Geri Dön

Karbonatlı kaynak kayalarda petrol oluşumu ve atılması: Karaboğaz ve Karababa formasyonları, Adıyaman bölgesi

Petroleum generation and expulsion in carbonate source rocks: Karaboğaz and Karababa formations, Adıyaman region

  1. Tez No: 97979
  2. Yazar: CENGİZ SOYLU
  3. Danışmanlar: PROF.DR. M. NAMIK YALÇIN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Jeoloji Mühendisliği, Geological Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 215

Özet

ÖZET“KARBONATLI KAYNAK KAYALARDA PETROL OLUŞUMU VE ATILMASI: KARABABA VE KARABOĞAZ FORMASYONLARI, ADIYAMAN BÖLGESİ”Türkiye'nin en önemli petrol üretim bölgesi olan Adıyaman bölgesinde çeşitli petrol sahaları bulunmaktadır. Bu sahalarda bulunan petrollerin önemli fiziksel ve kimyasal değişimler göstermelerine karşın, Coşkunsel-2 petrolü hariç, karbonatlı bir kaynak kayadan türedikleri belirlenmiştir. Adıyaman bölgesinde Derdere Formasyonu'nun sferoidal formlu seviyesi, Karababa-A Üyesi, Karaboğaz Formasyonu ve Sayındere Formasyonu'nun alt seviyeleri kaynak kaya potansiyeline sahiptir. Ancak, gerek bölgesel yayılımlan, gerekse kaynak kaya potansiyelleri açısından bölgedeki petrollerin kaynak kayası olabilecek iki birim bulunmaktadır. Bunlar Karababa-A Üyesi ve Karaboğaz Formasyonu'dur. Petrol-kaynak kaya korelasyonları ile Adıyaman bölgesinde bulunan petrollerin, Coşkunsel-2 petrolü hariç, esas kaynak kayasının Karaboğaz Formasyonu olduğu belirlenmiştir. En az Karaboğaz Formasyonu kadar kaynak kaya potansiyeline sahip olmasına rağmen, Karababa-A Üyesi 'nin petrol birikimleri üzerinde önemli bir katkısının gözlenmemesi bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun bazı olası nedenleri ise a) bu birimden petrol türememiş, b) veya petrol türemiş, ancak etkili bir atılma gerçekleşmemiş, c) veya atılan petrol miktarı çok azdır ve d) veya petrol atılma yaşı kapan oluşum yaşmdan daha önce olması olabilir. Bu olasılıkları araştırarak tanımlanan soruna bir çözüm getirebilmek amacıyla bu çalışma sürdürülmüştür. Çalışmada hem daha önceki veriler kullanılmış, hem de bu çalışma özelinde çeşitli analizler yapılmıştır. Çalışmanın ilk aşamasında önce mevcut petroller gruplandırılmış, petrol-kaynak kaya korelasyonu ile sorun bu kez ayrıntılarıyla tanımlanmıştır. Daha sonra bölgedeki petrol sisteminin unsur ve süreçleri değerlendirilerek soruna cevap aranmıştır. Bu kapsamda Karababa-A Üyesi ve Karaboğaz Formasyonu'nun kaynak kaya potansiyelleri ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Daha önce yapılan çalışmalarda bulunan sonuçlara paralel olarak Karaboğaz Formasyonu'nun Adıyaman bölgesi petrollerinin kaynak kayası olduğu doğrulanmıştır. Karababa-A Üyesi sadece Coşkunsel-2 kuyusunda saptanmış petrolün kaynak kayasıdır. Kaynak kaya analizleri bölgede belirlenen 7 kuyuda yapılmıştır. Bu kuyular Alidağ-2, Bucak- 1, Coşkunsel-2, Çemberlitaş-14, K. Akçeli-1, Karakuş- 10 ve O.Sungurlu-1/A kuyularıdır. Karababa-A Üyesi'nin ve Karaboğaz Formasyonu'nun organik madde miktarı ve tipi benzerlikler göstermektedir. Her iki birim de ağırlıklı olarak amorf organik madde ve düşük yüzdelerde ve değişken oranlarda otsu, odunsu ve kömürsü organik madde içermektedir. Moleküler olarak saptanan en büyük farklılık diasteran bileşiklerinin miktarları olmaktadır. Karababa-A Üyesi'nde yüksek miktarlarda diasteran bileşikleri bulunurken, Karaboğaz Formasyonu'nda çok az xivmiktarda diasteran bileşikleri vardır. Ayrıca organik maddelerin kükürt bileşikleri miktarları da farklıdır. Karababa-A Üyesi 'ndeki organik madde kükürt bileşiklerince zengin iken, Karaboğaz Formasyonu'nun organik maddesinde kükürt bileşikleri çok az miktardadır. Bu iki birimin olgunlaşma düzeyleri de benzerdir. Bu nedenlerle her iki birimde kaynak kaya potansiyeline sahiplerdir. Ancak, Karababa-A Üyesi 'nden türeyecek petroller kükürt bileşiklerince de zengin olacaktır. Hidrokarbon türüm potansiyellerindeki olası miktar ve oluşan ürünlerdeki bileşim farklılıklarmın saptanması amacıyla, her