Geri Dön

Anadolu'daki Roma Dönemi sütunlu caddeleri

Colonnaded streets in Anatolia during the Roman Empire

  1. Tez No: 104006
  2. Yazar: AYŞE AKBAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. METİN AHUNBAY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2001
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 136

Özet

Bu çalışmanın amacı Anadolu'daki Roma dönemi sütunlu caddelerinin, Suriye'deki örneklerle karşılaştırmalı değerlendirmesini yapmaktır. Sütunlu caddeler Roma şehir planlamasının önemli unsurlarından biridir. Bu sebeple sütunlu cadde mimarisini incelemeden önce, Roma şehir mimarisine kısaca değinilmiştir. Roma şehir planlaması, sosyal ve politik yapının bir yansımasıdır, bunun yanı sıra mimari, imparatorluk öncesinde, Yunan ve Helen kültürleri ile etkileşim sonucunda gelişmiştir. Kuruluş aşamasında Etrüsk ve Yunan koloni şehirleri ile olan temas, şehir plancılığının ilk adımını oluşturmaktadır. Genişleme sonucu ele geçirilen Suriye ve Anadolu'da ise Helenistik krallıkların şehir mimarisi etkili olmuştur. İkinci bölümde Etrüsk, Yunan ve Helenistik dönem şehir planlama özellikleri konu edilmiştir. İtalya'da kurulan Yunan kolonileri erken dönem şehirlerinden daha düzenli bir yaprya sahiptirler. Çünkü eski şehirler, süreç içinde topografyaya uygun olarak gelişmişler, ancak koloni şehirleri baştan planlanarak inşa edilmişlerdir. Bu şehirlerde erken dönem şehirlerinden farklı olarak kamu yapılan için bırakılan alan da daha tanımlıdır. Henüz yeterli kazı yapılamadığı için Etrüsk mimarisi hakkında geniş bilgi bulunmamakla beraber, erken dönem şehirlerinin, Yunan şehirleri gibi düzensiz bir yapıya sahip olduğu bilinmektedir. Ancak kurdukları kolonilerde, geniş ve birbirini dik kesen arterler bırakılarak oluşturulmuş bir ızgara sistem tespit edilmiştir. Roma Devleti genişlemeye başladığı zaman, ele geçirdiği bölgelerde öncelikle askeri denetimi sağlamak için garnizon kolonileri kurmuştur. Yunan şehir devletlerinden farklı olarak Roma, merkezi yönetimle idare edildiği için, kolonilerde standartlaşmış bir planlamaya gidilmiştir. Oysa Yunan kolonilerinin birbirleri ile olan mimari benzerlikleri planlama gerekliliklerinden ve aynı kültürün parçası olmalarından kaynaklanmaktadır. İlk kurulan Roma kolonilerinde askeri ulaşımı kolaylaştırmak için, geniş ana arterler bırakılmıştır. Standartlaşma sonucu dikdörtgen ve surlarlaçevrili yerleşim bu arterlerle eşit olarak bölünmüş ve tüm konut, asker ve kamu alanları tanımlanmıştır. Daha sonraki dönemlerde kurulan kolonilerde mevcut bir şehir üzerinde yerleşilse bile, aynı standartlaşmanın etkileri hissedilmektedir. Roma döneminin tüm eyaletlerde yaşanan altın çağı, imparatorluk döneminin başlaması ile eş zamanlıdır. İlk imparator Augustus ile başlayan Pax Romana, yani tüm eyaletlerde sağlanan banş, ticaret yollarının denetim altına alınmasına ve ticaretin gelişmesine olanak sağlamıştır. Özellikle MS I. ve II. yüzyıllarda tüm şehirlerde yaşanan ekonomik refah, şehir mimarisini ve sosyal yaşamı etkilemiştir. Bu dönemde çeşitli festival, oyun ve yarışmalar düzenlenmeye başlanmış, bununla birlikte farklı yapı türleri ortaya çıkmıştır. Sütunlu caddeler de bu dönemde inşa edilmeye başlanmış, anıtsal mimarisi ve tüm şehir boyunca uzanan portik cepheleri ile imparatorluk simgesi olmuştur. Roma İmparatorluğu'nun Anadolu ve Suriye'deki etkisi özellikle Hadrian dönemi mimarisinde görülmektedir. Hadrian, Yunan kültürüne ilgisi ve tüm eyaletlerin Roma'nın parçası olduğu fikri