320 kesitli koroner BT anjiografide ciddi derecede koroner arter darlığı saptanan hastaların BT bulguları ile katater koroner anjiografi bulgularının karşılaştırılması
Comparison of coronary CT angiography and catheter coronary angiography findings in patients with severe coronary artery stenosis detected by 320-slice coronary CT angiography
- Tez No: 947951
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NEVZAT HERDEM
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Koroner arter hastalığı (KAH), Koroner BT anjiyografi (BTA), Kateter koroner anjiyografi (KKA), Koroner darlık derecesi, Plak morfolojisi, Coronary artery disease (CAD), Coronary computed tomography angiography (CCTA), Conventional coronary angiography (CCA), Degree of coronary stenosis, Plaque morphology
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 81
Özet
ÖZET Amaç: Bu çalışmada, 320 kesitli bilgisayarlı tomografi anjiyografi (BTA) ile ciddi koroner arter darlığı saptanan hastalarda, bulguların kateter koroner anjiyografi (KKA) ile karşılaştırılarak BTA'nın tanısal doğruluğunun ve doğruluğa etki eden faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Ocak 2020 – Aralık 2024 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'nda koroner arter hastalığı şüphesiyle 320 kesitli koroner BT anjiyografi (BTA) yapılan hastalar retrospektif olarak taranmıştır. Çalışmaya dahil edilme kriterleri; BTA'da herhangi bir koroner arterde %70 ve üzeri ciddi darlık saptanması, BTA sonrası bir ay içinde kateter koroner anjiyografi (KKA) yapılmış olması, görüntü kalitesinin değerlendirilebilir düzeyde olması ve hastaların radyolojik ve demografik verilerine eksiksiz erişilebilmesidir. BTA görüntüleri, PACS sistemi üzerinden retrospektif olarak elde edilmiş ve iki deneyimli radyolog tarafından değerlendirilmiştir. Darlık dereceleri %70 altı, %70–79, %80–89, %90–99 ve %100 (oklüzyon) olarak sınıflandırılmış; plak morfolojileri ise kalsifik, yumuşak ve mikst plak olarak ayrılmıştır. KKA'ya ait arşiv kayıtları PACS ve Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) üzerinden temin edilmiştir. Teknik olarak yetersiz veya protokole uygun olmayan KKA görüntüleri çalışma dışı bırakılmıştır. KKA değerlendirmesi de benzer şekilde %70 ve üzeri darlıklar dikkate alınarak aynı gruplama ile yapılmıştır. Çalışma kapsamında, BTA ve KKA arasındaki uyum incelenmiş; hasta ve damar bazında darlık oranları, plak morfolojileri, EKG-gating yöntemi, artefakt varlığı, yaş ve cinsiyet dağılımları analiz edilerek, BTA'nın ciddi koroner darlıkların tanısındaki doğruluğu değerlendirilmiştir. Çalışmada elde edilen verilerin analizi IBM SPSS Statistics (Versiyon 27, IBM Corp., Armonk, NY, ABD) yazılımı ile gerçekleştirilmiştir. Sürekli değişkenler için ortalama, medyan, standart sapma, varyans, minimum–maksimum ve persentil değerleri; kategorik değişkenler için ise frekans (n) ve yüzde (%) hesaplanarak tanımlayıcı istatistikler oluşturulmuştur. Verilerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testleri ile değerlendirilmiştir. Yaş değişkenine ilişkin merkezi eğilim ölçümleri yanı sıra çarpıklık ve basıklık katsayıları hesaplanarak dağılım özellikleri incelenmiştir. EKG-gating yöntemi, artefakt varlığı ile hasta ve damar bazlı ciddi darlık durumu ile yaş dağılımları karşılaştırılmış; her bir damar için yaş ortalamaları ve cinsiyet oranları tanımlayıcı istatistiklerle analiz edilmiştir. BTA ve KKA arasındaki uyum hasta ve arter bazında değerlendirilmiş, bu kapsamda Kappa (κ) istatistiği hesaplanarak iki yöntem arasındaki tanısal tutarlılık belirlenmiştir. Darlık dereceleri (%70–79, %80–89, %90–99 ve %100) için tablolar oluşturularak BTA ile KKA'nın uyum oranları damar bazında analiz edilmiştir. Ayrıca hasta ve damar bazlı uyum ile plak morfolojileri (kalsifik, yumuşak ve mikst) ve artefakt varlığı arasındaki ilişki, frekans