Geri Dön

Üniversite öğrencilerinde kaygı belirtileri ve bağlanma biçimleri ile kişilerarası şemalar arasındaki ilişkiler

The relationships between anxiety symptomatology, attachment styles and interpersonal schemas in universty students

  1. Tez No: 113545
  2. Yazar: ÖZLEM ÇAKMAK TOLAN
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. GONCA SOYGÜT
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

Bu araştırmada, bağlanma biçimleri, kişilerarası şemalar ve sürekli kaygı arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, Hacettepe Üniversitesi 'nin değişik fakültelerinde öğrenim gören 406 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Bu örnekleme, kaygı düzeylerinin belirlenmesi için Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ), bağlanma biçimlerinin belirlenmesi için İlişki Ölçekleri Anketi (İÖA) ve kişilerarası şemaların değerlendirilmesi için de Kişilerarası Şemalar Ölçeği (KŞÖ) uygulanmıştır. Kaygı belirtileri ve bağlanma biçimleri araştırmanın iki bağımsız değişkenini oluşturmaktadır. Kaygı belirtilerinin düşük-yüksek olarak iki düzeyi, bağlanma biçimlerinin ise, güvenli-korkulu-saplantılı-kayıtsız olarak dört düzeyi bulunmaktadır. Araştırmanın bağımlı değişkeni; kişilerarası şemaların anne, baba ve arkadaş formlarının dostluk, düşmanlık, baskınlık ve pasiflik boyutları ile beklenen kişilerarası tepkilerin istenirlik düzeyleridir. Uygulamalar sonucunda elde dilen verilere 2X4 faktörlü araştırma desenine uygun varyans analizi uygulanmıştır. Ayrıca, sürekli kaygı, bağlanma biçimleri ve kişilerarası şemalar arasındaki ilişkiler, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, farklı kaygı düzeyleri ve kişilerarası şemaların çeşitli boyutları arasında anlamlı farklılıklar gözlenmiştir. Kaygı düzeyi yüksek gruptakilerin, kaygı düzeyi düşük gruptakilere göre, babalarından, düşmanlık boyutunda daha fazla tamamlama tepkisi bekledikleri gözlenmiştir. Diğer yandan, kaygı düzeyi yüksek gruptakilerin, kaygı düzeyi düşük gruptakilere göre, annelerinden, baskınlık ve pasiflik boyutlarında daha az tamamlama tepkisi bekledikleri bulunmuştur. Kişilerarası durumlarda beklenen tepkilerin istenirlik düzeyleri açısından ise, kaygı düzeyi düşük gruptaki bireylerin, kaygı düzeyi yüksek gruptakilere göre anne, baba ve arkadaşlarından bekledikleri tepkileri daha istenir buldukları gözlenmiştir. Ayrıca, arkadaştan beklenilen tepkilerin istenirliği üzerinde, kaygı düzeyleri ve bağlanma biçimlerinin ortak etkisinin anlamlı olduğu bulunmuştur. Bu bulguların, KŞÖ'ndeki istenirlik düzeyleri ile psikopatoloji arasında ortaya konmuş olan ilişkiyi destekler nitelikte olduğu düşünülmektedir.Farklı bağlanma biçimleri ve kişilerarası şemalar arasındaki ilişkiler incelendiğinde, baskınlık boyutunda, güvenli bağlananların korkulu bağlananlara göre, pasiflik boyutunda ise, kayıtsız bağlananların saplantılı bağlananlara göre, babalarından daha fazla tamamlama tepkisi bekledikleri gözlenmiştir. Diğer yandan, kişilerarası şemalar, bağlanma biçimleri ve sürekli kaygı arasındaki ilişkiler şu şekilde özetlenebilir. Kişilerarası şemaların dostluk boyutu ve korkulu bağlanma arasında olumsuz yönde, kişilerarası şemaların istenirlik düzeyleri ile güvenli bağlanma arasında olumlu, korkulu bağlanma arasında ise, olumsuz yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Sürekli kaygı ile kişilerarası şemalar arasındaki ilişkiler ele alındığında, sürekli kaygı ve kişilerarası şemaların baskınlık boyutu arasında olumsuz, düşmanlık boyutu arasında olumlu, istenirlik düzeyleri arasında ise olumsuz yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Sürekli kaygı ile bağlanma biçimleri arasındaki ilişkiler incelendiğinde, sürekli kaygı ve güvenli bağlanma arasında olumsuz, korkulu ve saplantılı bağlanma arasında ise olumlu yönde anlamlı ilişki gözlenmiştir. Tüm sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde, olumlu benlik modeline sahip (güvenli bağlanan) bireylerin dostluk, baskınlık ve pasiflik boyutlarında daha fazla, düşmanlık boyutunda daha az tamamlama tepkileri bekledikleri, yakın ilişkilerinde kendilerini daha güçlü ve değerli hissettikleri, dolayısıyla kaygı düzeylerinin daha düşük olduğu öne sürülebilir. Olumsuz benlik modeline sahip (güvensiz bağlanan, korkulu-saplantılı) bireylerin ise, dostluk, baskınlık ve pasiflik boyutlarında daha az, düşmanlık boyutunda daha fazla tamamlama tepkileri bekledikleri, ilişkilerinde kendilerini daha az güçlü ve değerli hissettikleri, kaygı düzeylerinin daha yüksek olduğu ve güvenli bağlananlara göre, psikolojik olarak daha az sağlıklı bireyler oldukları düşünülebilir. Özetle, olumlu kişilerarası şemaların olumlu benlik modeli, -güvenli bağlanma- ile olumsuz kişilerarası şemaların da olumsuz benlik modeli, güvensiz bağlanma biçimleri ve yüksek kaygı ile ilişkili olabileceği sonucuna varılmıştır. Elde edilen tüm sonuçlar ilgili literatürün ışığı altında tartışılmaya çalışılmıştır.