ile imparatorluğu süresince Yunanistan, Anadolu ve Suriye'ye ziyaretlerde bulunmuştur. Bu ziyaretlerinde de yapılaşmayı teşvik etmiş, tüm şehirlerde Roma Devleti'nin görkeminin mimariye yansımasını amaçlamıştır. Bu sebeple onuruna şehirlerde pek çok yapı inşa edilmiştir. Tezin üçüncü bölümünde sütunlu caddelerin genel mimari özellikleri açıklanmaya çalışılmıştır. Avrupa'da sınırlı sayıda olmakla birlikte, imparatorluğun tüm eyaletlerinde sütunlu cadde örneklerine rastlamak mümkündür. Ancak Suriye ile coğrafi ve ticari açıdan tarih boyunca ilişkide olduğu Anadolu'da, çok sayıda görkemli örnekleri bulunmaktadır. Bu sebeple tezin araştırma alam bu bölgelerle sınırlı tutulmuştur. Bu bölgelerden seçilen örnekler ise dördüncü bölümde yer almaktadır. Suriye, tarih boyunca zengin kaynaklan ve tarım potansiyeli olan Mezopotamya'ya yakınlığı ve deniz ticaretini sağlayan Akdeniz'deki limanlan ile önemli ticari yolların kesişiminde yer almıştır. Bu sebeple Roma için ekonomik önemi olan bir eyalet olmuştur. Burada kurulan kolonilerin askeri niteliğinin bulunması yanı sıra, ticari önemi dolayısı ile şehirler gelişmiş ve ticaret merkezleri haline gelmiştir. Verilen örneklerde de görüldüğü gibi yerli kültür dini yapılarla kısıtlı kalmış, tüm yapılaşma Roma standartlarına uygun gerçekleştirilmiştir. Bunun bir diğer sebebi, bölgeyi yöneten valilerin de Roma'ya olan hayranlıklan ve bölgeyi Romanize etmeyi xı t.c. yüksekMehİm mm nnırlIuftUTAeıriMi urntftTiamaçlamalandır. Suriye'deki Roma dönemi şehirleri bir ya da iki ana aks üzerine kuruludur. Ayrıca ana aksları dik kesen ve birbirine paralel ikincil ana akslar tüm önemli yapılan birbirine bağlar. Tüm şehri boydan boya kat eden bu akslarda sütunlu caddeler inşa edilmiştir. Forum, hamam, çarşı, tapınak ve tiyatrolar bu caddeler üzerinde yer alır. Cadde kesişimlerinde inşa edilen tetrapylonlar caddenin sürekli giden portik cephelerinin getirebileceği yeknesaklığı kırar ve yönlenmeyi sağlar. Önemli yapı girişlerinde ya da cadde sonlarında zafer takları bulunmaktadır. Ayrıca bazı şehirlerde, cadde üzerinde perspektifi güçlendiren piazzalar inşa edilmiştir. Bu örneklerde de görüldüğü gibi şehirler, sütunlu caddelerin sınırlandırdığı ya da biçimlendirdiği tüm kamu ve dini yapılan ile bir bütün içinde tasarlanmıştır. Sütunlu caddeler bu tasarımın bütünlüğünün en büyük göstergesidir. Anadolu, Helenistik dönemde çeşitli krallıklarca yönetilmiş, Roma Devleti ise MS I. yüzyıldan itibaren bölgede bütünlüğü sağlamıştır. Anadolu'da kurulan kolonilerde çoğunlukla mevcut yerleşimler kullanılmış ve eski yerleşim alanlarına çok âzla müdahale edilmemiştir. Anadolu'da uygulanan sütunlu caddelerin Suriye'dekilerle ortak özellikleri olarak; önemli kamu ve dini yapıların caddeler üzerinde yer alması, tüm caddelerin portikleri ve portiklerin arkasında dükkanların bulunması sayılabilir. Bazı örneklerde cadde için mevcut ana aks kullanılmış, bazılarında ise Helenistik dönem merkezi bırakılarak yeni bir merkez ve yeni bir ana cadde inşa edilmiştir. Anadolu'daki sütunlu caddelerin boyut ve konum açısından Suriye'dekilerden daha farklı olmasının sebeplerinden biri şehirlerin topografyalarının getirdiği zorluklardır. Aynca Suriye ve Anadolu'daki şehirler arasındaki iklimsel ve kültürel farklılıklar da sütunlu cadde mimarisindeki farklılaşmaya sebep olmuş olabilir. Dağlık bölgelerde Denilebilir ki, yukanda bahsedilen sebeplerden dolayı, Anadolu sütunlu caddelerde özgün tasarımların gerçekleştirildiği bir merkez olmuştur. xıı

