165

Özet

Giriş ve Amaç: Şizofreni ve bipolar bozukluk nörogelişimsel ve yüksek genetik riski barındıran hastalıklar olduğu için bu hastaların çocuklarında hastalık ortaya çıkmadan nörobilişsel ve sosyal bilişsel işlevlerde bozukluklar daha önceki çalışmalarda endofenotipik belirteçler olarak araştırılmıştır. Sonuca atlama yanlılığının ise daha önceki çalışmalarda hem sağlıklı kontrollerde hem de psikoz açısından ailesel riski olanlarda psikozu öngörebileceği saptanmıştır. Ancak, bunları bir arada inceleyen bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu çalışmada ailesel riski olan şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastaların yetişkin çocukları ile sağlıklı kontroller nörobiliş, sosyal biliş ve sonuca atlama yanlılığı açısından karşılaştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda nörobilişsel işlevlerin, sosyal bilişin ve sonuca atlama yanlılığının şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastaların yetişkin çocuklarında sağlıklı kontrollere göre daha bozuk olacağı ve şizofreni hastalarının çocuklarında bipolar bozukluk hastalarının çocuklarından daha bozuk olacağı hipotezleri test edilmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi EAH Psikiyatri Anabilim Dalı ve Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde takipli olup, çalışmaya katılmayı kabul eden hastaların erişkin yaştaki çocukları üzerinde gerçekleştirilmiştir. 26 şizofreni tanılı hastanın erişkin yaştaki çocuğu, 27 bipolar bozukluk tanılı hastanın erişkin yaştaki çocuğu ve 26 sağlıklı kontrol olmak üzere toplamda 79 kişi çalışmaya dahil edilmiştir. Araştırmaya dahil olan katılımcılara kendi hazırladığımız klinik ve sosyodemografik veri formu, Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği, Bipolar Prodrom Belirti Ölçeği, Global İşlevsellik Değerlendirme Ölçeği (GAF), düşünce bozukluklarını değerlendirebilmek için Düşünce Dil Ölçeği, zihin kuramını değerlendirmek için Dokuz Eylül Zihin Kuramı Ölçeği ve Gözlerden Zihin Okuma Testi, duygu tanımayı değerlendirmek amacıyla Ekman Yüzlerden Duygu Tanıma Testi, dikkat ve işleyen belleği değerlendiren Sayı Dizisi Öğrenme Testi, Stroop Testi, yürütücü işlevi değerlendiren Wisconsin Kart Eşleme Testi ve sonuca atlama yanlılığını değerlendirmeyi sağlayan kavanozda boncuk testi uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmamızda şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastaların yetişkin çocuklarının sağlıklı kontrollere göre işlevselliklerinin daha bozuk olduğu, her iki grubun zihin kuramı işlevlerinin sağlıklılara göre daha kötü olduğu, zihin kuramı bozukluklarının ve yüzlerden duygu tanımanın her iki grupta yürütücü işlev, çalışma belleği ve dikkat bozukluklarıyla ilişkili olduğu; çalışma belleğindeki bozulmanın bipolar veya şizofreni çocuğu olmayı ayırt ettiği; zihin kuramındaki bozulmanın ise hem şizofreni çocuğu olmayı, hem bipolar çocuğu olmayı sağlıklı olmadan ayırt ettiği belirlenmiştir. Bipolar bozukluk tanılı bireylerin yetişkin çocuklarının PANSS genel ve toplam puanlarının diğer gruplardan yüksek olduğu; WCST ile değerlendirilen yürütücü işlevlerinin diğer gruplara göre daha kötü olduğu ve dikkatteki bozulmanın prodromal belirtilerin sıklık ve şiddeti ile ilişkili olduğu ve bunu öngördüğü görülmüştür. Şizofreni tanılı bireylerin yetişkin çocuklarında sözel çalışma belleğinin diğer gruplardan daha bozuk olduğu, sözel çalışma belleğindeki bozukluğun genel psikotik belirti şiddeti, dil-düşünce bozuklukları ve zihin kuramı bozulmalarıyla ilişkili olduğu, negatif belirtilerin sosyal biliş ve nörobilişle ilişkili olduğu, dil ve düşünce bozukluklarının özellikle şizofreni çocuğu grubunda olmak üzere bipolar bozukluk tanılı bireylerin yetişkin çocuklarında da yürütücü işlev ve sosyal bilişteki bozulmalarla ilişkili olduğu saptanmıştır. İğrenmiş duygu ifadesini daha az tanımanın şizofreni grubunda negatif belirti şiddetini öngördüğü, ketleme yapamama ve zihin kuramındaki bozulmanın yine şizofreni grubunda dil ve düşünce bozukluklarını öngördüğü, sosyal bilişteki bozulmanın ise tüm örneklemde PANSS şiddetiyle ilişkili olduğu ve PANSS şiddetini öngördüğü saptanmıştır. Sonuç: Çalışmamızda her iki grup hastanın çocuklarında sağlıklı kontrollere kıyasla daha düşük işlevsellik ile zihin teorisinde bozulmalar saptanmış olup, bu bozulmaların yürütücü işlev-dikkat ve çalışma belleğinde bozulmalarla ilişkili olduğu belirlenmiştir. Şizofreni hastalarının erişkin çocukları özellikle sözel çalışma belleğinde, bipolar bozukluk hastalarının erişkin çocukları ise özellikle yürütücü işlevlerde daha belirgin bozukluk göstermiştir. Bu nedenle, genetik risk grubundaki bu bireylerde nörobilişsel ve sosyal bilişsel işlevlerin zaman içindeki değişimini inceleyen uzunlamasına çalışmaların yapılması hem bu bireylerin gelişimsel süreçlerini izlemeye, hem de şizofreni ve bipolar spektrum bozukluğuna dönüşüm açısından risk faktörlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Schizophrenia and bipolar disorder are neurodevelopmental disorders with high genetic risk and impairments in neurocognitive and social cognitive functions have been investigated as endophenotypic markers in children of these patients in previous studies. Jumping to conclusion (JTC) bias has been found to predict psychosis in both healthy controls and those at familial risk for psychosis in previous studies. However, no studies examined these factors together. In this study, adult children of patients with schizophrenia and bipolar disorder with familial risk were compared with healthy controls in terms of neurocognition, social cognition and outcome attribution bias. We hypothesised that neurocognitive functions, social cognition, and jumping to conclusions would be more impaired in adult children of patients with schizophrenia and bipolar disorder compared to healthy controls and that children of patients with schizophrenia would be more impaired than children of patients with bipolar disorder in termes of these functions. Materials and Methods: Our study was conducted in adult children of schizophrenia and bipolar patients who were followed up in Bolu Abant İzzet Baysal University Faculty of Medicine Department of Psychiatry and in Community Mental Health Center of Bolu İzzet Baysal Mental Health Hospital who agreed to participate in the study. A total of 79 participants, including 26 adult children of patients with schizophrenia, 27 adult children of patients with bipolar disorder and 26 healthy controls were included in the study. Participants were evaluated with a clinical and sociodemographic form. Positive and Negative Syndrome Scale, Bipolar Prodrome Symptom Scale, Global Assessment of Functioning Scale (GAF), Thought Language Scale to assess thought disorders, Dokuz Eylül Theory of Mind Scale and Reading the Mind Through Eyes Test to assess theory of mind, Ekman Facial Emotion Recognition Test to asses emotion recognition from faces, Digit Span and Stroop Test to assess working memory and attention, Wisconsin Card Sorting Test to assess executive function and beads-in-a-jar test to assess jumping to conclusion bias were administered to all participants. Results: In our study, adult children of schizophrenia and bipolar disorder patients had a worse functioning compared to healthy controls. ToM functions of both groups were worse than healthy controls and ToM impairments and emotion recognition from faces were associated with executive function, working memory and attention disorders in both group. Impairment in working memory differentiated being a child of bipolar or schizophrenia patient and impairment in ToM differentiated being a child of schizophrenia and/or a bipolar patient from being healthy. PANSS general and total scores of adult children of bipolar disorder patients were higher than the other groups, executive functions assessed by WCST were worse than the other groups, and impairment in attention was associated with and predicted the frequency and severity of prodromal symptoms. Verbal working memory was more impaired in adult children of schizophrenia patients than other groups, impairment in verbal working memory was associated with general psychotic symptom severity, language-thought disorders and theory of mind impairments, negative symptoms were associated with social cognition and neurocognition. Language and thought disorders were associated with impairments in executive function and social cognition both in adult children of bipolar disorder and schizphrenia patients but, especially in the children of schizophrenia patients. Impairment in the recognition of the disgusted emotion predicted the severity of negative symptoms; inhibition inability and ToM impairment predicted language and thought disorders in the adult children of schizophrenia patients. Impaired social cognition was associated with and predicted the severity of PANSS in all participants. Conclusion: In our study, lower functioning and impairments of theory of mind were found in the children of both groups of patients compared to healthy controls and these impairments were associated with impairments in executive function-attention and working memory. Adult children of patients with schizophrenia showed more pronounced impairment especially in verbal working memory, whereas adult children of patients with bipolar disorder showed more pronounced impairment especially in executive functions. Therefore, longitudinal studies examining the change in neurocognitive and social cognitive functions over time in these individuals in the genetic risk group may help us both to monitor the developmental processes of these individuals and to better understand the risk factors of conversion to schizophrenia and bipolar spectrum disorder.

