Sosyal medyada mikro kamusal alanın üretimi: Sokak röportajları üzerine bir araştırma
Production of micro-public sphere in social media: A research on street interviews
- Tez No: 962277
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HALDUN NARMANLIOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Gazetecilik, Siyasal Bilimler, İletişim Bilimleri, Journalism, Political Science, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Bilişim Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 120
Özet
Bu çalışma, dijitalleşme sürecinin kamusal alan kavramında yol açtığı dönüşümleri,“mikro kamusal alan”olarak tanımlanan yeni etkileşim mekânları bağlamında ele almaktadır. Kamusal alan tartışmalarının temelini oluşturan Jürgen Habermas ve Richard Sennett gibi düşünürlerin kuramsal çerçevesinden hareketle, sanayi devrimi sonrasında özel alanın yükselişi ve kamusal alanın geçirdiği dönüşüm analiz edilmektedir. Ancak özellikle internet teknolojileri ve sosyal medya platformlarının yaygınlaşması, bu tartışmalara yeni boyutlar eklemiş ve kamusallığın doğasını yeniden sorgulanır hale getirmiştir. Sosyal medyanın kamusal alan oluşturma potansiyeline ilişkin literatürdeki belirsizlikler ve çelişkili yaklaşımlar göz önüne alındığında, bu araştırma, dijital platformlarda ortaya çıkan mikro kamusal alanların işlevselliğini incelemeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda, özellikle“sokak röportajları”gibi popüler içeriklerin, dijital kamusal tartışmaların şekillenmesindeki rolü mercek altına alınmaktadır. Richard Sennett'in“yıkıcı cemaatleşme”(destructive gemeinschaft) kavramından hareketle, söz konusu etkileşim alanlarında görünürdeki kamusal diyalog pratiklerinin, zamanla irrasyonel ve duygu temelli kolektif tepkilere dönüşme eğilimi tartışılmaktadır. Araştırmanın metodolojik çerçevesini, YouTube platformunda yayınlanan sokak röportajı videolarının içerik analizi oluşturmaktadır. Çalışmada sosyal medyanın mikro kamusal alan vaadini ne ölçüde karşılayabildiği ve bu alanların nasıl yıkıcı topluluk dinamikleri üretebildiği sistematik bir şekilde araştırılmıştır. Bulgulara göre katılımcılar, kamusal meseleleri tartışmak yerine kolektif kimliklerini ilan etmek, karşıt görüşleri dışlayıcı bir dille bastırmak, lider figürleri ya da ortak simgeleri sorgulanamaz doğrular olarak kabul etmeleri bakımından yıkıcı cemaatleşmeyi yeniden üretmektedir.
Özet (Çeviri)
This study examines the transformations in the concept of the public sphere brought about by digitalization, focusing on new spaces of interaction defined as“micro public spheres.”Drawing upon the theoretical frameworks of foundational thinkers in public sphere debates, such as Jürgen Habermas and Richard Sennett, it analyzes the rise of the private sphere and the transformation of the public sphere following the Industrial Revolution. However, the proliferation of internet technologies and social media platforms has introduced new dimensions to these discussions, prompting a reevaluation of the very nature of publicness. Given the ambiguities and conflicting perspectives in the literature regarding social media's potential to constitute a public sphere, this research aims to investigate the functionality of micro public spheres emerging on digital platforms. In this context, it particularly scrutinizes the role of popular content formats, such as“street interviews,”in shaping digital public discourse. Building on Richard Sennett's concept of“destructive gemeinschaft”(destructive communitization), the study discusses how ostensibly public dialogue practices within these interaction spaces tend to devolve into irrational and emotionally driven collective reactions. The methodological framework of this research consists of a content analysis of street interview videos published on YouTube. The study systematically investigates the extent to which social media fulfills its promise as a micro public sphere and how these spaces can generate destructive community dynamics. Findings indicate that participants, rather than engaging in substantive discussions of public issues, tend to reproduce destructive communitization by asserting collective identities, suppressing opposing views through exclusionary rhetoric, and treating leader figures or shared symbols as unquestionable truths.
Benzer Tezler
- Siber kamusal alanda metalaşan kimlikler ve otosansür: Twitter örneği
Commodification of identities and self-censorship in the cyber public spheres: Twitter example
İSMAİL BURAK MALKOÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Sosyolojiİstanbul Ticaret ÜniversitesiUygulamalı Sosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NECMETTİN DOĞAN
- Diasporanın sembolik sermayesi: Atina'da yaşayan İstanbullu Rumların aile fotoğrafları
The symbolic capital of the diaspora: Family photographs of the Rum Istanbulites of Athens
CEREN ACUN
Doktora
Türkçe
2021
AntropolojiGalatasaray ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ Ö. MURAD ÖZDEMİR
- Süreksiz bir düşünsel zemin olarak heterarşik kartografiler ve kamusal işgal arzuları
Heterarchic cartographies and desires for public occupation as a transient intellectual ground
SERİM AYGEN KİŞTİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİZAM ONUR SÖNMEZ
- Dijital ebeveynlik olgusu olarak sharentıng
Sharenting as a digital parenting phenomenon
PELİN KILINÇ ÖZÜÖLMEZ
Doktora
Türkçe
2024
Radyo-TelevizyonMersin ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF. SENEM AYŞE DURUEL ERKILIÇ
- Türkiye'deki farklı siyasi grupların Twitter sosyal paylaşım ağı üzerinden analizi; karşıtımla varım
Analysis of different political groups in Turkey on Twitter social network; I exist with my opposition
HÜSEYİN TUĞRUL OKTAY
Doktora
Türkçe
2021
Siyasal BilimlerAnkara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERDAR SAĞLAM