İletişim bilimleri açısından sinemada kadın kimliklerinin oluşumu ve değişimi
Women identities in cinema in terms of communication
- Tez No: 110361
- Danışmanlar: PROF. DR. NURÇAY TÜRKOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, İletişim Bilimleri, Sociology, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 97
Özet
ÖZ Yüzyıllardan beri devam eden kadın-erkek arasındaki eşitsizliğin temelinde toplumsal yapı ve toplumun bireyin kişiliğinin oluşumu üzerindeki etkisi yatmaktadır. Çocuğun sosyalleşmesi sırasında ailenin, okulun ve medyanın etkisiyle sağlanan değişimler, çocuğun ileriki yaşamında sürdüreceği rollerin belirleyicisi olmaktadırlar. Özellikle cinsiyet rollerinin oluşumunda çocuğun içinde doğduğu toplumun normları gibi dışsal faktörler ağır basmaktadır. Yani cinsiyet rollerinin oluşumunda asıl belirleyici biyolojik etmenler değil, çevresel faktörlerdir. Kadın ile erkek bebeklikten itibaren yaşadıkları sosyalleşme süreci sonunda iki farklı cins olarak yerlerini alırlar. Ancak kadının toplumdaki varlığı her zaman erkeğin gerisinde kalmaktadır. Bunun nedenlerini bulmaya çalışan feminist düşünürler, birbirinden farklı birkaç teori geliştirmişler ve erkek egemenliğinin kaynağını bulmaya çalışmışlardır. Özellikle kapitalist toplumlarda evişinin işten sayılmaması ile kadın üretici durumdan tüketici konumuna indirgenmiştir. Erkek, sosyal hayata katılma özgürlüğüne sahipken, kadın ev ve çocuk bakımı gibi sorumluluklarla sınırlandırılmıştır. Günümüzde geniş kitleler üzerinde en etkili iletişim aracı olan sinema, ideolojilerin yayılmasında en güçlü silahlardan birisi durumundadır. Toplumdaki başat ideolojilerden biri olan ataerkil ideoloji de yansımasını sinemada bulmaktadır. Filmlerde canlandırılan kadın karakterler, genellikle ikincil durumda, erkeğin yardımcısı ya da bir arzu nesnesi olarak gösterilmektedir. Erkek kahramanla özdeşleşen seyirci de kadına sahip olma yanılsamasını yaşamaktadır. Filmler erkek bakış açısından çekilmekte ve erkeğin bakışına sunulmaktadır. Kadın perdede ya iyi kadın ya da erkeği baştan çıkaran kötü kadın rolleri ile karşımıza çıkmaktadır. İncelediğimiz örnek filmle de kadının nasıl evkadınlığı rolüne uygun olarak yetiştirildiği ve bu role uygun davranışlar sergilediği görülmektedir. Toplumda geniş çapta bir dönüşüm olmadıkça da kadın kahramanın bulunduğu durumdan kurtulması mümkün olmayacaktır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT The inequality between man and woman has been caused by the social structure and its influence on the formation of an individual's personality for hundreds of years. The changes that result from the effects of families, school and media, determine the roles which wiil be acquired by the child in his future life. Especially this is true for sex roles. In other words, the main determinant in sex roles is not the biology; it is the society itself. However, a woman's place is always secondary to man. The feminist thinkers who try to find out the reasons for this have developed different theories about the problem and tried to detect the sources of man's domination in the society. Especially under capitalism, housework isn't considered as a job because it's not paid. Therefore, woman's role is undermined and she is thought as a consumer instead of a producer. Women is confined to the house whereas man is free to act in social life. Cinema is one of the most effective tools of mass communication, so it's widely used to spread ideologies. Patriarchy is one of the basic ideologies in the world and it is almost always reflected in the cinema. Woman characters shown in films usually appear in secondary roles or they are subjects of desire for the male character. All films are made from a male point of view and for the male viewer. Woman characters are either too good or very bad characters that cause the destruction of men.
Benzer Tezler
- Toplumsal cinsiyet açısından sosyal değişimlerin Türk sinemasında erkek kimliklerine yansıması: Koca rolü (1980-2000 yılları arası)
The reflection of the social changes to the masculine identities for the gender in Turkish cinema: Husband role (between 1980-2000)
BETÜL FEYZAN BİRTEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
İletişim BilimleriMarmara Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞÜKRAN ESEN
- Meşrulaştırma aracı olarak sinemada tecavüz: 1990 sonrası Türkiye'de bağımsız sinema üzerine eleştirel bir analiz
Rape in cinema as a means of legitimization: A critical analysis on post-1990 independent cinema in Turkey
NERMİN ORTA
Doktora
Türkçe
2013
Radyo-TelevizyonMarmara Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞÜKRAN ESEN
- Yeşim Ustaoğlu sinemasında toplumsal cinsiyet ve kadın
Gender and woman in Yeşim Ustaoğlu cinema
YASEMİN ÖZEN
Doktora
Türkçe
2017
Sahne ve Görüntü SanatlarıMaltepe Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELVA ERSÖZ KARAKULAKOĞLU
- 1980 sonrası Türk sinemsının politik ve toplumsal dönüşümü ve darbeyle hesplaşma filmleri 'üç film üç hesaplaşma'
Political and social transformation and post-turkish cinema in 1980 coup settlement films 'Three three film settlement'
SAKİNE ESRA YALÇINKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Sahne ve Görüntü SanatlarıMarmara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYŞE BİLGE GÜRSOY
- Perdede kimlik oyunlari: 'Oppenheimer' ve 'Barbie' filmlerinin Judith Butler'in cinsiyetin performatifliği kuramı bağlamında analizi
Identity games on the screen: analysis of the films'Oppenheimer' and 'Barbie' in the context of Judith Butler'stheory of gender performativity
İREM AYDIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
İletişim BilimleriAydın Adnan Menderes ÜniversitesiMedya Ve İletişim Çalışmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN ÇELİK