Özet (Çeviri)

This thesis aims at evaluating Roman colonnaded streets by comparing examples in Anatolia and Syria. Since the colonnaded street is an important element of Roman city planning, Roman city development is briefly discussed. Roman city planning is a reflection of its socio-political structure; in addition, its architecture is developed with the influence of Greek and Hellenistic culture. The contact with the Greek and Etruscan colonies helped forming the first step in city planning. Later during the expansion of the empire through Anatolia and Syria, the city planning is influenced by the architecture of Hellenistic Kingdoms. In the second chapter of the thesis Etruscan, Greek and Hellenistic characteristics of city planning are discussed. The Greek colonies in Italy have a more rational and pre planned structure when compared with early Greek cities, which developed in conformance with the topography. In these cities, unlike the early ones, the public spaces are more defined. Because there has been little excavation on Etruscan cities, there is less data available on them. However, early Etruscan cities also have an irregular structure, which in the colonization period becomes more rationalized. It is noted that the grid system is used with great transverse arteries. During the colonization period, the Roman State established military colonies to provide security and control. Unlike the Greek city-states, the Roman State had a centralized government; therefore, the city planning was standardized. However, the similarities within the Greek colonies lie only in their shared cultural backgrounds and in the necessities of planning. The main characteristics of the early military colonies are the large main arteries that eased the military transportation. Because of standardization, the rectangular settlement is divided into equal segments for xuihousing, military and public spaces by those arteries. In later periods, these standards were followed in all colonies, even when existing settlements were colonized. The golden era of the Roman period in all regions begins with the Imperial period. With the Pax Romana that provided peace between the states, all the commercial- roads were under control and trade flourished. Especially during II and I AD, the economical prosperity greatly affected the social life and the architecture of the city. Certain fairs, festivals and games were held; in addition, new archetypes were formed. In this era were constructed the colonnaded streets, which became the symbol of the empire with their monumental architecture that crosses the entire city. In Anatolia and Syria, the Roman influence is observed mostly during the period of Hadrian. Hadrian had a special interest in Greek culture and had a belief that all the states are a part of the empire. For that reason he held numerous visits throughout Greece, Anatolia and Syria. He encouraged architecture in all cities as a reflection of Roman grandiosity. So many buildings were constructed in his honor upon his visits. In the third chapter of the thesis, the fundamental principles of the colonnaded streets are discussed. Colonnaded streets are scarce in Europe but very common all over the rest of the empire, especially in Syria and in Anatolia that had close geographical and commercial bonds with Syria throughout history. For this reason, the research area of this thesis is limited to Syria and Anatolia. And the examples from these two regions are discussed in the fourth chapter. Historically, Syria has always been a commercial power because of its closeness to the rich agricultural resources of Mesopotamia and because of its trade ports on the Mediterranean Sea. For this, it was a significant providence in the Roman Empire. In Syria, colonization went further than to serve military purpose, and cities became commercial centers. The native culture was limited to its religious buildings; all other architecture was realized in Roman standards. Another reason for this was the growing admiration of the governors for Rome. In Syria, the Roman cities are founded on one or two main axes. All important buildings are linked to the main arteries by secondary roads that transverse the main roads. Colonnaded streets are built on these axes that cross the whole city. Forums, bazaars, temples and theaters are all situated on these streets. The tetrapylons on the intersections of avenues bring diversity to the otherwise monotonous facade of the street and direct the viewer. xivTriumphal arches are situated in front of monumental buildings or at the end of the streets. In some cities, piazzas enrich the perspective on the street. As seen in the given examples, the cities are pre-designed with all important buildings that are limited or shaped by the colonnaded streets. It can be said that colonnaded street is the indicator of the integrity in city planning. During the Hellenistic period, Anatolia was governed by various dynasties and Roman domination was established in I AD. In Anatolia, Roman colonies were mostly founded in pre-established settlements, which were not interfered. The similarities can be counted as there being porticoes on both sides, shops at the back of the porticoes, and important public and religious buildings on the streets. In some examples, existing main axis becomes the colonnaded the street, whereas in some others a new city center is constructed. One of the main reasons why the Syrian colonnaded streets differ in size and location from the Anatolian streets, is the limitations caused by the topography. The regional and cultural differentiations between these regions can also be the other facts. It is possible to conclude that, because of the reasons counted above, Anatolia is a center where original examples of colonnaded streets are constructed. xv

Benzer Tezler

  1. Seleuceia ad Calycadnum: Arkeolojik veriler ve yerleşim tarihi

    Seleuceia ad Calycadnum: Archaeological ruins and settlement history

    ALİ BAKAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ArkeolojiSelçuk Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET TEKOCAK

  2. Roma İmparatorluk Dönemi'nde Bıthynıa'da lahit üretim ve ticareti

    Production and trade of sarcophagi in Bithynia in the Roman Imperial Period

    ZAFER YÜCEDAĞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    ArkeolojiEge Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GONCA CANKARDEŞ ŞENOL

  3. Trajectory of iwan: Origin, use and meaning from Ancient Anatolia to Islamic Period

    Eyvanın yolu: Eski Anadolu'dan İslam Dönemi'ne köken, kullanım ve anlam

    BURCU TUNCEL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    MimarlıkOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. ALİ UZAY PEKER

  4. Erken Hristiyan ve ilk Bizans resim ve kabartma sanatında kaynak ve okullar (2 cilt)

    Sources and school of painting and sculpture during the early Christian and first Byzantine period

    AHMET MEHMET KİPMEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    PROF.DR. SEMRA GERMANER

  5. Byzantine heritage depicted: the aqueduct of Valens in the historical topography of Istanbul

    Tasvirdeki Bizans mirası: İstanbul'un tarihi topografyasında Valens Su Kemeri

    FATMA SARIKAYA IŞIK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    MimarlıkOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ PELİN YONCACI ARSLAN