Geri Dön

Acil serviste akut miyokart enfarktüs tanısı alan hastaların retrospektif olarak incelenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 171788
  2. Yazar: SEVDEGÜL KABAK
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. AHMET BAYDIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
  6. Anahtar Kelimeler: akut miyokart infarktüsü, acil servis, retrospektif çalışma, acute myocardial infarction, emergency service, retrospective study
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

ÖZET Akut Mİ, miyokardın oksijen gereksinimi ve miyokarda kan sağlanması arasındaki dengenin bozulması sonucu ortaya çıkan klinik tablodur. Çalışma, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisine 01.01.2003-30.06.2005 tarihleri arasında başvurmuş ve Akut miyokart enfarktüsü tanısı konularak koroner yoğun bakıma yatırılmış 680 erişkin hastayı kapsamaktadır. Bizim bu çalışmada amacımız; hastaların acil servise başvuru zamanlarını, hastaların risk faktörlerini, gelişen komplikasy onları, uygulanan tedavinin etkinliğini, enfarktüs lokalizasyonunu ve mortalitesini geriye dönük olarak değerlendirmekti. Hastalar ST yükselmesi olan akut miyokart enfarktüsü ve ST yükselmesi olmayan akut miyokart enfarktüsü olarak incelendi. Akut miyokart enfarktüslü hastaların özellikleri ve klinik bilgileri özel olarak hazırlanmış olan formlara dolduruldu. Hastaların %77.2'si erkek, %22.8'i kadın idi. Erkeklerin kadınlara oranı 3.3 idi. Erkek hastaların yaş ortalaması 59, kadın hastaların yaş ortalaması ise 66 idi. Diğer risk faktörlerine bakıldığında hastalarda hiperkolesterolemi en sık risk faktörüydü. Bunun yanı sıra, erkeklerin %73.3'ü sigara kullanmakta idi ve %29.2'sinde hipertansiyon mevcuttu. Kadınların ise %78'i menapozda idi, %45.6'smda Diabetes Mellitus ve obesite mevcuttu. Hastaların semptom ve bulguları incelendiğinde %91 oranında göğüs ağrısı, %41 oranında kol ağrısı en yüksek başvuru semptomuydu. Hastaların %49'u acil servise semptomlar başladıktan sonraki 6 saat içinde başvurmuştu. Hastaların %16.6'sını NSTEME'ü, %83.4'ünü STEME'ü oluşturmaktaydı. AME'lü tüm hastalara acil serviste endikasyonlara uygun olarak MONA tedavisi (morfin, oksijen, nitrogliserin, asetil şahsilik asit) uygulanmıştı. Ayrıca %97.2 hastaya antikoagülan tedavi heparin uygulanmıştı. Reperfüzyon tedavisi olarak STEME'lü hastaların %8'ine primer Perkütanöz Transluminal Koroner Anjioplasti, %37'sine ise trombolitik tedavi uygulanmıştı. Hastaların %56'na ise primer Perkütanöz Transluminal Koroner Anjioplasti ve/veya trombolitik tedavi uygulanmamıştı. Genel mortalite STEME'lü hastalarda %22.3, NSTEMETü hastalarda ise %12 idi. Perkütanöz Transluminal Koroner Anjioplasti yapılan hastalarda mortalite %14.2, trombolitik tedavi uygulananlarda mortalite %13.5, reperfüzyon uygulanmayan STEME'lü hastalarda ise mortalite %26.8 idi. Reperfüzyon tedavisi almayan STEME'lü hastalarda kalp yetmezliği gelişimi ve mortalite yüksekliği istatistiksel olarak anlamlıydı. VSonuçlarımız literatür bilgileri ile benzerdi. Ülkemizde AME'nün epidemiyolojisini araştırmak için daha fazla prospektif çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. Hastalarda mortalitenin aşağıya çekilmesi için kılavuzlarda belirtilen tedavilerin uygun şekilde, eksiksiz ve zamanında yapılması gereklidir.