ve yüzde dağılımlarıyla betimsel olarak değerlendirilmiştir. Bulgular Çalışmaya toplam 201 hasta dahil edilmiş olup, yaş ortalaması 59,31 ± 9,82 yıl olarak bulunmuştur. Hastaların büyük çoğunluğu 50–70 yaş aralığında yer almakta olup, %10'dan azı 40 yaş altındadır. Çalışmaya dahil edilen hastaların cinsiyet dağılımı incelendiğinde, 146'sı (%72,6) erkek, 55'i (%27,4) kadın olarak belirlenmiştir. Erkek hastalar toplam örneklemin büyük bir kısmını oluşturmaktadır ve erkeklerin yaş ortalaması 58,64 ± 9,03 yıl, kadınların ise 61,07 ± 11,55 yıl olarak hesaplanmıştır. Çalışmamızdaki hastaların görüntülerinde artefakt varlığı değerlendirildiğinde; frekans analizi sonuçlarına göre, 137 hastada (%68,2) artefakt bulunmazken, 64 hastada (%31,8) artefakt tespit edilmiştir. Hastaların EKG-gating yöntemi incelendiğinde, 105'inde (%52,2) prospektif, 96'sında (%47,8) retrospektif protokol kullanıldığı belirlenmiştir. Artefakt bulunan hastaların yaş ortalaması (60,41 ± 9,50 yıl) ve medyan değeri (62 yıl), artefakt bulunmayanlara göre (58,80 ± 9,95 yıl; medyan 59 yıl) daha yüksek olup, bu grup daha simetrik bir dağılım göstermektedir. EKG-gating yöntemine göre yaş dağılımı incelendiğinde, retrospektif gating uygulanan hastalarda yaş ortalaması 59,67 yıl ve medyanı 61 yıl ile prospektif gruba kıyasla daha yüksek bulunmuştur. Çalışmaya dahil edilen 201 hastada toplam 277 damarda ciddi koroner arter darlığı saptanmıştır. Çalışmaya dahil edilen 201 hastanın damar tutulum dağılımı incelendiğinde, hastaların %73,1'inde (n=147) yalnızca bir damarda, %19,9'ünde (n=40) iki damarda, %13,9'unda (n=8) üç damarda, %2'sinde (n=4) dört damarda ve %1,0'ında (n=2) beş damarda kritik darlık saptanmıştır. En fazla darlık sol anterior desendan arterde (LAD) (n=103) saptanmış olup, bunu sağ koroner arter (RCA) (n=59) ve sirkumflex koroner arter (LCx) (n=56) izlemiştir. Çalışmada, BTA ile ciddi darlık (>%70) saptanan 201 hastanın, hasta bazlı değerlendirmede %90,55'inde (n=182) KKA ile bu bulgunun doğrulandığı, %9,45'inde (n=19) ise KKA'da ciddi darlık saptanmadığı belirlenmiştir. Arter bazında yapılan analizde, BTA ile saptanan ciddi darlıkların KKA ile uyumluluğu toplamda %79 olarak bulunmuştur. Her bir arterde BTA'da saptanan ciddi darlıkların KKA ile karşılaştırıldığında uyumluluk %74,8 ile %100 arasında değişmiş olup, en yüksek uyum oranı %100 ile posterior desenden arterterde (PDA) (n=5) gözlenmiştir. Bunu obtus marjinal arter (OM) (n=14, %93), ramus intermedius (RI) (n=7, %87,5) ve RCA (n=50, %84,7) izlemiştir. Göreceli olarak daha düşük uyum oranları ise LCx (n=44, %78,6), diagonal arter (n=15, %75) ve LAD (n=77, %74,8) damarlarında bulunmuştur. Darlık yüzdesine göre KKA ile uyum oranları değerlendirildiğinde, %70–79 grubunda LAD'de uyumluluk %39,5 (n=15), LCx'de %64 (n=16) ve RCA'da %60 (n=12) olarak bulunurken, OM'de %100 (n=2) uyum sağlanmıştır. %80–89 darlık grubunda tüm arterlerde %100 KKA doğrulaması elde edilmiştir. %90–99 grubunda RCA, PDA, RI ve LMCA'da %100 uyum oranları kaydedilmiş; LAD'de %91,9 (n=34) ve LCx'de %94,7 (n=18) uyum gözlenmiştir. Tam oklüzyonlarda LAD %100 (n=10), RCA %91,7 (n=11) ve LCx %77,8 (n=7) doğrulama oranları ile değerlendirilmiştir. Çalışmada, BTA ile ciddi darlık saptanan hastalarda plak kompozisyonları arter bazında analiz edilmiş ve en sık mikst plakların gözlendiği belirlenmiştir. Hasta bazlı değerlendirmede; BTA ile KKA bulguları arasında uyumsuzluk saptanan toplam 19 hasta incelendiğinde, hastaların %52,6'sında (n=10) artefakt mevcuttu. Buna karşın %47,4'ünde (n=9) artefakt izlenmedi. Bu hastaların; EKG-gating yöntemi incelendiğinde, olguların %63,2'sinde (n=12) prospektif EKG-gating, %36,8'inde (n=7) ise retrospektif EKG-gating uygulanmıştı. Plak morfolojisi incelendiğinde, hastaların %36,8'inde (n=7) kalsifik, %21,1'inde (n=4) yumuşak ve %42,1'inde (n=8) mikst