Benzer Tezler

  1. Şizofreni ve duygudurum bozukluklu hastaların çocuklarında nörobilişsel endofenotipler

    Neurocognitive endophenotypes in the children of patients with schizophrenia and bipolar affective disorder

    ERDEM DEVECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PsikiyatriAtatürk Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EROL OZAN

  2. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı çocuklarda yaşam kalitesinin değerlendirilmesi, tip 1 diyabetes mellitus ve sağlıklı kontrol gruplarıyla karşılaştırılarak yaşam kalitesine etki eden faktörlerin belirlenmesi

    Assessment of life quality in the children with attention deficit hyperactivity disorder, investigation of the factors affecting life quality by comparison with type1 diabetes mellitus and healthy control groups

    NİHAL YURTERİ ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYNUR AKAY

  3. Bipolar bozukluk tanılı hastaların yüksek riskli çocuklarında karşılaştırmalı nörogörüntüleme sonuçlarının değerlendirilmesi: Bir DTI çalışması

    Evaluating the neuroimaging findings in high risk off-springs of bipolar parents: A DTİ study

    ALİ MERT BEŞENEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA NESLİHAN EMİROĞLU

  4. Bipolar bozukluk tanılı hastaların yüksek riskli çocuklarında karşılaştırmalı nörobilişsel özellikler, dürtüsellik ve psikolojik sağlamlık ilişkisinin araştırılması

    Investigation of comparative neurocognitive features, impulsivity and resilience relationship in high risk offspring of bipolar parents

    GÖZDE ULAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA NESLİHAN EMİROĞLU

  5. Otizm spektrum bozukluğu tanılı hastalarda bipolar bozukluk gelişimi ile VEGF, IGF-1 ve FGF-2 faktörlerinin ilişkisinin incelenmesi

    Investigation the relationship between the development of bipolar disorder and VEGF, IGF-1 and FGF-2 in patients with autism spectrum disorder

    GÖKÇE GÜLDİKEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT COŞKUN