Özet (Çeviri)

SUMMARY Acute myocardial infarction (AMI) is a clinical feature occurred due to the disequilibria in the oxygen need and the blood supply of myocardium. The aim of this study was to evaluate the admittance time to the ED, risk factors, localizations, complications and mortality of AMI and the effectiveness of the treatment, retrospectively. This study included 680 adult patients admitted to the Emergency Department (ED) of Medical Faculty Hospital of Ondokuz Mayis University betvveen 01.01.2003 and 30.06.2005, and put in the coronary intensive çare unit with a diagnose of AMI. The patients divided into two groups; the first group was consisting of the patients with ST- elevated myocardial infarction (STEMI)iV(83.4%) and the second was consisting of non- ST-elevated myocardial infarction (NSTEMI) (16.6%). The data related with the demographical and the clinical characteristics of the patients were collected via a questionnaire prepared by the investigators. Of the patients, 77.2% and 22.8% were men and women, and the nıean age was 59 years and 66 years in men and women, respectively. Hypercholesteremia was the most common risk factor among the patients. While 73.3% of the men were smokers and 29.2% had hypertension, 78% of the women were in menopause and 45.6% had diabetes mellitus and obesity. The most common symptoms at the admittance were pain in the chest (91%) and arm (41%). The 49% of the patients admitted to the ED within the first six hours after the symptoms began. Morphine, Oxygen, nitroglycerine and acetyl salicylic acid (MONA) regimen was administered to ali of the patients with AMI. Beside the MONA regimen, 97.2% of the patients received anticoagulant therapy with heparin. Of the patients with STEMI, 8% were undergone to primary PTCA and 37% were received thrombolytic therapy. The mortality rates were 22.3% and 12% in patients with STEMI and NSTEMI, respectively. While the mortality rate was 14.2% in patients undergone PTCA, it was found 13.5% in patients received thrombolytic therapy and 26.8% in patients not received reperfusion therapy. in the STEMI group, development of cardiac failure and mortality rates were significantly higher in patients not received reperfusion therapy than the received ones.The results of this study were similar with the previous studies. There is need to further prospective studies to investigate the epidemiology of AMI in our country. To decrease the mortality rate, appropriate treatment regimens included in the guidelines should be applied exactly and in the time.

Benzer Tezler

  1. Acil serviste Stemi ve Nstemi tanısı alan hastalarda oklüzyon (OMI) ve non-oklüzyon miyokart enfarktüsü (NOMI) paradigmalarının retrospektif olarak karşılaştırılması

    Retrospective comparison of occlusion (OMI) and non- occlusion myocardial infarction (NOMI) paradigms in patients diagnosed with Stemi and Nstemi in the emergency department

    MUSTAFA SAFA KORKMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Acil TıpBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KAAN ÇELİK

  2. Acil serviste troponin yükselmesini tahmin etmede lökosit, trombosit sayıları ve nötrofil/lenfosit oranının yararı

    The benefit of leukocyte and platelet counts and neutrophil/lymphocyte ratio for predicting elevated troponin levels in emergency department

    YUSUF UĞURLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    KardiyolojiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ERTAN SÖNMEZ

  3. Acil serviste akut st elevasyonlu miyokard enfarktüsü tanısı alan hastalarda model for end-stage liver disease excluding ınr (MELD-XI) skorunun prognostik değerinin retrospektif değerıendirilmesi

    Retrospective evaluation of the prognostic value of the model for end-stage liver disease excluding inr (MELD-XI) score in patients diagnosed with acute st-elevation myocardial infarction in the emergency department

    ŞİRİN ERTUĞRUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Acil TıpMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YALÇIN GÖLCÜK

  4. 65 yaş üstü acil servise karın ağrısı ile başvuran hastalarda pozitif batın tomografisinin öngördürücülerinin değerlendirilmesi

    People over the age of 65 apply to the emergency service with abdominal pain positive abdomen tomography in patients evaluation of predictors

    DENİZ AKYAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Acil TıpMarmara Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    UZMAN NURSELİ BAYRAM

    PROF. DR. ÖZGE ECMEL ONUR

  5. Acil serviste pulmoner emboli tanısı konan hastaların özellikleri ve alt ekstremite venöz doplerin değerliliği

    The charecteristics of patients with pulmonary embolism in the ed and the diagnostic vaue of low extremity doppler us

    FERDA MUYAN CELEBCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    İlk ve Acil YardımAkdeniz Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YILDIRAY ÇETE