iki birimdeki hidrokarbon türümünün ayrıntıları çeşitli piroliz yöntemleri yardımıyla incelenmiştir. Kinetik çalışmaları için Karababa-A Üyesi'ni temsil eden bir adet (Besni- 1 kuyusu) ve Karaboğaz Formasyonu'nu temsil eden bir adet (Karaköprü-1 kuyusu) örnek seçilmiştir. Tek-basamakh piroliz-gaz kromatografi (Py-GC) analizleri, Karababa-A Üyesi için Besni- 1 ve Coşkunsel-2, Karaboğaz Formasyonu için Karaköprü-1 ve Beşikli-6; çok-basamaklı Py-GC analizleri ise Durukaynak-2 (Karababa-A Üyesi) ve Sahabe- 1 (Karaboğaz Formasyonu) kuyularından derlenen örnekler üzerinde yapılmıştır. Kinetik çalışmalar ile Karababa-A Üyesi 'nde Karaboğaz Formasyonu'na göre petrol türümünün daha düşük aktivasyon enerjisinde, yani daha düşük sıcaklıklarda başlayacağı bulunmuştur. Benzer şekilde, maksimum petrol türümünün de daha düşük sıcaklıklarda gerçekleşeceği belirlenmiştir. Tek basamaklı Py-GC analiz sonuçlan da bu bulguyu desteklemektedir. Düşük karbon sayılı hidrokarbonlar, hem düşük, hem de yüksek olgunluk seviyesine sahip Karababa-A Üyesi örneklerinde gözlenirken, Karaboğaz Formasyonu'nda bu bileşikler gözlenmemektedir. Çok basamaklı Py-GC analiz sonuçlan olgunlaşma sürecinde bu iki birimin türeteceği hidrokarbonların bileşimlerinin farklı olacağım göstermiştir. Karababa-A Üyesi 'nin türeteceği petrol yüksek sıcaklıklara kadar benzer bileşimde olacaktır. Buna karşılık, Karaboğaz Formasyonu artan sıcaklıkla beraber daha düşük karbon sayışma sahip hidrokarbonlara baskın olacağı bir petrol türetecektir. Bu nedenle, farklı olgunlaşma düzeyinde atılmalarda ciddi bileşimsel farklıklar gözlenecektir. Ancak, bu iki birim en son olgunlaşma aşamasında benzer bileşimde petrol türetebilir özelliklerdedir. Çalışmanın ikinci aşamasında iki birimin farklı atılma etkinliklerine sahip olma olasılığım araştınlmıştır. Bu kapsamda önce Karababa-A Üyesi ve Karaboğaz Formasyonu içerisinde Etkili Kaynak Kaya Entervalleri (EKKE zonlan), yani atılmanın gerçekleştiği seviyeler tanımlanmıştır. Daha sonra petrofizik analizleri (civa porozimetresi, spesifik yüzey alanı tayinleri ve SEM) ile birimlerin petrofiziksel özellikleri belirlenmiştir. EKKE zonlannm belirlenmesinde Rock-Eval piroliz analizlerinde elde edilen PI, TOC ve Sl/TOC parametreleri kullamlmıştır. TOC değeri artarken Üî değerinin azaldığı ve Sl/TOC oranının l'den düşük olduğu seviyeler EKKE zonlan olarak değerlendirilmiştir. Karababa-A Üyesi ve Karaboğaz Formasyonu'nda EKKE zonlannm gözlenmesi bu iki birimden de petrolün atıldığım göstermektedir. Petrofiziksel incelemeler ile Karababa-A Üyesi'nin Karaboğaz Formasyonu'na göre daha düşük XVgözenek hacmına ve daha küçük gözenek yarıçaplarına sahip olduğu belirlenmiş ve bu nedenlerle Karababa-A Üyesi 'nin daha sıkı bir birim olduğu yorumuna gidilmiştir. Daha sıkı oluşunun nedeni olarak birincil dokusal özelliklerinin yam sıra erken ve hızlı bir atılmanın olabileceği düşünülmüştür. Karaboğaz Formasyonu'nda gözlenen mikroçatlaklann atılma için yollar oluşturduğu ve atılmanın bu mikroçatlaklar yoluyla gerçekleştiği belirlenmiştir. Birimlerin atılma etkinliğini ve atılma sırasında petrolde ne gibi bileşimsel değişimlerin meydana geldiğini araştırmak amacıyla Bucak- 1 kuyusundan derlenen örnekler üzerinde çeşitli jeokimyasal analizler yapılmıştır. En fazla atılma doymuş hidrokarbonlarda, en az atılma ise aromatik hidrokarbonlarda gözlenmektedir. NSO bileşikleri bu ikisinin ortasında yer almaktadır. Pr/Ph oram da atılma ve göç sırasmda değişmekte olup, göç sırasında bu oran azalmaktadır. Çalışmanın üçüncü aşamasında Alidağ-2, Bucak- 1, Coşkunsel-2, K. Akçeli-1 ve Karakuş- 10 kuyularında belirlenen EKKE zonlanmn hidrokarbon türümü ve atılması tarihçeleri, türeyen ve atılan hidrokarbon miktarları ve atılma etkinlikleri tek-boyutlu havza modellemesi çalışmaları ile belirlenmiştir. Bu amaçla IFP ve BEICIP- FRANLAB tarafından geliştirilen GENEX Single Well Version 2.2 yazılımı kullanılmıştır. Modelleme çalışmalarında birimlere özgün