Geri Dön

Trombolitik tedavi alan akut miyokard infarktüslü hastalarda pre-infarkt angina pektorisin ventriküler geç potansiyeller üzerine etkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 103576
  2. Yazar: HARUN EVRENGÜL
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. LEVENT H. CAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 40

Özet

ÖZET AMİ tedavisindeki esas amaç, infarktiis arterinde erken ve kalıcı açıklığı sağlayarak iskemik miyokardda nekroz oluşumunu azaltmaktır. Yeni tedavi yöntemleriyle infarktiis arterinde kalıcı ve erken açıklık sağlanmasına rağmen AMİ'de hastane içi mortalite hala %7 civarındadır. Bir veya daha fazla kısa süreli reversibl iskemik ataklar miyokardın iskemiye yanıtını değiştirerek, daha uzun iskemik epizodlarda miyokardın canlılığını korumasını sağlar. Öldürücü iskemik hücre hasarına karşı miyokardı koruyan bu fenomen,“iskemik prekondisyon”olarak adlandırılır. Bu koruyucu etki hücre ölümünü engelleyemez ancak geciktirir. Reperfüzyon gelişmediğinde uzun süreli iskemi öncesindeki kısa iskemik epizodlann koruyucu etkisi ortadan kalkar. Prekondisyona uğramış miyokardda, dokunun enerji ihtiyacı azaltılarak enerjinin daha verimli bir şekilde kullanılması sağlanır. Bu fenomenin altında yatan moleküler mekanizma hala tam olarak anlaşılamamıştır. İskemik prekondisyonun infarktüs alanını sınırladığı, ventriküler aritmi oluşumunu azaltarak antiaritmik etki gösterdiği yapılan bir çok çalışmada gösterilmiş olmasına rağmen, infarktın boyutu ile yakın ilişkili olan ventriküler geç potansiyeller üzerindeki etkisi hala tam olarak açıklık kazanmamıştır. Çalışmamıza AMİ tanısı ile göğüs ağrısının ilk 6 saati içinde trombolitik tedavi verilen 73 olgu alındı. Hastalar Mİ'den önceki 72 saat içinde preinfarkt anjinalarının olup olmamasına göre iki gruba ayrıldı. Tüm hastalardan bazal, 2. ve 10. günlerde SOEKG kayıtlan alındı. İlk 90 dakikada klinik reperfüzyonun sağlanamadığı olgular ve 14. günde yapılan koroner anjiyografide açık İSA'i olmayanlar çalışmadan çıkarıldı. Böylece 55 olgu çalışmayı tamamlayabildi. Koroner yoğun bakım ünitesinde yatış sırasında gözlenen ventriküler aritmiler kaydedildi. SOEKG parametrelerinden 2. ve 10. gündeki LAS değerleri preinfarkt anjinası olan grupta anlamlı derecede daha düşükken 10. gündeki RMS daha yüksek bulundu. Bazal SOEKG parametrelerinde ise gruplar arasında fark saptanmadı. Grupların SOEKG parametreleri arasındaki farkın istatistiksel anlamlılık derecesi 10. günde bazal ve 2. güne göre daha belirgindi. Geç potansiyel sıklığı açısından da benzer sonuçlar alındı. Grup l'deki GP sıklığı bazal 2. ve 10. günlerde grup 2'ye göre daha azdı fakat istatistiksel anlamlılık sadece 10. günde gözlendi. Bu bulgular ışığında preinfarkt anjinamn SOEKG parametrelerini olumlu etkilediği GP sıklığını azalttığı ve preinfarkt anjinası olanların trombolitik tedaviden daha fazla yarar gördüğü sonucuna varıldı.Klinik reperfüzyon zamanının grup I'deki hastalarda daha kısa olması preinfarkt anjinanın reperfîizyonu hızlandırdığı düşünüldü. Ventriküler aritr açısından anlamlı fark saptanmamış olsa da grup Fde aritmi sıklığının daha i nedeniyle preinfarkt anjinanın antiaritmik etkisinin de olabileceği düşünüldü, bu yararlı etkiler iskemik prekondisyon veya daha hızlı reperfüzyonun bir sonucu

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Trombolitik tedavi alan akut miyokard infarktüslü hastalarda p-dalga dispersiyonunun reperfüzyonu ve infarkt ilişkili arter açıklığını belirlemede kullanımı

    The usefulness of p-wave dispersion to determine reperfusion and infarct related artery patency in acute myocardial infarction patients who received thrombolytic therapy

    ÜMMÜ TAS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    KardiyolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZHAN GÖLDELİ

  2. Yeni paradigmaya göre akut koroner sendrom hastalarında lezyon ciddiyetinin sistemik immün inflamasyon indeksi ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship of lesion seriousness with systemic immune inflammation index in acute coronary syndrome patients according to the new paradigm

    BATUHAN ÖZBAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    KardiyolojiManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UĞUR KEMAL TEZCAN

  3. Akut koroner sendromun erken tanısında glikojen fosforilaz bb izoenziminin rolü ile trombolitik tedavinin oksidan ve antioksidan parametrelerde yol açtığı değişimin incelenmesi

    Investigation of the role of glycogen phosphorylase isoenzyme bb in early diagnosis of acute coronary syndrome and the effect of thrombolytic treatment on oxidant and antioxidant parameters

    AYSUN ALTIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    BiyokimyaUludağ Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEHRA SERDAR

  4. Acil serviste akut miyokart enfarktüs tanısı alan hastaların retrospektif olarak incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    SEVDEGÜL KABAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    İlk ve Acil YardımOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. AHMET BAYDIN