Geri Dön

Suçun sosyolojik açıdan temellendirilmesi üzerine bir deneme

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 10915
  2. Yazar: NİHAT AYCAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. KORKUT TUNA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sosyoloji, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1991
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 234

Özet

Araştırmamız, çok zengin ve farklı toplum ilişkilerinde değişik boyutlarda karşılaştığımız suça kapsamlı ve geçerli açıklamalar“ getirmeyi amaçlamaktadır. Suç, bütün toplum ve insan ilişkilerine sirayet ettiğinden değişik biçimlerde kendisini göstermiştir. Bu bakımdan suç, oldukça farklı tanım ve açıklamalarla tanıtılmıştır. Sözgelimi, suça toplum ilişkileri çerçevesinde değişik yaptırımlar koyarak., önlemler teklif edip açıklamalar getiren Din, Örf-Adet ve Hukuk gibi toplum kurumlarını görmekteyiz. Buna göre Din 'de suç; günah, lanetlenme, haram... ile tanımlanılırken, yaptırım Tanrı korkusuyla, öbür dünya şeklinde konulmuştur, ör f-Adetlerde suç; ayıp, kötü, pis...ile tanımlanırken, yaptırımları bizzat toplumun kendisince alaya alma, hor görme, önemsememe... ile alındığı gibi, ahlak kuralları ve muşaret kaideleriyle de desteklenmiştir. Suçu teknik açıdan açıklayan Hukuk ise kurumlarıyla birlikte muhkemleştirirken, suç sayılanları da tek tek ifade etmiştir. Sonuçta suç; gerek Din, gerek Örf-Adet, gerekse Hukuk 'da bireysel ilişkiler çerçevesinde ancak ele alınıp açıklanmıştır. Bu bakımdan suça kapsamlı ve geçerli açıklama getirememişlerdir. Bazı bilimler de suçu konu edinmişlerdir. örneğin, Psikiyatri, Psikoloji, Biyoloji, Eğitim ve Antropoloji gibi insanla ilgili bilimler suçu, bireylere özgü değişik nedenlerle açıklarlarken; Felsefe, Ekonomi, Coğrafya, Edebiyat gibi sosyal bilimler de bazı kavramlarla, nedenlerle yada bilimin verilerinden yararlanarak, yahut da suçun yansımalarını konu edinmeleri çerçevesinde açık lama getirirlerken; Ceza Hukuku ve Kriminoloji gibi doğrudan suçla ilgili bilimler ise suçun ceza yönünü bir ayrı, iyileştirici yönü bir ayrı, önlenmesi ile suç teknikleri yönlerini de ayrı ayrı ele alıp, oldukça ayrıntıda ortaya koyduklarından; suça kapsamlı açıklamalar getirmek bir yana, suçun ayrıntısı içerisinde boğulmuşlardır. Buna göre, gerek Din, Örf-Adet ve Hukuk gibi toplum kurumları gerek insanla ilgili bilimler, sosyal bilimler» doğrudan saçla ilgili bilimler çerçevesindeki suç açıklamalarıyla; suçun eskiliği yaygınlığı ve toplum ilişkilerinin nerelerine kadar iş gördüğü dışında bilgi edinmemiz mümkün olmamıştır. Bir başka suç yaklaşımı, sosyoloji bilimiyledir. Çünkü sosyoloji, suç sosyolojisi şeklinde yeni bir dal oluşturarak suçla özel olarak ilgilenmiştir. Ancak sosyoloji, Batı çıkışlı bir bilimdir. Bu bakımdan, Batı toplumuyla sınırlı ele alış tarzlarını tekrar ederek mükemmel leş t ir meye çalışan Batı sosyolojisi, kendi iç ilişki ve çelişkilerinin dışına çıkmadığı için belli açıklama tarzına mahkum olarak değerlendirmelere gitmiştir. Dolayısıyla, bu tür suç yaklaşımı da suça kap samlı ve geçerli bir açıklama getirmediği gibi; suçuE£8 sınırlı ilişkiler ve birbirinden kopuk değerlendirmelerle, ayrıntıya giden ele alışlarla Batı düzenini tartışma dışı bırakmıştır. Görüldüğü üzere, değişik yaklaşımlarla suç açıkla masında, suça ait belli niteliklere işaret edilmekle birlikte kapsamlı ve geçerli açıklamalar getirilememiştir. 0 halde, ne yapmalıyız kî bu denli yaygın ve ayrıntıya giden yaklaşımlara kuşatıcı açıklamalar getirebilelim? Bunun için, bazı varsayımlardan hareket ederek; toplumdaki temel ilişkileri ortaya koyduk. Çünkü, toplumdaki ilişkiler belli bir düzen ile dile gelmektedirler. Söz konusu toplum düzenini yerleştirmek için de birey davranışları suç veya suç değil diyerek anlamlandırılmaktadır. Bu çerçevede, bireylerin bazı hareketlerine pek ses çıkartılmazken, bazılarının üzerlerine özellikle gidilmiştir. Ancak, düzen de tek başına olmayıp, toplumlararası ilişkiler ile kayıtlıdır. Toplumlararası ilişkiler ile Doğu-Batı ilişkileri yada Batı ile sürdürmek zorunda olduğumuz ilişkileri ifade etmekteyiz. Buna göre suç, toplumlararası ilişkilerin etkisiyle de yapılanan düzenin işleyişinde anlam kazanıp iş görmek tedir. İşte, hem bu görüşümüzü temel lendirmek, hem de suçu kapsamlı ve geçerli bir açıklamaya kavuşturmak kadar; kendi toplumumuzun bilinmeyen bazı yanlarını suç- dan hareket ile ortaya koymak