Özet (Çeviri)

The aim of this study was to investigate the relationships between attachment styles, interpersonal schemas and anxiety symptomatology. The sample consisted of 406 university students, enrolled in different department at Hacettepe University in Ankara. Participants completed the Trait Anxiety Scale (TAS), Relationships Scales Questionnaire (RSQ), and Interpersonal Schema Questionnaire (ISQ). A series of (2X4) analysis of variance (ANOVAs) were conducted for each interpersonal situations and desirability of expected responses. There were two independent variable (TAS: High and low anxiety symptomatology groups and RSQ: secure, fearful, preoccupied, dismissing dimensions of attachment styles). As for the post-hoc comparisons, Tukey-Kramer analyses were conducted to examine the source of differences between the anxiety symptomatology groups and dimensions of attachment styles. The Pearson Correlations Coefficients analysis was further calculated to examine the relationships between attachment styles, interpersonal schemas and anxiety symptomatology. The results of ANOVAs revealed that individuals in the high anxiety symptomatology group expected more complementary responses from their fathers in hostile situations than individuals in the low anxiety symptomatology group. They expected less complementary responses from their mothers both in dominant and submissive situations than individuals in the low anxiety symptomatology group. They also rated their expected responses from others as more undesirable than individuals in the low anxiety symptomatology group. There was also a significant interaction effect between anxiety levels and attachment styles on desirability of expected responses. In terms of attachment styles, the results indicated that individuals with a secure attachment style expected more complementary responses from their fathers in dominant situations than individuals with a fearful attachment style. Individualswith a dismissing attachment style expected more complementary responses from their fathers in submissive situations than individuals with a preoccupied attachment style. Correlation analyses indicated that friendly situations and desirability were negatively correlated with fearful attachment style. Desirability was positively correlated with secure attachment style. Dominant situations and desirability were negatively associated with trait anxiety. Hostile situations were positively correlated with trait anxiety. Secure attachment style was a negatively associated trait anxiety. Fearful and preoccupied attachment styles positively correlated with trait anxiety. Overall evaluation of the findings proposed that since individuals with a positive model of self (secure attachment style) expected complementary of more friendly, dominant, submissive and less hostile responses, they may feel themselves more valuable and powerful in their interpersonal relationships. Thus they presented low levels of trait anxiety. On the other hand, individuals with a negative model of self (preoccupied and fearful attachment styles) exhibited less functional interpersonal schemas, which refers to psychologically unhealthy picture. In sum, this research revealed that functional interpersonal schemas are related to positive model of self and low levels of trait anxiety whereas dysfunctional interpersonal schemas are associated to negative model of self and high levels of trait anxiety.

Benzer Tezler

  1. Sosyal fobi belirtileri, yetişkin bağlanma boyutları ve kişilerarası ilişki biçimleri arasındaki ilişkiler

    Relationships between social phobia symptoms, adult attachment dimensions and interpersonal relationship styles

    ERSİN BAYRAMKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    PsikolojiHacettepe Üniversitesi

    Psikoloji Bölümü

    DOÇ. DR. ELİF KABAKÇI

  2. Üniversite öğrencilerinin geriye dönük olarak çocukluklarında algılamış oldukları ebeveyn kabul veya reddinin yetişkin bağlanma biçimleri ve depresif belirtiler ile ilişkisi

    The relationship of university students? retrospective perceived parental acceptance rejection level during their childhood period with adult attachment styles and depressive symptoms

    ESİN SALAHUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PsikolojiHacettepe Üniversitesi

    Psikoloji Bölümü

    DOÇ. DR. ELİF KABAKÇI

  3. Üniversite öğrencilerinde çocukluk çağı travmaları ve bağlanma biçiminin depresyon ve kaygı belirtileri ile ilişkisinde aleksitiminin aracı rolünün incelenmesi

    The investigation of the mediator role of alexithymia on the relationship of childhood traumas and attachment style with depression and anxiety symptoms in university students

    İPEK ŞENKAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PsikolojiHacettepe Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEDAT İŞIKLI

  4. Obsesif kompulsif belirtiler veya sosyal kaygı belirtileri sergileyen üniversite öğrencilerinde kişilerarası duygu düzenlemenin incelenmesi

    Examining of interpersonal emotion regulation in university students with obsessive compulsive or social anxiety symptoms

    TUĞBA ÇAPAR TAŞKESEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikolojiHacettepe Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜJGAN İNÖZÜ MERMERKAYA

  5. Sosyal medya kullanımının sosyal görünüş kaygısı ile ilişkisinde bağlanma stillerinin rolü: Üsküdar Üniversitesi örneği

    Attachment type's role in social media usage's relationship with social appearance anxiety: Üsküdar University case

    MUHAMMED EBUBEKİR TEMEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PsikolojiÜsküdar Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MERT AKCANBAŞ