kinetik ve petrofîziksel parametreler kullanılmıştır. Genel olarak, türeyen hidrokarbon miktarı Karababa-A Üyesi 'nde, Karaboğaz Formasyonu'na göre daha fazladır. Karababa-A Üyesi'nde EKKE zonlanmn gözlendiği dört kuyudan en fazla petrol türümü Coşkunsel-2 kuyusunda gerçekleşmiştir. Karaboğaz Formasyonu'nda ise en fazla hidrokarbon türümünün Karakuş- 10 kuyusunda meydana geldiği bulunmuştur. Hidrokarbon atılma miktarları ve tarihçeleri de farklılıklar göstermektedir. Alidağ-2, Bucak- 1, Coşkunsel-2 ve K. Akçeli-1 kuyularında Karababa-A Üyesi 'nden petrol türümü gerçekleşmiş iken, sadece Coşkunsel-2 kuyusunda bu birimden petrol atılmıştır. Karaboğaz Formasyonu'ndan ise Alidağ-2, Bucak- 1, K. Akçeli-1 ve Karakuş- 10 kuyularında petrol türemiş iken, K. Akçeli-1 ve Karakuş- 10 kuyularında petrolün atılması gerçekleşmiştir. Önceki bölümlerde tartışıldığı gibi EKKE zonlan petrolün atıldığı zonlar olarak tanımlanmıştır. Ancak, modelleme çalışmalarında bu EKKE zonlanndan birçoğunda petrol atılmamış olarak görülmektedir. Bu, EKKE zonlan olarak tanımlanan seviyelerde mikro ölçekte olan atılmalann da saptanabildiğinin göstermektedir. Modelleme çalışmalarındaki atılma ise olasılıkla makro boyuttaki atılmalardır. Yani, modelleme çalışmalan ekonomik anlamda bir atılmayı göstermektedir. Burada en büyük etken oluşan hidrokarbon miktandır. Kullanılan yazılımın bir gereği olarak, çok düşük hidrokarbon türüm miktarlannda atılma gözlenememektedir. Modelleme çalışmalannda atılmanın gözlenemediği EKKE zonlannda da petrol türemiş ve atılmıştır. Ancak, modelleme çalışmalannda atılmanın gözlenemediği EKKE seviyelerinde türeyen ve atılan petrol miktan çok azdır. Birimlerin atılma etkinlikleri de farklılık göstermektedir. Atılma etkinliği Karababa-A Üyesi'nde % 56 iken, Karaboğaz Formasyonu'nda % 15 civarındadır. xviModelleme çalışmaları petrol türümünün Karababa-A Üyesi 'nde Karaboğaz Formasyonu'ndan daha önce gerçekleştiğini göstermiştir. Ancak, hem Karababa-A Üyesi'nden, hem de Karaboğaz Formasyonu'ndan petrolün atılması son 10 milyon yılda gerçekleşmiştir. Bu nedenle bölgede bulunan hem Kretase yaşlı, hem de Miyosen yaşlı kapanlarda petrol bulma imkanı vardır. Karababa-A Üyesi'nin Adıyaman bölgesinde bulunan petrol birikimleri üzerinde fazla bir etkisinin olmamasının nedeninin Karababa-A Üyesi'nin içerdiği organik madde karakteristikleri ve petrofiziksel nitelikleri olduğu sonucuna varılmıştır. Karababa-A Üyesi çok küçük gözenek hacmına ve dar gözenek yarıçapına sahip olan sıkı bir birimdir. Bu nedenle, daha düşük sıcaklıklarda Karababa-A Üyesi'nde türeyen petrol atılma için gerekli doygunluk seviyesine kısa sürede ulaşmış ve sistemi hızlı bir şekilde ve çok küçük miktarlarda terk etmiş olmalıdır. Böyle bir durumda, çok sayıda faz sırasında veya hatta sürekli olarak küçük miktarlarda atılan petrol saçılmış ve petrol birikimleri üzerinde ekonomik anlamda bir etkisi olmamıştır. Önerilen bu atılma modeli, Karababa-A Üyesi'nin petrofiziksel özellikleri ve içerdiği organik maddenin petrol türüm karakteristiklerinden türetilmiştir. Bu modelin incelenen kuyular dışındaki Karababa-A Üyesi'nin daha olgun olduğu havza kesimlerinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Bu kesimlerde petrol türümünün incelenen kuyulara oranla daha önce başlamış oluşu, önerilen çok fazlı veya sürekli atılma modelinin gerçekleşmesi için gerekli sürenin bulunmasını sağlamış olmalıdır. Buna karşın, Coşkunsel-2 kuyusundaki modelleme çalışmaları, yükselime yakın alanlarda da Karababa-A Üyesi'nin termal tarihçesi ve dolayısıyla petrol türümünün zaman ve miktarı ile sıkışmanın gelişiminin, bu birimde de atılma için gerekli doygunluğun ve diğer koşulların, Karaboğaz Formasyonu'nda olduğu gibi etkili bir atılmaya neden olabilecek şekilde gelişmiş olabileceğini göstermiştir. Ancak, bu koşulların bir araya gelme olasılığının son derece küçük olduğu, bölgede Karababa-A Üyesi kökenli bir petrol birikiminin bulunmayışıyla desteklenmektedir. xvıı