için, kendi tarihi ve toplumsal gerçeklerimizi değerlendiriyoruz. Bunu da toplum özelliklerinin suç açısından doğru bağlantılarını kurarak yaptık. Bu çerçevede, Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin toplum yapılarında suçu ele alıp, Doğu- Batı ilişkilerinde aldığı boyutu ortaya koyduk. Çünkü, Osmanlı'nın kazandığı kimlik, sürdürdüğü düzen; Batı ile sürdürülen ilişkilere göre belirlendiğinden; söz konusu ilişkilerde bir değişiklik olunca düzen sarsıntıya girmiş dolayısıyla suç da toplumun hem yönetim, hem üretim, hem de halkla ilişkilerde farklı şekillerde iş görmeye başlamıştır. Sözgelimi, Osmanlı Devleti dünya siyasetini sürdürürken, toplum düzenini de bu çerçevede yapılandırıp; yönetim, üretim, halkla ilişkilerini kurduğu siyasete göre düzenlerken, Batılaşmayı tercih etmesiyle birlikte tüm toplumsal kurumlarını yeniden gözden geçirmiştir. Osmanlı'daki bu yapılaşma, Devlet ile düzen arasında bir kopukluca yol açarak, Devlet'le düzenin uyuşmamasına neden olup; Devlet' in sonunu hazırlamıştır. Kısaca, Osmanlı'nın kendi isteğiyle başlattığı Batıcılaşma siyaseti, doğru bir siyasi tercih değildir. Tam Batıcılaşma siyasetini benimseyen Türkiye Cumhuriyeti'nin suç-toplum bağlantısından hareket ile hem suçu, hem de toplumun bazı özelliklerini ortaya koya bilmek için; olayların gösterdikleri özelliklere göre ve tarihi dikkate alan bazı dönemler halinde ele aldık. Bu çerçevede, bir dönemde suç denilerek üzerine titizlikle gidilen oluşlar, öbür dönemde suç olmaktan çıkartılırken;düzen içi oluşlar ise her dönemde ya ara değişkenler, yada ara değişkenlerin de sosyal ”pratikleriyle ayrıntılarında ele alınıp, bu tür suçlara pek ses çıkartılmamıştır. 'Örneğin, Cumhuriyet ' in kuruluş yıllarında ve sonraki "yıllarda komünizm suç sayılıp, Devlet' in tüm imkanlarıyla yasal, askeri, bürokratik... yollardan şiddetle cezalandırılırken, günümüzde ise suç olmaktan çıkartılmaktadır. işte, bu gibi oluşlar düzenden kaynaklanmadığı; jçin düzen ile açıklanamaz. Düzenin işleyişini etkileyip tayin eden TC.- :? 1 ı_;m 1,.-. ar as a ilişkilerle, yani Batı ile sürdürmek zorunda olduğumuz ilişkiler çerçevesinde açıklanıp anlamlandırabileceğinden suç da bu çerçevede anlam kazanıp iş görmektedir. Çünkü, bugün Doğu bölgemizde hala bir Kürt sorunu varsa; bu, düzenin nimetlerini toplum kesimleri arasında adil bir şekilde dağıtmamaktan ileri gelmektedir. Dolayısıyla, sorunun çözümü polisiye, asker? tedbirlerle değil, bunlara da düzenden bir pay vermekle mümkündür. Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut düzenin; geniş halk kitlelerinin çıkarlarıyla uygun olduğunu söyleyemeyiz. Daha çok, Batı ile sürdürdüğümüz ilişkiler çerçevesinde; ya Batı ile işbirliğini sağlayan kişiler yada Batı'nın isteklerine göre bir toplum düzeni kurmuşuz. Bu nedenle, bundan sonraki suç çalışmalarında, suçun bu boyutunun da dikkate alınarak; konunun tarihiyle, bugünüyle, toplumlararası ilişkilerle ve Batı ile sürdürmek zorunda olduğumuz ilişkilerle bağlantı içinde, bir bütün olarak ele alınmasında yarar vardır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Sosyolojik açıdan çocuk suçluluğu ve nedenleri

    From sociological point child crime abd it's causes

    HAMİ GÜNEY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    SosyolojiKırıkkale Üniversitesi

    Sosyoloji Bölümü

    PROF. DR. MİMAR TÜRKKAHRAMAN

  2. Sosyolojik açıdan cezanın caydırıcılığı

    Determination of penalty in sociological perspective

    TUBA ATALAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HukukKırşehir Ahi Evran Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN ERTUĞRUL

  3. Türkiye'de organize suçlar içerisinde narkotik suçlarının yeri ve durumu

    The Position and the importance of narcotic crimes in organed crimes in Turkey

    AYKUT AYDIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Kamu YönetimiGazi Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İHSAN KELEŞ

  4. Son çeyrek yüzyılda A. B. D. ve Türkiye'de yapılan çalışmalarda sosyal bilimcilerin din-suç ilişkisine yaklaşımı

    Başlık çevirisi yok

    ÖZLEM ERDÖNMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    DinHarran Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÜMİT AKTI

  5. İnsan ticareti suçu

    The crime of human trafficking

    SEZİN VURAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HukukAnkara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TÜRKAN SANCAR