A proposal on a quantified ship navigational assessment and audit model
Gemilerin seyirde denetimine yönelik sayısal değerlendirme modeli
- Tez No: 947583
- Danışmanlar: DOÇ. DR. KADİR ÇİÇEK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Denizcilik, Ulaşım, Marine, Transportation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Deniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Deniz Ulaştırma Mühendisliği Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
Günümüzde küresel ticaretin dinamosu haline gelen deniz taşımacılığı, dünya ticaret hacminin %80'inden fazlasını oluşturmaktadır. Bu oran, deniz taşımacılığının stratejik önemini açıkça ortaya koyarken, aynı zamanda deniz yolu ile yapılan taşımacılığın güvenliği ve sürekliliği konularının ne kadar kritik hale geldiğini de gözler önüne sermektedir. Artan talep ve yoğun trafik koşulları altında, seyrüsefer faaliyetlerinin emniyetli ve etkin bir şekilde yürütülmesi hayati bir öneme sahiptir. Gemi trafiğindeki artışla birlikte, deniz kazalarının ve olaylarının yaratabileceği etkiler, yalnızca sektör paydaşlarını değil, küresel ekonomiyi ve çevresel sistemi de derinden etkileyebilecek boyutlara ulaşmaktadır. Bu duruma en çarpıcı örneklerden biri, 2021 yılında Süveyş Kanalı'nda yaşanan Ever Given konteyner gemisi kazasıdır. Dünyanın en önemli su yollarından biri olan Süveyş Kanalı'nda bu geminin karaya oturması sonucu kanal tam altı gün boyunca ulaşıma kapanmıştır. Bu kapanmanın, dünya ticaretine saatte yaklaşık 400 milyon dolar maliyet yarattığı öngörülmektedir. Böyle kısa süreli bir olayın dahi bu denli büyük ekonomik etkilere yol açması, deniz taşımacılığında seyrüsefer hatalarının ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini açıkça göstermektedir. Bu örnek olay, denizcilik faaliyetlerinde navigasyonun ne kadar hassas ve kritik olduğunu, yapılan en küçük hatanın bile zincirleme ekonomik, çevresel ve lojistik krizlere neden olabileceğini kanıtlamaktadır. Ever Given olayının maddi zararları, kanal trafiğinin geçici süreyle durması ve kıyı altyapısında meydana gelen hasarla sınırlı kalmıştır. Ancak bu olay, daha tehlikeli yükler taşıyan tankerlerin benzer bir durumla karşılaşması halinde ortaya çıkabilecek çok daha yıkıcı sonuçlara da dikkat çekmektedir. Örneğin, ham petrol, kimyasallar veya sıvılaştırılmış gaz taşıyan gemilerin karaya oturması ya da çarpışma gibi olaylar neticesinde yalnızca maddi kayıplar değil, aynı zamanda ciddi çevre felaketleri de meydana gelebilmektedir. Bu tür olaylar deniz ekosistemlerini kalıcı şekilde tahrip etmekte ve yıllar süren temizleme çalışmalarına ihtiyaç doğurmaktadır. Gemi teknolojilerinin ve köprüüstü sistemlerinin giderek daha gelişmiş ve karmaşık hale gelmesi, denizciler için hem fırsatlar hem de yeni riskler yaratmaktadır. Modern seyir sistemleri, doğru ve etkin kullanıldığında seyrüsefer güvenliğini artırmaktadır; ancak bu sistemlerin yanlış kullanımı veya yetersiz bilgiyle işletilmesi, kazaların önünü açabilmektedir. Özellikle köprüüstü personelinin, bu sistemlere yeterince aşina olmaması, eğitimlerinin güncel olmaması veya prosedürlere yeterli hakimiyetlerinin bulunmaması durumunda risk oranı artmaktadır. Bu da gösteriyor ki, teknoloji tek başına çözüm değildir; teknoloji ile insan faktörünün uyum içinde çalışması elzemdir. Her ne kadar International Safety Management (ISM) Kodu kapsamında güçlü seyir ve köprüüstü prosedürleri ile kontrol listeleri uygulanmakta olsa da, istatistikler seyir kazalarının önemli bir kısmının hâlâ verimsiz uygulamalar, köprüüstü ekibinin zayıf koordinasyonu ve yetersiz iletişim nedeniyle meydana geldiğini göstermektedir. Bu durum, mevcut sistemlerin yeniden gözden geçirilmesi ve daha etkin denetim ve değerlendirme mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Sadece prosedürlerin varlığı değil, bu prosedürlerin gemi personeli tarafından doğru anlaşılması ve etkin şekilde uygulanması da büyük önem taşımaktadır. Özellikle ham petrol, petrol ürünleri, petrokimyasallar ve doğalgaz gibi tehlikeli yükleri taşıyan tanker gemilerinde, güvenli ve çevreye duyarlı taşımacılığın sağlanması birincil önceliklerden biridir. Bu alanda, Petrol Şirketleri