Özet (Çeviri)

SUMMARY“PETROLEUM GENERATION AND EXPULSION IN CARBONATE SOURCE ROCKS: KARABABA AND KARABO?AZ FORMATIONS, ADIYAMAN REGION”There are various oil fields present in the Adıyaman area which is Turkey's most important oil production region. Although the oils show physical and chemical differences, it has been found out that, except Coşkunsel-2 oil, they have been generated by a single carbonate source rock. In the Adıyaman region, spheroidal form rich level of Derdere Formation, Karababa-A Member, Karaboğaz Formation and lower unit of Saymdere Formation have source rock potential. However, with regard to their regional extent and source rock potential, there are two possible units which can be the source rock of the oils. These are Karababa-A Member and Karaboğaz Formation. Oil-source rock correlations showed that, except Coşkunsel-2 oil, the main source rock of the oils in the Adıyaman area is Karaboğaz Formation. Although Karababa-A Member has similar source rock properties, it has no serious effect on the pooled oils which appears to be a problem. The possible reasons of this problem are; a) no oil has been generated from this unit, b) oil has been generated, but has not been expelled effectively, c) the amount of expelled oil is little and d) trap formation is later than oil generation and expulsion. This study has been carried out in order to find a solution for this problem. In the study not only the published and unpublished data has been used but also additional analyses have been done. In the phase of the study, the oils have been grouped and the problem has been described in detail by oil-source rock correlation. Later, a solution has been looked by evaluating the elements and processes of the petroleum system of the region. In this content, the source rock potential of Karababa-A Member and Karaboğaz formation has been searched in detail. Karaboğaz Formation has been confirmed to be the source rock of Adıyaman region oils as described in the previous studies. Karababa-A member is the source rock for only the Coşkunsel-2 well. Source rock analyses have been carried out in Alidağ-2, Bucak- 1, Coşkunsel-2, Çemberlitaş-14, K. Akçeli-1, Karakuş-10 and O. Sungurlu-1/A. The amount and type of the organic matter are similar both in Karababa-A Member and Karaboğaz Formation. Both units contain mainly amorphous organic matter and herbaceous, woody and coaly organic matter in low percentages. The basic molecular difference is the amount of diasteranes. Karababa-A Member contains a high amount of diasteranes, whereas the amount of these compounds in Karaboğaz Formation is low. Moreover, the amount sulfur compounds is different. Although Karababa-A Member is rich in sulfur compounds, Karaboğaz Formation is poor. The maturation level of these two units is xvmsimilar. Because of these reasons both units have source rock potential. However, the oil generated in Karababa-A Member will be rich in sulfur compounds. In order to find out the possible amount of hydrocarbon generation potential and compositional differences of the products in both units, details of hydrocarbon generation have been investigated by using various pyrolysis techniques. Kinetic studies have been carried out on Besni- 1 (Karababa-A Member) and Karaköprü-1 (Karaboğaz Formation) wells. Pyroly sis-gas chromatography (Py-GC) analyses are done on samples from Karababa-A Member (Besni- 1 and Coşkunsel-2 wells) and Karaboğaz Formation (Karaköprü-1 and Beşikli-6 wells). Multi-step pyrolysis gas chromatography analyses are carried out on samples from Durukaynak-2 (Karababa-A Member) and Sahabe- 1 (Karaboğaz Formation) wells. Kinetic studies showed that oil generation starts at lower activation energies, that is, at lower temperatures in Karababa-A Member in relation to Karaboğaz Formation. Similarly, maximum oil generation will start at lower temperatures. Py-GC analyses confirm this result. Lower molecular weight hydrocarbons are present in both early and late mature samples of Karababa-A Member, whereas they are absent in Karaboğaz Formation samples. Multi-step Py-GC analyses results have shown that the hydrocarbon compositions generated by these two units will be different during maturation. As temperature increases, there will be very little change in the composition of the oil generated by Karababa-A Member. On the other hand, the amount of lower molecular weight hydrocarbons will increase in the oil generated by Karaboğaz Formation as temperature increases. For this reason, the oils expelled from these units at various maturity levels will have serious compositional differences. However, at late maturity level, the composition of the oil generated by these two units will be similar. In the second step of the study, the possibility of these two units having different expulsion efficiencies is investigated. In this content, first the effective source rock intervals, named as EKKE zones and defined as the levels where expulsion occurred, are determined. Later, the