tipte plak saptanmıştır Özellikle LAD (%52,4), RCA (%50,8) ve OM (%73,3) arterlerinde mikst plak oranları dikkat çekicidir. BTA'da ciddi darlık saptanmasına rağmen KKA'da ciddi darlık saptanmayan olguların plak özellikleri ve artefakt varlıkları arter bazlı değerlendirildiğinde, bu grupta özellikle LAD (%44,3; n=12, kalsifik plak) ve RCA (%44; n=4 kalsifik plak,) gibi arterlerde kalsifik plak dağılımının yüksek olduğu göze çarpmıştır. Bu hasta grubunda artefakt varlığı LAD'de %34,6 (n=9), RCA'da %44,4 (n=4) ve diagonal arterde %100 (n=5) saptanmıştır. Sonuç: BTA ile saptanan ciddi darlıkların hasta bazlı %90,55'inin, arter bazlı %79'unun KKA ile doğrulanmış olması, yöntemin yüksek tanısal doğruluk sunduğunu göstermektedir. Darlık derecesi arttıkça BTA ile KKA arasındaki uyum belirgin şekilde yükselmekte olup, %70–79 aralığında bu uyum anlamlı biçimde azalmaktadır. Bu nedenle, özellikle daha düşük dereceli ciddi stenoz belirlenen olgularda daha dikkatli yorum yapılması ve gerektiğinde KKA ile doğrulama düşünülmesi klinik açıdan önemlidir. Ayrıca, uyumsuzluk saptanan olgularda kalsifik plağa bağlı darlıklar ve görüntünün artefaktlı olması, BTA'nın tanısal doğruluğunu olumsuz etkileyen başlıca faktörler olarak öne çıkmaktadır. %70 in altındaki daha düşük dereceli darlıkların da dahil edildiği çalışmalarla koroner BTA nın KKA ile uyumluluğu değerlendirilebilir.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Objective: This study aims to evaluate the diagnostic accuracy of 320-slice coronary computed tomography angiography (CCTA) in detecting significant coronary artery stenosis by comparing its findings with those of conventional coronary angiography (CCA), and to investigate the factors affecting this diagnostic accuracy. Materials and Methods: Patients who underwent 320-slice coronary computed tomography angiography (CCTA) at the Department of Radiology, Erciyes University Faculty of Medicine, between January 2020 and December 2024 due to suspected coronary artery disease were retrospectively reviewed. The inclusion criteria were: identification of significant stenosis (≥70%) in any coronary artery on CCTA, performance of conventional coronary angiography (CCA) within one month following the CCTA, sufficient image quality for evaluation, and complete accessibility to patients' radiological and demographic data. CCTA images were retrospectively retrieved from the Picture Archiving and Communication System (PACS) and independently evaluated by two experienced radiologists. The degree of stenosis was categorized as 70%) detected on CCTA, conventional coronary angiography (CCA) confirmed this finding in 182 patients (90.55%) on a patient-based analysis, while 19 patients (9.45%) did not show significant stenosis on CCA. On a vessel-based analysis, the concordance between CCTA and CCA for significant stenosis was found to be 79% overall. When comparing each artery individually, the concordance rate ranged from 74.8% to 100%, with the highest concordance observed in the posterior descending artery (PDA) (n=5, 100%), followed by the obtuse marginal artery (OM) (n=14, 93%), ramus intermedius (RI) (n=7, 87.5%), and RCA (n=50, 84.7%). Relatively lower concordance rates were observed in the LCx (n=44, 78.6%), diagonal artery (n=15, 75%), and LAD (n=77, 74.8%). When evaluating concordance between CCTA and CCA by degree of stenosis, concordance in the 70–79% stenosis group was 39.5% in the LAD (n=15), 64% in the LCx (n=16), and 60% in the RCA (n=12), while the OM showed 100% concordance (n=2). In the 80–89% stenosis group, all arteries showed 100% confirmation on CCA. In the 90–99% group, RCA, PDA, RI, and LMCA demonstrated 100% concordance, while the LAD had 91.9% (n=34) and LCx had 94.7% (n=18) concordance. For complete occlusions, CCA confirmed 100% of LAD occlusions (n=10), 91.7% of