Geri Dön

Die Emanzipation des bösen durch bedingung für das gute zu einem lebensstimulus: Das Cioransche böse im lichte deutschsprachiger gedankengeschichte

Kötülüğün, iyi için şart konumundan yaşama dürtüsü konumuna doğru özgürleşmesi: Alman dili düşünce tarihi ışığında Cioran kötülüğü

  1. Tez No: 104983
  2. Yazar: FİKRİYE MUTLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZEYNEP SAYIN BALIKÇIOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, Batı Dilleri ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature, Western Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2001
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 190

Özet

öz Bu çalışmada kötülüğün, insan hayatının bir parçası olduğu gerçeğini kabul etmekle yetinmeyen, onu yaşamayı sürdürmek için gerekli düşünsel bir nitelik kılan romen yazarı Emile Michel Cioran'ın (1911-1995) kötülük felsefesini, Alman düşünce geleneği içinde sezinleyerek, açımlamaya çalıştım. Birinci bölümde kötülüğü gnostisizm ışığında ele aldım. Yahudi gnostisizminden Ortaçağ Alman Hıristiyan mistiklerine, Spinoza ile Leibniz ve Aydınlanmacılıktan Alman İdealizmine ve kötülüğün iyiye yol açan bir koşul olma düşüncesinden, Nietzsche ve Freud'a değin kötülüğe, insanbilimsel bir nitelik bahşetmek yerine, öncelikle Cioran'ın düşüncesini belirleyen tarihsel bir olgu olarak yaklaştım. Ne var ki,“Batı”dünyasına özgü kötülük anlayışına, bir bakıma kulağımı tersine göstererek, Cioran'ın düşünce dizgisinden hareketle, yaklaşmaya çalıştım. Bu ışık doğrultusunda, çalışmamın ikinci bölümünde Cioran'a göre hiçlik kavramıyla açımlanabilecek olan bu dünyada,“insan”kavramının konumlandırıkşını tartıştım. Yaratılışının yol açtığı bir kusurluluk olarak insan, istem sayesinde kendi çöküşünü hazırlamaktaydı. Dirimsellik, ruh ve madde bileşimi olan insanm, yabancısı olduğu bu dünyayı bilgi sayesinde ele geçirme ve kendisini kanıtlama arzusu, yaratanı taklit etmesiyle sonuçlanmıştır. Bunu yaptığı sürece insan, kötülüğü seçmek zorundadır, çünkü edimsellik, Cioran'a göre bir sapkınlıktır ve dirimsellik sapkınlıkta doğmuştur. Dirimselliğin inançsızlığı, arzularındaki sınır tanımazlığı, maddenin ve ruhun yetersizlikleriyle çatışmaktadır. Kusurluluğu ve yetersizliği yüzünden acı çekmeye mahkum olan bir yaratıktır insan. Cioran'ın kötülük düşüncesi temeli acıya dayanır. Acı esastır. Hayata şekil verme niteliğini bir tek o taşımaktadır. Böyle bakınca kötülük, biçim vermeye ve yapıntılamaya yol açan nedenin, bizatihi kendisidir. Kötülüğün bir yaptırım kaynağı oluşu ile Cioran, kötülüğe, olumlu bir özellik bahşetmektedir. Kötülüğün yoksunluğu, var olmamak demektir. III

Özet (Çeviri)

ABSTRACT In this work, I try to interpret the Roumanian Emile Michel Cioran's (191 1-1995) the philosophy evil from the point of view of the German thought tradition who, being unable to accept the feet that evil is a part of man's life, considered it an ideal quality necessary to survive. In the first section of my work I discuss evil in gnostic terms. Instead of attributing an anthropological aspect to evil as in Jewish gnosticism, as it had been considered by the German Christian mystics in the Middle Ages, Spinoza and Leibniz, as well as in the Enlightenment, German Idealism and on from the school of thinking that considered evil as a condition that encourages goodness to Nietzsche and Freud, primarily I regarded evil as a historical feet that supports Cioran's argument. However, in a way, running the uphill to the western understanding of evil, I have to deal with the matter in line with Cioran's way of thinking Along these lines, in the second section of my work, I discuss the positioning of the“human”concept in this world that can be interpreted by the concept of“non-being”as according to Cioran. Man as an innate defect of his own creation was paving the way to his own doom because of his will. Man composed of vitalism spirit and substance, desired to capture this world to which he is a stranger and to prove himself with knowledge, but ended up by imitating the creator. As long as he is doing this, man has to choose to be malicious. According to Cioran actuality is a perversion and vitalism is borne out of perversion. The infidelity of vitalism, the insatiety of his desires clashes with the insufficiencies of spirit and substance. Man is a creature that is doomed to suffer because of his deficiency and insufficiency. The Cioran's thought of evil is based on agony. Suffering is essential. It is only suffering that bears the quality of giving life its form. When considered as such, evil is the very reason that paves the way for shaping and fictionising life. Since evil is a source of fiction Cioran regards it as a positive attribute. Being devoid of evil means non existence. IV

Benzer Tezler

  1. Statü simgesi olarak kadının bireysel gelişimi.'Lessing'ten Livaneli'ye Avrupa aydınlanma düşüncesinde kadın i̇mgesinin tarihsel serimlenimi'

    Die individuelle entwicklung der frau als statussymbol. „eine historische darstellung der wandlung des frauenbildes von Lessing zu Livaneli im Europäischen aufklärungsideal'

    BAHAR ÇETİNEL

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2017

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ONUR BİLGE KULA

  2. Türkiye'de kadın, eğitim ve siyaset 'yüksek öğrenim kurumlarında kadının durumu üzerine bir inceleme'

    Başlık çevirisi yok

    ESER DANYAL KÖKER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1988

    Siyasal BilimlerAnkara Üniversitesi

    Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

  3. Max Horkheimer'de nesnelleşme ve özgürleşme sorunu

    Das problem der verdinglichung und emanzipation bei Max Horkheimer

    ÇETİN VEYSAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    FelsefeHacettepe Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. HARUN TEPE

    PROF.DR. ULUĞ NUTKU

  4. Barbara Frischmuth'un die Mystifikationen der Sophie Silber, Amy oder die Methamorphose ve Kai und die Liebe zu den Modellen adlı romanlarında kadının özgürleşme sorunsalı

    The problem of women's emancipation in Barbara Frischmuth's Novels Die Mystifikationen der Sophie Silber, Amy oder die Methamorphose and Kai and die Liebe zu den Modellen

    EMİNE İLKE KORKMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Alman Dili ve EdebiyatıSakarya Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FUNDA KIZILER EMER