petrophysical properties of the units are determined by mercury porosimetry, specific surface area determination and SEM analyses. The EKKE zones are determined by PI, TOC and Sl/TOC parameters obtained by Rock-Eval pyrolysis analysis. The zones where TOC increases although PI decreases and the Sl/TOC ratio is less than 1 are accepted as EKKE zones. The presence of EKKE zones both in Karababa-A Member and Karaboğaz Formation has shown that expulsion has occurred from both units. Petrophysical data has shown that Karababa-A Member has lower pore volumes and narrow pore radius with respect to Karaboğaz Formation and thus evaluated as a very tight unit. Its reason for being tight is thought to be primary textural properties in addition to early and rapid expulsion. The microcracks present in Karaboğaz Formation acted as pathways for expulsion. xixIn order to find out the compositional differences during expulsion process, geochemical analyses have performed on composite samples from Bucak- 1 well. The saturated hydrocarbons are the most whereas the aromatic hydrocarbons are the least expelled hydrocarbons. NSO compounds are in between. Pr/Ph ratio changes and decreases during expulsion and migration. In the third phase of the study, the hydrocarbon generation and expulsion histories, the amount of generated and expelled hydrocarbons and expulsion efficiencies of the EKKE zones within Alidağ-2, Bucak- 1, Coşkunsel-2, K. Akçeli-1 and Karakuş- 10 wells are determined by using GENEX Single Well Version 2.2 basin modeling software developed by IFP and BEICDP-FRANLAP. In modeling studies, instead of default parameters, measured kinetic and petrophysical parameters of the units are used. In general, maximum amount of hydrocarbon generation is from Karababa-A Member whereas the minimum amount of it is in Saymdere Formation. Among the wells which are studied, maximum amount of hydrocarbon generation from Karababa-A Member is in Coşkunsel-2 well and from Karaboğaz Formation in Karakuş- 10 well. The amount of expelled hydrocarbons and expulsion histories show differences. Although oil has been generated from Karababa-A Member in Alidağ-2, Bucak- 1, Coşkunsel-2 and K. Akçeli-1 wells, expulsion has occurred only in Coşkunsel-2 well. From Karaboğaz Formation, oil has been generated in Alidağ-2, Bucak- 1, K. Akçeli-1 and Karakuş- 10 wells but expulsion has occurred only in K. Akçeli-1 and Karakuş- 10 wells. According to modeling studies, there is no expulsion from various EKKE zones, although these zones are defined as the zones where expulsion occurs. This shows that the micro-scale expulsion can also be determined in EKKE zones. On the other hand, the expulsion in modeling studies shows a possible macro-scale. That is, modeling studies indicate expelled hydrocarbon amounts in economical measures. The main factor is the amount of generated hydrocarbons. Due to the limitations of the software used in this study, expulsion can not be observed from the levels where there is very low hydrocarbon generation. For this reason, oil has been generated and expelled also in EKKE zones which have found out to have no expulsion in modeling studies. The expulsion efficiencies of the units are different. The expulsion efficiencies of Karababa-A Member and Karaboğaz Formation are 56 % and 15 % respectively. Modeling studies shows that oil generation in Karababa-A Member is earlier than Karaboğaz Formation. However, oil expulsion has occurred in the last 10 million years from both of the units. For this reason, it is possible to find oil both in Cretaceous and Miocene aged traps. The reason of Karababa-A Member not having much effect on the oil pools in Adıyaman region is the organic matter characteristics and the petrophysical properties of this unit. Karababa-A Member is a very tight unit with very low pore volumes and very narrow pore radius. For this reason, in Karababa-A Member, the early generated xxoil must have reached minimum saturation level in a short time and thus must have left the system rapidly and in small amounts. In such a case the oil has which has been expelled in multi phases or even continuously in small amounts has been disseminated and for this reason it has had no economical effect on pooled hydrocarbons. This suggested expulsion model has been derived from the petrophysical properties and the organic matter characteristics of Karababa-A Member. It is thought that this model can be applied to the areas where Karababa-A Member is more mature. In these areas oil generation has started earlier than the examined wells. This must have made it possible to have enough time for the realization of the proposed expulsion model. Nevertheless, modeling studies in Coşkunsel-2 well has shown that, also in areas close to on structures, the conditions necessary for oil generation and expulsion might have developed. However, having no oil sourced by Karababa-A Member has shown that there is very little chance for this possibility to come true. xxi