RCA (n=11), and 77.8% of LCx (n=7). Plaque composition in patients with significant stenosis on CCTA was analyzed on a vessel basis, and mixed plaques were found to be the most common. In patient-based analysis, among the 19 patients with discordant findings between CCTA and CCA, artifacts were present in 52.6% (n=10), while no artifacts were detected in 47.4% (n=9). Examination of the ECG-gating method in these patients showed that 63.2% (n=12) underwent prospective ECG-gating and 36.8% (n=7) underwent retrospective ECG-gating. Analysis of plaque morphology revealed that 36.8% (n=7) had calcified plaques, 21.1% (n=4) had non-calcified (soft) plaques, and 42.1% (n=8) had mixed plaques. Notably, the prevalence of mixed plaques was high in the LAD (52.4%), RCA (50.8%), and OM (73.3%). When evaluating plaque characteristics and artifact presence in arteries with significant stenosis detected on CCTA but not confirmed by CCA, a high prevalence of calcified plaques was observed particularly in the LAD (44.3%, n=12) and RCA (44%, n=4). Artifact presence in this patient group was 34.6% (n=9) in the LAD, 44.4% (n=4) in the RCA, and 100% (n=5) in the diagonal artery. Conclusion: The fact that 90.55% of significant stenoses detected by CCTA on a patient-based analysis and 79% on a vessel-based analysis were confirmed by CCA demonstrates the high diagnostic accuracy of the method. As the degree of stenosis increases, the concordance between CCTA and CCA increases significantly, while the concordance in the 70–79% stenosis group decreases markedly. Therefore, in cases with lower-grade significant stenosis, careful interpretation and consideration of confirmation with CCA are clinically important. Furthermore, in discordant cases, the presence of calcified plaques and image artifacts appear to be the main factors adversely affecting the diagnostic accuracy of CCTA. Future studies including stenoses below 70% may help further evaluate the concordance between CCTA and CCA.
Benzer Tezler
- Farklı biyomedikal görüntüleme sistemlerinde radyasyon doz çalışması
Radiation dose study in different medical imaging systems
OSMAN GÜNAY
Doktora
Türkçe
2022
BiyomühendislikKocaeli ÜniversitesiBiyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZCAN GÜNDOĞDU
- Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda kohlear otospongiozis varlığının çok kesitli bilgisayarlı tomografide dansitometrik ölçümle saptanması ve odiyometrik korelasyonu
The presence of cochlear otospongiosis by dansitometric measurment in multislice computed tomography with audiometric correlation in chronic renal failure patients
MUSTAFA FATİH ERKOÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Radyoloji ve Nükleer TıpCumhuriyet ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA BULUT
- Ekstrakranial internal karotid arter stenozunun bilgisayarlı tomografik anjiografi ile değerlendirilmesi
Evaluation of extracranial internal carotid artery stenosis with computerized tomographic angiography
ZEKİYE SAFİNUR KESKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer TıpUfuk ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÖKÇE KAAN ATAÇ
- Ring iplikçiliğinde kopça özellikleri ile iplik özellikleri ilişkisi
The relationships of ring traveller and yarn properties in the ring spinning
MUHAMMET UZUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
Tekstil ve Tekstil MühendisliğiMarmara ÜniversitesiTekstil Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. İSMAİL USTA
- Farklı katman ve malzemeler ile üretilen ahşap esaslı kompozitlerin mekanik ve teknolojik özellikleri
Mechanical and technological properties of wood-based composites manufactured with different layers and materials
MUSA KAYA
Doktora
Türkçe
2023
Ağaç İşleriGazi ÜniversitesiAğaç İşleri Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN ÖZGÜR İMİRZİ