Osmanlı Devleti'nde Tanzimat Dönemi memur yargılamaları (1839-1868)
Civil servant trials during the Tanzimat Period in the Ottoman Empire (1839-1868)
- Tez No: 959416
- Danışmanlar: PROF. DR. DAVUT HUT
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 464
Özet
Bu çalışma, Tanzimat Dönemi'nde Osmanlı sivil devlet memurlarının işledikleri suçlara karşılık nasıl yargılandıklarını ve düzenlenen yeni mevzuat çerçevesinde hangi cezalara çarptırıldıklarını incelemeyi amaçlamıştır. Gülhâne Hatt-ı Hümâyunu'nda belirtilen herkesin can, mal, ırz ve namusunun korunması ilkesinden yola çıkılarak fermanın hemen akabinde düzenlenen 1840 Ceza Kanunnâmesi memurlara verilecek cezalardan bahsetmektedir. Ancak mevzuattaki birtakım eksiklikler Kanûn-ı Cedîd'in (1851) ihdasını zorunlu kılmıştır. 1855'te ise salt memurlar özelinde Men'-i İrtikâb Kanunu hazırlanmıştır. Düzenlemede irtikâp, rüşvet ve sirkat olarak ikiye ayrılmış ve bu suçu işleyen memurların hangi cezaları alacakları belirlenmiştir. Kanunun izahat kısmında kapsamlı bir mevzuatın hazırlanmasının zaman alacağından bahsedilerek bu düzenlemenin yürürlüğe girmesi gerektiği ifade edilmiştir. Nitekim kısa bir süre sonra Men'-i İrtikâb Kanunu'nun tüm maddelerini de içine alan daha kapsamlı 1858 Ceza Kanunnâmesi yürürlüğe girmiştir. Araştırma, Tanzimat Dönemi'nde ihdas edilen bu yeni kanunlar çerçevesinde yargının sivil memurlar özelinde tahkik-muhakeme-ceza süreçlerini nasıl yönettiğini takip etmektedir. Ayrıca araştırmada memurları suça iten sebepler ve verilen cezaların caydırıcılığı da tespit edilmeye çalışılmıştır.
Özet (Çeviri)
The aim of this study is to examine how Ottoman civil servants were prosecuted for the offences they committed during the Tanzimat Period and what penalties were imposed on them under the new body of legislation. Grounded in the principle set forth in the Gülhane Hatt-ı Hümayunu that everyone's life, property, honour and chastity must be safeguarded, the Penal Code of 1840, enacted immediately after the edict, outlined the punishments applicable to civil servants. Certain shortcomings in this code, however, necessitated the enactment of the Kanûn-ı Cedîd (new law) in 1851. Four years later, the Men-i İrtikâb Law (1855) was drafted exclusively for civil servants. This statute classified corruption into two categories (bribery and theft) and specified the penalties to be inflicted on servants committing these crimes. Its explanatory part acknowledged that preparing a comprehensive legislation would require time and therefore emphasised the immediate need for this regulation. Indeed, a short while later, the more comprehensive Penal Code of 1858, which incorporated all provisions of the Men-i İrtikâb Law, came into force. The present study examines how the judiciary administered the investigation, trial, and punishment process for civil servants within the framework of these new laws enacted during the Tanzimat Period and also seeks to identify the factors that led them to commit crimes and to assess the deterrent effect of the penalties imposed.
Benzer Tezler
- Sicill-i Ahval Defterlerine göre Silifkeli devlet adamları
According to Sicill-i Ahval Defters statesmen from Silifke
FATİH ALTINTAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
TarihNiğde Ömer Halisdemir ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM ÖZTÜRK
- Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu ve idaresi
Çi̇ftli̇kat-i Hümayun of the Mi̇hali̇ç and its administration
NECMİ ODABAŞI
- Sicill-i Ahval kayıtlarına göre İzmir doğumlu gayrimüslim memurlar
Non-muslim civil servants who were born in İzmir According to Sicill-i Ahval records
SEDEF KUMSAR
- Sicill-i Ahval Kayıtlarına göre Üsküp doğumlu memurlar
The officers born in Skopje according to Sicill-i Ahval Records
HALENUR DİLOĞLU