Uluslararası Denizcilik Forumu (OCIMF), denizcilik güvenliğini artırmaya yönelik önemli inisiyatifler geliştirmiştir. Bunlardan biri olan Tanker Management and Self-Assessment (TMSA) sistemi, seyirle ilgili prosedürlerin, köprüüstü ekipmanlarının ve personelin değerlendirilmesini zorunlu kılarak, mevcut eksiklikleri ortaya çıkarmayı ve iyileştirme alanlarını belirlemeyi amaçlamaktadır. TMSA sistemi, tanker taşımacılığında emniyet kültürünü geliştirmek ve yönetim süreçlerini iyileştirmek amacıyla kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Bu sistem, gemi işletmecilerinin kendi operasyonlarını değerlendirmeleri ve uluslararası en iyi uygulamalarla uyumlu hale getirmeleri için bir referans noktası sağlamaktadır. Ancak, sistemin genel yapısı ve uygulama biçimi, tüm potansiyel faydalarının tam anlamıyla ortaya çıkmasına her zaman olanak tanımamaktadır. Özellikle seyirle ilgili denetim ve değerlendirme süreçlerinde, kullanıcılar için eksiksiz, nesnel, net ve öz bilgi sağlayan denetim raporlarının hazırlanmasında çeşitli eksiklikler dikkat çekmektedir. Bu eksikliklerin başında, mevcut uygulamalarda sıklıkla nitel, yani yoruma dayalı değerlendirme yöntemlerinin tercih edilmesi gelmektedir. Denetçilerin kişisel tecrübelerine, yorumlarına ve algılarına dayalı bu nitel analizler, değerlendirme sonuçlarında ciddi farklılıklar doğurabilmekte; aynı gemi, farklı denetçiler tarafından incelendiğinde çok farklı sonuçlar elde edilebilmektedir. Bu durum, hem tutarsızlık yaratmakta hem de alınacak aksiyonların belirlenmesinde kafa karışıklığına yol açmaktadır. Bunun yanı sıra, yapılan değerlendirmelerde eksikliklerin yalnızca varlığı raporlanmakta; bu eksikliklerin operasyonel risk üzerindeki etkisi ya da önem derecesi hakkında yeterli bilgi sunulamamaktadır. Bu da, karar vericilerin hangi eksikliklerin öncelikli olarak giderilmesi gerektiğine dair stratejik bir sıralama yapmalarını zorlaştırmaktadır. Nitel değerlendirmelerin bu sınırlamaları, özellikle çok paydaşlı ve karmaşık operasyonel yapıya sahip denizcilik sektöründe, daha güvenilir ve karşılaştırılabilir verilere duyulan ihtiyacı daha da belirgin hale getirmektedir. Bu noktada, denetim süreçlerine nicel, yani ölçülebilir ve veriye dayalı bir yaklaşımın entegre edilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Nicel yöntemler, değerlendirme sürecine nesnellik kazandırmakta; elde edilen bulguların sadece“ne”olduğuna değil,“ne kadar ciddi”ve“ne kadar acil”olduğuna dair somut bilgiler sunmaktadır. Bu sayede, risk yönetimi daha etkili hale gelmekte ve kaynakların daha stratejik biçimde kullanılması mümkün olmaktadır. Ayrıca, nicel verilerin kullanılması sayesinde, zaman içerisinde oluşan değişimlerin ve gelişim trendlerinin takibi de mümkün hale gelmektedir. Bir geminin veya işletmenin belirli aralıklarla aldığı denetim sonuçları, sayısal göstergelerle desteklendiğinde, performanstaki ilerleme veya gerileme net biçimde izlenebilmektedir. Bu durum, sadece bireysel gemiler için değil, filolar, işletmeciler veya tüm sektör için daha geniş çaplı analizlerin yapılmasına da imkân tanımaktadır. Özetle, TMSA gibi sistemlerin sunduğu çerçeveyi daha işlevsel ve etkili hale getirebilmek için, denetim ve değerlendirme süreçlerinde daha nesnel, sistematik ve ölçülebilir yöntemlerin benimsenmesi elzemdir. Nicel yaklaşım, yalnızca mevcut durumu daha doğru analiz etmeyi sağlamakla kalmaz; aynı zamanda gelecekteki gelişim alanlarını daha açık ve somut biçimde ortaya koyar. Böylece, güvenli ve çevreye duyarlı deniz taşımacılığı hedefi doğrultusunda daha sağlam adımlar atılabilir. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak geliştirilen bu tez çalışması, Nicel Gemi Seyir Değerlendirme ve Denetim Modeli ile denizcilik sektörüne yenilikçi bir katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Model, seyir güvenliğini ve verimliliğini artırmak adına, sahada edinilen en iyi uygulamalardan ve mevcut denetim prosedürlerinden esinlenerek oluşturulmuştur. Sunduğu analitik yaklaşım sayesinde, köprüüstü uygulamalarının daha sistematik şekilde analiz edilmesini ve objektif verilere dayalı olarak değerlendirilmesini mümkün kılmaktadır. Geliştirilen bu modelin uygulanması, gemi işletmecileri, denetçiler ve düzenleyici otoriteler için kritik bilgiler sunmakta ve seyir güvenliğinde gözle görülür bir iyileşme sağlamaktadır. Bu tez, denizcilik sektöründe uzun süredir var olan sübjektif değerlendirme anlayışına alternatif olarak, daha tutarlı, şeffaf ve veri temelli bir yöntemin mümkün olduğunu ortaya koymaktadır. Modelin sunduğu yapı, denetim ve değerlendirme süreçlerinin standardize edilmesine katkı sağlamakta ve sonuçların daha karşılaştırılabilir hale gelmesini mümkün kılmaktadır. Sonuç olarak, deniz taşımacılığının geleceği, yalnızca gemi teknolojilerindeki ilerlemelere değil, aynı zamanda bu teknolojilerin doğru şekilde değerlendirilmesine ve uygulanmasına bağlıdır. Bu tezde ortaya konan nicel seyir değerlendirme modeli, sektördeki bu kritik ihtiyaca cevap vermekte ve seyrüsefer güvenliğini ileriye taşımayı hedeflemektedir.
Özet (Çeviri)
Navigation errors on board ships have repeatedly led to catastrophic disasters, claiming many lives and causing significant damage to the vessel, cargo and surrounding areas. Furthermore, the increasing complexity of integrated bridge layouts and the introduction of sophisticated navigational equipment have inadvertently increased the risk of navigational errors. This risk is further exacerbated by inadequate training and insufficient familiarity of navigational watchkeeping personnel with the newly introduced technologies and procedures. Despite the implementation of a robust set of navigational and bridge procedures and checklists under the International Safety Management (ISM) Code, a large proportion of navigational incidents are still caused by inefficient procedures, disregard for best bridge watchkeeping practices, poor management of the bridge team and ineffective communication. This highlights the necessity for a deeper exploration of the root causes behind these ongoing challenges. Altough, navigation audits and evaluations, mandated by Tanker Management and Self-Assessment (TMSA), would reveal deficiencies in the procedures, bridge team, and equipment, ultimately paving the way for potential advancements and enhancements in onboard navigation practices, to produce thorough, precise, impartial, clear, and succinct navigational assessment and audit reports/results for end users, we present a quantified navigational assessment and audit model. This thesis introduces an innovative method aimed at improving both the safety and efficiency of maritime navigation through the development of a Quantified Ship Navigational Assessment and Audit Model. Drawing inspiration from established best practices for navigational assessments and audits, this model offers a distinctive analytical perspective. The application of this model yields crucial information for end users, significantly enhancing navigation safety. Historically, the maritime industry has depended on subjective evaluations during navigational audits, resulting in inconsistencies in assessing navigational performance. This thesis responds to the demand for a more uniform and data-centric approach by presenting a model that utilizes quantifiable metrics for a thorough evaluation of ship navigation.
Benzer Tezler
- A hybrid ship condition assessment & evaluation methodology proposal for condition surveys
Kondisyon sörveylerinde gemilerin değerlendirilmesi için hibrit bir metodoloji önerisi
GÜLDEN KURTEL
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
Denizcilikİstanbul Teknik ÜniversitesiDeniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ KADİR ÇİÇEK
- Topkapı Aya Nikola (Ayios Nikolaos) kilisesi koruma önerisi
A conservation proposal for Topkapı Hagios Nikolaos (Aya Nikola) church
ELİF ÖZKAZANÇ DERGİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YEGAN KAHYA SAYAR
- Mimari tasarım eğitimi tasarım bilgisi bağlamında stüdyo eleştirileri
Architectural design education: Design knowledge cummunicated in studio critiques
BELKIS ULUOĞLU
- Kasımpaşa-Bedrettin mahallesi kentsel sit koruma önerisi
Conservation proposal of the urban site: Kasimpaşa-Bedrettin district
ASLI ÇOBANOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YEGAN KAHYA