Benzer Tezler

  1. Classification of oils of Aktubinak area, Kazakistan

    Kazakistan Aktubinak petrollerinin sınıflandırılması

    OSMAN SOYHAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1998

    Jeoloji MühendisliğiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYHAN ERLER

  2. İmranlı-Suşehri çevresindeki serpantinitlerde ve gölsel havzalarda Mg-mineral oluşumlarının mineralojik-petrografik incelenmesi

    Mineralogic-petrographic studies of Mg-mineral occurrences in the serpentinites and lacustrine basins in the İmranlı-Suşehri region

    AYLİN KARAYEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Jeoloji MühendisliğiCumhuriyet Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. HÜSEYİN YALÇIN

  3. Orta toroslarda üst triyas-liyas yaşlı kırıntılı sedimenterkayaların mineralojisi, petrografisi, jeokimyası ve rutiljeokronolojisi

    Mineralogy, petrography, geochemistry and rutile geochronology of upper triassic-liassic detrital sedimantary rocks in the central taurides

    BERKAY ALPARSLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Jeoloji Mühendisliğiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TİMUR USTAÖMER

    PROF. DR. ALASTAİR ROBERTSON

  4. Malatya havzasının Yazıhan kesmindeki miyosen yaşlı kömürlü kayaçların mineralojik-petrografik ve jeokimyasal incelenmesi

    Mineralogic-petrographic and geochemical studies of miocene coaly rocks in the Yazıhan area of Malatya basin

    DEMET ERDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Jeoloji MühendisliğiCumhuriyet Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. HÜSEYİN YALÇIN

  5. İzmit havzasının hidrojeoloji incelemesi ve yeraltısuyu akım modellemesi

    An examination of the hydrogeology of the İzmit basin, and modelling of the groundwater flow

    MERAL ERDOĞAN TOPÇUOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Jeoloji Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. REMZİ KARAGÜZEL